27 Ağustos 2005
Sayı: 2005/34 (34)


  Kızıl Bayrak'tan
  Kamuda toplu görüşme oyununda üçüncü perde
  İncirlik'e yürüyoruz!
  26-28 Ağustos’ta İncirlik’e yürüyoruz.
  Özelleştirme saldırısında gelişmeler
  Üniversitelerde soruşturma saldırısı ve
alınması gereken tutum
Sendikal ihanet ve kokuşma
Sendikalar Kanunu değişiyor
  Hacıbektaş Şenlikleri ve devrimci müdahale sorumluluğu
  1900 okul birincisi açıkta
  Formula 1 “kentsel dönüşüm” projesinin bir parçasıdır!
  Büyük depremin 6. yılında deprem
manzaramız
  Sefaköy İKE’de TUYAB etkinliği
  Hakkını arayan DERBY işçilerine polis
azgınca saldırdı.
  Sermaye düzeninin Kürt sorununda
tarihi çözümsüzlüğü (Orta sayfa)
  Burjuvazi İçindeki Bölünmenin
Anlamı ve Sınırları
  Siyonistler Gazze Şeridi’nden çekildi
  Gazze fiyaskosunu seyretmek

  Irak’ın anayasa taslağını işgalciler
belirliyor

  Pentagon şefleri işkence görüntülerine
sansür koyuyor
  Brezilyalı genç işçi Menezes’in
yargısız infazı belgelendi
  Daha zorlu günlere hazırlanmalı!
  Almanya’da yaşayan tüm sınıf bilinçli
işçiler ve emekçiler
  Bültenlerden
  Basından
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Sefaköy İKE'de TUYAB etkinliği...

Sessiz ölümlere sessiz kalmayalım!

Sessiz bir çığlık duyulur mu' Bu çığlığın nereden yükseldiği önemli. Hele de zindanlardan yükseliyorsa.... TUYAB yalnızca duymakla kalmayıp, bu çığlığı kitlelere duyarmaya çalışıyor. Bu temelde bir dizi etkinlikler düzenliyor. İlk etkinliğini Gülsuyu PSA'da gerçekleştirmişti. Bir sonraki etkinliğini ise 21 Ağustos'ta Sefaköy İKE'de gerçekleştirdi.

Hücreler, artan saldırılar merkezli bir konuşmanın ardından, ‘Sessiz Ölüm' belgesel filmi gösterildi. Filmin yönetmeni ve senaristi Hüseyin Karabey ‘tecrit anlatılamaz ama biz anlatmaya çalışacağız' diye yazıyordu en başında...

Tecridi yaşayanlar dahi filmi izlerken dehşete düşüyor. Almanya'da önemli bir patron kaçırıldığında, onun serbest bırakılması için tutsak RAF üyeleri katledilmiş. İki kişi ölmüş, filmde olayları anlatan kişi ise ölümden dönmüş. Ertesi gün gazetelerde ‘intihar ettiler' biçiminde haberler çıkmış. İspanya ve İtalya'dan eski tutuklular anlatıyor; hiç ses duyamıyorduk!

İrlanda'daki tecrit uygulamasında direniş de var. 1972'den itibaren hücrelerde tek tip uygulanmaya başlanmış. Daha doğrusu uygulanmaya çalışılmış. İRA militanları tek tip elbiseyi giymeyip, battaniyelere sarınarak durmuşlar. Hücrede tutsaklar idrar ve dışkılarını bir kapta topluyor, idarenin gösterdiği yere boşaltıyormuş. Tabii her dışarıya çıktıklarında dayak yemek koşuluyla. Sonunda yönetim, ya tek tip elbise giyersiniz, ya da bunları boşaltamazsınız demiş. Bunun üzerine İRA tutsakları ‘kirli protesto' başlatmışlar, dışkılarını duvarlara sıvamışlar. En sonu ‘82'de ölüm orucu direnişi başlatılmış ve direnişin ilerleyen günlerinde Boby Sands'la röportaj yapılmış...

Belgesel filmde tecridin saldırgan yanı oldukça iyi anlatılmış. Öte yandan İRA militanlarının direnişi, devrimci bir tutsak olarak izlenmesi gereken yolu gösteriyor. Filmin sonunda 19 Aralık katliam ve direnişi parça parça gösteriliyor. Türkiye'de tutsaklar bir direniş geleneği yarattılar. Bu gelenek sayesinde çığlıkları sessiz kalmıyor. Fakat yine de ölümler sessiz oluyor.
Sessiz ölümlere dur demek hedefiyle Sefaköy İKE'de bu etkinlik gerçekleştirildi. Ölümlere sessiz kalmamak için TUYAB etkinliklerine sürdürecek.

Bir TUYAB çalışanı

------------------------------------------------------------------------------------------

‘Toplusözleşme hakkımız, grev silahımız!'

Sermaye hükümeti ile toplu görüşme masasına oturan kamu emekçileri sendikaları arasındaki görüşmeler sürüyor. Kamu emekçileri sendikaları taleplerinin karşılanması yerine karşılarında Kamu Personel Rejmi Yasa Tasarısı'nı buldular. Bu durumu protesto etmek için KESK çeşitli illerde basın açıklamaları yaptı.
19 Ağustos günü saat 12:30'da Konak eski Sümerbank önünde yapılan eyleme yaklaşık 100 kamu emekçisi katıldı. ‘Biz, toplusözleşmeli-grevli sendikal hak ve özgürlükler, insanca yaşanır bir ücret, iş güvenceli istihdam, ücretsiz nitelikli yaygın kamu hizmeti, demokratik bir Türkiye için mücadele ediyoruz!/KESK' pankartının açıldığı eylemde ‘İnsanca bir yaşam istiyoruz!', ‘Toplusözleşme hakkımız, grev silahımız!', ‘Sokağa, eyleme, özgürleşmeye!' sloganları atıldı.

Kızıl Bayrak/İzmir

---------------------------------------------------------------------

Devrimci tutsaklar onurumuzdur!

İHD'nin 19 Aralık katliamının yıldönümüne kadar her ayın 19'unda tecridin kaldırılması için başlattığı kampanya doğrultusunda, 19 Ağustos günü Adana İHD önünde bir basın açıklaması yapıldı. İHD, BDSP, Partizan, Alınteri, Barikat, ESP, DHP ve TUHAY-DER üyelerinden oluşan kitle tarafından ‘Anaların öfkesi katilleri boğacak!', ‘Devrimci tutsaklar onurumuzdur!', ‘İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!', ‘İçerde dışarıda hücreleri parçala!' sloganları atıldı.

Basın açıklamasında şunlara değinildi: ‘Tecrit insanlık onuruna aykırı bir cezalandırmadır. Bir insanlık suçu olan tecrit ve izolasyon politikası ağırlaştırılarak sürdürülüyor. Cezaevlerinde tecridin uygulamaya konulduğu 19 Aralık'tan bu yana birçok yasal değişiklik yapıldı. Ama hükümlüler ‘iyileştirilmesi gereken hasta' olarak görüldüğü için bu değişiklikler eskisini aratır oldu. Yeni Ceza İnfaz Kanunu intikam alma, baskı uygulama ve tek tipleştirme, eşitsizlikler yaratma ve ikincil cezalandırma mantığının bir ürünüdür. İHD olarak bütün siyasi tutuklular için insan onuruna saygı istiyoruz. Bütün cezaevlerinde tecride son verilmesini ve cezaevlerinde uygulanan kötü muamele ve işkenceye son verilmesini istiyoruz.' Basın açıklamasından sonra kısa bir oturma eylemi yapıldı..

Kızıl Bayrak/Adana

-----------------------------------------------------------------------------

TAYAD'lı ailelerden basın açıklaması...

‘F tiplerinde işkenceye son!'

Tekirdağ F Tipi'ne yapılan saldırı sonucu birçok devrimci tutsak yaralanmış, onlarcası ise Bolu F Tipi ve Tekirdağ 2 No'lu F Tipi'ne sevkedilmişlerdi. 19 Ağustos günü TAYAD'lı Aileler devrimci tutsakların sürgün edilmelerini ve sürgün anında maruz kaldıkları işkenceyi protesto etmek için bir basın açıklaması yaptılar.
İstanbul'dan bir otobüsle gelen aileler Ankaralı ailelerle birleştikten sonra Yüksel Caddesi'nin girişinde pankart açarak yürüyüşe başladılar. İnsan Hakları Anıtı önünde TAYAD Başkanı'nın yaptığı açıklamanın ardından, Ahmet Kulaksız da saldırıya uğrayan tutsak aileleri adına bir konuşma yaptı. Eylem sırasında ‘F tiplerinde işkenceye son!', ‘Yaşasın ölüm orucu direnişimiz!', ‘Tecridi kaldırın ölümleri durdurun!', ‘Adalet istiyoruz!' vb. sloganlar atıldı.

Açıklamalar ardından kitle Adalet Bakanı ve Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü'yle görüşmek için yürümek istedi. Ancak polis buna izin vermedi. Yapılan pazarlıklar sonucu bir heyet gönderildi. Kitle heyeti beklerken marşlar söylendi, sloganlar atıldı.

Heyetin gelmesiyle yapılan görüşme aktırıldı. Aileler Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü yardımcısıyla görüşebildiklerini ve son saldırıyla ilgili hazırladıkları dosyaları verdiklerini, görüşmenin kendilerini tatmin etmediğini ifade ettiler. Aileler olarak çocuklarımızın düşüncelerinin ve mücadelesinin sonuna kadar yanında olacağız diyerek eylemi bitirdiler.

Kızıl Bayrak/Ankara


--------------------------------------------------------------------------------

KESK Bursa Şubeler Platformu'ndan eylem

KESK Bursa Şubeler Platformu toplu görüşme süreciyle ilgili olarak 20 Ağustos günü Fomara Meydanı'ndan AKP İl Başkanlığı'na kadar bir yürüyüş gerçekleştirdi. Burada yapılan basın açıklaması sonrası KESK'in taleplerini içeren bir dilekçe AKP İl Başkanlığı'na verildi. Eylemde Kamu Emekçileri Bülteni  ile ‘İncirlik Üssü'ne yürüyoruz!' bildirileri dağıtıldı.

23 Ağustos günü Heykel Defterdarlık önünde bir basın açıklaması yapıldı. Kamu Personel Rejimi Yasa Tasarısı'nın toplu görüşme masasından çekilmesinin istendiği eylemde ‘Kölelik yasalarına hayır!' vb. sloganlar atıldı.

Kızıl Bayrak/Bursa