19 Şubat 2005
Sayı: 2005/07 (07)


  Kızıl Bayrak'tan
  ABD Ortadoğu'da yeni fırsatlar yaratma peşinde!
  İMF anlaşmasının kaderi sokakta belirlenecek!
  Amerikancı işbirlikçiler suç ortaklığını
pekiştiriyor
  Sermaye, savaş çetesiyle “eşgüdüm
mekanizması” oluşturacak
  16 Şubat sınıf hareketinde bir ayrışma ve saflaşma döneminin yaşanmakta olduğunu
ortaya koydu
  İstanbul 16 Şubat eylemi
  Çeşitli illerde 16 Şubat EP eylemi
  SEKA’den TEKEL’e, Kocaeli’den Diyarbakır’a  SEKA gibi direnmek
  Devrimci inisiyatif ve irade ile sınıfın birleşik direnişini öreceğiz!
  Haramidere’nin haramisinden hesap
soracağız!
  Ravelli işçileri, işverenin şiddeti ve
ludizm üzerine/Yüksel Akkaya
   8 Mart üzerinden yaşanan ayrışma üzerine
  BDSP tarafından sempozyuma
sunulan tebliğ
  Sempozyum sonuç bildirgesi: Devrimci bir siyasal sınıf hareketi yaratmak için!
  Kampanya ve sempozyum üzerine
  OSB-İMES Derneği’nin
sempozyum tebliği
  Haluk Gerger’le “Kan tadı” üzerine
 Emek Platformu Adana
bölge toplantısı
Emperyalist-siyonist zorbaların kanlı eli
Lübnan’ı yeniden karıştırmaya başladı
 Lübnan, BM ve işgaller!
Fransa’da liseli gençlik ve eğitim emekçileri ayakta!
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 

Sermaye iktidarı savaş çetesiyle
‘eşgüdüm mekanizması' oluşturmaya hazırlanıyor

Amerikan yönetimine hakim neo-faşist çetenin saldırganlık ve savaş politikası çerçevesinde Türkiye'ye biçtiği rol genel hatlarıyla açığa çıktı. Yeni yılın ilk günlerinden bu yana peşpeşe Ankara'ya gelen çetenin asker ve sivil şeflerinin görüşmeleri kapalı kapılar ardında yapılmasına rağmen, işbirliğinin kapsamına dair bilgiler kamuoyuna yansıdı.
Buna göre, Türkiye'deki üslerden azami bir şekilde yararlanmak isteyen ABD emperyalizmi, AB ülkelerinde bulunan askeri birliklerinin bir kısmını-silah ve teçhizatlarıyla beraber- Türkiye'ye kaydırmanın yanısıra, Türkiye'nin ‘askeri yeteneklerinden' de azami ölçüde faydalanmak istiyor. Bunlara, savaş karargahı Pentagon'un, Avrupa'da konuşlanmış askeri birliklerinin hareket yeteneklerini ve vurucu güçlerini arttırmayı, bunların bir bölümünü Ortadoğu ve Kafkasya bölgelerine yakın ‘müttefik' ülkelere (bölgede Türkiye dışında bu sıfatı taşıyan ülke olmadığını belirtelim) kaydırmayı planladığını da eklemek gerek.
Görüldüğü gibi savaş kundakçıları, bölge halklarını köleleştirme saldırısını sonuca götürebilmek için, Ankara'daki işbirlikçi takımına önemli roller biçiyor. Buna karşın sermaye düzeninin sözcüleri, ABD'nin taleplerini İncirlik ile sınırlıymış gibi göstermeye çalışıyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Namık Tan, ‘ABD'nin lojistik ve teknik bazı ihtiyaçları olduğu anlaşılmaktadır. İncirlik'te bir nakliye merkezi kurulması konusunda bir talebi var. Bunun dışında herhangi bir konu yoktur. Bu konu da değerlendirilmektedir' dedi.
Konunun İncirlik ile sınırlı olduğu iddia ediliyor ama konuyla ilgili açıklamalarda bulunan efendileri farklı şeyler söylüyor. Örneğin ABD'nin Yakın Doğu bölgesinden sorumlu Merkez Kuvvetler Komutan Yardımcısı Korgeneral Lance Smith, İran'ı sürekli izlediklerini belirterek ‘tüm bölgeye yönelik savaş planları bulunduğunu' kaydetti.
Bu arada NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı Orgeneral James Jones ve ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Orgeneral John Abizaid'in geçen ay gerçekleşen Ankara ziyaretlerinin ardından, ABD'nin Avrupa Kuvvetler Komutanı Orgeneral Burwel Bell de Ankara'ya teşrif buyuranlar listesine eklendi. Bell haydudu, ABD'nin yeni ‘küresel savunma stratejisi' kapsamında Avrupa'daki askeri güç ve yetenekleri dönüştürme planlarından da sorumlu bulunuyor.
Bush'un görevlendirdiği yeni Dışişleri ekibi ile görüşmek üzere Washington'a gitmeye hazırlanan Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Ali Tuygan ise, savaş çetesiyle giriştikleri suç ortaklığının detaylarını görüşecek. Tuygan'ın temaslarında, savunma alanında oluşturulması planlanan yeni ‘eşgüdüm mekanizması'nın ele alınması bekleniyor.
Militarizm ve saldırganlığa dair devam eden yoğun görüşme trafiğinin salt İncirlik'teki düzenlemeyle sınırlı olmadığı açıktır. Bu ise Ankara'daki işbirlikçi takımının emperyalist saldırganlık ve savaş politikasına daha aktif şekilde katılma hazırlığı içinde olduğuna işaret ediyor.
Sermaye düzeninin efendileri bölge halklarını hedef alan emperyalist saldırganlığın safında aktif bir şekilde yeralmaya hazırlanıyor. Türkiyeli işçi-emekçiler ile ilerici-devrimci güçler de direnen halkların safında yeraldıklarını eylemleriyle göstermekle yükümlüdürler.

------------------------------------------------------------------

Afganistan'da işgalin komutası Türk ordusunda

Türkiye, Afganistan'daki işgal gücü olan Uluslararası Güvenlik ve Yardım Kuvveti'nin (ISAF) komutasını, başkent Kabil'de düzenlenen törenle Avrupa Kolordusu'ndan devraldı. Daha önce de işgal kuvvetlerinin komutasını üstlenen Türk ordusu, ikinci kez komutayı alarak, emperyalist haydutların Afgan halkına karşı işlediği suçların fiili ortağı olmayı sürdürüyor.
Afganistan'da ISAF'ın 7. döneminin komutasını 11 Ağustos'a kadar yürütecek olan Türk birliği, yaklaşık 1600 kişiden oluşuyor. ISAF bünyesindeki Kabil Çokuluslu Tugayı'nın (KÇUT) komutanlığını 27 Ocak'ta devralan Türkiye, 1 Şubat'ta da Kabil Havaalanı'nın sorumluluğunu İzlanda'dan almıştı.
ISAF'ın komutasını 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Ethem Erdağı, KÇUT'un komutasını da Ankara 28. Mekanize Piyade Tugayı Komutanı Tuğgeneral Ümit Dündar yürütecek. Kabil Havaalanı Komutanlığına da Albay Kazım Öndül atandı.
Komutanın devralınmasına çok önem veren Amerikancılar, devirle ilgili törene katılmak için 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon ve diğer komutanları Kabil'e gönderdiler. Böylece Ankara-Washington arasında ‘sorunlu' bir dönemin ardından yaşanmaya başlayan ‘bahar havası' Afgan topraklarına kadar uzanmış oldu.
Türk ordusunun işgali yöneteceği 6 aylık dönemde, bahar aylarında yapılacak parlamento seçimleri ve ISAF'ın görev alanını tüm ülkeye yayma çalışmaları bekliyor. İşgalin üzerinden yıllar geçmesine rağmen işgal güçleri halen Afganistan'ın birçok bölgesine giremiyor. Yani emperyalist işgal henüz tüm Afgan topraklarına yayılamamış. Kabil ve ülkenin kuzeyinde fazla etkili olamayan Taliban güçleri, Afganistan'ın güneyinde ABD işgal güçlerine zor anlar yaşatıyorlar. Bundan dolayı işgalciler Afganistan'ın belli bölgelerinin dışına pek çıkamıyorlar.
Komuta kendilerinde olduğunda ülke geneline yayılmayı göze almayan emperyalist ordular, komutayı Türk ordusuna devredince işgal güçlerinin ülke çapına yayılmasından sözetmeye başladılar. Bu karar çatışma riskinin artmasını da beraberinde getiriyor. Tabii komuta Türk ordusunda olacağı için, emperyalist haydutlar hesabına savaşmak da Türkiye'den giden askerlere düşecek.
Ankara'daki Amerikan işbirlikçileri, Afganistan cephesinde üst boyuta taşıdıkları suç ortaklığını başka cephelere de yayma eğilimindedirler. Washington-Ankara arasında yoğunlaşan askeri ağırlıklı görüşme trafiği bunun göstergesidir.
Irak'ı işgal eden emperyalist orduların işbirlikçi takımının Kuzey ve Güney Kürtleri'yle ilgili beklentilerine karşılık vermediği bilinmektedir. Bundan dolayı Kerkük üzerine gerici-şoven gürültüler koparılsa da, ABD ile girilen suç ortaklığı daha da pekiştiriliyor, emperyalizmin hizmetinde halklara düşmanlık politikası sürdürülüyor.

----------------------------------------------------------------------------

Mersin'de katliam!

Mersin'de A. Öcalan'ın Türkiye'ye getirilmesini protesto eden kitleye saldıran polis, 19 yaşındaki Ümit Gönültaş adlı genci öldürdü.
15 Şubat günü saat 21.30'da Kurdali Mahallesi'nde toplanan bir grup gösterici, A. Öcalan'ın Türkiye'ye teslim edilmesini protesto eden sloganlar attı. Polis gösterici kitleye biber gazı, cop, panzer ve silahla saldırdı. Polisin açtığı ateş sonucu Ümit Gönültaş kalbinden aldığı kurşunla öldürüldü.
Ümit Gönültaş 16 Şubat günü binlerce kişinin katıldığı yürüyüşle toprağa verildi. DEHAP, AKSM, GÖÇ-DER ve TUHAY-DER yöneticilerinin de katıldığı törende, Abdullah Öcalan posterlerinin yanısıra, bayraklar ile sarı-kırmızı-yeşil flamalar taşındı.
19 yaşındaki Ümit Gönültaş'ın polis tarafından öldürülmesi, Türkiye ve Kürdistan'ın birçok kentinde, kitlesel olarak kınandı. Eylemlere saldıran polis onlarca kişiyi gözaltına aldı.