25 Ocak 2008 Sayı: SİKB 2008/04

  Kızıl Bayrak'tan
   İşçi sınıfı ve emekçiler fatura ödeyen değil, ödeten olmalı!
  Sermaye devlet, Kürt emekçilerini düzene bağlamak için AKP’nin arkasında seferber oldu…
Kontrgerilla’nın Kızıl Elmacı kanadına “Ergenekon” operasyonu...
Yüzde 47’lik islami faşizm
Yüksel Akkaya
SSGSS karşıtı yürüyüş coşkuyla tamamlandı!
Türk-İş ve Kamu-Sen hükümetle anlaştı... 
  Türban tartışmaları ya da el kadar bezle yapılan yelken yarışı
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  Genç-Sen Genel Kurulu ve sonrasına dair bir çerçeve...
  Atılım ve SGD gölge dövüşü yaparak gerçeklerin üzerini örtemez!
  Gençlik hareketinden...
  Tersanelerde iş kazaları...
  Küba seçimleri ve demokrasi...
  Venezüella’da süreç, sınıf çatışmalarını sertleştirecek yönde ilerliyor!
  İsrail barışa değil savaşa hazırlanıyor!
  ABD ile batılı müttefiklerinin küstahlığına karşı Rusya’dan yeni hamleler…
  Milliyetçilik üzerine birkaç söz
M. Can Yüce
  Ankara’da “Manifesto’nun 160. yılında marksizmin güncelliği” sempozyumu...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İşçi ve emekçi hareketinden...

“Zafer Arçelik işçisinin olacak!”

Koç Holding’e ait Arçelik fabrikası bünyesinde olan Yıldıran Yükleme Boşaltma Şirketi’ndeki işçiler geçtiğimiz yıl Şubat ayında başlayan örgütlenme çalışmalarının ardından DİSK’e bağlı Nakliyat-İş Sendikası’na üye olmuşlardı. Sendikanın yetki için başvurmasının ardından patronlar itirazda bulunmuşlar ve işçileri sendika üyeliğinden vazgeçmeye zorlamışlardı. 

31 Aralık günü Arçelik’in Yıldıran İnşaat Yükleme ve Boşaltma Şirketi’yle sözleşmesini feshetmesi sonucu 160’ı aşkın Nakliyat-İş üyesi Tuzla’daki fabrika önünde direnişe geçti. İşçiler ilk olarak 18 Ocak günü fabrika önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdiler.

“Arçelik’te İşçi Kıyımına Son Yaşasın Arçelik Direnişimiz” şiarlı “Disk Nakliyat İş” imzalı pankartı açan işçiler “Direne direne kazanacağız!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Davamız ekmek davasıdır!”, “İnadına sendika, inadına DİSK!” sloganlarını gür ve coşkulu bir şekilde haykırdılar.

Nakliyat İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu yaptığı konuşmada süreci anlattı ve taşeronluk sisteminin örgütsüzlüğü arttırdığını vurguladı. Arçelik’te örgütlü Türk Metal Sendikası’nın Koç Holding’in sendikası olduğunu ve Türk Metal’in sarı bir sendika olduğunu söyledi. Basın açıklaması sloganlar ve alkışlarla son buldu. Eyleme direnişteki işçiler, eşleri ve çocuklarıyla katılırken, Nakliyat İş üyesi ambar işçileri de eyleme destek verdi. Eyleme yaklaşık 250 işçi katıldı.

23 Ocak günü ise Arçelik işçileri tarafından Taksim Tramvay Durağı’nda bir eylem gerçekleştirildi. İstiklal Caddesi üzerinde, “Arçelik’te işçi kıyımına son! Yaşasın Arçelik direnişimiz!/DİSK Nakliyat-İş” imzalı pankartı açan işçiler, “Arçelik’te işçi kıyımına son!”, “Örgütlü işçi yenilmez!”, “Direne direne kazanacağız!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek1” ve “Yaşasın sınıf dayanışması!” dövizlerini açtılar. Taksim Tramvay Durağı’na yürüyen işçilerin eylemine DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de katıldı.

Eylemde konuşan Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu ile DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi konuşma yaptılar.

100’ü aşkın işçinin katıldığı eylemde, “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “İşçi düşmanı Koç Holding!”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz!”, “Arçelik’te işçi kıyımına son!”,  “Sendika hakkımız engellenemez!”, “Yaşasın Arçelik direnişimiz!” ve “İnadına sendika, inadına DİSK!” sloganları atıldı. Türk-İş’in eylemlerinden alışık olduğumuz Türk bayraklarının eylemde yer alması dikkat çekti.

Kızıl Bayrak/İstanbul

 

Acerer grevinde 30. gün!

25 Aralık 2007 günü toplusözleşme sürecinde yaşanan tıkanıklık sebebiyle grev kararı alınan Acerer Döküm’de grev sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası’nın başlattığı grev 24. gününe girmiş bulunuyor. Daha çok Belçika ve Almanya’ya ihracat yapan Acerer Döküm’de Birleşik Metal-İş Sendikası’nın 25 üyesi bulunuyor.

İşçiler ikişer kişilik ekipler halinde nöbet yerlerinde beklemeye devam ediyorlar. Grevci işçiler yan fabrikalardaki arkadaşlarının işe geliş gidişlerde yanlarına geldiklerini, kendilerini desteklediklerini ifade ediyorlar.

Üretimin durduğu fabrikada sendika üyeleri dışında fabrikada çalışan 12 kişiye de ücretsiz izin verilmiş. Patron yıllardır Acerer bünyesinde çalışan işçilerin eksikliğinden kaynaklı üretimi sürdüremiyor. Grev nöbeti için Gebze’ye 40 dakika mesafedeki Kocaeli’den gelen işçiler de var.

Kızıl Bayrak/İstanbul


Petrol-İş’ten mücadele kararları...

Petrol-İş Sendikası 26. Dönem Genişletilmiş Başkanlar Kurulu 17-18 Ocak 2008 tarihlerinde Antalya’da toplandı. 26. Dönem Başkanlar Kurulu Toplantısı 2008 yılının ilk başkanlar kurulu oldu. İki gün süren toplantıda Türkiye özelindeki ve dünya genelindeki tablo masaya yatırıldı. Toplantının sonuç bildirgesinde şunlar söylendi:

 “2008 yılında karşımıza çıkacak tüm bu sorunlara karşı Konfederasyonumuz Türk-İş’in öncelikle üye sendikalarla birlikte bir eylem programı hazırlamasını talep ediyoruz. Yıllardır atıl durumda bulunan Emek Platformunun yeniden mücadele örgütü haline dönüştürülmesi için sonuç alıcı çaba gösterilmesini talep ediyoruz.

Bu bağlamda, üst örgütleri harekete geçirebilmenin bir yolu olarak çeşitli kentlerde şubeler platformu, demokrasi platformu, sendikalar birliği ve benzeri adlarla oluşturulan yerel örgütlenmeleri Petrol-İş Genişletilmiş Başkanlar Kurulu olarak desteklediğimizi bildiriyoruz. Petrol-İş şubeleri, kendi kentlerindeki bu türden işçi, sendika oluşumlarına aktif olarak katılacak, olmayan yerlerde kurulması için öncülük yapacaktır. Bütün bu oluşumlar, üst örgütlerin daha mücadeleci, daha aktif, daha hareketli olmalarına ve sermayeden ve siyasi iktidarlardan bağımsız bir politika izlemelerine katkı sunacaktır.

Yeni dönemdeki toplusözleşme politikalarının da değerlendirildiği bildirgede, 2008 yılı içinde 15 işyerinde gerçekleştirilecek toplusözleşme görüşmelerinde kamu toplu iş sözleşmesi politikasının yeni değerlendirmelere tabi tutulacağı, özel sektörde ise sendikanın ilkelerinden taviz vermeyen bir politika izleneceği belirtildi. Özelleştirmelere ve üyelerin özlük haklarının gaspedilmesine karşı harekete geçileceği vurgulandı. 

Bildirgenin giriş kısmında dünya çapında yayılan emperyalist saldırganlığa da dikkat çekilerek, Kürt sorununun çözümünde halklararası dostluğu, barışı, kardeşliği ve emekçilerin birliğini öne çıkartarak ortadan kaldırma yönünde bir değerlendirme yeraldı.

Kızıl Bayrak/İstanbul


Samsun Tekel işçilerinden miting!

Tekel işçileri bir süreden beri Türkiye genelindeki sigara fabrikalarında özelleştirme saldırısına karşı mücadeleyi yükseltiyorlar. Tekel işçilerinin Kartal Cevizli’de, Bitlis’te ve Tokat’ta yaptıkları kitlesel yürüyüş ve eylemlerin ardından Samsun’da da binlerce Tekel işçisi alana çıktı. Samsun Ballıca Sigara Fabrikası işçileri 20 Ocak günü gerçekleştirdikleri mitingle mücadeleye hazır olduklarını haykırdılar.

Tekel işçilerinin örgütlü bulunduğu Tek Gıda-İş Sendikası tarafından gerçekleştirilen mitingte Yaprak Tütün İşletmesi önünden Cumhuriyet Meydanı’na kadar bir yürüyüş gerçekleşti. Mitinge Türk-İş bağlı sendikalar, Tokat Sigara Fabrikası işçileri, Tek Gıda-İş Trabzon Şubesi, Haber-İş, KESK, Tarım-İş, Emekli-Sen ve Çarşamba Belediyesi’nde işten atılan işçiler ve ailelerinin yoğun katılımı vardı.

Miting alanında işçilere seslenen Tek Gıda-İş Ballıca Şube Başkanı Mustafa Asan, Tekel’den önce de birçok kuruluşun peşkeş çekildiğini, geleceklerinin karartılmasına izin vermeyeceklerini ifade etti. Tek Gıda-İş Sendikası Genel Sekreteri Mecit Amaç ise bir zamanlar dünyanın en iyi tütününü üreten Samsun’un şimdilerde emekli kenti haline geldiğinin altını çizerek, şu sözleriyle özelleştirmeye tepki gösterdi: “Şimdi Sosyal Güvenlik Yasası ile çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğine ipotek konuluyor. Şimdi tüm TEKEL işçisi sokağa atılıyor. Tütün üretimini başka ülkelere terkediyorlar. Böyle adaleti reddediyoruz.”

Amaç’ın konuşması sırasında Tekel işçileri, Tek Gıda-İş Genel Başkanı ve Türk-İş Genel Sekreteri Mustafa Türkel’i protesto ederek, “İşçi burada, Türker nerede?”, “Türk-İş uyuma fabrikana sahip çık!” sloganlarını attılar.

Mitinge katılan Çarşamba belediyesi işçilerinin coşkusu ve kararlılığı da dikkat çekti. Belediye işçileri AKP İl Binası önünde yere yatarak hükümeti protesto ettiler.


Genel-İş’te Genel Kurul...

DİSK’e bağlı Genel Hizmetler İşçileri Sendikası 14. Olağan Merkez Genel Kurulu, 18-20 Ocak tarihleri arasında toplandı. 260 delegeden 255’inin katılımıyla gerçekleşen genel kurulda Erol Ekici yeniden genel başkanlığa, Kani Beko, Sadettin Tecimer, Remzi Çalışkan, İsmail Özhamarat genel merkez yönetimine seçildi. Gaziantep Şube Başkanı Osman Kaplan ve Balıkesir Bölge Başkanı Hüseyin Yaman da genel merkez yönetim kuruluna girdiler.

Kızıl Bayrak/İstanbul


Kalibre’de sendikal ihanet!

Kocaeli’nin Kullar ilçesinde kurulu Kalibre Boru Fabrikası’nın örgütlenme sürecine ilişkin gelişmeleri daha önce aktarmıştık. Birleşik Metal-İş Sendikası Kocaeli Şubesi’nin örgütlenme çalışmaları yürüttüğü fabrikanın yan kuruluşlarında devam eden örgütlenme süreci, BMİS 17. Merkez Genel Kurulu’nun başladığı gün işten atmalarla hareketlendi.

Genel Kurulu’nun başladığı gün, BMİS’te örgütlenen KTC işçilerinden 18’ini gece evlerinden alarak Grand Yükseliş Oteli’ne götüren ve sendikadan zorla istifa ettiren Kalibre Boru patronunun bu hamlesi, işçilerin işe başladıkları gün sendikaya geri döndürülmeleriyle yanıtlandı. Saldırıda sınır tanımayan patron, 18 Aralık günü 8 KTC işçisinin işine son verdi.

İşten atma saldırısıyla karşı karşıya kalan işçiler fabrika önünde direnişe geçtiler. İşçiler bu süreçte sadece patrona karşı mücadele etmediler, aynı zamanda fabrika içinde kendilerine ihanet ederek Türk Metal çetesiyle beraber davranan temsilcilerin ihanetiyle de karşı karşıya kaldılar. Eski temsilciler hemen her fırsatta Birleşik Metal-İş’i işçilere karşı kötüleyerek sendikayı fabrikadan uzaklaştırmak niyetindeydiler.

Yerel basının 21 Ocak tarihli haberine göre, patron ve Türk Metal çetesinin fabrika için tezgahladığı oyun başarıya ulaşmış görünüyor. Geçtiğimiz gün BMİS’ten istifa eden işçiler Türk-Metal Kocaeli Şubesi’ne geçtiler. Kalibre Boru’nun yan kuruluşlarında çalışan işçilerden 100’ü aşkınının Türk Metal’e üye olduğu söyleniyor.

Yaşanan sendikal ihanetin ardından Kalibre Boru’da bir ayrım noktasına gelinmiş bulunuyor. Çeşitli ayak oyunları ve gerici girişimlerle işbirlikçi temsilcilerin ve patronun oyununa gelen Kalibre Boru işçileri, şu anki tablo değiştirilmediği sürece yeni ihanetlerle karşı karşıya kalacaklar. Gerek güvencesiz, düşük ücrete çalışmayı dayatan Kalibre Boru patronu, gerekse de patronun çanak yalayıcısı Türk Metal çetesi, karşılarında örgütlü bir güç görmedikleri taktirde ihanetlerini derinleştirecekler.



Sivas SES 3. Genel Kurulu...

SES Sivas Şubesi Genel Kurulu 19 Ocak’ta toplandı. Açılış konuşmasını SES Şube Sekreteri Sevgi Başkavak yaptı. Saygı duruşunun ardından divan oluşturuldu. Yapılan konuşmaların ardından faaliyet raporu okundu, eski yönetim ve kurulları aklandı. Sonrasında yeni yönetim ve kurulları için aday olanlar kürsüye çıktılar. Aranın ardından yapılan seçimlerde yeni yönetim ve kurullar belirlendi.

Konuşmacılar, SSGSS Yasa Tasarısı saldırısıyla işçi ve emekçilerden gaspedilen haklar uğruna birleşik mücadeleyi öne çıkartırken, şoven-faşist saldırganlığa karşı mücadelenin yükseltilmesi gerektiğini vurguladılar. Hırant Dink’in katledilmesini ve Marmara Üniversitesi’ndeki faşist saldırıyı kınadılar.

Sivas/Kızıl Bayrak


Emekli Sen Adana bölge toplantısı...

Emekli Sen Adana bölge toplantısı 19 Ocak günü, Adana Şubesi’nde Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen’in katılımıyla gerçekleştirildi.

Toplantı Veli Beysülen tarafından basın metninin okunmasıyla başladı. Açıklamada 2007 yılı değerlendirmesi yapıldı, 2007 yılının emekliler açısından kayıp bir yıl olduğu vurgulandı. Cumhurbaşkanlığı tartışmaları ile başlayan ve SSGSS Yasa Tasarısı’nın gündeme gelmesine kadar devam eden süreç değerlendirildi. Sermayenin istekleri gerçekleşirse Türkiye’de bir yandan sosyal haklardan dahi yoksun bir çoğunluk, diğer tarafta ise tuzu kuru bir azınlık bulunacağı ifade edildi. Açıklama mücadelenin yükseltilmesi çağrısıyla bitirildi.

Veli Beysülen, devletin amacının sendikalarını kapatmak, bunu yapamadığı ölçüde de kendi denetimi altına almak olduğunu söyleyerek demokrasi mücadelesinden emekli olunmayacağını dile getirdi. Yaklaşık 70 kişinin katıldığı toplantının ardından Emekli Sen üyeleri Hrant Dink’in ölüm yıldönümü nedeniyle yapılan anma eylemine katıldılar.

Kızıl Bayrak/Adana


“Yörsan işçisi yalnız değildir!”

Umut Kooperatifi, Adil Tüketim İnisiyatifi, Birleşik İşçi Derneği, Emek Araştırmaları ve Dayanışma Topluluğu, Başka Kültür Evi, Sosyalist Gençlik ve Tükoder, sendikalaştıkları için işten atılan Yörsan işçilerinin geri alınması için 19 Ocak’ta Taksim Tramvay durağında bir eylem gerçekleştirdiler. “Yörsan yersen/Sendika hakkımız engellenemez” pankartının açıldığı eyleme 40 kişi katıldı.

Açıklamada, Yörsan işçisine yapılan haksızlığın karşısında ve mücadelelerinin sonuna kadar yanında olunduğu söylendi, atılan işçiler geri alınana ve sendika işyerine girene kadar Yörsan ürünlerini tüketmeme çağrısı yapıldı. 27 Ocak günü İstanbul’dan otobüslerle Yörsan işçilerine ziyarete gidileceği söylenerek, herkes ziyarete katılmaya çağrıldı.

Basın açıklamasının ardından Taksim tramvay durağından Galatasay Postanesi’ne kadar bildiri dağıtımı yapıldı.

Kızıl Bayrak/İstanbul


Çarşamba’da ‘örgütlenme’ korkusu!

Samsun’un Çarşamba Belediyesi’nde çalışan 126 belediye işçisi 21 Kasım 2007 tarihinde Belediye-İş Sendikası’nda örgütlendiler. Sendikaya üyeliklerinin ardından işveren konumudaki belediye yönetimi tarafından çeşitli baskı ve tehditlerle karşılaşan işçiler sendikadan istifaya zorlandılar. Baskı ve tehditler sonucu 4 işçinin sendikadan istifa etmesi ise belediye işçilerinin sendikal örgütlenme mücadelesini baltalamaya yetmedi.

Sendikadan istifa etmeyen işçilerin iş akitleri ise 12 Aralık 2007 tarihinde feshedildi. İşçiler iş akitlerinin ellerine ulaşmaması sebebiyle işbaşı yapmak istediler ancak işe başlamalarına belediye yönetimi tarafından izin verilmedi.

Baskı ve tehditler sürerken sendika ve belediye yönetimi arasında yapılan görüşmelerden sonuç çıkmadı. Görüşmelerin bir sonuca varmaması üzerine belediye önünde aileleriyle beraber basın açıklaması yapan işçiler bekleyişlerini 15 Aralık 2007 gününe kadar sürdürdüler. Belediye işçileri maruz kaldıkları istifa baskıları nedeniyle Belediye Başkanı Hüseyin Dündar hakkında Çarşamba Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundular. Belediye binası önündeki bekleyişlerini sürdüren işçiler bu süreç içinde çeşitli eylemler gerçekleştirdiler.

26 Aralık günü belediye önünde KESK, TTB, TMMOB’nin aralarında bulunduğu kurumlar tarafından işçilerle dayanışma amaçlı kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Eyleme işçi yakınları ve aileleri de katıldı. 18 Ocak günü ise belediye başkanıyla görüşmek isteyen işçilerle kolluk güçleri arasında arbede çıktı. Kolluk güçleri belediye işçilerine biber gazları ile saldırdı. Müdahale sırasında 1 belediye işçisi gözaltına alındı. İşçilere müdahale etmek için Ordu’dan çevik kuvvet ekipleri gelerek belediye binasının önüne set çektiler.

126 belediye işçisi son olarak 21 Ocak 2008 günü Tekel’in özelleştirilmesine karşı Samsun’da gerçekleştirilen mitinge aileleriyle birlikte katılarak Tekel işçileriyle sınıf dayanışması içinde olduklarını gösterdiler. İşçiler eylem sırasında AKP Samsun İl Binası önünde yere yatarak AKP hükümetini protesto ettiler.

Yerel yönetimlerde sendikal örgütlenme mücadelesi metropollere göre fazlaca rastlanılan bir durum olmamakla birlikte, AKP’nin belediye başkanlığını elinde tuttuğu bir yerde böylesine bir mücadelenin ortaya çıkması oldukça anlamlı ve önemli bir yerde duruyor. Ancak direnişte gelinen aşamada işçiler üzerindeki baskı ve tehditler sendikal örgütlenme mücadelesinin sekteye uğramasına, mücadelenin yasal sürece sıkışmasına ve mücadeleden geri çekilmelere neden olmakta. Belediye işçileri Samsun’dan ve çevre ilçelerinden destek gördükleri taktirde sendikal örgütlenme mücadelesinin farklı bir evreye girmesi içten bile değildir. Belediye işçilerinin 21 Ocak günü Samsun’da yapılan Tekel mitinginde yerlerini almaları bunun en somut göstergelerinden biriydi.