“Devrimci sınıf sendikacılığında DEV TEKSTİL öncü adımdır”
Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DEV TEKSTİL) 2. Genel Kurulu, 23 Temmuz’da sendikanın İstanbul Esenyurt’taki genel merkezinde yapıldı.
Divan seçimiyle başlayan kurulda öncelikle sınıf kavgasında yitirilen işçiler adına saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşunun ardından sinevizyon gösterimi yapıldı.
“Hesap sormak istiyorsak örgütlü olmamız gerekir”
Yönetim kurulu adına açılış konuşmasını yapan Murat Yıldırım, kapitalist toplumda daha fazla sömürü için her türlü saldırının hayata geçtiğine işaret etti. Erdoğan’ın, “OHAL’in grevleri yasaklamak için kullanıldığı” itirafını hatırlatan Yıldırım, üretim araçlarını elinde bulunduran egemenlerin, siyasal iktidarı ve devlet aygıtını da elinde bulundurduklarını belirterek bu gerçekliğin artık herkes tarafından görüldüğü günlerde olunduğunu vurguladı. Yıldırım, hukuk kurallarının dahi askıya alındığı bir dönemde sermaye devletinin kendi ihtiyaçları söz konusu olduğunda yasaları kolayca çiğnediğini ifade etti. Yıldırım, “Biz hesap sormak istiyorsak örgütlü olacağız. Sömürüye karşı olacaksak, hesap soracaksak örgütlü olacağız” dedi.
DEV TEKSTİL’in Greif Direnişi ile ortaya çıkış sürecine değinerek devrimci sınıf sendikacılığının ilkeleriyle yol yürüdüklerini belirtti. İşçi sınıfını kapitalizme karşı mücadele içinde kazanacaklarını söyleyen Yıldırım bunun için de kapitalizmi aşacak araçları işçi sınıfına işaret etmek gerektiğini vurgulayarak DEV TEKSTİL’in tüzüğünde bu çerçevede yer alan maddeyi hatırlattı. Emperyalist savaş ve saldırganlığı teşhir eden Yıldırım, “adalet” arayışlarına da değinerek, “Gerçek adalet istiyorsak eşitlik, özgürlük, adalet demek zorundayız. Mücadelemizi bu hatta oturtmak zorundayız” dedi.
Kürsü direnişçi işçilerin
DEV TEKSTİL’in 2. Genel Kurulu’na direnişçi işçiler de katıldı. Kurulda ilk söz direnişçi işçilere verildi.
SIO Automotive’de direnen güvenlik işçileri ve ihraç edilen kamu emekçisi Fatma Yıldırım sendikal bürokrasiye dikkat çektikleri konuşmalarında mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladılar.
Çapa Tıp Fakültesi’nden atılan taşeron işçisi Cemal Bilgin hem taşerona karşı hem de Çapa’da var olan yolsuzluklara karşı mücadele ettiklerini belirtti. “Sendika cenneti” diye tanımladığı Çapa’da taşeron işçilerini koruyan tek bir sendikanın olmadığını belirtti.
Yazaki direnişçisi Dilek Gültekin için İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları’nın hazırladığı metin okunarak imzaya sunuldu. Oy birliği ile kurul adına metnin imzalanmasının ardından Gültekin’in görüntülü mesajı paylaşıldı. Gültekin, Greif Direnişi’nin işçi sınıfına büyük bir deneyim bırakmış olduğunu belirtti.
Konuk konuşmaları çerçevesinde kürsüye çıkan meslek lisesinden yeni mezun olmuş bir tekstil işçisi meslek liselerine yönelmenin önemini aktararak DEV TEKSTİL’in gençlik komisyonu kurması önerisinde bulundu.
Tüm Metal ve Otomotiv İşçileri Sendikası (TOMİS) da yolladığı mesajla genel kurulu selamladı.
Delegelerden mücadele çağrısı
Denetim, disiplin ve yönetim, faaliyet ve bütçe rapor sunumları ve aklama oylaması ile başlayan ikinci bölümde delege konuşmaları yer aldı.
Delegelerin konuşmalarında kadın işçilerin örgütlenmesine dair somut adımlar atılması ve kadın işçi komisyonlarının kurulması önerildi. Aynı zamanda sınıfa dönük hak gasplarına karşı mücadeleye dair öneriler sunuldu. Fabrikalardaki yoz kültüre karşı genç işçi komisyonlarının kurulması ve sendika adına örgütlenme seferberliği çağrısını yükselten delegeler eğitim programları gibi somut öneriler getirdiler.
Ekim Devrimi tekstil işçilerinin gündeminde
DEV TEKSTİL Başkanı Engin Yılgın ise Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile tüm direnişçileri selamlayarak söze başladı. Yılgın, üretenlerin ürettiklerini eşitçe bölüşebilecekleri bir dünya örneğinin olduğunu belirterek Ekim Devrimi’nin 100. yılının ön süreçlerinde Ekim Devrimi’ni anlatan toplantılar, etkinlikler yapılması gerektiğini ifade etti.
Delege konuşmalarının ardından aday listeleri açıklandı. Yapılan oylamanın ardından genel kurul sonlandı.
|