10 Nisan 2009
Sayı: SİKB 2009/14

  Kızıl Bayrak'tan
  Barack Obama’nın Türkiye ziyareti…
  ABD ve işbirlikçilerine karşı bölge halklarının yanındayız!..
Kapitalist emperyalizmin vurucu
Adana’da NATO karşıtı protesto…
Obama protestolarla karşılandı...
  Efendi Obama’ya uşaklara yaraşır bir karşılama!
  Türk sermaye devletinin NATO şovu...
  1 Mayıs’ta mücadele alanlarına!
  1 Mayıs Taksim tartışmaları üzerine...
  Devrimci seçim çalışmamızın sonuçları
  Adana: Tempolu bir devrimci seçim çalışması...
  Kürt halkının kaderi işçi sınıfı ve emekçileri nihai kurtuluşa götüren yolla kesişmektedir!
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  Kurtiş işçilerinden açıklama:
  İnsanca yaşayabileceğimiz onurlu bir gelecek için mücadeleye, 1 Mayıs’a!
  Tokat Eğitim-Sen Şubesi’nin soruşturma terörüne maruz kalan sosyalist kamu emekçisi ile konuştuk…
  Gençlikten...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Beşiktaş’ta 1 Mayıs provası!

4 Nisan akşamı Beşiktaş İnönü Stadyumu’nda oynanan Beşiktaş-Kayserispor maçı öncesinde yaşanan olaylar, polis terörünün sadece hak arama mücadelelerini hedef almadığını, sıradan olaylarda da topluma yöneltildiğini gösterdi. Kapitalizmin “futbol afyonu” ile uyuttuğu kitlelerin en sıradan tepkisi bile 4 Nisan’da yaşanan polis saldırısında olduğu gibi polis tarafından zorbalıkla bastırılmak istendi.

Beşiktaş taraftarlarının maç öncesi siyah-beyazlı kafileyi taşıyan otobüse Yıldız yokuşundan BJK İnönü Stadı’na kadar gelişine eşlik etmek istemesi üzerine düzenlediği “meşaleli yürüyüş”e müdahale eden çevik kuvvet saldırısı 1 Mayıs görüntülerini aratmadı.

Beşiktaş Çarşısı’ndan stada kadar olan yolu kapatan taraftarlara müdahale eden kolluk güçleri, tepki gösteren taraftarlara biber gazı, tazyikli su ve copla saldırdı.

Saldırısı sırasında birçok taraftar yaralanırken Beşiktaş taraftarlarıyla polis arasında çatışmalar yaşandı. Beşiktaş taraftarının polis saldırısına tepkisi İnönü Stadyumu’nda oynanan Beşiktaş-Kayserispor maçı sırasında da devam etti. “Emniyet dışarı!” sloganını sıkça atan Beşiktaş taraftarları protestolarını maç sonuna kadar sürdürdüler.


KESK ve İHD’den kınama...

KESK İstanbul Şubeler Platformu ile İHD İstanbul Şubesi, Ağrı ve Urfa’da yaşanan saldırılara ilişkin 6 Nisan günü İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri’nin yaptığı kısa bir konuşmanın ardından basın metnini KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Nebat Bükrek okudu. Bükrek yaptığı açıklamada, 29 Mart yerel seçimleri sonrası bölge illerinde yaşanan devlet terörünün birçok açıdan endişe verici olduğunu söyledi. Açıklama şu sözlerle devam etti:

“İnsan hakları savunucuları ve emek örgütleri olarak, 29 Mart yerel seçimleri sonrası bölge illerinde, özellikle Ağrı’da ve sonrasında Urfa Halfeti’de onlarca kişinin ölümü ile sonuçlanan olayları, birçok açıdan, özellikle Kürt sorununa ve demokrasi sorununa, devlet ve hükümetin yaklaşımındaki antidemokratik, insan haklarını hiçe sayan anlayışların göstergeleri olarak görüyor ve kabul edilemez buluyoruz.”

Kızıl Bayrak / İstanbul


Kayıp eylemleri devam ediyor

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, kayıpların bulunması ve sorumluların yargılaması için 210. eylemini 4 Nisan günü gerçekleştirdi. Eylemde 1 Nisan 1996’da kaybedilen Talat Türkoğlu gündemleştirildi.

Kayıp resimlerinin taşındığı eylemde ilk olarak Talat Türkoğlu’nun kardeşi Nimet Türkoğlu bir konuşma gerçekleştirdi. Kardeşini 1 Nisan 1996’dan bu yana aradıklarını ifade etti. Devletin “bizde yok” dediğini belirterek, artık devlete değil annelere seslendiğini söyledi.

Ardından basın açıklamasına geçildi. Nilüfer Açıkalın’ın gerçekleştirdiği açıklamada, 1 Nisan 1996’da kaybedilen Talat Türkoğlu’nun dosyasının Ergenekon davası kapsamına alınması istendi. Türkoğlu’nun TSİP’in Edirne eski il başkanı olduğu, annesini görmek için Edirne’den İstanbul’a dönerken kaybedildiği ifade edildi.

Açıkalın, itirafçı Kasım Açık’ın yaptığı itirafa göre, Türkoğlu’nu polis, asker ve itirafçılardan oluşan bir ekip tarafından sorgulandığını, sonrasında Murat Demir ve Murat İpek tarafından öldürülerek Meriç Nehri’ne atıldığını vurguladı. Tüm başvurulara rağmen Talat Türkoğlu’ndan haber alınamadığını, bunun üzerine başvurulan AİHM’in 17 Mart 2005 tarihli kararıyla Türkiye’yi mahkûm ettiğini ifade etti. Basın açıklamasının ardından eylem sona erdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Atılım çalışanlarından protesto...

Atılım gazetesi çalışanları, 6 Nisan’da gerçekleştirdikleri basın açıklaması ile Atılım gazetesi hakkında verilen bir aylık yayın durdurma cezasını protesto ettiler.

Basın açıklamasını gerçekleştiren Songül Akbay, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Atılım’ın 4 Nisan 2009 günü yayınlanan son sayısı hakkında bir ay sansür kararı verdiğini, gazetenin bağlı olduğu Varyos Yayıncılık’a tebliğ edilen karar ile gazetenin son sayısına “el konulması, dağıtım ve satış yasağı ile bir ay yayın durdurma kararı” verildiğinin bildirildiğini söyledi. Mahkemenin yanı sıra www.atilim.org günlük haber bültenine erişimin engellenmesine de karar verdiğini belirtti. Akbay, ilerici, yurtsever, sosyalist gazeteleri sansüre karşı dayanışmaya, birlikte mücadele etmeye çağırdı. Atılım gazetesi çalışanları ile Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu Sözcüsü Necati Abay’ın konuşmasının ardından basın açıklaması sona erdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Mardin’de mezara saldırı...

Mardin’in Savur Yeşilalan Beldesi’nde mezarı bulunan PKK’li Hasan Serhan’ın mezar taşında “şehit” yazdığı gerekçesiyle Savur Jandarma Karakolu’na bağlı askerler tarafından Serhan’ın mezar taşı sökülmek istendi.

2 Nisan günü jandarmalar tarafından gerçekleştirilen saldırıya tanık olan birinin belde halkına haber vermesinin ardından jandarmalara müdahale eden halk “Katil devlet hesap verecek!” sloganlarını attı.

Jandarma ile belde halkı arasında çıkan çatışmada jandarma saldırısının püskürtüldüğü ifade edildi.