27 Haziran 2008 Sayı: SİKB 2008/26

  Kızıl Bayrak'tan
  Derinleşen kriz, düzenin yeni manevra arayışları...
   Emekçi halklara karşı düşmanlıkta aynı saftalar!
Başbuğ-Erdoğan görüşmesi ve
çatışan tarafların ortak gündemleri
“Darbeye karşı 70 milyon adım” parodisinin hatırlattıkları...
İşçi ve emekçi eylemlerinden…
Tuzla tersanelerde hak gaspları sürüyor, mücadele de...
  16 Haziran eylemi ve dükkancı zihniyetin küçük hesaplara dayalı sorumsuzluğu üzerine…
Gerçek bir grev için ileri!
  OSB-İMES İşçileri Derneği 3. Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi…
  Sincan İşçilerin Birliği Kurultayı’nın ardından...
  Sosyalist Kamu Emekçileri’nden KESK Genel Kurulu öncesi panel…
  Gençlik örgütlenmesi sorunu, Genç-Sen ve tutumumuz üzerine...
  Dünyadan...
  Düzenin gözbağlarına kanmayalım...
  “Çatı Partisi”…
M. Can Yüce
  Bir-Kar’ın kampanya
çalışmalarından…
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Başbuğ-Erdoğan görüşmesi ve çatışan tarafların ortak gündemleri

24 Haziran’da KKK Başbuğ’un Başbakanlık konutunda Erdoğan’la yaptığı görüşme, medyada çeşitli yorumlara konu edildi. Özellikle de Taraf gazetesinin yayınlarına atıfla, ‘Başbuğ’u yıpratma kampanyası’ üzerinden bir uyarı ziyareti ihtimali üzerinde duruldu. Kuşkusuz, Başbakanlığın toplantıya ilişkin resmi açıklamasında dile getirilen ‘son günlerde gündeme gelen bazı konular’ arasında bu yayınlar da bulunmaktadır. Ancak 2 saat süren bu görüşmeyi, bir uyarı ziyareti sınırlarında görmek hata olacaktır.

Başbakanlık açıklaması, “Sayın Başbakanımızın daveti üzerine gerçekleşen görüşme’ diyor. Basının soruları üzerine Başbuğ da benzer bir açıklamaya ihtiyaç duyuyor, hatta, bir basın organının, talebin kendilerinden geldiği, haberi üzerinden medyaya bir de ‘ders’ vererek, ‘araştırma yapmadan haber yapmayın’ diye de uyarıyor. Konunun her iki tarafça da bu derece önemle vurgulanması, görüşme Başbakanlık’ta yapılmış da olsa istemin KKK’dan gelmiş olma ihtimalini güçlendiriyor. Bu şunun için önemli, gündemdeki konu/veya konular ağırlıklı olarak ordunun işiyle ilgilidir.

Zaten resmi açıklama, “önümüzdeki dönemde bölücü terör örgütüyle mücadele kapsamında öngörülen gelişmeler ve alınacak tedbirler ele alınarak değerlendirilmiştir“ derken, gündemin askeri yanına vurgu yapmaktadır. Elbette ayrıntıya girmeden, somut bir şey söylemeden...

Bu genel söylemin altında yatan somut gerçeklikte ise, örneğin, Başbakan’ın gündemindeki Irak gezisi bulunuyor. Başbakan’ın bir ‘komşu ülke’ gezisi Genelkurmay’ı neden bu kadar ilgilendirir? Eğer siz yaklaşık 1 yıl önce yürürlüğe koyduğunuz Bilgi Destek Faaliyeti Eylem Planı’nda ‘Irak Kuzeyi bölgesinde Türkiye sınırına yakın bölgelerde yaşayan Irak halkına ise ağır silah ateşleri icra edilerek aynı mesaj verilecektir. Bu şekilde PKK’ya desteklerinin sürmesi halinde bu rahatsızlıkların artarak devam edeceği duygusu hakim kılınacaktır’ demişseniz, ve fakat bununla birlikte o Irak kuzeyi bölgesindeki Kürt devleti oluşumunu da tanımaya zorlanmışsanız, politik bir eylem planı da yapmanız ve politikacılara uygulattırmanız gerekir.

Başbakan hazırlandığı bu gezi sırasında Kürt yöneticilerle nasıl bir ilişki kurup geliştirecektir, onlarla hangi konuları, nasıl görüşecektir, bu aynı süreçte farklı bir takım girişimler (örneğin yeni bir kara harekatı) de olacak mıdır? Hatırlanacağı üzere Güney’e ilk operasyon başladığında Başbakan’ın durumdan bihaber olduğu görülmüş, bu da devlet ve düzen cephesinde epey rahatsızlık yaratmıştı.

Bunlar çok da uzak olmayan bir geleceğe ilişkin planlar. Fakat unutulmasın ki, KKK Başbuğ, bu çok da uzak olmayan geleceğin Genelkurmay Başkanı’dır. Planlar, belki de onun görev sürecine ilişkin olduğu için söz konusu görüşmeyi onun yapması gerekmiştir.

Resmi açıklamada görüşüldüğü belirtilen gündemdeki ‘diğer konular’a da değinmek gerekirse, görünen o ki, bir yıla yaklaşmasına rağmen, Genelkurmay’ın eylem planı tam bir uygulama alanı bulamamıştır. Özellikle medyaya ilişkin ‘denetleme-kullanma’ faaliyetlerinde arzulanır bir başarı elde edilemediği, çok da verimli kullanıldığı bilinen bunca kaleme rağmen, ortaya çıkmış bulunmaktadır. Planın, orduyu yıpratma amaçlı faaliyetleri engellemeyi hedefleyen bu bölümleri dahil, açıklandığı andan itibaren, orduyu yıpratma amaçlı faaliyet olarak damgalanıp hedefe çakılmıştır. İşin ilginç tarafı, faaliyete sadece orduyu yıpratmayı hedefleyenlerin değil, denetim altında tutulduğu düşünülen tüm medya organlarının katılmış olmasıdır. Düzen medyası Taraf’ın yayınına muht bulmuş mağribi gibi sarılmış ve Taraf okuyan okumayan tüm tarafları gelişmelerden haberdar kılmıştır. Dolayısıyla, bu tür orduyu yıpratıcı yayınlar hakkında hükümeti uyarmanın hiçbir işlevi olmayacağından, konu ele alındıysa eğer, uyarı çerçevesinden ziyade önlem çerçevesinde olabilir. Kaldı ki, gerek bu plan, gerekse de hemen ardından yayımlanan Dağlıca baskınına ilişkin haberlerin Taraf gazetesine servisinin ordu dışından yapılmış olma ihtimali çok düşüktür. Gizli planı kendi elleriyle servis ederek, ordunun ne kadar da herşeye kadir, güçlü, ve saire olduğunu göstermeye çalışıyor olmaları dahi ihtimal dışı değildir.

Nitekim, yargıçlara ilişkin bölümün işleyişi konusunda gelişme azımsanacak düzeyde görünmüyor. İkili ilişkilerden tutun da, Başsavcı’nın DTP konusundaki son ‘kapatılmalı’ açıklamasına kadar, adeta tıkır tıkır işleyen bir plan görülüyor. Yargıçlar konusundaki plana, hiç kuşku yok ki, AKP’yi kapatma davasının muhatabı savcılar ve mahkemeler de dahildir. Harekat planı da artık ortada dolaştığına göre, bu konunun da görüşülmüş, dahası pazarlık masasına yatırılmış olma ihtimali yüksektir.

Özetle, toplantı gündeminin tümüyle düzen içi sorun ve ihtiyaçlar çerçevesinde oluşturulduğu görülüyor.

Düzen-devrim çatışmasının daha farklı platformlarda, artık daha ziyade kontrgerilla faaliyetleri kapsamında değerlendirildiği ise biliniyor.



Belediyelerde grev kararları...

 

Fatih Belediyesi...

DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası 1 No’lu Şubesi toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlandığı Fatih Belediyesi’ne grev kararını astı.

24 Haziran günü Saraçhane Parkı’nda toplanan belediye işçileri “DİSK Genel-İş Sendikası 1 No’lu Şube” pankartını açarak alkış ve sloganlarla belediye başkanlığı binasına yürüdüler. Belediye önüne yığınak yapan kolluk güçleri ile belediye işçileri arasında bir süre gerginlik yaşandı. Kolluk güçleri, işçilerin kapıya grev kararını asma girişimini keyfi olarak engellemeye çalıştılar. İşçiler ve sendika temsilcileri kolluk güçlerine net ve tok bir yanıt verdiler. “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Sözleşme hakkımız engellenemez!” sloganlarıyla belediye kapısına dayanan işçiler, aldıkları grev kararını belediye binasının camına astılar.

Toplu İş Sözleşmesi Daire Başkanı İsmail Özhamarat yaptığı konuşmada belediyeyi uyardı. İş barışını bozmadan anlaşma çağrısı yaptı.

Özhamarat’ın konuşmasının ardından basın açıklamasını Genel İş Sendikası 1 No’lu Şube Başkanı Hikmet Aygün okudu.

Genel-İş Sendikası üye ve yöneticelerinin destek verdiği eyleme 150 belediye işçisi katıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Küçükçekmece Belediyesi...

Küçükçekmece Belediyesi’nde örgütlü olan Genel-İş Sendikası 2 No’lu Şube, TİS görüşmelerinin tıkanmasının ardından aldığı grev kararını 25 Haziran günü belediye binasına astı ve belediye önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Islık, alkış ve sloganlarla belediyeye yürüdü. Yürüyüşe çevreden katılanlar ve alkışlarıyla destek verenler oldu. Yürüyüş esnasında kimi zaman yolun kapanması üzerine gerginlikler yaşandı. Yürüyüşün sonunda belediyenin önüne gelindiğinde polis, belediyenin önünde açıklama yapılmasına izin vermeyeceklerini söylemesi üzerine yeniden gerginlik yaşandı.

İşçiler bu keyfi tutuma itiraz etti. İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Hakkı Karabulut’un okuduğu basın metninde işçilerin insanca bir yaşam sürdürmesi mücadelesinde sınıfın gücünün ve yasal hakların kullanılacağı ifade edildi. Açıklamanın ardından grev kararı belediye binasına asıldı.

Basın açıklamasına DİSK Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası Şubesi, Genel-İş Sendikası Örgütlenme ve Daire Başkanı, Genel-İş 1 ve 3 No’lu Şube başkanları, Birleşik-Metal İş, Tüm-Ka İş Genel Başkanı, Avcılar Belediyesi işyeri temsilcileri, Küçükçekmece İşçi Platformu, TKP ve Halkevleri katıldı.

Basın açıklamasına 150 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak / Küçükçekmece