Ekim Gencligi ARSIVKIZIL BAYRAK
 
Şubat '02
Kamu Emekçileri Özel Sayısı: 03 (51)
 İçindekiler
  Ekim Gençliği'nden...
  Her düzeyde parasız eğitim!
  İşte kapitalizmin adaleti!
  Kemal Gürüz'ün paralı eğitim yasasına ilişkin söyledikleri...
  Sermaye için "YÖK demokrasisi"!
  Kampanya çalışması, sorunlar ve sorumluluklar....
  Kampanyaya ilişkin gözlem ve düşünceler
  Yüzü gençliğe dönük ciddi bir çalışma...
  Üniversite-sermaye işbirliği üzerine
  Kürtçe eğitim kampanyası üzerine
  Soruşturma kurulları dağıtılsın!
  Çöken eğitim sistemine çeki düzen verme adı altında saldırılar
  Yaşayan şiir...
  Öğrenci hareketi içinde MGK solculuğu
  Ölümün kıyısında gezinen diriler ya da Oblomovluk...
  Öğretmen sürgününe öğrenci protestosu.
  Okur mektupları



 
 
Kemal Gürüz’ün paralı eğitim yasasına ilişkin söyledikleri ve değişik çevrelerden verilen tepkiler...

“...baskıcı falan onlar boş laflar, Türk üniversiteleri dünyanın en rahat ve serbest üniversiteleridir.” YÖK Başkanı Kemal Gürüz

Prof. Dr. Aysel Çelikel: “Bugün üniversitelerde otokratik bir yönetim var. Bazı rektörler ise totaliter. Rektör sizi sevmiyorsa dekan olarak işiniz çok zorlaşıyor. Tüm sorunlar konuşulmadan tepeden inme kanunlar geliyor. Bu tasarı YÖK’te bile konuşulmadı. Ancak belki de yasalaşacak. Oysa en az iki, üç gün oturulup konuşulması gerekiyor. Ve biz 20 yıl sonra fark etmediğimiz bir yanlışın içine düşeceğiz.”

Prof. Dr. Burhan Şenatalar: “Bugünkü merkeziyetçi yapının içine ‘torba bütçe’ koyarsanız, üniversiteye değil rektörlere esneklik sağlarsınız.”

“ Öğrenci harçları yükselecek, ancak biz zenginden alıp yoksulu okutacağız.” YÖK Başkanı Kemal Gürüz

Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin: “Sürekli krizlerle boğuşan ve kişi başına düşen milli gelirin çok düşük olduğu Türkiye’de yükseköğretim harçlarının yükseltilmesi ’Parası olan okusun’ mantığının bir uzantısıdır.”
“... Burs verilmesi ise bir başka nokta. Öğrencilerin yüzde 90’ı ödeme zorluğu çekeceği için bursa başvuracak. Bu taleplerin istenilen düzeyde karşılanması mümkün değil.”

Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Tahir Hatipoğlu: “Türkiye’de nüfusun yüzde 90’ı bu katkı paylarını ödeyemez. ‘Zenginden alıp fakire vereceğiz’ sözünün geçerliliği asla olmaz. Çünkü yüzde 90’ı fakir olan Türkiye’nin, yüzde 10’unun katkı payı ile yüzde 90’ı okuyamaz.”

“Bugün öğrenciler 5 milyara yakın dershane parası ödeyebilmek için neredeyse sürünüyor. Şimdi de, harç için ölmeleri isteniyor. Bunun sonu yok. YÖK daha çok harç parası istiyor, rektörler de bunu savunuyor. Eğer dert, kaliteli eğitim vermekse, bunun yolu da paradan geçiyorsa, zaten öğrenciden yeteri kadar para alıyorlar. Öğrenci dolarları veremezse üniversiteleri mi kapatacaklar?”

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Alpaslan Işıklı: “YÖK Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı, üniversiteleri kâr amacına yönelik birer işletmeye çevirme yolunda yeni bir adımdır.”

“Artık ünivesiteler paralı olacaktır.”
“Bağırsalar da bu yasa geçecektir.” YÖK Başkanı Kemal Gürüz

Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer: “YÖK Yasa Tasarısı’nda yapılması düşünülen değişiklikler, üniversiteleri tamamen paralı hale getirecektir. YÖK başkanının dolar baz alınarak harçların 4.5 kat arttırılmasını istemesini anlamak ve kabul etmek olanaklı değildir. YÖK büyük bir aymazlık içindedir. Üniversiteleri paralı hale getirme girişimlerinin böyle açıktan sürdürülmesi, YÖK’ün de bu konuda kararlı olduğunu gösteriyor. O halde aynı kararlılığı eğitimin paralı hale getirilmesine tepki gösteren kesimlerin de sergilemesi gerekiyor. Eğitim Sen olarak öğrenciler, veliler, üniversite çalışanları ve eğitim konusunda hassasiyet içinde olan toplumsal kesimleri üniversitelerin paralı hale getirilme girişimlerini reddetmeye ve bu girişimlere karşı örgütlü bir tepki göstermeye çağırıyoruz. YÖK üniversiteeri ticarethane yapma konusunda nasıl kararlıysa, bizler de üniversiteleri eğitim ve bilim kurumu yapma kararlılığımızı sergilemeliyiz.”



Üniversitenin finansmanına TÜSİAD “önerileri”...

TÜSİAD’ın hazırladığı raporlardan ilki, 1995 yılında Kemal Gürüz ve ekibinin hazırladığı üniversite-sanayi işbirliğini hedefleyen rapordu. Raporun yayınlanmasının ardından Kemal Gürüz YÖK Başkanı oldu ve TÜSİAD raporunu neredeyse harfi harfine temel alan bir YÖK yasa taslağı hazırlattı. Taslak, siyasi nedenlerle meclise gelip yasalaşamadı, ama YÖK’ün genelgeleri, yönetmelik değişiklikleri ile uygulandı.

TÜSİAD’ın yükseköğrenime ilişkin ikinci raporu ise Ekim 2000’de yayınlandı. “Yükseköğrenimin Finansmanı Raporu”, Bilgi Üniversitesi’nin kurucularından olan ve şu anda aynı üniversitenin vakıf yönetiminde yer alan Latif Mutlu’ya hazırlattırıldı.

(...)

Rapor, parası olan için üniversite hakkını savunurken ve üniversite eğitiminin tüm maliyetini öğrencilerin karşılamasını, eğitimin devletin asli görevi olmaktan çıkarılmasını, özel okullar kurmanın önündeki tüm engellerin kaldırılmasını savunuyor. Bununla ilgili gerekli yasal düzenlemeler hakkında ve yoksul ailelerin üniversite maliyetini nasıl taksitle ödeyeceklerine ilişkin “pratik” öneriler sunuyor. (Evrensel)