Ekim Gençliği olarak Edirne yerelinde ve Trakya Üniversitesinde seneye güçlü bir çalışmayla başladık. Sermaye düzeninin her alanda yaptığı saldırıları gündemimize alarak çeşitli çalışmalar yürüttük. Üniversitede gençliğin hareketlenmesi ve çalışmalarımız, beklenebileceği gibi sermaye bekçilerini kaygılandırdı. 13 Martı önceleyen süreçte Ekim Gençliği okurlarına yönelik bir operasyon düzenlendi. Kolluk güçleri 13 Mart eylemine katılımı zayıflatmak ve üniversite gençliğini terörize etmek amacıyla 10 Mart günü aynı anda 5 eve baskın düzenledi. Baskınlarda 20 kişi gözaltına alındı. Tüm baskı ve gözaltı terörüne rağmen tüm coşkumuzla 13 Mart Ankara eylemine katıldık.
Gençlik olarak 13 Mart eylemi sonrası tutuklamalara, soruşturmalara ve 1 Mayısı önceleyen süreçte faaliyetimize yönelik saldırılara karşı net ve kararlı bir tavır aldık. Karşılaştığımız her türlü zor süreci yaptığımız çalışmalarla karşıladık.
Sermaye düzeninin ve bekçilerinin her türlü baskı ve terörüne karşı NATO öncesi süreçte güçlü bir çalışma başlattık. Apolitik bir atmosferde geçen şenlik alanına müdahale edebilmek ve NATO karşıtı çalışmayı tüm üniversitenin gündemine taşımak amacıyla açtığımız alternatif standlara düzenin kolluk güçleri saldırdı. Bu saldırının günler öncesinde emniyet, vali ve rektörlüğün ortak planlamasıyla gerçekleştirildiği biliniyor. Rektörlük şenlik haftasından önce emniyete 105 kişilik bir isim listesi vererek bu öğrencilerin izlenmesini talep etmiştir. Basına yansıtılan yalan yanlış haberler, ilerici öğrenciler hakkında açılan soruşturmalar, devrimci, demokrat öğrencileri sindirmek, muhalefeti bastırmak amacıyla yapılmış saldırılardır.
Olaylar sırasında gözaltına alınan 88 arkadaşımızdan aralarında 3 okurumuzun da bulunduğu 20 arkadaşımız tutuklandı. Tüm bu saldırı ve tutuklamalar gençliğin devrimci iradesini kıramayacak, faaliyetini engelleyemeyecektir. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz.
17-23 Mayıs tarihlerinde düzenlediğimiz alternatif bahar şenliklerine vahşice saldıran kolluk güçleri, polis terörünü meşru göstermek için basına olayı çarpıtarak yansıttı. Sermaye medyası saldırıya, kamuoyunun hassas olduğu Apo sorunu üzerinden yer verdi. Sonrasında sendikalarla saldırının teşhir edilmesi ve kınanması için ortak bir basın açıklaması yapmak talebiyle görüştük. Sendikalar bu konuda destek sunmayacaklarını söylediler.
Ancak daha sonra yaptığımız görüşmeler ve sendikaların ortaklaşarak yerelde öreceği NATO karşıtı çalışmaya TÜ öğrencileri olarak dahil olmamızın ardından, Eğitim-Sen Edirne Şubesinde 3 Haziran tarihinde ortak bir basın açıklaması düzenledik. Saldırının kınandığı açıklamada, soruşturmaların geri çekilmesi ve tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması istendi. Açıklamaya Edirne Tabip Odası, Eğitim-Sen, Tüm Bel-Sen, SES, Haber-Sen, DİSK/Emekli-Sen ve Trakya Üniversitesi Öğrencileri katıldı.