28 Temmuz 2017
Sayı: KB 2017/29

Devrimci sınıf hareketi
Dikta rejiminin noteri: Parlamento!
Baskı ve denetim her yerde
Gerici müfredat
Birleşik Metal-İş nereye?
Metal işçisinin direncini örgütlemeye!
Türk Metal neye hazırlanıyor?
Gülmen ve Özakça için yapılan eylemlerde polis terörü
Sigortasız işçiliğin kaynağı kapitalizme karşı mücadeleye!
“Direnişi kazanana kadar daha da büyüteceğiz”
Soluğumuzu tutalım, sınıf ve kitle hareketliliklerinin yeni dönemine hazırlanalım!
“Devrimci sınıf sendikacılığında DEV TEKSTİL öncü adımdır”
Sermayenin az maliyet, azami kâr projesi: UİS
Karalama ve tehditlere karşı Yazaki’de direniş sürüyor
6 Ağustos seminerine doğru
“Boyun eğmedik, eğmeyeceğiz!”
DGB’li Enise İlin’e yönelik tacizlere dair açıklama
ABD’de yaşanan siyasal kriz ve yansımaları
Filistin’de katliam ve yağma bir arada
“Sünni cephe”nin önceliği, Filistin davasını tasfiye etmek!
Bir barikat türküsü: Halka Yol Gösteren Özgürlük
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Gülmen ve Özakça için yapılan eylemlerde polis terörü

 

Nuriye ve Semih İçin Dayanışma, KHK ile ihraç edilmelerine karşı açlık grevi direnişini sürdüren tutuklu kamu emekçileri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yla dayanışmak, serbest bırakılmaları ve taleplerinin kabul edilmesi talebini dile getirmek için 23 Temmuz’da Ankara’daki Güvenpark’ta eylem yapmak istedi.

Ankara’da polis terörü, bir kişinin kolu kırıldı

“Nuriye ve Semih’in talepleri kabul edilsin! OHAL kaldırılsın! KHK’lar iptal edilsin!” şiarlı Nuriye ve Semih için Dayanışma imzalı pankart açarak yürüyüşe başlayan kitlenin önünü Ziya Gökalp Caddesi’nde kesen polis kitleye azgınca saldırdı. Gün içinde yaşanan polis saldırlarında aralarında bir DGB’linin de bulunduğu 72 kişi gözaltına alınırken, Zeynel Danacı’nın kolu polis tarafından kırıldı. Kitle polis saldırısına direnişle karşılık verirken, çevrede bulunanlar da polis saldırısına tepki gösterdi. Sert saldırıya rağmen direnişle karşılaşan polis Kızılay ve çevresinde terör estirdi.

Saat 12.30’da Ziya Gökalp ve Güvenpark’ta yaşanan polis saldırısının ardından saat 13.30’da Karanfil Sokak’ta tekrar toplanan kitle sloganlarla Yüksel Caddesi’ne yürümek istedi. Ancak çok geçmeden bir kez daha saldırıya geçen polis tazyikli su ve gazla kitleyi geri püskürttü. Saldırının ardından Meşrutiyet Caddesi’ne çekilen kitle sloganlarla eylemi devam ettirdi. Defalarca gerçekleşen polis saldırılarına direnişle yanıt verilirken Meşrutiyet Caddesi başında ajitasyon konuşmalarıyla polis saldırısı teşhir edilerek eylem iradi olarak sonlandırıldı. Gözaltına alınanlar arasındaki 57 kişi ertesi gün serbest bırakılırken aralarında avukatların da bulunduğu 15 kişi “Terörle Mücadele” Şubesi’ne götürüldü. Gazetemizin baskıya hazırlandığı saatler itibariyle “Terörle Mücadele” Şubesi’ndeki gözaltılar hâlâ serbest bırakılmış değildi. Yanı sıra polis tarafından kolu kırılan Zeynel Danacı’nın felç kalma riskinin olduğu öğrenildi.

İstanbul’dan Ankara’ya gideceklere polis engeli

Öte yandan, Ankara’daki eyleme gitmek için 22 Temmuz günü İstanbul Kadıköy’den otobüs kaldırılmasına polis engel oldu. “Yasak var” diyen polis hiçbir belge göstermeden otobüsleri gönderirken, yapılmak istenen oturma eylemi de polisin “dağılın, müdahale ederiz” tehditleriyle engellenmeye çalışıldı. Tehditlere ve polisin “5 dakika müsaade ediyoruz’ dayatmasına rağmen yaklaşık yarım saat oturma eylemi yapılarak sloganlar haykırıldı. Yapılan konuşmaların ardından eylemin iradi olarak bitirildiği ifade edildi. Eylemin ardından polisin GBT dayatmasını kabul etmeyen 3 kişi gözaltına alındı.

Bursa’da polis saldırısı

Aynı gün İstanbul’dan başlayıp Ankara’da sona erecek eylemler kapsamında Bursa’da yapılmak istenen basın açıklamasına da polis saldırısı gerçekleşti. Bursa Kent Meydanı’nda yapılması planlanan basın açıklaması, İstanbul’ dan Ankara’ya gidecek grubun polis engeliyle karşılaşıp gelememesi nedeniyle iptal oldu. Bunun üzerine Bursa Demokrasi Güçleri basın açıklamasını Heykel’de yapma kararı aldı.

Heykel’de toplanan kitle, basın açıklamasının yapılacağı alanı polisin işgal etmesi nedeniyle, eylemi tekrar Kent Meydanı’nda yapmaya karar verdi. Heykel’den Kent Meydanı’na harekete geçildiğinde kitleye polis saldırısı oldu. Ara sokaklara dağılan kitle ile polis arasında kovalamaca yaşandı. Saldırı neticesinde 9 kişi gözaltına alındı.

 

 

 

 

İhraçlara karşı direniş sürüyor: “İşimizi geri alacağız!”

 

KHK’larla ihraç edilmelerine karşı İstanbul’da direnişlerini sürdüren Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyeleri işlerine dönene kadar direneceklerini vurguluyor.

21 Temmuz günü Kartal’da İntiba önünde basın açıklaması ve oturma eylemi yapan direnişçiler aynı zamanda imza topladılar. Türküler eşliğinde halay çekilerek, 15.00 ve 18.00’de yapılan basın açıklamalarıyla eylemi sürdüren direnişçiler, çevredeki emekçilere KHK’ların haklarını gasp ettiğini, OHAL’in süreklileştirilmek istendiğini, her türlü keyfiliğin dayatıldığını ve gelinen yerde hukukun ayaklar altına alındığını söylediler.

22 Temmuz günü Kadıköy Altıyol ve Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda 15.00-19.00 arası oturma eylemi gerçekleştirildi. Kadıköy’de yapılan eylemde katliamın yıldönümü vesilesiyle Suruç şehitleri de anıldı. Eğitim Sen İstanbul 1 No’lu Şube üyesi Arif Akkuş, OHAL/KHK saldırılarını ve sergilenen hukuksuzluğu teşhir ederek, gerici iktidarın kendisinden olmayan bütün kesimlere saldırdığını söyledi. Parasız eğitim ve sağlık gibi talepleri savundukları için ihraç edildiklerini belirterek bu onurlu mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerini vurguladı. Açlık grevini sürdüren Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yı selamlayan Akkuş, ayrıca tutuklanan onlarca KESK üyesinin de serbest bırakılmasını talep etti.

24 Temmuz günü yapılan eylemlerde ise önceki gün Nuriye ve Semih İçin Dayanışma’nın Ankara’da yapmak istediği eylemde gözaltına alınan direnişçi kamu emekçisi Mehmet Sarı’nın serbest bırakılması istendi. Kadıköy’de direnişçilerden Hüseyin Demir’in okuduğu açıklamada ise bilimsel, laik, demokratik, kamusal ve anadilde eğitim, vergide adalet, parasız sağlık isteyen kamu emekçileri oldukları için ihraç edildiklerine dikkat çekildi. Eğitim Sen Kadın Sekreteri Derya Yulcu ise “Bu iktidar suç işliyor. Dün Sivas’ta aydınları yakan zihniyet bugün iktidarda” diyerek “Nuriye ve Semih’i yalnız bırakmayın. Bu ülkenin karanlığa boğulmasına izin vermeyin” çağrısı yaptı. Bakırköy’de konuşan direnişçi Muhammed Sevinçtekin OHAL’in, geçen yıl ilan edilirken 3 ay denmesine karşın, 1 yıl sürdüğüne dikkat çekti.

26 Temmuz günü Bakırköy Özgürlük Meydanı’ndaki eylemde konuşan direnişçi Nuray Şimşek, muhalif kimliklerinden dolayı ihraç edildiklerini bir kez daha vurgulayarak, AKP iktidarının halkın yüzde 50’sini “terörist” ilan ettiğini ifade etti. “Tarihte diktatörler kalıcı değildir” diyen Şimşek, işlerine dönene kadar direneceklerini vurguladı. Kadıköy’deki eylemde ise Gülmen ve Özakça’nın taleplerinin kabul edilmesi istenerek direnişçi Mehmet Sarı’nın da serbest bırakılması talep edildi.

 
§