İçindekiler:

24 Ocak 2022
Sayı: KB 2022/04

İttifak arayışları ve ekseni
Devrimci odak ihtiyacı
Demirtaş Öcalan'la tehdit ediliyor
Sarayın sırtındaki sopa
Azgınlaşan sömürünün kaynağı
Farplas işçileri direnişte
Tekstil Grup TİS'leri başlıyor
Marksizm ve sosyal-şovenizm / 2 - H. Fırat
Katledilişinin 38. yılında Necmettin Büyükkaya
Biden: NATO'da çatlak
Kazakistan'da işçilerin direnişi
Küresel sermayenin "Riskler Raporu"
Mesleki eğitime yönelik hamleler
24 Ocak Kararları, 12 Eylül ve AKP
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Joe Biden:

Rusya’ya karşı tutumda
NATO’da çatlak var

 

ABD Başkanı Joe Biden’ın ‘komuta ettiği’ batılı emperyalist kampın ‘Rusya’yı kuşatma’ politikasının son dönemde daha saldırgan daha pervasız olduğu gözleniyordu. Bu politikaya sert yanıtlar veren Vladimir Putin yönetimi ise savaş aygıtı NATO’nun Rusya kapılarına dayanmasına seyirci kalmayacağını Biden’le müttefiklerine sık sık hatırlatıyordu. ABD-NATO savaş güçlerinin Karadeniz’de cirit atması, Ukrayna’daki kukla rejimi kullanarak Rusya’yı tehdit etmesi, Putin yönetiminin karşı tehdidiyle yanıtlanınca gerilim daha da arttı. Ancak tehditler, karşı tehditler devam ederken taraflar “diplomatik” bir çözüme ulaşmak için görüşmelere devam ediyor.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal edeceği yönünde propagandayı iyiden iyiye körükleyen ABD ile ortakları, bu varsayım üzerinden tehdit dozunu arttırarak, işi savaş ihtimaline kadar vardırdılar. Covid-19 pandemisi, iklim sorunu, küresel ısınma, nükleer silahlar, sosyal eşitsizlik, açlık gibi sorunlar derinleşip yerkürede yaşamı tehdit eden boyuta varmışken, Joe Biden ve aveneleri ABD’nin emperyalist hegemon güç olmaya devam ettiğini ispatlama derdine düştüler. Kuşatmaya karşılık Putin yönetimi ise, “kırmızı çizgileri”nin aşılmaması yönünde uyarılar yaparak karşılık veriyor. Bu karşılıklı restleşme gerilimi doruk noktasına tırmandırmış görünüyor.

Son olarak yaptığı açıklamada ABD emperyalizminin şefi J. Biden, Rusya’nın “Ukrayna’ya gireceğine inandığını” söyledi ancak “küçük bir istila” olması durumunda NATO’nun nasıl karşılık vereceği konusunda anlaşmazlık olduğunu itiraf etti. Bu açıklama, Biden’in AB’deki “ortaklarını” istediği çizgiye çekme gücünden yoksun olduğunun itirafı olarak değerlendirildi. AB şefleri arada bir “keskin” açıklamalar yapsa da çoğunun Rusya ile çatışmaya niyeti olmadığı görülüyor. Nitekim Biden’in itirafları, NATO’nun sergilediği “birlik” görüntüsünün kof olduğunu gözler önüne serdi.

ABD Başkanı’nın itirafı bazı spekülasyonlara neden oldu. Kiev’deki işbirlikçi rejim hayal kırıklığını dile getirirken, “acil” bir açıklama yapan Beyaz Saray sözcüsü Jen Psaki, “Rus güçlerinin sınır ötesi herhangi bir hareketinin bir işgal olarak değerlendirileceğini” ileri sürdü. Biden’ın çatlak itirafına karşılık Psaki, “ABD ile müttefiklerinin hızlı, ağır ve birlik içinde bir yanıt vereceğini” iddia etti.

Almanya-Rusya görüşmesi

Bu gelişmeler olurken, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock Rus mevkidaşı ile görüşüyordu. Ortak basın toplantısı düzenleyen iki bakan, Rusya ile Almanya arasında son günlerde yaşanan gerilimi hafiflettiler. Aynı anda yaşanan bu iki olay, ABD emperyalizminin AB şeflerini Rusya ile çatıştırma politikasının pek karşılık bulmadığını gözler önüne seriyor. Yüksek perdeden Rusya’yı hedef alan laflar sarf etmeleri bu durumu değiştirmiyor.

 

 

 

 

 

Almanya’dan Rusya’ya tehdit, İngiltere’den Ukrayna’ya asker

 

Batılı emperyalistler ile Rusya arasındaki Ukrayna krizinde “diplomasi trafiği” sonrasında da gerilim düşmüyor. ABD’den farklı olarak Rusya ile karşılıklı daha fazla işbirliğine sahip Almanya’dan da Rusya’ya yönelik diplomatik “tehditler” art arda geldi.

Yeşiller partili Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, “gerilimin tırmanması” koşulunu öne sürerek doğalgaz projelerine karşı önlemler alınacağı açıklamasıyla Rusya’ya yaptırım tehdidinde bulunmuştu.

Almanya’nın SPD’li Başbakanı Olaf Scholz ise “Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı durumunda” Kuzey Akım 2 projesini durdurma tehdidinde bulundu. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile görüşen Almanya Başbakanı, “Ukrayna’ya askeri müdahale olması durumunda ödenecek yüksek bir bedel olacağı ve her şeyin tartışılması gerektiği açık” ifadelerini kullanırken, Ukrayna’ya saldırırsa Rusya’nın “ciddi siyasi, ekonomik ve mali sonuçlarla karşılaşacağını” iddia etti. Kuzey Akım 2 projesini durdurma tehdidinde bulunan Scholz, bununla birlikte NATO’nun Ukrayna’ya askeri yardım yapıp yapmayacağı sorusuna yanıt vermedi. Rusya’nın Ukrayna sınırındaki asker sayısını azaltmasını buyuran emperyalist şef, Rusya ile “yapıcı ve istikrarlı ilişki” temennisini dile getirdi.

Almanya ve ABD geçen yıl Kuzey Akım 2’ye yönelik yaklaşımlarını ortaklaştırma anlaşmasına varmıştı ancak ABD’nin projeden duyduğu rahatsızlığa karşın Rusya’yla ortak projeye karşı herhangi bir uygulama olmadı.

İngiltere Ukrayna’ya asker ve füze gönderiyor

Öte yandan NATO ülkelerinden İngiltere Ukrayna’ya askeri yardım gönderdiklerini açıkladı. Birleşik Krallık Savunma Bakanı Ben Wallace tarafından yapılan açıklamada, Rusya tarafından Ukrayna’nın “işgal edilebileceği” iddiasında bulunuldu. Ukrayna’ya, “küçük bir grup askerin” yanı sıra kısa menzilli tanksavar füze gönderileceği öne sürüldü. Askerlerin Ukrayna askerlerini eğitmek için gönderileceği ifade ediliyor.