13 Ocak 2012
Sayı: SYKB 2012/02

 Kızıl Bayrak'tan
İşçi sınıfının gündeminde örgütlenme, dayanışma ve birleşik mücadele olmalıdır!
Anayasa tartışmaları yeniden ısıtılıyor!
Esenyurt’taki Roboski protestosuna tutuklama terörü!
Karadağ cinayeti davası: Polis vuruyor, mahkeme koruyor!
Faşist baskı ve terör
sökmeyecek!/ BDSP
"Aktif taşeronluk sürecek” mesaji
Cuntanın iddianamesinden saçılanlar..
Kölelik saldırıları kapıda!
Sendika yöneticileri taşeron sistemini değerlendirdi..
İşçi düşmanı CHP’ye işçi protestosu..
Karayolları işçileri özelleştirme kıskacında
Gerede’de deri işçileri ayakta!
ELTA’da kararlılık kazandı!
TTB MK üyesi Dr. Osman Öztürk ile sağlıkta dönüşüm üzerine konuştuk…
Emperyalistlerle suç ortaklığı rejimin açmazlarını derinleştiriyor!
Kapitalizm para ve dolandırıcılık demektir!.
Tutuklu öğrencilerle
dayanışma eylemi
Hacettepe’de rektörle görüşme...
Yerel işçi bültenleri:
Sömürü ve köleliğe paydos!
Karl Liebknecht - Rosa Luxemburg
Neonazi cinayetlerine dur de!
1905 Devrimi ve
Sovyetler... - V.Yaraşır
Alaattin yoldaşın anısına
Boyun eğmemenin adı: “Molly Maguires”
“Yaman çelişki”...
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“Aktif taşeronluk sürecek” mesaji...

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Philip Gordon, ülkenin “yeni savunma stratejisi” adı altındaki savaş ve saldırganlık politikasında Türk devletinin “kilit ülke” olduğunu açıkladı.

Washington’daki Yabancı Basın Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen Gordon, geçen hafta açıklanan “yeni savunma stratejisi” kapsamında Türk devletine emperyalist hamisi tarafından biçilen maşalık rolünün altını çizmiş oldu. Türk devletinin kendileri için kritik önemde bir NATO müttefiki olmayı sürdüreceğini vurgulayan Gordon, “Bölge genelinde tehditler ve zorlukların bulunmaya devam ettiği bir sır değil ve ABD’nin, hem ikili düzeyde hem de bir NATO müttefiki olarak Türkiye ile savunma alanındaki ortaklığı kritik önemini sürdürecek’’ ifadelerini kullandı.

Türk devletinin her açıdan “kilit önemde” olduğunun altını çizen Gordon’un açıklamaları, AKP hükümeti eliyle emperyalizmin bölgedeki savaş ve saldırganlık politikalarına ‘aktif taşeronluk’ misyonu üstlenen Türk devletinin bu uğursuz role önümüzdeki süreçte de dört elle sarılacağını teyit ediyor.

 

 

 

Göktepe mezarı başında anıldı

Evrensel muhabiri Metin Göktepe, katledilişinin 16. yıldönümünde Esenler Atışalanı Kemer Mezarlığı’ndaki mezarı başında anıldı.

Anma törenine Metin Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe, OdaTV Davası’nda tutuklu yargılanan Ahmet Şık’ın eşi Yonca Şık, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan ile yakınları ve arkadaşları katıldı.

Anma için Atışalanı’nda bir araya gelen Evrensel Gazetesi çalışanları buradan Kemer Mezarlığı’na yürüdü.

Anmada Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İhsan Çaralan ile Toplumsal Bellek Platformu aileleri adına Canan Kaftancıoğlu birer konuşma yaptı.

Göktepe katledilmişti

1996 yılında Ümraniye E Tipi Cezaevi’nde katledilen Orhan Özen ile Rıza Boydaş’ın cenaze törenlerini takip etmek üzere Alibeyköy’e giderken ilçeye girişleri engellenerek gözaltına alınan 500’ü aşkın kişiden biri olan Evrensel Gazetesi muhabiri Metin Göktepe, Eyüp Kapalı Spor Salonu’nda gördüğü işkence sonucu hayatını kaybetmişti. Göktepe’nin cansız bedeni spor salonunun büfesinin yanına bırakılmıştı.

Göktepe’nin gözaltına alındığını ilk başta kabul etmeyen İstanbul Emniyeti, bir süre sonra gözaltını kabul etmek zorunda kalmış ancak bu sefer de ‘sandalyeden düştü’, ‘duvardan düştü’ gibi bilindik yalanlarla cinayetin üzerini örtmeye çalışmıştı.

Dönemin Emniyet Genel Müdürü Orhan Taşanlar ve Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Kemal Bayrak’ın yargılanmalarına izin verilmemiş, sadece 10 polis memuru hakkında dava açılmıştı.

Güvenlik gerekçesiyle ilden ile dolaştırılan dava 4,5 yıl sonra sanık polislerden beşi hakkında 5-7 arasında hapis cezası verilmesiyle sonuçlanmıştı.

 

 

 

Esnek çalışma tasarısında neler var?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in yönetiminde hazırlanan ve İş Kanunu’nda değişiklik öngören taslakta planlanan uygulamalar şöyle:

- Esnek zamanlı çalışma
l günlük çalışma süresi içinde işveren tarafından belirlenen çekirdek zaman dışında işe başlama ve bitirme saatleri işçi tarafından belirlenecek. İşçi çekirdek zamanın dışındaki çalışma süresini, günlük 11 saati aşmamak koşuluyla kullanabilecek. Haftalık çalışma süresini haftanın ilk 4 günü dolduran işçi, 5. gün tam gün süreyle izin kullanabilecek.

- Çağrı üzerine çalışma: İşçi, kendisine ihtiyaç duyulursa iş görecek. Kısmi süreli bir iş sözleşmesi imzalanacak. Taraflar, hafta, ay veya yıl gibi bir zaman dilimi içinde işçinin ne kadar süreyle çalışacağını belirlemezse, haftalık çalışma süresi 20 saat olarak kararlaştırılmış sayılacak.

- Uzaktan çalışma: İşçi, mal ve hizmet üretmek için işletme merkezi dışında çalışacak. Bu yöntemde haberleşme ve bilgisayar sistemleri kullanılacak ve işyerine bağımlılık olmayacak. İşyeriyle iletişim kurulacak saatler ve ücretleri sözleşmede yer alacak.

 

 

 

 

Bir “taşla” on suç!

Mersin’in Toroslar ilçesinde Uludere katliamını protesto eylemine katılan 16 yaşındaki S.Y. gözaltına alınmış ve “kaçma şüphesi olduğu” gerekçesi ile Mersin 2. Sulh Ceza Mahkemesi tutuklanarak Adana Pozantı Çocuk Cezaevi’ne gönderilmişti.

S.Y.’nin tutuklanmasının ardından yargı terörüne hız verildi. İddianame kısa sürede hazırlanarak mahkemeye sunuldu. Savcının jet hızıyla hazırladığı iddianamede S.Y.’nin 10 ayrı “suç” işlediği iddia edilerek toplam 60 yıl hapsinin istenmesi gündeme getirildi.

İddianameye göre S.Y. “Silahlı örgüte üye olma”, “Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma”, “Patlayıcı madde satın alma veya bulundurma”, “Görevi yaptırmamak için direnme”, “Mala zarar verme”, “İş ve çalışma hürriyetini ihlal”, “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılma, “Silah veya tehlikeli maddelerle gösteriye katılma”, “Örgüt propagandası yapma” suçlarını işledi.

 

 

 

Uludere’de 5 tutuklama!

Şırnak’ın Uludere ilçesi Roboski Köyü’nde 28 Aralık gecesi 35 köylüyü katleden sermaye devleti katliamla ilgili başlatılan soruşturmada gizlilik kararı alırken, katliamda yaşamını yitirenlerin yakınlarını tutukladı.

Katliama yönelik öfkesini 31 Aralık günü köye kurulan taziye çadırına gelen Şırnak’ın Uludere Kaymakamı Naif Yavuz’a tepki göstererek ortaya koyan kitle içerisinden gözaltına alınan 8 kişi 7 Ocak günü adliyeye sevkedildi.

Savcılıkta ifadeleri alındıktan sonra nöbetçi mahkemeye sevk edilen Faruk Encu, Özcan Encu, Mehmet Altürk, Faris Kaya, Ferdi Alma, “Kasten adam öldürmeye teşebbüs” iddiasıyla tutuklanarak Şırnak Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

 

 

 

Uludere kaymakamına ödül

35 Kürt köylüsünün TSK’ya ait savaş uçaklarıyla katledildiği Uludere’nin kaymakamı “yılın bürokratı” ödülünü aldı. Taziyeye gittiğinde köylülerin tepkisi ile karşılaşan kaymakam Naif Yavuz, Ankara’da 10 Ocak günü yapılan İdareciler Günü Ödül Töreni’ne katıldı. “Yılın bürokratı” seçilen Yavuz, ödülünü Başbakan Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı.

Törende ödül alan diğer bir kaymakam da Van’ın Erciş ilçesinde görev yapan Ramazan Fani oldu. Fani, 23 Ekim’de Van ve Erciş’te yaşanan deprem felaketinin ardından yaptığı “çalışmalardan” dolayı ödüle layık görüldü. Fani, “Afete Acil Müdahale Özel Ödülü”nü Erdoğan’ın elinden aldı

Kürt halkına yönelik katliamlarına devam eden ve depremde bile Kürt halkını kendi acılarıyla başbaşa bırakan devlet, yerel temsilcilerine verdiği bu ödüllerle katliamcı ve inkarcı kimliğini bir kez daha sahiplenmiş oldu.