4 Temmuz 2008 Sayı: SİKB 2008/27

  Kızıl Bayrak'tan
  Rejim krizi derinleşiyor!
   Kürt halkına saldırılar hız kesmiyor
AKP’yi kapatma davasında son gelişmeler...
Mamak’ta güçlü bir 2 Temmuz
süreci örgütlendi…

Kürdistanlı tarım işçilerinin Ordu ve Trabzon’a girişi yasaklandı

KESK Genel Kurulu cansız, coşkusuz ve katılımsız gerçekleşti…
  KESK Genel Kurulu’ndan yansıyanlar ve görevler...
  Kayseri İşçi Kurultayı başarıyla gerçekleşti…
  İşçi ve emekçi hareketinden…
  F tiplerinde keyfi
baskılar sürüyor!
  Arjantin’de “öteki final!”
  Emperyalizmin Ortadoğu hesapları ve Türkiye’nin rolü!
  Avrupa futbol şampiyonası ve BİR-KAR’ın kampanyası
  Uluslararası işçi hareketinin yeniden yapılanması:
Ne yapmalı? Nasıl yapmalı? - 1
Volkan Yaraşır
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kızıl Bayrak'tan...

2 Temmuz’un 15. yıldönümünde Sivas katliamı ve devletin katliamcı yüzü ülke genelinde yapılan eylem ve etkinliklerle lanetlendi. Alanlara çıkan onbinlerce işçi ve emekçi başta Sivas olmak üzere katliamları unutmadığını, hesabını soracağını haykırdı.

Bu yılki 2 Temmuz anlamalarına katılım geçen yıllara oranla daha kitlesel oldu. Eylemler sosyal yıkım saldırılarının hız kazandığı, düzen güçleri arasındaki çatışmanın tırmanarak devam ettiği, Kürt halkının imha ve inkarına yönelik saldırıların arttığı bir süreçte gerçekleşti. Laik geçinen ordu güçleriyle demokrat geçinen islami gericiliğin ve arkasındaki burjuva kliklerin iktidar savaşının derinleştiği böylesi bir süreçte işçi ve emekçilere devletin katliamcı ve sömürücü kimliğini teşhir etmek, hesap sorma bilinciyle mücadeleyi yükseltmek ayrı bir önem taşıyordu.

Ancak “Madımak müze olsun!” talebi etrafında şekillenen ve başını Alevi Bektaşi derneklerinin çektiği, reformist çevrelerin yedeklendiği blok 2 Temmuz eylemlerini SHP, DSP gibi düzen partilerinin aklandığı, işçi ve emekçi kitlelerin tepkisinin düzene yedeklenmeye çalışıldığı politik bir atmosferde gerçekleştirmeye çalıştı. Bu yanıyla, başta sınıf devrimcileri olmak üzere devrimci güçlerin bu anlayışı mahkum eden, 2 Temmuz’u düzenle ve düzen güçleriyle hesaplaşma zeminine çevirmeye çalışan müdahalesi önemli bir yerde duruyordu.

Devrimci güçlerin 2 Temmuz’a etkin müdahalesi kimi alanlarda ayrışma yaşanmasına neden oldu. Devrimcilerin bağımsız örgütlediği süreçler ise etkin ve yaygın bir çalışmaya konu edilerek katil devletten hesap sorma çağrısı yapıldı.

Düzen güçleri arasındaki çatışmanın derinleştiği, kimi liberal reformist çevrelerin “demokrasi” adına islami gericiliğe, kimilerinin ise “islami gericiliğe karşı laiklik” savunusu adına orduya ve ulusalcı cenaha yedeklendiği bir süreçte işçi ve emekçi kitlelere devrim ve sosyalizm mücadelesini büyütme çağrısı yapmak ertelenemez bir görev olarak duruyor.

Bu görevi şu ya da bu söylemle düzene yedeklenenlerin yapamayacağı açıktır. Düzenin krizini devrim ve sosyalizm mücadelesini büyütmek için derinleştirmek görevi başta komünistler olmak üzere devrimci güçlerin görevidir.

***

Yüksel Akkaya’nın “Kapitalizmin Hapishanelerinde Ödünç Hayatlar/Sınıf Mücadeleleri, Avrupa Birliği, ‘Küreselleşme’” başlıklı kitabı Eksen Yayıncılık tarafından basıma hazırlandı. Basımı gerçekleştirilen kitabı edinmek isteyen okurlarımız Eksen Yayıncılık bürolarından ve kitapçılardan temin edebilirler.

Kitabın tanıtımına ilişkin sunuma ileriki sayılarımızda yer vereceğiz...