19 Aralık katliamı ve yoğunlaşan saldırılar
19 Aralık katliamının üzerinden beş yıl geçti. Sermayenin faşist devleti cezaevlerinde hala devrimci tutsakları baskı ve zor yoluyla sindirmeye, devrimci iradeyi kırmaya çalışıyor. Bu saldırılar karşısında devrimci tutsaklar direnmeye devam ediyor. 19 Aralık’tan bugüne onlarca devrimci şehit düştü.
19 Aralık katliamının yarattığı toplumsal tahribatı, işçi-emekçi hareketi üzerindeki rolünü daha iyi anlamak için 19 Aralık’ın öncesi ve sonrasına bakmak gerekiyor. Böylece katliamın hedefinin özelde devrimci hareket, genelde ise işçi sınıfı ve emekçiler olduğu rahatça görülecektir.
Faşist sermaye devletinin zindan katliamının ve hücre saldırısının tüm toplumsal muhalefeti hedef aldığını döne döne vurgulamıştık. Nitekim sermaye devletinin 19 Aralık’ın ardından tüm alanlarda gerçekleştirdiği saldırı furyası bunu fazlasıyla kanıtlamıştır. İşçi sınıfı ve emekçiler bu sürecin ardından yoğunlaşan hak gasplarını, örgütsüzleşmeyi, kuralsız çalışma koşullarını, kölelik yasalarını karşısılarında buldular. Çok kısa bir döneme sığan saldırıların yoğunluğu bugüne kadar dinmek bilmedi.
19 Aralık katliamının ardından Şubat krizi ile yüzbinlerce işçinin işten atılması ile ilk saldırı gerçekleşti. Krizin yarattığı rüzgarı arkasına alan sermaye, daha az iş gücü ile daha fazla üretimi gerçekleştirmek, kârlarını daha da artırmak olanağına kavuştu. İşsizlik sorununun yoğunlaşan saldırılara dayanak gösterilmesi ile birlikte sözleşmeler ‘hiç değilse işgüvencesini koruyalım’ bahanesiyle sıfır zamla ve oldukça geri maddelerle bitirildi. Tensikatlara cevap verilememesi peşisıra gelecek daha kapsamlı saldırıları kolaylaştırdı.
Ardından yıllardır fiili-meşru mücadele geleneğiyle nice bedeller ödeyen kamu emekçilerine sahte sendika yasası dayatıldı. Sahte sendika yasasına karşı kitlesel olmayan ama yer yer militan geçen bu eylem süreci yasanın geçmesi ile birlikte sönümlendi. İleri kesimlerin direnci saldırıyı geri püskürtmeye yetmedi.
Karşısında hiçbir gücü bulamayan sermaye devleti kölelik yasasını meclisten geçirdi. ‘80 darbesi ile bile dokunulamayan tarihsel kazanımlar bu yasayla gaspedildi. Esnek üretimi, örgütsüzlüğü, çalışma saatlerinin uzatılmasını vb. getiren yasa karşısında ciddi bir varlık gösterilemedi.
Ardından sağlık ve eğitim başka olmak üzere özelleştirme saldırısı kamu hizmet sektörlerini de kapsayarak genişledi. TCK, TMY vb. anti demokratik yasalar ağırlaştırılarak yeniden hazırlandı.
Sermaye devletinin tüm bu saldırıları baskı ve zor olmadan hayata geçirmesi mümkün değildi. Hücre saldırısı ve 19 Aralık katliamı işçi ve emekçi kitleleri sindirme operasyonunun ilk halkası oldu.
Sınıflar arası uçurum derinleştikçe, servet-sefalet kutuplaşması arttıkça sermayenin baskı ve zoru da artacaktır. Kirli saldırılar ve provokasyonlar daha yoğun bir biçimde devreye girecektir. Devrimciler tüm hazırlıklarını buna göre yapmak durumundadırlar.
------------------------------------------------------------------------------------------
Maltepe TMY Karşıtı Birlik’in paneli
Maltepe’de Kasım ayından bu yana eylem ve etkinliklerine devam eden Maltepe TMY Karşıtı Birlik 11 Aralık akşamı saat 17.00’de Maltepe Halk Kültür Merkezi’nde ‘Terörle Mücadele Yasası Gündemleştiriliyor! Şemdinli-Susurluk Sürüyor…’ başlıklı bir panel gerçekleştirildi.
Panele konuşmacı olarak TUYAB’tan Sevim Alkam ve Avukat İnayet Aksu katıldı. Terörle Mücadele Yasa Tasarısı’nın maddeleriyle birlikte ele alındığı ve yorumlandığı panelde Ulucanlar ve 19 Aralık katliamlarına imza atan sermaye devletinin katliamcı yüzü teşhir edildi. İzleyiciler soru-cevap bölümüne etkin bir şekilde katıldılar. Panel yapılacak eylem ve etkinliklerine yapılan çağrıyla sonlandı. Yaklaşık 60 kişi katıldı.
Maltepe/BDSP |