11 Aralık 2009
Sayı: SİKB 2009/47

  Kızıl Bayrak'tan
  Baskı ve teröre karşı birleşik mücadeleye.…
 Polis terörüne ve cinayetlerine son!...
Tayyip Erdoğan’la müritlerinin Washington ziyareti
Soruşturma, sürgün ve işten atma saldırısına karşı militan yanıt verilmelidir!.
“Şimdi grevi örgütleme zamanı!”
  TEKEL işçisi kapatma
saldırısına karşı direniyor!
  Sağlıkta yıkım devam ediyor!
  Entes direnişi sürüyor..
  Tersanelerde ölüm mesaisi.
  İşçi ve emekçi hareketinden.
  TKİP MK’nın Alaattin Karadağ yoldaşın katledilmesine ilişkin yeni açıklaması..
  Alaattin Karadağ’a
yoldaşlarından...
  Alaattin Karadağ
emekçilere anlatılıyor...
  Parti Gecesi’nde
yapılan konuşma
  Parti Gecesi’n
selamlayan mesajlardan..
  Dünyadan
  “Gücümüzü Devrimci Liseliler Birliği’nde birleştiriyoruz!”
  Erdal Eren yaşıyor,
liseli genç komünistler savaşıyor!.
  Gelişmelerin anlamı…
M. Can Yüce.
  TOKİ’nin uzanmadığı
yer kalmayacak!
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Parti Gecesi’ni ve III. Parti Kongresi’ni selamlayan mesajlar...


Şan olsun TKİP III. Kongresi’ne!

Değerli dostlar, yoldaşlar!

Sınıfı devrime kazanmaya kilitlenmiş Yeni Ekimler yürüyüşümüz güçlenerek sürüyor. Büyük Ekim Devrimi’nin 92., Partimizin 11. kuruluş yıldönümünü 3. Kongremizi yapmış olarak kutluyoruz. Zamanında toplanmış olan ve çalışmalarını başarıyla tamamlamış bulunan kongremiz, yasadışı ihtilalci örgütü güçlendirme ve partiyi sınıf ekseninde büyütme kararlılığımızın yeni bir ifadesidir. (...)

Halihazırda devrimci örgüt iradesi ve partiyi sınıf içinde güçlendirme kararlılığı, genel toplumsal süreçlerin ağırlığı altında sınanmaya devam ediyor. Bu süreçler hala da neredeyse tümüyle burjuvazi tarafından belirleniyor. İşçi sınıfı ve emekçi kitleler bir yandan kapitalist krizin faturasını somut olarak ödemeye zorlanırken, diğer yandan her türlü gerici, faşist burjuva ideolojisinin cenderesi içinde çürütülüyorlar. Yine toplumsal-siyasal atmosfer liberal reformizm ve tasfiyeci legalizmin zehirli dumanıyla kirlenmeye devam ediyor. Son yıllardaki burjuva seçim süreçleri, devrimci bahar -1 Mayıs dönemleri, krizin faturasına karşı sınıfın direnme çabasının ifadesi olan mevzi direnişler ve nihayet Kürt ulusal sorununda yaşanan gelişmeler vb. karşısındaki tutumlar; sol ve devrimci hareketin bu zehirli havada kendi yolunu yürümekte iyiden iyiye zorlandığını, çoğunluğu şahsında tam bir sürükleniş yaşadığını ve iyice düzen içine kaydığını gösteriyor.

Partimiz ise kongresinden aldığı güçle bu süreçte, bir yandan bu genel gidişata karşı devrimci ilkesel duruşundan şaşmadan politik mücadele yürütürken, diğer yandan bu dönemin saflarımıza yönelik olumsuz etki ve izlerini kazıma çabasını katlayarak yolunu yürüdü. Uzun yıllardır istikrarlı bir şekilde sınıf çalışması yürüttüğü alanlarda, bizzat bu çalışmanın şekillendirdiği ve yine doğrudan sınıf içinden kazandığı güçlerle illegal devrimci örgütlenmesini sağlamlaştıran adımlar attı. Üstelik bunu, parti örgütünü ve devrimin özgür çağrısını yeni alanlara yayma başarısıyla birleştirdi. İşte ikincisinin birikimi üzerinden toplanan 3. Kongremiz, stratejik doğrultumuza uygun bu kazanımları pekiştiren ve yeni bir düzeyde üretmeyi ve büyütmeyi önüne koyan bir irade birliği yaratmış olduğunu ilan etmiş bulunuyor. (...)

Tüm dünyada ve özellikle de devrimci damarın her şeye rağmen güçlü olduğu Türkiye gibi ülkelerde burjuvazi, işçi sınıfı ve emekçilerin büyük çıkışlarına hazırlık yapıyor. Örneğin bugün işçi sınıfımızın başkenti İstanbul’da adım başı kamera, adım başı muhbir, adım başı polis kontrolü ve terörü olağan bir hal almış durumda. Her türlü siyasi, askeri, teknik hazırlık işçi sınıfı ve emekçi kitlelerin büyük toplumsal kalkışmalarına göre yürütülüyor. Çünkü kriz koşulları kitlelere havuç yerine sopa uzatmayı daha şiddetli bir şekilde dayatıyor.

Tam da böylesi koşullarda illegal devrimci partiyi işçi sınıfının bağrında büyütme çabasını, sınıf devrimcisi olup olmamakla, proleter devrim davasını ciddiye alıp almamakla eş anlamlı gördüğümüzü burada bir kez daha vurgulamak istiyoruz. (...)

İstanbul İl Komitesi

 

Sınıfın partisini adım adım inşa ediyoruz!

(...) Elbette dünya kapitalizminin tablosu dünya ölçeğinde olduğu gibi ülkemizde de büyük toplumsal mücadelele dinamiklerini kendi içinde barındırmaktadır. İşçi sınıfı hareketinin ve toplumsal mücadelenin bugünkü zayıf tablosu ilelebet sürmeyecektir. Kuşkusuz bu beklenti biz komünistlerin devrimci iyimserliğinden ileri gelmemekte, bir dizi nesnel olgu ve belirti bunu bugün daha kuvvetle göstermektedir. Dahası, 20 yıl önce Doğu Bloku ve Sovyetler Birliği’nin yıkılışının ardından sosyalizmi tarihe gömen bujuva ideologları, kapitalizmin büyük bunalımı karşısında bugün sosyalizmin gerçekte hiç kaybolmayan itibarını iade etmek zorunda kalmaktadır. Bütün bu gelişme ve yaşananlarla birlikte açıklıkla söyleyebiliriz ki, sosyalizm her zamankinden daha fazla günceldir.

(...) Yeni bir devrimler ve toplumsal mücadeleler dönemine girdiğimizin açık bilincine dayanan bu hazırlıkların öne çıkan en önemli yanı “Sınıf eksenli partiye geçiş”dir. Kuşkusuz önümüzdeki bu mücadele dönemine işçi sınıfının damgasını vuracağı kesindir. Bir dizi çelişki ve çatışmanın bağrında düğümlendiği Türkiye topraklarında partimiz işçi sınıfının pratik ve siyasal önderliğini adım adım inşa etmektedir, tüm çaba ve enerjisi bu yöndedir. (...)

İzmir İl Komitesi


III. Parti Kongremiz sosyalizmde ısrarın ilanıdır!

(...) İşte tüm bu gelişmeler sosyalizmin güncelliğini ve yakıcılığını bir kez daha ortaya koymaktadır. Yukarıda özetlemeye çalıştığımız sorunların gerçek manada ve kalıcı bir şekilde çözülebilmesi için kapitalizmin devrimle aşılması bir zorunluluk haline gelmiştir. Gelinen yerde insanlığın, dahası gezegenimizin geleceği buna ihtiyaç duymaktadır. İşte biz komünistlerin bu topraklarda ortaya koyduğu çizgi ve onun ete kemiğe büründüğü partimiz bunun bilinci ve iradesidir. Dahası kapitalist sömürü düzenine karşı insanlığın kurtuluşu davasında bir savaş çağırısıdır. Toplamında 22, parti şahsında geride kalan 11 yıl boyunca tüm pratiğimiz bu bilimsel gerçeğin gerçekleşmesine hizmet etmiştir. (...)

Dostlar, tarihsel yürüyüşümüzün bu aşamasında bir dizi anlamlı gelişmeyi bir arada yaşıyoruz. Bunlardan birisi de sınıfın ihtilal iradesi olan partimizin III. Kongresi’dir. III. Parti Kongre’miz devrim davasında kararlılık ilanıdır. III. Parti Kongremiz sosyalizmde ısrarın ilanıdır. III. Parti Kongremiz sınıfın illegal ihtilalci iradesinin savaş çağırısıdır. (...)

Ankara’dan Komünistler

 

Sosyalizmin zaferi için parti saflarına!

(...) Sosyalizmin zaferi için işçi sınıfıyla etle-tırnak misali bütünleşmenin önemi konusunda berrak bir bilincin temsilcisi olan TKİP, III. Kongresi ile “Sınıf eksenli partiye geçiş” hedefini ilan etmiş bulunuyor.

Sınıf eksenli partiye geçiş hedefini heyecanla karşılayan biz TKİP’li komünistler, işçi sınıfı ile partisi arasındaki açıyı kapatma iddiasıyla mücadelenin sıcak alanlarında coşkuyla faaliyet yürütmekteyiz.

III. Kongre’nin saptadığı hedeflere ulaşma kararlığında olan komünistler, marksist-leninist dünya görüşü ve bu öğretinin Türkiye’deki yegane temsilcisi olan TKİP’nin proleter devrimci çizgisinden aldıkları güçle sosyalizmin zaferi uğruna tereddüt etmeden yollarına devam etmektedirler.

Adana’dan Komünistler


Yaşasın Türkiye Komünist İşçi Partisi!

(...) Tarih sahnesine çıkışından beri bu ihtiyacı gidermeyi ilk hedef olarak belirleyen komünistler, bu iddialarına uygun ideolojik-politik çizgi ve konumlanışlarıyla Parti’yi örgütlemiş, şimdi de Parti ile devrimi örgütleme hedefine kilitlenmiş bulunuyorlar.

Partimiz, proleter devrimin bircik güvencesidir. Çünkü o, yolunu proletarya sosyalizminin ışığıyla aydınlatıyor. Tüm tasfiyeci cereyanlara rağmen, illegal-ihtilalci örgütü her geçen gün daha da güçlendiriyor. Bir zamanlar düşmanın “kurdurtmayacağız, kursanız da yaşatmayacağız” dediği Parti, geride bıraktığı 11 yıl ve bu süreye sığdırdığı üç kongre ile bilimsel sosyalizmin bayrağını layığıyla taşıdığını dosta düşmana göstermiş bulunuyor.

Bursa’dan Komünistler

 

Alaattin yoldaş ölümsüzdür!

Şanlı Ekim Devrimi’nin 92., yeni Ekimler’in Partisi TKİP’nin 11. yılında düzenlediğiniz etkinliğe katılan tüm işçileri, emekçileri ve yoldaşları devrimci inanç ve umudumuzla selamlıyoruz. (...)

Proletarya partisi yiğit bir devrimci neferini yitirdi. Sermaye devletinin gözü dönmüş kanlı faşistlerinin açtığı ateş sonucu yiğit yoldaşımız Alaattin Karadağ şehit düştü. Devrim ve sosyalizm yolunda Partisine yılmaz bir inançla bağlıydı yoldaşımız. Milyonlarca işçi ve emekçiye açlık, sefalet, kan ve gözyaşı dayatan kapitalizm belasına büyük bir sınıfsal kin besliyordu. Zulmün diktatörlüğü son bulmalı, insanca yaşanacak sınıfsız, sömürüsüz bir dünya inşa edilmeliydi. Bunun için sınıfın şanlı Partisine, her devrim neferine, tüm işçi ve emekçilere büyük sorumluluklar düşüyordu. Yoldaş buna inandı, bunun için yaşadı, bunun için savaştı. Omuzlayarak bu onurlu görevi, kuşanarak Partisinin ideolojisini, kuşanarak Habip’in, Ümit’in, Hatice’nin, Hüseyin’in çelikten iradesini, yükseltmek için kızıl bayrağı göndere, çıktı bu onurlu ve zorlu yola. O da tüm şehitlerimiz gibi düşürmeden, leke sürdürmeden devretti bayrağı yoldaşlarına.

Yoldaşımız sınıfına duyduğu inançla, yüreğinde duyduğu devrim ve sosyalizm özlemiyle, bilincinde Partiyle, göğüsleyerek ölümü, aramızdan ayrıldı. Partimizin, yoldaşlarımızın, Türkiye ve dünya proletaryasının başı sağolsun. Hüznümüz büyük. Bir yıldızımızı daha taşıyoruz alınlarımızda. O hep yanımızda, davamızda kalacak. (...)

Esenyurt’tan Komünistler

 

Parti, sınıf, devrim!

Yoldaşlar, dostlar!

Partimizin 11. yılı vesilesiyle gerçekleştirmiş olduğunuz bu onurlu geceyi saygıyla selamlıyoruz.

(...) Bugünler bayrağımızın en yüksekte olduğu günlerdir. Tasfiyeciliğin hızla yayıldığı, parlamentarizmin adeta moda olduğu, devlet terörünün azgınlaştığı şu günlerde, bayrağımızın geçmişine ve rengine sahip çıkmak daha bir önem kazanmaktadır. Marksist-leninist ideolojinin, devrimci örgüt fikrinin, ihtilalci bakışın, sınıf devrimciliğinin Partimiz tarafından korunuyor ve geliştiriliyor olması, geçmişten devralınan bu mirasın, bu bayrağın ancak saflarımızda korunabileceğini ve güçlendirilebileceğini göstermektedir.

Düşünen ve savaşan militanlar geleneğini yaratanların yoldaşları olarak bayrağımızı tüm bedeller pahasına en yükseklerde tutacağımızı buradan bir kez daha ilan ediyoruz.

Yakın zamanda toplanan TKİP 3. Kongresi’ni de bu vesileyle selamlıyoruz.

Kartal’dan Komünistler


Partiyi kazandık, partiyle kazanacağız!

Yoldaşlar,

Şanlı Ekim Devrimi’nin 92. Yeni Ekimlerin Partisi’nin 11. yılında düzenlenen “Kapitalizm Krizde, Çözüm Sosyalizmde!” şiarlı etkinliği Genç Komünistler olarak 3. Parti Kongresi’nin coşkusuyla selamlıyoruz.

Kapitalist sistem, yaşadığı krizin faturasını işçi ve emekçilere kesmeye çalışırken; bizlere sömürüden, sefaletten, kan ve gözyaşından başka bir şey veremezken, gençliğe de tüm bunların yanı sıra geleceksizlikten başka bir şey vadetmemektedir. (...)

Bu da ancak her açıdan daha güçlü bir komünist gençlik örgütlenmesi ile olanaklıdır. Bunun en temel ayaklarından birisi devrimci-militan kimlikte katedilecek mesafedir. Bu da her bir genç komünistin partiyle arasındaki mesafeyi kapatmada göstereceği ısrar ve çabadır. Bu çaba partiyi gençlik içerisinde var etme çabasıdır. (...)

Genç Komünistler


Yeni Ekimler için yürüyoruz!

(...) Bugün sınıfla birlikte nefes alıyor, sınıfın bağrında güçleniyoruz. Ekim’in gösterdiği yoldan Yeni Ekimler için yürüyoruz. Ve söz veriyoruz; tarihin kızıl sayfaları başlatılan büyük yürüyüşün zaferini de yazacaktır.

Ekim Devrimi’nin 92, Partimizin 11. yılını, 3. Kongre´mizin kattığı güç ve moralle birlikte coşkuyla kutluyor, gecenizin başarılı geçmesini diliyoruz.

Pendik’ten Komünistler


Şan olsun 11. yılında TKİP’ye!

(...) Sınıfa yönelik kapsamlı saldırıları hayata geçiren sermaye devleti, bir yandan da devrimci mücadeleyi ezmek için var gücüyle çalışıyor. Faaliyeti engellemeye yönelik faşist saldırılardan gözaltı ve tutuklama terörüne kadar birçok yol ve yöntemi kullanıyor.

Sermaye devletinin AKP eliyle yürüttüğü ikiyüzlü Kürt açılımı yaygarası eşliğinde Kürt halkına yönelik saldırılara her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Devletin resmi politikası olan inkar ve imha politikasına farklı maskeler giydirilerek Kürt halkı teslim alınmaya çalışılıyor. (...)

Bizler de komünist partisi saflarında savaşan militanlar olarak, partimizin göstermiş olduğu yolda adım adım ilerliyor ve çalışma yürüttüğümüz bölgede tüm gücümüz ve enerjimizle partiyi sınıf içerisinde güçlendirme hedefiyle hareket ediyoruz.

Çalışmalarımızı fabrikalarda ve sanayi havzalarında ilmek ilmek örerek yeni güçlere ulaşıyoruz. Partimizin burjuvazinin sınıf egemenliğine karşı açmış olduğu savaş bayrağını kendi bulunduğumuz alanda daha da yükseklere taşımak için tüm güç ve olanaklarımızı seferber ediyoruz.

Türkiye işçi sınıfının ve ezilen halklarının tek kurtuluş şansı olan devrim ve sosyalizm mücadelesini daha da ileriye taşımak için saflarımızı sürekli illegal ihtilalci bilinç çerçevesinde eğiterek güne yükleniyor ve geleceği kazanmaya yürüyoruz. (...)

Ümraniye’den Komünistler

 

 


Devrimci partilerden mesajlar

Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!

TKİP’nin 21.11.2009’da Köln-Mülheim’da, Ekim Devrimi ve TKİP’in kuruluşu yıldönümü vesilesiyle gerçekleştirdiği etkinliğe MLPD’den selamlarımızı gönderiyoruz.

Sevgili yoldaşlar, arkadaşlar,

MLPD ve ona bağlı “Başkaldıran Gençlik Birliği” ve “Kızıl Tilkiler Çocuk Organizasyonu” adına devrimci selamlarımızı iletiyorum. Davetiniz için teşekkür ediyor ve organizasyonunuzda başarılar diliyorum.

Kapitalizmin tarihinde yaşanmış en derin dünya ekonomik krizinin ve finans krizinin ortasında bulunmaktayız. Bu kriz, tüm dünyada bütün temel muhalif söylemleri keskinleştirmekte ve bu dünya krizi devrimin imkanını barındırmaktadır. Ancak bu, uluslarararası sanayi proletaryasının, kitlelerin mücadelelerinde kendisinin öncülük edeceği rolü geliştirmesine bağlıdır. Ve bunun için devrimci partiler, proletaryanın çalışmalarını koordine etmeli ve onunla birlikte çalışmalıdır. Bunun için önemli adımlar atılmaktadır. ­(...)

Türkiye’deki gerici rejimin altında binlerce devrimci, ilerici ve demokrat insan baskı ve işkence görüyor ve öldürülüyor. Bu anlamda Türkiye’de ve Türkiye Kürdistan’ında Marksist-Leninist hareketin ve işçi hareketinin güçlenmesi ve rejimin kanlı baskılarına karşı sosyalizmin varlık bulması çok anlamlıdır. Bunlardan biri de TKİP!

Devrimci partilerin ve örgütlerin faaliyetinde örgütsel birliğin sağlandığı bir süreçteyiz. TKİP ve MLPD de böyle bir süreçte. Fikir oluşturan tartışmaların ilk aşaması, yedi bölgesel konferansta yaklaşık 70 örgüt ve partiyle gerçekleştirildi. Katılan örgütler, devrimci temelde gerçekleşen örgütlü bir adımın atılması için zamanın geldiği konusunda hem fikirler. Proleter enternasyonalizmi için yeni bir niteliğe ihtiyacımız var. Ancak bu şekilde emperyalist dünya sistemine karşı üstünlük yaratabiliriz ve sosyalizmi zafere taşıyabiliriz. 

Almanya Marksist Leninist Parti (MLPD) Merkez Komite

 

Bilimsel sosyalizm her zamankinden daha günceldir!

21 Kasım 2009 günü Köln Müllheim’da gerçekleşen etkinliği KPD/ML (Roter Morgen) olarak selamlıyoruz. (...)

Almanya’da olduğu gibi Türkiye’de de kapitalizmin neo-liberal aşaması başarısızlığa uğramıştır. Almanya’da sermaye piyasasının liberalizasyonu miyonlarca insanı artan bir sefalete sürükledi. Artık çalışanlar dahi gelirlerinin yetersizliğinden dolayı giderek daha fazla devlet yardımına ihtiyaç duymaktadır. Almanya’da süt üreticileri artık yetkililerini dinlemiyor ve militanca sokağa çıkıyorlar. İşçilerin kokuşmuş sendika yetkililerini defetmesinin zamanı geldi. Sendika yöneticileri işçilerin işlerini maaşlarından feragat ederek koruyabileceklerini söyleyerek ikna etmeye çalışıyorlar. Bilimsel sosyalizm, Marksist-Leninizm her zamankinden daha günceldir.

KPD/ML (Roter Morgen)

 

Yaşasın devrim, yaşasın sosyalizm!

Değerli dostlar, siper yoldaşları,

Yaşadığmız emperyalist-kapitalist sistemde kapitalizm kriziyle işçilere, emekçilere kadınlara ve gençlere işsizliği, çözümsüzlüğü ve geleceksizliği dayatmaktadır. Son bir yıl içinde derinleşen ekonomik kriz binlerce işçiyi ve emekçiyi işinden ve geleceğinden kaygılı bir duruma getirmiştir.

Yaşananlar, emperyalist demagogların sosyalizm öldü teranelerinin birer safsatadan ibaret olduğunu gösteriyor, burjuva kalemşörler de bunu itiraf etmek zorunda kalıyorlar. İnsanlığa barbarlığı ve yok oluşu dayatan kapitalist sisteme karşı sosyalizm insanların umudu olarak yükseliyor. (...)

Tüm emperyalist saldırılar karşısında devrim ve sosyalizm mücadelesini büyütmek ve geliştirmek için düzenlemiş olduğunuz, “Kapitalizm krizde, çözüm sosyalizmde!” gecenizi devrimci duygularımızla selamlıyor, başarılar diyoruz.

MLKP Almanya Komitesi

21 Kasım 2009


İnsanlığın kurtuluşu devrimde ve sosyalizmde!

Gece Tertip Komitesine,Değerli TKİP’li dostlarımıza, TKİP’li taraftar ve militanlarına, Sevgili dostlar,

“Kapitalizm krizde, çözüm sosyalizmde!” hedefiyle düzenlemiş olduğunuz gecenizi en içten devrimci duygularımızla selamlıyoruz.

Emperyalist haydutların yeni pazarlar yaratma ve varolanları birbirlerinden kapma yarışı ve dalaşının sürdüğü bugünkü koşullarda, işgal ve saldırganlık dünyanın her yerinde sürmektedir.

Sistem krizini aşmak için faturayı emekçilere ve ezilen mazlum halklara kesmektedir. Emperyalistler ve uşakları biraz daha ömürlerini uzatmak için emekçilerin kazanılmış haklarını bir bir gaspetmeye devam ediyorlar.

Bu şartlarda insanlığın kurtuluşunun devrim ve sosyalizmde olduğu tüm gerçekliğiyle açığa çıkmıştır.

TKP/ML-YDK