17 Temmuz 2009
Sayı: SİKB 2009/27

  Kızıl Bayrak'tan
  Düzenin açmazlarını daha da büyütmenin yolu emekçilerin mücadele alanına çıkmasından geçiyor!
  Kürt halkına yönelik çok yönlü saldırılar tüm hızıyla sürüyor...
  Doğu Türkistan’da yaşananlar ve
ortalığa saçılan gerçekler!
Sivil ya da askeri, yargı sermayenin yargısıdır!.
Tutuklu BDSP’liler serbest bırakıldı!
Entes direniş güncesi..
  Esenyurt Tekstil İşçileri Kurultayı Sonuç Bildirgesi...
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  Tez-Koop-İş Genel Eğitim Danışmanı araştırmacı-yazar Volkan Yaraşır ile kriz, sınıf hareketi, mücadele ve örgütlenmenin sorunları üzerine konuştuk...
  Kitap tanıtımı...
Parti Değerlendirmeleri 3-4
  İşte kriz gerçeği: Zengin daha zengin, yoksul daha yoksul!
  Kürt kadınları cinsel saldırılarla teslim alınmaya çalışılıyor!
  ÖSS’de çekilen sıfırlar eğitim sisteminin içine battığı girdaplardır!
  Gençlik eylemlerinden...
  G-8 zirvesi İtalya’nın L’Aquila kentinde gerçekleştirildi...
  G8 zirvesinde küresel ısınmaya karşı mücadelede sahte uzlaşma…
  Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde çatışma…
  Filistin topraklarını parçalayıp gaspetmenin yeni adı...
  Dünyadan işçi ve emekçi eylemlerinden...
  14 Temmuz, devrimci çizgi direnişçiliğinin bayrağıdır!
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Gençlik eylemlerinden...

Eskişehir’de “har(a)ç” protestosu

Üniversite harçlarına %8 - %500 oranında yapılan zamlar Eskişehir Genç Sen tarafından protesto edildi.

9 Temmuz günü yapılan eylem saat 21.30’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde yapılan ajitasyon konuşmalarıyla başladı.

“Har(a)çlara karşı haykırıyoruz Pes etmeyeceğiz, pes ettireceğiz!” pankartının açıldığı eylem meşaleler yakılarak Adalar yürüyüş yolu boyunca sürdü.

Yürüyüş boyunca çevredekilere ajitasyon konuşmaları yapıldı. Yürüyüş sırasında çevreden eyleme katılanlar ve destekleyenler olduğu gözlendi. Adalar sonuna kadar yürüyüş devam ettikten sonra tekrar Adalar Migros önüne gelindi. Burada “%500 yetmez canımızı da al!” yazılı bir pankart daha açılarak oturma eylemi yapıldı ve serbest kürsü oluşturuldu.

Serbest kürsüde söz alan bir öğretmen eğitimde yaşanan neoliberal dönüşümün eğitimin niteliğini düşürdüğünü, ilkokuldan başlayarak niteliksiz eğitim gören gençlerin binbir zorlukla üniversitede okuduğunu ve bunun sonucunda da yine işsizliğe mahkum edildiğini söyledi.

Ardından söz alan öğrenciler de yapılan zamlarla işçi ve emekçi çocuklarının üniversite eğitimi almasının artık mümkün olmadığını, krizi yaratanların işçiler emekçiler ve öğrenciler olmadığını, ancak faturasının bize ödetilmeye çalışıldığını söylediler.

Kızıl Bayrak / Eskişehir


Genç-Sen harç zamlarına karşı yürüdü

İstanbul Genç-Sen, harçlara yapılan zamları protesto etmek için 11 Temmuz günü Taksim tramvay durağından “Harçlara zam yaptırmayacağız!” pankartını açarak Galatasaray’a kadar sloganlarla yürüdü.

Basın açıklamasında, yapılan zamlarla harç paraların ne boyutlara geldiği açıklandı. Harçlarla ilgili acil olarak iki talep sıralandı. Zammın geri çekilmesi ve kriz dolayısıyla bu yıl harç paralarının alınmaması talep edildi.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Çanakkale Genç-Sen: Kobatan yalnız değildir!

Kobatan ile Genç İşçi Buluşması’nda söyleşi düzenleyen Genç-Sen’li öğrenciler, Çanakkale’de Entes direnişiyle dayanışma amacıyla 13 Temmuz günü basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasını okuyan Duygu Aykut, kapitalizmin krizinin işçiyi, emekçiyi, öğrenciyi ezerek geçtiğini söyledi ve krizin bedelinin özellikle kadınlara ödetilmek istendiğini belirtti. Gülistan Kobatan’ın da kriz sebebiyle işten atılan kadın işçilerden sadece biri olduğunu söyleyerek patronun türlü hakaret ve tehditlerine boyun eğmeyerek 61 gündür fabrika önünde tek başına direnen Gülistan Kobatan’ı Genç-Sen’li öğrenciler olarak selamladıklarını ifade etti.

Ayrıca direnişteki Kent AŞ, Tekstil-Sen, Limter-İş ve Sinter Metal işçilerinin de yalnız olmadıklarını belirtti.

 

 


Sermaye gözünü
“para eden” okullara dikti...

İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul’un lüks semtlerindeki bazı okulların rantının yükseldiğini ve ticari alan olarak değerlendirildiğinde büyük bir katma değer kazandıracağını ifade ederek bazı okulların satışının gündemde olduğunu açıkladı. Güler, okulların açık artırma yoluyla satılacağını ve satıştan elde edilecek gelirin yine eğitime aktarılacağını söyledi.

22 okul rant uğruna...

İlk elden satışa çıkarılması düşünülen 22 okul arasında Çamlıca Kız Lisesi, Kandilli Kız Lisesi, Etiler Lisesi, Fenerbahçe Lisesi gibi okullar bulunuyor.

Güler okulların satış nedenini açıklarken olanca rahatlığıyla okulların yerleri itibariyle rantının oldukça yüksek olduğunu ve buraların turizm ve ticari alan olarak değerlendirileceğini belirtti. Bu satışlardan sağlanacak gelirin ise yine eğitim hizmetlerine aktarılacağı söylemi ise işi kılıfına uydurmanın malzemesi oldu.

“İstanbul’da bu anlamda rantı yükselmiş, artık ticari alan olarak değerlendirilebilecek ve büyük katma değer kazandıracak okullar olduğundan ve bunlardan elde edilen gelirlerin tamamen eğitim hizmetlerine aktarılmak suretiyle değerlendirilmesi yararlı olacak” şeklinde konuşan Güler, bu okullarda eğitimin devam etmediğini de ileri sürdü.

Sermayeye hizmette sınır yok!

Bugüne kadarki örnekler hatırlandığında, sermayeye peşkeş çekilen bu okullardan-arazilerden elde edilecek gelirin elbette ki eğitime aktarılmayacağı gün gibi aşikardır. Özelleştime polikaları çerçevesinde sağlanan “gelirlerin” büyük oranda borç ödemelerine aktarılması bunu söyleyebilmeyi kolaylaştırmaktadır.

Konunun diğer bir yanı ise sermayedarların buralara ödediği miktarın, devlet erkanının da belirttiği gibi rantı oldukça yüksek böylesi yerleşim yerlerinden kazanacağı miktarın yanında devede kulak kalacağı gerçeğidir. Vali Güler’in açıklamasının ardından ise tepkiler yükselmeye başladı.

KESK’e bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) konuya ilişkin yaptığı açıklamada varolan kaynakları değerlendirmeden, zaten okul sayısının yeterli olmadığı bir durumda okulların satılmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, bütçeden eğitime ve eğitim yatırımlarına ayrılan payın arttırılması gerektiğini ifade etti.

Eğitim-Sen’in açıklamasında “...Açıkçası, iç ve dış borç faizine 6 yılda 200 milyar dolardan fazla rant aktaranların, söz konusu olan okullar olduğunda kaynak yokluğundan dem vurarak haraç mezat eldeki varlıkları tasfiye etmeye çalışması epey manidardır.” ifadelerine yer verildi.

Diğer yandan Bakanlık tarafından yapılan açıklamada “satılacak okul bina ve arazilerinde hiçbir şekilde eğitim-öğretime devam edilmemektedir” ibaresi ise İstanbul’daki Eğitim-Sen Şubeleri tarafından yürütülen küçük bir araştırma sonucunda boşa düşürüldü. Satılması planlanan okullarda eğitimin halen devam ettiği belirlendi.

İstanbul Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu ise, kent merkezindeki okulların satışının uzun süredir hükümetin gündeminde olduğunu belirterek, “Sözkonusu okulların bulunduğu yerler ayrıcalıklı imar hakları getirilerek satılacak” dedi.

Muhçu açıklamasında, kültür mirası ve tarihi yapı niteliğindeki okulların yerine iş merkezi, rezidans, otel gibi rant binaları yapılmasının ciddi sorunlar yaratacağını belirtiyor.

Sözkonusu okullar kent merkezindeki okul ihtiyacını karşıladığından, bunların kaldırılmasının kent merkezlerinde yaşayanların eğitim almak amacıyla kent dışına otomobille, servis araçlarıyla ya da otobüslerle ulaşması zorunluluğu getirecek ve bu da ulaşımı olumsuz etkileyecektir.

İstanbul kültürel mirasının bir parçası olan kimi okulların şatışlarla birlikte büyük olasılıkla zarar göreceği de bilinmektedir. Bunlar ya tamamen yıkılarak ortadan kaldırılacak ya da kısmen korunmak kaydıyla rant binalarının yanında özelliklerini büyük ölçüde kaybedecektir.