13 Ocak 2012
Sayı: SYKB 2012/02

 Kızıl Bayrak'tan
İşçi sınıfının gündeminde örgütlenme, dayanışma ve birleşik mücadele olmalıdır!
Anayasa tartışmaları yeniden ısıtılıyor!
Esenyurt’taki Roboski protestosuna tutuklama terörü!
Karadağ cinayeti davası: Polis vuruyor, mahkeme koruyor!
Faşist baskı ve terör
sökmeyecek!/ BDSP
"Aktif taşeronluk sürecek” mesaji
Cuntanın iddianamesinden saçılanlar..
Kölelik saldırıları kapıda!
Sendika yöneticileri taşeron sistemini değerlendirdi..
İşçi düşmanı CHP’ye işçi protestosu..
Karayolları işçileri özelleştirme kıskacında
Gerede’de deri işçileri ayakta!
ELTA’da kararlılık kazandı!
TTB MK üyesi Dr. Osman Öztürk ile sağlıkta dönüşüm üzerine konuştuk…
Emperyalistlerle suç ortaklığı rejimin açmazlarını derinleştiriyor!
Kapitalizm para ve dolandırıcılık demektir!.
Tutuklu öğrencilerle
dayanışma eylemi
Hacettepe’de rektörle görüşme...
Yerel işçi bültenleri:
Sömürü ve köleliğe paydos!
Karl Liebknecht - Rosa Luxemburg
Neonazi cinayetlerine dur de!
1905 Devrimi ve
Sovyetler... - V.Yaraşır
Alaattin yoldaşın anısına
Boyun eğmemenin adı: “Molly Maguires”
“Yaman çelişki”...
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Hacettepe’de rektörle görüşme...

“Mücadelemizi ısrarla büyüteceğiz!”

Hacettepe Üniversitesi’ne yeni atanan rektör Murat Tuncer okulda faaliyet yürüten devrimci ve ilerici öğrencilerle 6 Ocak günü bir toplantı yaparak kendi döneminde yapacağı düzenlemelere dair bilgilendirmede bulundu. Devrimci ve ilerici öğrenciler, toplantının ardından ortak bir açıklama yaparak Rektör’ün sözlerini kamuoyu ile paylaştılar ve tüm öğrencileri sürecin takipçisi olmaya çağırdılar.

DGH, DYG, Devrimci Proletarya, Ekim Gençliği, YDG, Gençler Meydana İnisiyatifi, Gençlik Muhalefeti ve Öğrenci Kolektifleri tarafından yapılan açıklamada, yapılan görüşmede rektör tarafından verilen sözler maddeler halinde şöyle aktarıldı:


Rektörle yapılan görüşmede;

-Okulda yaptığımız eylemlerin demokratik bir hak olduğunu,

- Üniversitede fikir ve ifade özgürlüğüne hiçbir engel konulmayacağını,

- Polisin eyleme katılan öğrencilerin görüntülerini, isim listesini ve öğrencilere soruşturma açılmasını istediğini ama okul yönetiminin bundan sonra isim ve görüntü vermeyeceğini

- Fikir ve ifade özgürlüğü kapsamında yapılan eylem ve etkinliklerden hiçbir öğrenciye soruşturma açılmayacağını,

- Hakaret içeriği bulunmadığı sürece afişlere hiçbir şekilde saldırılmayacağını,

- Afişlerin asımına yönelik öğrencilerin isteğini karşılayacak alanlara pano yapılmasını,

- Önceden “güvenlik gerekçesi” ile üniversitenin gaz bombası, gaz maskesi ve kalkan aldığını ama artık bunların alımının durdurulduğunu,

- Her ayın 2.Cumartesi günü saat 14.00’da Mehmet Akif Ersoy Salonu’nda öğrencilerle toplantı yapılacağı ve ilk toplantının 14 Ocak 2012 Cumartesi günü yapılacağını,

- Sınavlar süresince kütüphanenin 24 saat açık kalacağını ve gece 12.00’den sonra ücretsiz çay, kahve ve çorba verileceğini,

- Önceden açılmış siyasi soruşturmaların tamamının iptal edildiğini,

- Okula girişlerde kimlik sorulmasının kaldırıldığını,

- Önceden 24.00 öğrenci yurtları için, 02.00 öğrenci evleri için olan giriş saatini 02.00’a çekilerek farklılığın ortadan kaldırıldığını ve bir süre sonra giriş saati uygulamasının tamamen ortadan kaldırılacağını,

- Üniversitede gençlik örgütleri ve toplulukların stant açmalarına hiçbir engel konulmayacağını ve stant etrafında özel güvenlik öbeklenmesine izin verilmeyeceğini,

- İstediğimiz her an rektörlüğe taleplerimizi, önerilerimizi, projelerimizi rahatlıkla sunabileceğimizi,

- Üniversite Konseyi oluşturulmasının hedeflendiğini ve biz öğrencilerinde burada “söz ve karar“ hakkına sahip olacağımız ifade edildi.

Açıklamada ayrıca, İstanbul Üniversitesi’nde ve Akdeniz Üniversitesi’nde afiş asan, yürüyüş yapan öğrencilere polis, özel güvenlik birimleri ve faşistlerin birlikte saldırmasının YÖK gerçeğinin değişmediğine dikkat çekildi.

 

 

 

Tutuklu öğrenciler için kısa film...

Eskişehir Anadolu Üniversitesi Edebiyat Kulübü tutuklu öğrencilerle dayanışma amacıyla kısa film hazırladı.

Yalnızca 2011 yılında 600’den fazla öğrencinin tutuklanmasına dikkat çekilen kısa filmde, Anadolu Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi’nden Selim ve Şeyma örnek verilerek devletin ara vermeden sürdürdüğü tutuklama terörü teşhir ediliyor.

“Anadolu’dan Boğaziçi’ne Selam Olsun!” başlığı taşıyan filmde, Uludere’de yaşanan vahşet ve polis tarafından kurşunlanarak infaz edilen Şerzan Kurt örnekleri üzerinden devletin katliamcı yüzüne de değiniliyor. Filmde, kitabı basılmadan toplatılan gazeteci Ahmet Şık’ın tutuklanması da devletin keyfi baskı ve terörüne örnek olarak veriliyor.

“Tutuklanan ve halen içerde olan arkadaşımız için çektiğimiz bu video, aynı zamanda Boğaziçi’nde, ODTÜ’de, KTÜ’de sürmekte olan direnişlere, tutuklanan öğrencilere ve tüm eğitim emekçilerine ithaf edilmiştir” ifadeleriyle paylaşıma açıldı.

 

 

 

Ankara’da ev baskınları

Geçtiğimiz günlerde Uludere Katliamı’yla ilgili Yüksel Caddesi’nde yapılan basın açıklamasından sonra Ankara’da devrimci ve ilerici öğrencileri hedef alan gözaltı dalgası başlatıldı.

10 Ocak günü 10 yurtsever öğrenci gözaltına alındı ve “dosyada gizililk kararı” olduğu gerekçesi ile gözaltılara ilişikin herhangi bir gerekçe açıklanmadı.

11 Ocak sabahı ise Ekim Gençliği okuru Zennure Karaarslan ile YDG okurları Merve Çakmakcı ve Ramazan Cebeci’nin evlerine eş zamanlı baskınlar düzenlenerek gözaltılar gerçekleştirildi.

Gözaltılara gerekçe olarak başta Ulucanlar anması olmak üzere pek çok basın açıklaması gösteriliyor. Bu basın açıklamalarına katılarak yasadışı TKİP ve TKP/ ML örgütlerinin propagandası yapıldığı iddia ediliyor.

Ekim Gençliği / Ankara

 

 

 

Ekim Gençliği’nden söyleşi...

Ekim Gençliği 6 Ocak Cuma günü bağımsızlık sorunu üzerine bir söyleşi gerçekleştirdi.

“Bağımsızlık sorunun kapsamı ve önemi”nin tartışıldığı ilk bölümde yapılan sunumda anti-emperyalist mücadelenin önemine vurgu yapıldı. Bu kapsamda siyasal bağımsızlık meselesi üzerinde duruldu. Anti-emperyalist mücadelenin siyasal bağımsızlığa indirgenemeyeceği belirtildi. Gerçek bağımsızlığın ancak sosyalist bir devrimle gerçekleşebileceği belirtildi ve günümüz koşullarında verilecek anti-emperyalist mücadelenin anti-kapitalist özü üzerinde duruldu.

İkinci bölümde yapılan sunumda geleneksel halkçı akımların anti-emperyalist mücadeleyi ele alış biçimleri ve bu bakış açısı ile anti-emperyalist mücadelenin siyasal bağımsızlık sorununa indirgenmesi üzerinde duruldu.

 

 

 

Gençler meydandaydı

Gençler Meydana İnisiyatifi, “İşsizsek, Borçluysak, Zenginlerden Çoksak Gençler Meydana” şiarıyla 7 Ocak günü İstanbul ve Ankara’da 24 saatlik oturma eylemi gerçekleştirdi.

İstanbul’daki eylemde basın açıklamasını okuyan Alper Alemdar, işsizlik sorununu anlatarak herkesi geleceği için meydanlara davet etti.

Oturma eylemine ayrıca, İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Görevlisi Çiğdem Şahin de katılıp bir konuşma yaptı. Bandista grubu müzikleriyle yer aldığı eyleme öğrenci velilerinden katılanlar ve konuşma yapanlar oldu.

Akşam saatlerinde, eylemdeki gençlerle dayanışma göstermek için battaniye getirmek isteyen 3 gence polis barikat kurarak engel olmak istedi. Polisin bu engellemesine çevrede bulunanlar montlarını vererek destek sundular.

Ankara ve İstanbul’daki eylemler 8 Ocak Pazar günü saat 11:00’de yapılan basın açıklamasıyla sonlandırıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul