27 Haziran 2008 Sayı: SİKB 2008/26

  Kızıl Bayrak'tan
  Derinleşen kriz, düzenin yeni manevra arayışları...
   Emekçi halklara karşı düşmanlıkta aynı saftalar!
Başbuğ-Erdoğan görüşmesi ve
çatışan tarafların ortak gündemleri
“Darbeye karşı 70 milyon adım” parodisinin hatırlattıkları...
İşçi ve emekçi eylemlerinden…
Tuzla tersanelerde hak gaspları sürüyor, mücadele de...
  16 Haziran eylemi ve dükkancı zihniyetin küçük hesaplara dayalı sorumsuzluğu üzerine…
Gerçek bir grev için ileri!
  OSB-İMES İşçileri Derneği 3. Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi…
  Sincan İşçilerin Birliği Kurultayı’nın ardından...
  Sosyalist Kamu Emekçileri’nden KESK Genel Kurulu öncesi panel…
  Gençlik örgütlenmesi sorunu, Genç-Sen ve tutumumuz üzerine...
  Dünyadan...
  Düzenin gözbağlarına kanmayalım...
  “Çatı Partisi”…
M. Can Yüce
  Bir-Kar’ın kampanya
çalışmalarından…
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Bir dönemin ardından...

Gençlik örgütlenmesi sorunu,
Genç-Sen ve tutumumuz üzerine...

Gençlik örgütlenmesi sorunu günümüz gençlik mücadelesinin temel ve öncelikli sorunlarıların birisidir. Zira hareketin kalıcı sonuçlar oluşturması, kitleselleşmesi ve birleşik bir karakter kazanması bu sorun kapsamında ortaya çıkacak çözümlerle dolaysız bir ilişki taşımaktadır.

“Gençlik hareketinin verili durumu, örgüt ve birleşik bir gençlik örgütlenmesi sorununu tüm yakıcılığı ile karşımıza çıkartmaktadır. Bu parçalı ve dağınık gençlik mücadelesine ilerici güçlerin biraraya geldiği bir zeminde politik ve örgütsel bir tutum almak, ilerici bir adım, olumlu bir gelişmenin ifadesi olacaktır. Genç-Sen bu açıdan gençlik içinde oynayabileceği misyonu yerine getirebildiği koşullarda, açık ki desteklenmesi gereken bir çaba olacaktır. Ancak bugünkü kitle dışılık Genç-Sen’in oynayabileceği bu olumlu misyonu tartışmalı hale sokmakta, onu henüz doğum aşamasında etkisizleştirmektedir. Gençlik mücadelesi ile Genç-Sen ilişkisi açısından asıl sorun budur. Sorun çözümlenmediği koşullarda, birleşik bir mücadelenin olanakları, örgüt sorunu çerçevesinde anlamlı olabilecek bir takım tartışmalar süreç içinde heba edilecek, kaybeden oldukça sınırlı olanaklarla yürüyen gençlik hareketi olacaktır.” (Ekim Gençliği, “Birleşik, kitlesel ve devrimci bir gençlik örgütlenmesi için!”, sayı:105)

Bu kısa ancak özlü anlatımda ve henüz dönemin başında, genç komünistler; Genç Sen’in birleşik örgüt ve mücadele açısından oynaması gereken rolü ve başlangıç sürecindeki yetersizliklerini açıklıkla ortaya koymuşlardı. Bugün aradan bir dönem geçtikten sonra Genç Sen’in mücadele içindeki yeri ve ortaya çıkarttığı sonuçları değerlendirmek; yeni dönemde Genç Sen’e müdahalemizin yönünü belirlemek açısından önem taşımaktadır.

Genç Sen: Hareket için bir örgüt mü?
Harekete rağmen bir örgüt mü?

Herhangi düzeyde bir gençlik örgütlenmesi hareketle ve mücadelenin sorunlarıyla kurduğu bağ ölçüsünde bir anlam taşıyacaktır. Bu örgüt sorununda oldukça yalın bir gerçeği ifade eder. İlgili alanınızın sorunlarına duyarsızsanız, kitlesel bir mücadelenin sorun ve gündemlerine duyarsızsanız siyasal yaşam sizi ciddiye alınır bir örgütlenme olmaktan alıkoyar. Zira burada asli olan; hareket örgüt arasındaki ilişki ne yazık ki bulunmayacaktır.

Genç Sen üzerine ciddiye alınır bir eleştiri ve değerlendirme açık ki bu ilişki çerçevesinde kurulmak durumundadır. Zira elimizde örgütü tartışacağımız başkaca bir ölçüt bulunmuyor.

Peki Genç Sen’in dönem pratiği bu açıdan ne ifade etmektedir? Genç Sen dönemin ve kuruluş sürecinin başlangıcında aşmak zorunda olduğu mücadele dışılığı; gelinen yerde bir kimlik ve kararkter haline getirmiştir. Zira dönem boyunca toplantılar örgütleyen; kendinden menkul bir üye kayıt ve “örgütlenme süreci” gerçekleştiren Genç Sen ne etkili bir politik söylem ne de dinamik bir örgütsel gelişme ortaya koyamamıştır.

1 Mayıs’ta elle tutulur bir tutum alamayan, kampanya çalışması traji komik bir biçimde ve ortaya tek elle tutur sonuç çıkaramadan sonlanan, ÜSF’yi anlamlı bir deneyim haline getirebilecekken gösterilen ilgisizlik nedeni ile etkisiz bir panel/etkinlik haline getiren anlayış bugün Genç Sen’in hareket açısından taşıdığı önemi sorgulanır hale getirmiştir.

Bu açıdan Genç Sen sadece bizim cephemizden değil, gençlik içinde sorunla az çok ilgili ve duyarlı unsurlar açısından da tartışmalı hale gelmiş bulunuyor.

Hareketle örgütün kurması gerektiği ilişkiyi kavrayamayan bir örgütlenmenin kitlelere güven vermesi; siyasal örgütlere daralan yapısını kırması olanaklı değildir. Ne yazık ki bugün Genç Sen’i çöküşe sürükleyen eğilimin bu ilerici duyarlılıkla fazlaca da bir ilişkisi bulunmamaktadır.

Bu açıdan Genç-Sen mevcut durumu ile hareket için bir örgüt değil, kendinden menkul ve hareketten bağımsız bir “çizgisi” olan bir çevre görüntüsü vermektedir. Gün geçtikçe daralan ve ilerici güçlerden uzaklaşan örgüt yapısı bunun açık bir göstergesidir. Her yerelde karşılaşılabilecek ancak baskın bir örnek verelim. Yüzlerce üyesi bulunan ve henüz başlangıçta yüze yakın ODTÜ öğrencisinin katıldığı toplantılar alabilen ODTÜ Genç-Sen bugün 5-8 kişilik toplantılara sıkışmış bulunuyor. Bu örnek üzerine Genç-Sen içindeki tüm özneler ciddiyetle düşünmelidir. Ve yine bu süreç ODTÜ’de yüzlerce kişilik eylem ve çalışmaların örgütlendiği dinamik bir süreçtir.

Bu anlayış henüz başlangıçta mücadeye burun kıvıran tutumun dolaysız bir sonucudur. Birileri gençlik hareketini tüzüğe uydurmaya çalışırken, ODTÜ örneğinde olduğu gibi gerçek yaşam tüzüksel dayatmaları parçalamakta; geriye de 5-8 kişilik tortular bırakmaktadır.

Birileri “uzun maraton” güzellemeleri ile güncel gerçekliğin üzerini örtmeye çalışsalar da, Genç Sen gün geçtikçe hareketten kopmaktadır. Maratonun sonunda ortaya çıkacak ise en hafif ifade ile bir tabela olabilir ancak. Ve gençlik hareketinin yeni tabelalara ihtiyacı yoktur.

Genç Sen: Birleşik bir örgüt deneyimi mi?
Birkaç liberal çevrenin tekkesi mi?

Birleşik bir örgütsel deneyim öncelikle kendini hareketin sorunlarının çözümüne kilitlemiş bir birleşiklik olarak ifade etmek zorundadır. Bu açıdan birleşik bir örgütlenme birkaç siyasetin aritmetik toplamı değildir. Bugünün gençlik mücadelesi içinde siyasal ve ilerici güçlerin bir arada bir örgütsel arayış oluşturması, sorunun çözümü değil; çözüm noktasında atılmış bir başlangıç adımı olacaktır. “...bugünün gençlik hareketinde hareketin biriken sorunlarına dönük herhangi düzeyde bir çözüm arayışı, ilerici güçlerle birleşmeyi bir tercih değil zorunluluk haline getirmektedir. Kendi içine daralmış, bugüne kadar ortaya çıkan olanakları ve ilerici birikimi yok sayan ya da bünyesinde toparlamak için etkin bir çaba ortaya koymayan herhangi bir örgütlenmenin kitle mücadelesini geliştirmede ve kitleleri örgütlemede bir başarı şansı bulunmamaktadır.” (Ekim Gençliği, aynı yazı) Burada tanımlamaya çalıştığımız ilerici birikim hareketi oluşturan tüm ilerici duyarlılığın bütünüdür. Siyasal gençlik gruplarından klüp ve topluluklara, komisyon ve kollardan, ilerici gençlik güçlerinin bütününe kadar etkin bir çaba ile ilerici birikimi tahkim etmeyi, örgütlemeyi hedeflemeyen bir anlayışın birleşik bir örgütsel deneyim oluşturabilme şansı bulunmamaktadır.

Öte yandan hareketin bugünkü darlığı düşünüldüğünde birleşik bir hareket açısından asıl sorun ilerici güçlerin birlikteliğini etkin bir kitle çalışmasının ve kitlesel bir gençlik mücadelesinin kaldıracına dönüştürmektir. Bu başarılmadan bugünkü sınırlı güçlerin biraraya gelmesinin kitle mücadelesi açısından önemsenebilir bir sonuç oluşturmasını beklemek anlamsızdır.

Bu açıdan birleşik bir örgütsel anlayış açısından üç beş siyasetin biraraya gelmesi bir çözüm değil, doğru bir pratik ve politik hatta çözüm için bir araç ve etkin bir yöntem olarak tanımlanabilir ancak.

Bu kapsamda Genç Sen pratiği önemli sorunlar taşımaktadır. Zira bugünkü biçimde ortada bir birleşik örgütlenme olduğundan söz etmek dahi olanaksızdır. Birçok yerelde örgüt ve birleşik mücadele temsilciler seçimi ve bu seçimler eksenindeki ortaklaşmalara indirgenmiş; tüzüğün mücadele dışı ve bürokratik yapısının desteği ile tabana dayalı bir örgütsel inşa sürecinden gitgide uzaklaşılmıştır.

Gençlik alanında sınıf mücadelesinde çokça alışık olunan sendikal bürokrasinin kaba bir tekrarı yaşanmaktadır. Tek bir farkla ki, sendikal bürokrasinin gün geçtikçe daralsa da denetim altında tutması gereken bir tabanı bulunmaktadır. Ancak Genç Sen’in halihazırda böyle bir tabanı dahi bulunmamaktadır. Yani bizim bürokrasi henüz olmayan bir tabanın bürokrasisidir, paylaşılmaya çalışılan koltuklar hayali koltuklardır.

Yine Genç Sen birkaç örgütün elinde oyuncak haline gelmektedir. 1 Mayıs’a dönük etkili bir çaba ortaya koymamanın gerisinde ne vardır? Açık ki bunun gerisindeki neden siyasetlerin kendi siyasal örgütlülükleri ile 1 Mayıs’a çıkma kararlarıdır. Bu çerçevede Genç Sen’e dönük bir tartışma yapmadan süreç geçiştirilmiştir. Bunun sonucu 1 Mayıs eylemlerinden yansıyan Genç Sen adına koca bir hiçlik olmuştur.

Bu sorunlar aşılmadan Genç Sen’in “asla yalnız yürümeyeceksiniz” söyleminin bir ciddiyeti bulunmayacaktır. İnsanlar yüzlerce kişilik toplantılar örgütlerken, eylemler yaparken; ODTÜ boykot çalışmasında olduğu gibi “boykotu destekliyoruz” afişleri yaparak gençliğin yanında yürüneceği düşünülüyorsa, açık ki Genç Sen aktivistleri yanılıyorlar. Bu katıldığımız boykot toplantılarında yaşandığı gibi en fazla gülüşmelere neden olabilir.

Genç Sen ve devrimci müdahale sorumluluğu...

Açık ki üstte bahsedilen sorunlar çözümsüz değildir. Ancak Genç-Sen içindeki devrimci siyasal duyarlılığın sınırları en azından bugün için sorunları çözecek bir ilkesel ve politik müdahale zeminini birleşik bir biçimde hayata geçirmeyi engellemektedir.

Bu açıdan sorunun çözüm zemini zorlaşmakta, örgütte reformizmin tahribatı gün geçtikçe derinleşmektedir. Sorun başından bu yana iki farklı anlayış sorunudur: Hareket için bir örgüt mü? Harekete rağmen bir örgüt mü?, Birleşik bir örgüt deneyimi mi? Birkaç liberal çevrenin tekkesi mi? soruları ise aslen bugün bu iki farklı anlayışın karşı karşıya geldiği tartışma alanlarını ifade etmektedir. Hareket için ve birleşik bir örgüt anlayışını savunanların karşıt eğilimi etkisizleştirmesi, bu sancılı sürecin aşılmasının kritik halkasını oluşturmaktadır.

Bugün için Genç-Sen’e devrimci müdahale açısından iki temel handikap sözkonusudur, birincisi az çok tutarlı bir devrimci muhalefeti ve tutumu Genç-Sen içinde bir arada örgütleyebileceğimiz asli öznelerin önemli bir kısmı gündeme kayıtsızlığını korumaktadır. Bu kayıtsızlık aşılmadan, Genç-Sen’i ihtiyaca yanıt veren bir örgüt haline getirmek ne yazık ki olanaksızdır.

İkinci olarak ise Genç-Sen içindeki bir kısım devrimci çevrelerin bize anlaşılmaz bir biçimde ortaya konulan “Genç-Sen reformizmle mücadele alanı değildir” argümanı ve bu çerçevede “örgütü yıpratmadan” muhalefeti örgütlemeyi salık veren tutumlarıdır. Bu arkadaşlar hiç ciddi bir örgütlenme deneyimi gördüler mi acaba? Bize tarihsel veya güncel olarak “reformizmle mücadele zemini olmayan” bir tek kitle örgütlenmesi deneyimi gösterebilirler mi?

Devrimci ve reformist anlayış, sınıfsal temelleri olan temel bir politik ayrışma noktasıdır. Bu açıdan hareketin ve örgütlenmenin her adımında bir dizi yaklaşım ve pratik üzerinden gün be gün bu ayrışma kendini ortaya koyar. Bizim yıpratmaya çalıştığımız ise birleşik örgüt değil, bu örgütteki reformist tahribatın kendisidir. Birleşik mücadele ve bu birleşik mücadelenin devrimci kararkterde sonuçlar oluşturması için mücadele etmek temel bir zorunluluktur. Bu açıdan bize salık verilen anlayış bize her dönem uzak olmuştur. Birlik, mücadele, birlik anlayışı gerçeklerin üzerini örtmeyi değil açık bir tutumla siyasal ve devrimci doğruları ortaya koymayı zorunlu kılar, hangi sınırlarda ve gerekçeyle olursa olsun reformizmle uzlaşmayı değil. Bu açıdan reformizmle örgütsel olarak aynı kitle ögütünün bir parçası olmak, aynılaşmak yada zaman zaman uzlaşmak anlamına gelmemektedir.

Genç Sen içinde devrimci pratiğin sorunları üzerine...

Dönem boyunca devrimci Genç-Senliler’in müdahaleleri Genç-Sen’in göreli hareketliliğinin zeminini oluşturmuştur. Zira devrimci Genç-Senliler’in etkin olduğu birimler dışında elle tutulur bir sonuç ne yazık ki oluşturulamamıştır. Tartışmalar tüzük hükümlerine sıkıştırılarak hareketsizlik kutsanmış, bu arada Genç Sen merkez yürütmesi elle tutulur tek bir yaklaşım ortaya koymadan, belirlemelerin arkasında durmak yönlü tek bir çaba harcamadan bir dönemi geride bırakmıştır.

Buna karşın devrimci Genç Sen’lilerin göreli etkinliğinin oluşturduğu sonuçlar ise ne yazık ki istenilen dönüşümü yaratmaktan oldukça uzaktır. Zira bu alanlarda reformist anlayışın neredeyse tek bir katkısını almadan yürütülen çalışmaların istenilen yaygınlıkta ve genişlikte sonuçlar ortaya çıkmamıştır.

Burada sorun açık ki kitlelerle kurduğumuz bağın düzeyidir. Nitekim politik tutum ve yaygın propaganda etkili bir taban çalışması ve bunun ürünü bir örgütlenme sürecini doğurmadığında ortaya çıkan sonuçların sürekliliği istenilen düzeyde olamamaktadır. Bir dizi ilde dönem içinde örgütlenen eylemler ve çalışmalar süreklilikten yoksun ve bu açıdan hedefsiz faaliyetler olarak kalmıştır.

Bunda ilerici çabaların önüne geçen bürokratik tarz ve tartışmalar etkili olsa da sorunu açıklamaya yetmemektedir. Burada asıl yetersizlik kendi faaliyet kapasitemiz, kitlelerle buluşma çabamız ve bu çerçevede ortaya konulan sistematik müdahalelerdir. Bunlar yapılmadan Genç-Sen ilgili alanlarda etkili bir politik çalışmanın ürünü sürekli bir tabana dayanmadan başarılı sonuçlar ve kalıcı olanaklar oluşturmak ne yazık ki olanaksızdır.

Bu açıdan dönem boyunca Genç Sen içinde oluşturulan etkili muhalefet ve devrimci pratik ayrışmalar, yaygın bir kitle tabanının manivelası haline getirilememiş; bu açıdan da Genç-Sen’e müdahale zemini önemli ölçüde sınırlanmıştır.

Birleşik devrimci bir hareket için birleşik ve devrimci bir Genç Sen!

Bir dönemin verileri ışığında bu deneyimin sönümlenmemesi için kararlı ve hedefli bir çalışma yürütmek güncel planda önemli bir siyasal çerçeve ifade etmektedir.

Bu kapsamda Genel kurul sürecine kadar Genç Sen içinde ana hareket tarzımızı genel başlıkları ile tanımlamaya çalışalım:

Genç Sen halihazırda birleşik bir çalışma zemini genel ölçüde oluşturamamıştır. Bu kapsamda kitle çalışmasını buna uzak olan anlayışlarla beraber örgütleme çabası, çoğu durumda çalışmayı zora sokan sonuçlar oluşturmaktadır. Bu nedenle ortak çalışma açısından anlamlı olanaklar taşıyan taşra birimlerini ve sınırlı sayıdaki merkez üniversite çalışmasını dışta tutarak; çalışmanın siyasal tabanı açısından ortak bir çabaya dayanmadığı alanlarda politik gündem ve başlıklar üzerinden bağımsız siyasal faaliyetimize ağırlık vermek esas olacaktır. Zira sürükleyici bir kuvvet ortaya çıkaramadan, ilgili alanlarda reformizmin yarattığı ataleti ve beklemeyi aşabilme şansımız bulunmuyor.

Örgütün gelişeceği asıl alan politik mücadele alanıdır. Bu kapsamda Genç-Sen’in atalet içindeki organlarında gereksiz yere boğulmak yerine, birleşik veya ayrıksı olarak gençliği ve bu açıdan Genç-Sen’i de sürüklemeyi hedefleyen bir tutum mutlak suretle ortaya konulmalıdır.

Çalışmanın birleşik bir olanak taşıdığı tüm alanlarda Genç-Sen faaliyeti ortak çalışma açısından taşıdığı olanaklar çerçevesinde etkin bir biçimde değerlendirilmelidir. Bu çerçevede devrimci Genç-Senliler’in daha etkin bir inisiyatifle çalışmayı sürekli kılması esas olmalıdır.

Yakın bir dönem içinde Genç Sen’i dönüştürecek asli faaliyetin ve müdahalenin Genç Sen’in mevcut organları dışında oluşturulabileceği açıktır. Bu kapsamda hareketin ihtiyaçlarına yanıt veren etkili kampanya ve çalışmalarla yeni dönemde Genç Sen’e müdahalede bulunmak, sürüklemeye çalışmak temel hareket noktamız olacaktır.

Dönemin başında gerçekleşecek “Genç Sen Genel Kurulu”‘na yaygın bir çalışma ve etkili bir politik süreçle hazırlanmak; Genç Sen’e devrimci müdahale açısından oldukça önemlidir. Bu kapsamda komünistler “piyasalaşan eğitime ve diplomalı işsizliğe karşı” yaygın bir kampanya çalışması ile yeni döneme başlayacaklar; bu kampanyanın önemli bir adımı olarak da etkin bir katılımla Genç Sen Genel Kurulu’nda piyasalaşan eğitime karşı Genç--Sen’i birleşik bir mücadele odağı haline getirmeye çalışacaklardır.

Genç-Sen ve birleşik örgütlenme sorununu tartışmak ve tartıştırmak hedefiyle yerel forumlar örgütlenecek, bu çerçevede halihazırda Genç Sen dışında bulunan ilerici güçler de tartışmaların bir parçası haline getirilmeye çalışılacaktır.

Genç Sen’in içinde veya dışında bulunan siyasal anlayışlarla ortak bir eksende Genç Sen Genel Kurulu’na dönük tüzük ve mücadele programı hazırlığı başlatılacak, bu tartışmalar hızla Genç Sen’in içine ve ilerici güçlere açılan bir çerçeveye sokulmaya çalışılacaktır. Bu noktada ortak bir devrimci tutumla genel kurula hazırlanmak ve devrimci Genç Senliler’in etkin bir birleşik tutum alması için yaygın bir hazırlık ortaya konulacaktır.

Hazırlanması planlanan broşür yeni dönem başladığında tüzük ve program tartışmalarına dair etkin bir çerçeve çizen bir biçimde oluşturulacaktır.

Tüm bu süreç “Birleşik, Kitlesel ve Devrimci Bir Genç Sen için Mücadele Platformu”nun politik planda Genç Sen’e daha etkili müdahalede bulunması hedefiyle merkezi ve yerel planda platformu etkili ve sağlam politik organlara dayandırmaya çalışacağız. Bu alanda sağlanacak başarı ve yaygınlaşma dönem boyunca Genç Sen’e müdahalenin toplam çalışmamızı zayıflatmadan doğru temeller üzerinde yürümesinin de güvencesidir.