27 Haziran 2008 Sayı: SİKB 2008/26

  Kızıl Bayrak'tan
  Derinleşen kriz, düzenin yeni manevra arayışları...
   Emekçi halklara karşı düşmanlıkta aynı saftalar!
Başbuğ-Erdoğan görüşmesi ve
çatışan tarafların ortak gündemleri
“Darbeye karşı 70 milyon adım” parodisinin hatırlattıkları...
İşçi ve emekçi eylemlerinden…
Tuzla tersanelerde hak gaspları sürüyor, mücadele de...
  16 Haziran eylemi ve dükkancı zihniyetin küçük hesaplara dayalı sorumsuzluğu üzerine…
Gerçek bir grev için ileri!
  OSB-İMES İşçileri Derneği 3. Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi…
  Sincan İşçilerin Birliği Kurultayı’nın ardından...
  Sosyalist Kamu Emekçileri’nden KESK Genel Kurulu öncesi panel…
  Gençlik örgütlenmesi sorunu, Genç-Sen ve tutumumuz üzerine...
  Dünyadan...
  Düzenin gözbağlarına kanmayalım...
  “Çatı Partisi”…
M. Can Yüce
  Bir-Kar’ın kampanya
çalışmalarından…
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Sincan İşçilerin Birliği Kurultayı’nın ardından...

Sınıfın birliği ve mücadelesinde anlamlı bir adım!

Sınıf devrimcileri olarak uzun bir süredir gündemimizde olan Sincan İşçilerin Birliği Kurultayı’nı 22 Haziran günü gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Onbinlerce işçinin çalıştığı Sincan’da, sınıfın birliği ve mücadelesi açısından anlamlı bir adım atmış bulunuyoruz.

Kurultay ön hazırlık süreci: Sınıf çalışmasında yeni bir düzey yaratma çabası

Sınırlı sayıda güç ve olanakla başlatmış olduğumuz kurultay ön hazırlık süreci önemli bir ön birikim yaratarak geride bırakılmıştır. Yaklaşık bir yıl öncesinde gündemimize aldığımız kurultay süreci çalışmamıza yeni bir soluk katmıştır. Sınıf çalışmamızda ileri düzeyin zeminini güçlendirmiştir. Kurultayın kendisi kadar ön hazırlık süreci de bu yönü ile geliştirici olmuş, çalışmamızın sınırlarını zorlamak açısından önemli bir imkana dönüşmüştür. Özellikle sınıfla yeni bağlar kurmak noktasında yeni adımların atılması, mevcut bağların güçlendirilmesi, tüm bunların planlı ve yoğunlaşmış bir çabaya konu edilmesi açısından kurultayın ön süreci fazlasıyla geliştirici olmuştur. Bir dizi ilk adım tam da bu dönemde atılabilmiştir. Tüm bunların yanısıra halihazırda devam eden grev ve direnişlerle gerçekleştirilen dayanışma eylemleri ve etkinlikleri kurultay ön sürecini zenginleştiren bir etkene dönüştürülmüştür.

Bu dönem içerisinde yüzlerce bülten, el ilanı, afiş pul vb. bir dizi araç birarada kullanılmış, işçilerin katılımını etkinleştirecek piknik, film gösterimi, panel gibi faaliyetler hayata geçirilmiştir. Ev ve işyeri ziyaretleri, işçi toplantıları, bizzat bu dönemde somut hedefler haline getirilmiş ve gerçekleştirilmiştir. Kurultayın ön hazırlık süreci sınıf çalışmamızda derinleşmeyi sağlayacak bir zemin oluşturma çabası ile ele alınmış ve buna uygun bir çalışma tarzı hayata geçirilmiştir. Yine bu dönemde, SSGSS saldırısı, TÜMTİS yöneticilerinin tutuklanması saldırısı, TEGA grevi, AKDAŞ’ta yaşanan işçi kıyımı, 1 Mayıs gibi gündemler kurultay gündemleri ile birlikte ele alınmış, somut bir müdahaleye konu edilmiştir.

Mütevazi ve anlamlı bir ilk adım: Sincan İşçilerin Birliği Kurultayı

İşçi kurultayı Sincan’da bir ilktir. Bu yönü ile hem ön hazırlığı açısından hem de kurultayın kendisi üzerinden elbetteki belli eksiklikler barındırmaktadır. Fakat her şeye rağmen kurultay gerek içeriği, atmosferi, gerekse ortaya çıkardığı sonuçları ile anlamlı bir işçi etkinliği olarak gerçekleşmiştir.

Kurultaya dair burada vurgulanması gereken en temel nokta oluşturulan sınıf zeminidir. Başta Sincan OSB’de bulunan döküm ve makine fabrikalarından olmak üzere, yine bölgede bulunan demiryollarından ve TÜMTİS’te örgütlü ambar işçilerinden kurultaya anlamlı bir işçi katılımı sağlanabilmiştir. Elbette kurultaya katılım hem nicelik, hem de kapsadığı sektörlerin genişliği açısından hedeflerimizin altında kalmıştır. Fakat tam da kurultayı örgütleyeceğimiz sınıf zemini üzerinden bakıldığında dünden bugüne katedilen mesafe açıkça görülebilmektedir.

Değinilmesi gereken bir başka önemli nokta ise, sınıfın birlikteliği ve mücadelesi açısından önemli bir yer tutan Sincan İşçilerin Birliği Kurultayı sürecinde, bölgede temel bir yer tutan grevdeki TEGA işçileriyle sergilenen sınıf dayanışması olmuştur. Grevin en başından itibaren tüm olanaklarını greve sunan sınıf devrimcileri, yine kurultay süreci boyunca döne döne grevin sesini her gündem vesilesiyle diğer sınıf bölüklerine duyurmaya çalışmış, bu yönüyle örgütlenen tüm sınıf etkinliklerinde TEGA grevinin önemine vurgu yapmış, deyim yerindeyse grevin sesi ve soluğu olmuştur. Yine kurultay kürsüsünü grevci TEGA işçilerine açarak böylesi bir sınıf etkinliğini en başta TEGA grevinin bir mevzisine dönüştürmek istemişlerdir. Fakat başından itibaren süren genel ilgisizlik tablosu kurultay gününde kendisini göstermiş, son güne kadar hemen her gün çağrı yapılmasına rağmen grevdeki TEGA işçileri işçi kurultayına gereken katılımı sağlamamışlardır. Bunun kendisi sınıf devrimcileri tarafından ayrıca değerlendirmeye konu edilerek bu sorunu aşmaya yönelik ısrar ve çaba önümüzdeki dönemde de sürdürülecektir.

Kurultaya dair katılımın dışında söylenmesi gereken bir başka önemli nokta şudur; kurultayın içeriği ve sonuçları üzerinden önemli bir birikim elde edilmiştir. Kurultayda yürütülen tartışmalar ve sunumlar yılları bulan faaliyetimize ayrıca zenginlik katmış, mevcut deneyim ve birikimler büyük oranda somut tartışmalara konu edilmiştir. Özelikle Sincan OSB üzerinden yürütülen tartışmalar (kurultayın birinci bölümündeki sunumlar, Sincan OSB’de çalışma koşulları tebliği ve katılımcıların konu ile ilgili konuşmaları) bu açıdan ayrıca kurultayı güçlendirmiş, önümüzdeki dönem açısından ön açıcı olmuştur.

İşçi kurultayında öne çıkan zayıflık alanı ise kurultay gününün örgütlenmesi noktasında yaşanmıştır. Önden yeterince planlanmayan bazı konular kurultay gününe teknik vb. aksaklıklar şeklinde yansımıştır.

Sınıfın birlikteliği ve mücadelesi için bir adım daha!

Geride kalan kurultay süreci sınıfın birlikteliği ve mücadelesi açısından yeni güç ve imkanlar yaratarak işlevini yerine getirmiştir. Şimdi tam da bu zemine dayanarak dahası kurultayın açığa çıkardığı olanaklardan daha etkin bir şekilde faydalanarak yeni ve daha güçlü adımlar atma zamanıdır. Sınıf devrimcileri olarak bu gerçeğin bilinciyle yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. Sincan’da devrimci sınıf mücadelesini yeni mevzilerle taçlandırarak sermayenin korkularını büyütmeye devam edeceğiz.

Kurultay Hazırlık Komitesi


Kayseri İşçi Kurultayı’na çağrı…

Kayseri İşçi Kurultayı hazırlıkları çerçevesinde yürütülen çalışmalar devam ediyor. İşçi anketleri, işçi servis noktalarına gerçekleştirilen bildiri dağıtımları, işçi toplantıları, 15-16 Haziran paneli, Nazım anması ve en son Kayseri’de yayın yapan yerel televizyon kanalı KAY TV’deki açık oturum programına katılımla kurultay hazırlıkları hız kazanıyor.

19 Haziran akşamı KAY TV’de gerçekleştirilen açık oturuma Kayseri İşçi Kurultayı Hazırlık Komitesi adına 3 kişi katıldı. Saat 21.00’de başlayan program yaklaşık bir saat sürdü. Programda ilk olarak sözü kurultay çalışanı Bora Koç aldı. Kayseri’de işçi kurultayı düzenlenme sebebini gerekçelendiren Koç, işçi ve emekçilere dönük saldırılara değindi. Bu saldırılar karşısında emekçilerin son derece dağınık ve örgütsüz olduğunu dile getirdi. Böylesi bir süreçte kurultayın önemine vurgu yaptı.

Programda Kayseri İşçi Kurultayı’nın işçi kadın çalışmasına ilişkin bilgi veren Meryem Serel de tarihsel gelişimi içinde kadının ezilmişliğine değindi. Emekçi kadınların toplumsal ölçekte yaşadığı sorunları sıraladı.

Programda son sözü Atlen Yıldırım aldı. Konuşmasına, dünyada ve Türkiye’de işçi hareketinin genel tablosuna değinerek başlayan Yıldırım, kapitalizmin dünya ölçeğinde yeniden şekillendiğine işaret etti. İşçi sınıfının kendi arasında sektör, ücret, ırk, mezhep, sendikalı-sendikasız, işçi-işsiz gibi sebeplerden dolayı parçalandığını vurgulayan Yıldırım, bu parçalılık karşısında sınıfın bütününü kucaklayan bir örgütlenme tarzının oluşturulması gerektiğini belirtti. Bu tarzın adını ‘taban örgütlenmesi’ olarak koyan kurultay çalışanı konuyla ilgili destekleyici örnekler verdi. Yıldırım’ın konuşması işçi sınıfının yaşadığı sorunlar karşısında kurultayı sahiplenme ve örgütleme çağrısıyla son buldu.

Kızıl Bayrak / Kayseri


Sincan İşçilerin Birliği Kurultayı gerçekleştirildi…

Sincan işçilerinin birliği yolunda bir ilk adım!

Sincan İşçilerin Birliği Kurultayı 22 Haziran Pazar günü gerçekleştirildi. “İnsanca bir yaşam ve çalışma koşulları için örgütlü mücadeleye!” şiarıyla düzenlenen kurultay boyunca pek çok işçi ve emekçi söz alarak sorunlarını dile getirdi, çözüm önerilerini sundu, canlı tartışmaların parçası oldu.

Kurultay, hazırlık komitesi adına bir demiryolu işçisinin kurultayı selamlayan açılış konuşmasıyla başladı. Açılış konuşmasında dünya ve Türkiye’de işçi sınıfının kölece çalışma koşullarına mahkum edildiği, buna karşı kurtuluşun yolunun sınıfın örgütlü mücadelesinden geçtiği vurgulandı.

Açılış konuşmasını Sincan İşçilerin Birliği Kurultayı sözcüsünün konuşması izledi. Kurultay sözcüsü, kurultayın Sincan için taşıdığı önemden bahsetti ve bugünkü kurultayın gündemini esas olarak Sincan OSB’de çalışan işçilerin ağır çalışma koşulları, düşük ücretler, fazla mesailer, iş kazaları, işçi sağlığı ve örgütlenme sorunlarının oluşturacağını belirtti. Kurultay Hazırlık Komitesi’nin üç aylık bir çalışma sürecinin ardından hazırladığı tebliğlerin sunulacağını duyurdu.

Program Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu tarafından hazırlanan ‘Geçmişi Aşarak Geleceği Kazanacağız!’ isimli sinevizyon gösterimi ile devam etti.

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu adına yapılan konuşmada kurultayın anlamı ve önemi anlatıldı.

TÜMTİS Ankara Şube Yönetim Kurulu’ndan bir işçi, kurultayı selamladı. İşçilerin kölece çalışma koşullarına karşı örgütlenmesinin önemine vurgu yaptı.

Çağdaş Hukukçular Deneği (ÇHD) Ankara Şubesi Sosyal ve Ekonomik Haklar Komisyonu adına söz alan Avukat Elvan Olkun ise öncelikle avukatların yaşadıkları sorunlardan bahsetti. Çalışma koşullarının her geçen gün kötüleştiğini ifade etti. Hakları için mücadele yürüttüklerini belirtti. Ortak mücadelenin önemine değinen Olkun, Sincan OSB’deki çalışmaları önemli bulduklarını belirtti. Yasal hakların uygulanabilmesi için dahi mücadelenin şart olduğunu vurguladı.

Sincan OSB’den bir döküm işçisi havzada yaşanan sorunları kendi yaşamından örneklerle anlattı.

Birleşik Metal-İş Sendikası eski örgütlenme uzmanı Cefa Erdoğan ise Sincan’da Ekstra-Metal ve TEGA deneyimlerine değindi. Sınıfı örgütlemenin yalnızca sendikalar tarafından yürütebileceğini düşünmenin doğru olmadığını belirten Erdoğan, bu işi sınıfsal bakışa sahip öznelerin tabandan gelen hareketle yapabileceklerini vurguladı. Erdoğan’ın konuşması kurultayın önemli bir yerde durduğu vurgusuyla sona erdi.

Prof. Dr. Yüksel Akkaya, işçi sınıfının kapitalizm tarafından insanlıktan çıkartılmasına ve yürütülen mücadelenin bu anlamıyla insanca bir yaşam mücadelesi olduğuna değindi. Kapitalizmin insanı işçileştirdiğinden ancak aslında bu anlamıyla işçileşmenin iyi bir şey olmadığından bahseden Akkaya, kapitalizmin işçileri uzun çalışma saatlerine mahkum ederek işsizliği artırdığına değindi.

Akkaya, konuşmasında Ludist hareket ve Lyon ayaklanması gibi deneyimlere de değinerek bunlardan öğrenilecek çok şey olduğunu vurguladı.

Aranın ardından Sincan İşçilerin Birliği Kurultayı Hazırlık Komitesi tarafından hazırlanan tebliğlerin sunumuna geçildi. Kurultaya “Sincan OSB’de çalışma koşulları”, “Sosyal yıkım saldırıları”, “İşçi sınıfının üzerindeki burjuva ideolojinin etkisi”, “Sincan OSB’de örgütlenme sorunları ve deneyimleri” tebliğleri sunuldu.

Tebliğ sunumlarının ardından Sincan İşçilerin Birliği Kurultayı Hazırlık Komitesi adına kapanış konuşması yapıldı. Konuşmada Sincan’ın son süreçte TEGA ile birlikte ilk grevi yaşadığına değinildi. Kurultayın Sincan’da çalışan işçiler için örgütlenmeye yönelik bir “ilk adım” olduğu belirtildi.

Mamak İşçi Kültür Evi Müzik Topluluğu’nun söylediği işçi marşları ile kurultay sona erdi.

Kurultaya özellikle demiryolu, OSB ve ambar işçileri katılım sağladı.

Kızıl Bayrak / Ankara

 

Esenyurt’ta 15-16 Haziran pikniği

Esenyurt İşçi Kültürevi şanlı 15-16 Haziran Direnişi’nin 38. yıldönümü vesilesiyle 22 Haziran günü birlik ve dayanışma pikniği düzenledi.

Piknik sabah 10:30’da başladı. Ortak kahvaltının ardından saat 12:30’da piknik programına geçildi.

Program devrim şehitleri anısına yapılan saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşunun ardından 15-16 Haziran Direnişi’nin anlamı, önemi ve güncel çağrısı üzerine bir konuşma yapıldı. 15-16 Haziran Direnişi’nin işçi ve emekçilerin mücadelesine ışık tuttuğu belirtildi. Son yıllarda sınıf cephesinde yaşanan hareketliliğe değinildi, mücadeleyi yükseltme çağrısı yapıldı.

Açılış konuşmasının ardından 15-16 Haziran’a ilişkin hazırlanan sunuma geçildi. Direnişin bu topraklarda halen aşılamamış olduğu ancak yeni 15-16 Haziranlar’ın yaratılabileceği, bunun imkanlarının olduğu belirtildi.

Ardından Koma Karker söylediği türkü ve ezgilerle sahne aldı. Koma Karker’in sunduğu dinletinin ardından programa ara verildi.

Aranın ardından etkinlik Esenyurt İşçi Kültür Evi Şiir Grubu’nun programıyla devam etti. Nazım Hikmet ve Ahmed Arif’ten şiirler okundu.

Daha sonra gerçekleştirilen söyleşide pek çok işçi ve emekçi 15-16 Haziran Direnişi ve sınıf hareketinin sorunları üzerine söz alarak düşüncelerini belirttiler. Piknik halaylarla son buldu.

90 kişinin katıldığı piknikte “İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizm kazanacak!”, “Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” sloganları coşkulu bir şekilde atıldı.

Kızıl Bayrak / Esenyurt