30 Ocak 2009
Sayı: SİKB 2009/04

  Kızıl Bayrak'tan
  Ergenekon operasyonu Özbek çetesine yöneldi…
  Çankaya’da Ergenekon toplantısı…
Şer üçlüsü toplandı…
Emekçiler krize karşı alanlara çıktılar…
15 Şubat İstanbul mitingi üzerine...
Sinter ve Gürsaş direnişleriyle dayanışma gecesi gerçekleşti...
  Direnişçi Gürsaş işçileri ile konuştuk...
  İşçi ve emekçi hareketinden…
  Yerel yönetimler ve liberal yanılsamalar -
H. Fırat
  ÜNSA’da yarım direniş, çeyrek zafer!
  Devlet madalyasından Kocatepe törenine kontrgerilla gerçeği…
  Kriz karşıtı faaliyetlerden...
  Gençlikten...
  Ateşkes sonrası Gazze...
  “Davos Zirvesi”ne hazırlık…
  Bolivya’da anayasa açık farkla kabul edildi!
  Obama ve yıkılan hayaller...
  Avrupa’da krize karşı paneller…
  Yerel seçimler ve devrimci tutum - M. Can Yüce
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Bolivya’da anayasa açık farkla kabul edildi!

Evo Morales başkanlığındaki Bolivya yönetiminin gündeminde bulunan anayasa referandumu gerçekleştirildi. İşçiler, emekçiler ve yerliler tarafından desteklenen Sosyalizme Doğru Hareket (MAS) lideri Morales yönetiminin halk oylamasına sunduğu anayasa, beklendiği üzere açık farkla kabul edildi. Pazar günü yapılan referandumda yüzde 57 oranında kabul oyu çıktığı bildirildi.

Referandum öncesinde yaptığı açıklamada, yeni anayasanın Bolivya toplumunun tarihi eşitsizliğini düzeltme yolunu açacağını savunan Morales, “Anayasanın kabul edilmesi durumunda doğal kaynaklarımız üzerinde kontrol hakkımızı ve yabancı askeri üslerin yasaklanmasını onaylayacağız” diyerek halkı Anayasa’ya evet oyu vermeye çağırmıştı.

Referandumun kabulünden sonra başkent La Paz’daki Başkanlık Sarayı’nın balkonundan halka hitaben yaptığı konuşmada ise, “Bugün Bolivya’nın yeniden kurulduğu gündür, sömürge devletin sonudur, içeride ve dışarıda sömürünün bittiği gündür. Bolivya halkının bilinci sayesinde, büyük mülk sahiplerinin ve büyük mülkiyetlerin sonudur” ifadelerini kullandı.

“Artık dışlanmışlar ve hiçe sayılanlar herkesle aynı haklara sahipler” diye konuşan Morales, anayasa değişikliğine verdiği öneme işaret etti.

Yeraltı ve yerüstü kaynaklarının devlet kontrolünde bulunmasını, bu kaynakların toplumsal yarar gözetilerek harcanmasını düzenleyen anayasada, halkın devlet yönetimine katılımını kurumsallaştıracak eyalet ve mahalle meclislerinin kurulması da öngörülüyor.

Yeni anayasada, büyük toprak parçalarının tek elde toplanamaması, eğitim ve sağlığın her aşamada ve herkese ücretsiz sunulması, ülkedeki 36 ayrı yerli dilinin tanınması, bütün yerli topluluklara atalarının yaşadıkları toprakların tapusunun verilmesi ve özerkliklerinin güvence altına alınması öngörülüyor.

Anayasa ayrıca, Bolivya’nın çoğunluğunu oluşturan yerli halklara ülkenin doğal kaynakları üzerinde daha fazla söz söyleme olanağı veriyor. Yerli dillerinin ve kültürlerinin varlığı devletin güvencesi altına alınıyor, anayasa farklı dillerde eğitim yapılmasını da düzenliyor.

Emekçilerin ezici çoğunluğu tarafından onaylanan anayasaya ABD destekli karşı-devrimci güçler itiraz ediyor. Avrupalı beyaz göçmenlerden oluşan bu ırkçı azınlık, Bolivya’nın beşeri ve doğal kaynaklarını yağmalamaya alışık olduğu için, bu zenginliklerden toplumun diğer kesimlerinin de yararlanmasını istemiyor. Referandumu engellemeye çalışan karşı-devrimci güçler, anayasanın, doğal kaynaklar yönünden zengin eyaletlerde uygulanmasını engellemeye hazırlanıyorlar.

Bu anayasa sömürü ve eşitsizliği ortadan kaldıracak değil elbette. Ancak emekçiler ile yerliler lehine düzenlemeler içeriyor. Bu nedenle anayasaya karşı harekete geçen Amerikancı güçlerin önümüzdeki günlerde gerilimi arttırması bekleniyor.

Bu yılın sonunda yapılacak devlet başkanlığı seçimlerine ön hazırlık işlevi de gören referandumdan Morales yönetiminin zaferle çıkması, Bolivya’da sınıf çatışmalarının önümüzdeki süreçte artma ihtimalini güçlendirdi. Zira karşı-devrimci odaklar belli mevziler kaybetmelerine rağmen halen güçlerini koruyorlar.

Verili koşullarda anayasa değişikliği emekçiler lehine belli kazanımlar içermektedir. Ancak bu kazanımları güvence altına alıp geliştirmek, doğrudan sınıf çatışmalarının seyrine bağlı olacaktır. Hem yasal kazanımları güvence altına almak hem fiili kazanımları yasal güvenceye kavuşturmak için Bolivya burjuvazisi ve onun arkasındaki emperyalist güçlerle nihai hesaplaşmaya girmek gerekiyor. Bu hesaplaşma sonuçlanana kadar, kazanımların kaybedilme riski devam edecektir.

 

Köln’de Filistin’le dayanışma mitingi

Köln’de “Filistin için özgürlük ve barış!” sloganıyla düzenlenen miting, 24 Ocak günü Dom Kilisesi’nin önünde yapıldı. Gazze’ye saldırının başlaması üzerine biraraya gelen, yerli ve göçmen onlarca devrimci ve demokratik kurumun oluşturduğu savaş karşıtı birlik tarafından organize edilen mitinge yaklaşık 100 kişi katıldı.

Mitingde oluşturulan açık mikrofondan, Köln Filistinliler Derneği, Petrol İçin Kana Hayır Oluşumu, KPD/ML vb. birlik bileşenleri ve Filistinliler tarafından çeşitli konuşmalar yapıldı. İsrail’in Gazze’de yarattığı yıkımın bilançosu açıklanıp siyonizm bir kez lanetlenirken, Filistin halkıyla dayanışma çağrısı yapıldı.

Mitingte, “Hepimiz Filistinliyiz!” yazılı ortak pankartın yanısıra, DEKÖP bileşenlerinden Bir-Kar ve Y. Dünya adına pankartlar, DİDF bayrakları ve çeşitli dövizler taşındı. Miting, Filistin halkının taleplerini içeren çeşitli sloganların hep bir ağızdan atılmasıyla sona erdi.

Bir-Kar / Köln


Irkçı-siyonistlerin Gazze’de savaş suçu işlediği kesinleşti!

İsrail saldırısı esnasında Gazze’deki hastanelerde görev yapan doktorlar, siyonist savaş makinesinin beyaz fosfor kullandığını saptamıştı. Filistinlilerin yanısıra Norveçli doktorlar da yaralılarda beyaz fosfor izine rastlamış, dahası Gazze halkı üzerinde bilinmeyen silahlar denendiğine dair şüpheleri olduğunu da dile getirmişlerdi.

Ateşkes sağlandıktan sonra Gazze’ye giden Uluslararası Af Örgütü’ne (UAÖ) bağlı araştırma ekibi de, İsrail’in beyaz fosfor bombası kullandığına dair “şüphe götürmez kanıtlar” bulduğunu açıkladı.

“19 Ocak’ta hâlâ yanmakta olan parçalar gördük. İsrail ordusu tarafından beyaz fosfor kullanıldığına dair delillerin etrafta saçılı olduğu caddeler ve dar sokaklar gördük” açıklamasını yapan UAÖ silah uzmanı Christoper Cobb-Smith, heyetin, yanan beyaz fosfor parçaları ile onları taşıyan top mermilerinin kovanlarını evlerin ve binaların içinde ve çevresinde bulduğunu belirtti.

Araştırmayla ilgili açıklama yapan UAÖ’den Donatella Rovera da, “Gazze’de nüfusun yoğun olarak yaşadığı yerleşim bölgelerinde bu silahın yaygın bir biçimde kullanılması, özünde rasgele saldırıdır. Siviller üzerindeki etkisini gördükten sonra kullanmaya devam etmek ise savaş suçudur” dedi.

Uluslararası hukuka göre de, beyaz fosforun saldırı silahı olarak kullanılması savaş suçu kapsamına giriyor. Ancak yasa tanımayan İsrail savaş makinesi dünyanın gözleri önünde bu silahı kullanmakta sakınca görmüyor. Nitekim siyonist savaş makinesi, Birleşmiş Milletler yardım örgütünün (UNRWA) merkezi dahil Gazze’nin her tarafına bu bombalardan attıktan sonra, BM şefi Tel Aviv’e giderek bu cellat takımı ile samimi pozlar verebilmiştir. BM şefinin bu alçaltıcı tutumu, ırkçı-siyonistlerin küstahlığının kaynağı hakkında fikir vermektedir.

Her 155 mm top mermisinde içinde beyaz fosfor bulunan 116 parça bulunuyor. Beyaz fosfor oksijenle tepkimeye geçtiğinde aktif hale geliyor. Rüzgâra ve patlama yüksekliğine göre, en azından bir futbol sahası büyüklüğündeki alanda etkili olabiliyor. Nüfusun yoğun olduğu Gazze’de beyaz fosforun ölümcül etkisini tahmin etmek güç değildir.

İşlediği ağır savaş suçlarını önce reddeden İsrail ordusu, konuyla ilgili son açıklamasında beyaz fosfor kullandığını kabul etmekle kalmadı, bu silahları kullanmayı küstahça da savundu. Irkçı-siyonistlerin bu fütursuzluğu, emperyalist güç odaklarının İsrail’e sağladığı özel korumadan kaynaklanıyor. Evet, Gazze’de Filistin halkı şahsında insanlığa karşı işlenen ağır suçun birinci sanığı tetikçi İsrail’dir. Fakat aynı zamanda kapitalist-emperyalist düzen de işlenen suça ortak olmaktadır. İnsanlığa karşı işlenen suçların hesabını ise burjuva mahkemeleri değil, ancak ilerici-devrimci güçlerle direnen halklar sorabilir.