25 Aralık 2015
Sayı: SYKB 2015/01 (48)

Zorbalığa karşı direniş, gelecek için mücadele!
Baskı ve zorbalığa karşı birleşik mücadeleye!
Kürtler cephesinden 2015 yılı...
Kürt halkıyla dayanışma seferberliğine!
Kürdistan’da saldırılara karşı direniş büyüyor
Geçici gerilim son buldu
Kamu alanında yeni saldırılar ve görevler
2015 fiili direnişlerle geçti
Sınıf çalışmasının sorunları üzerine
Tekstil işçisi sefalet koşullarına mahkûm değildir
“Adliye işçilerinin onurlu direnişini destekliyoruz!”
NATO: Bir saldırı, savaş ve iç savaş örgütü - 3 - H. Fırat
Sermaye devletinin dış politika sefaleti
Avrupa’da Kürt halkıyla dayanışma
İsrail Filistinlilere yönelik saldırılarına ara vermiyor
“Siz neden ölmediniz?” mesajı
19 Aralık Katliamı eylemlerle lanetlendi
Sınıf devrimcilerinden 19 Aralık anmaları
Erbay ve Öter Gazi’de uğurlandı!
“Çeyiz hesabı”ndan sömürü ve soygun çıktı!
Gözaltında, cezaevlerinde cinsel şiddet artıyor
Yaşar Nezihe Bükülmez
DGB İstanbul İl Meclisi toplandı
Gençlerin önünde iki seçenek var
“Ölmeyi bildiğimiz sürece özgürlük yok olmaz!”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“Siz neden ölmediniz?” mesajı

 

Geçtiğimiz günlerde Kırklareli Cumhuriyet Savcılığı 10 Ekim Ankara Katliamı'nın ardından yakınlarını Dingiloğlu Parkı önünde bekleyen 54 kişi ve mitingden dönen iki kişi hakkında “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet”ten soruşturma başlattı. Daha önce de benzer bir soruşturma süreci yaşanmış, 13 Ekim’de Artvin’de gerçekleşen eyleme katılan üç kişiye “cumhurbaşkanına hakaret ettiği” gerekçesiyle “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet”ten soruşturma açılmıştı. Artvin Eğitim Sen Şube Başkanı Köksal Gümüş, “13 Kasım 2015’te gerçekleştirdiğimiz basın açıklamasına katılan yaklaşık 150 kişiden, Ankara’daki mitinge katılan 6 kişinin savcıya ifade vermesi bir tesadüf değildir” açıklamasını yapmıştı.

Kirli savaş ve saldırganlık politikalarını hayata geçirebilmek için işçi ve emekçileri katlederek gözdağı vermeye çalışan sermaye devleti böylece katliamdan sağ kurtulan emekçilere de adeta “Siz neden ölmediniz?” mesajı vermiş oldu.

İşçi ve emekçileri yıldırmaya çalışıyorlar

Katliamdan sağ kurtulan, hakkında soruşturma açılan emekçilerden Eğitim Sen Kırklareli Şube Sekreteri İsmail Karakaya başlatılan soruşturma sürecine tepkisini şu sözlerle açıkladı:

Burada takım karşılayanlar, asker karşılayanların hiçbirine soruşturma açılmazken sadece halka doğruları, hükümetlerin ve iktidarların yanlışlarını anlatan biz emekçilere soruşturma açılıyor. Biz de bugün ifade vermeye geldik. Bizler bunu psikolojik bir yıldırma olarak algılıyoruz. Öğretmen arkadaşlarımız bugün buraya ifade vermeye geliyorlar, bizler işlerimizi bırakıp ifade vermeye geliyoruz. Bu ülkeye hukuk, barış ve demokrasi gelene kadar yılmayacağız, bizler barış diye haykırmaya devam edeceğiz.”

Sermaye devleti toplumun mücadele eden tüm kesimlerine gözdağı vermeye çalışmaktadır. Kürt halkı kadın, çocuk demeden adeta bir soykırımdan geçirilircesine katledilmekte, Ankara Katliamı gibi cumhuriyet tarihinin en kanlı katliamlarına imza atılmakta, mücadele yolunu seçen, baskılara sessiz kalmayan kadınlar ev baskınlarında katledilmektedir. Katliamları, katliamlardan sağ kurtulanlara açılan soruşturmalar, toplumun aydın, ilerici, devrimci kesimlerine yönelik gözaltı ve tutuklama terörü tamamlamaktadır.

İşçi ve emekçilerin öfkesi büyümekte!

Kapitalist sistemin çelişkileri keskinleşip, yaşadığı kriz derinleşirken AKP hükümeti de saldırganlığını arttırmaktadır. Artık “demokrasi”, “özgürlük” gibi kılıfları bir kenara bırakarak iktidarını sağlamlaştırmak ve sermaye için “istikrar” oluşturabilmek adına işçi ve emekçilere yönelik sömürü politikalarını iyice azgınlaştırmakta, bunun tamamlayıcısı olarak da baskı ve zorbalığını tırmandırmaktadır. Kuşkusuz bu politikalar işçi-emekçilerin de öfkesini büyütmektedir.

Sermaye devleti ve onun temsilcisi AKP hükümeti işçi ve emekçilerin büyüyen öfkesinin farkındadır. Bu yüzden öfkenin devrimci bir güç haline gelmesini engellemeye çalışmaktadır. Ancak tarihsel deneyimlerin de gösterdiği gibi zulmünü arttırdıkça çöküşünü de hızlandırmaktadır.

 

 

 

 

Maraş’ta katledilenler anıldı

Devletin Maraş’ta 19-26 Aralık 1978 tarihleri arasında gerçekleştirdiği ve 100’den fazla kişinin yaşamını yitirdiği katliam, 37. yıl dönümünde (19 Aralık’ta) yapılan eylemlerle protesto edildi.

Maraş’ta polis ablukası ve gözaltı

Katliamın yaşandığı Maraş’ta valiliğin yasak ilanına ve polis ablukası karşın anma gerçekleştirildi, katledilenler anıldı. Anma için Alevi örgütleri temsilcileri katliamın gerçekleştiği Yörükselim Mahallesi’nde bulunan Erenler Kültür Derneği’nde bir araya geldi. Mahalle ve derneğin olduğu çevre polis tarafından kuşatılırken çeşitli Alevi örgütleri temsilcileri burada toplandı.

ABF Genel Başkanı Baki Düzgün bir konuşma yaparak bütün baskılara rağmen anmayı yaptıklarını, bundan sonra da yapmaya devam edeceklerini ifade etti. Kentte yaşanan ablukayı ve valiliğin yasaklarını kınadı. PSAKD adına yapılan konuşmada da katliamların devam ettiği vurgulanarak, katliamların sorumlularının cezalandırılması talep edildi. Maraş Katliamı dosyasının tekrar açılması çağrısı yapılarak failler yargılanıp ceza alana kadar sürecintakipçisi olacakları belirtildi.

Konuşmaların ardından, Maraş’ta katledilenlerin fotoğraflarının olduğu, “Unutmadık, unutturmayacağız!” yazılı pankartla, toplu katliam yapılan noktada toplanıldı. Burada Gülbenk okunarak saygı duruşunda bulunulduktan sonra, getirilen güller ve yakılan mumlar buraya bırakıldı.

Anma için HDP’den çıkan 27 kişinin ve anma sonrasında İHD’ye yürüyen 6 kişinin gözaltına alındığı, kurum temsilcilerinin polisle görüşmelerinin ardından gözaltına alınanların sağlık kontrolleri yapılarak serbest bırakıldıkları kaydedildi.

Maraş’ı unutma!”

Maraş Katliamı, yıl dönümünde İzmir Alevi Bektaşi Federasyonu tarafından lanetlendi. Eski Sümerbank önünde yapılan eylemde, “Maraş’ı unutma, unutturma” pankartı açıldı.

Eylemde basın metnini okuyan Mustafa Aslan, Maraş Katliamı’nın üzerinden 37 yıl geçtiğini ve halen sorumlulardan hesap sorulmadığını söyledi. Katliamda yüzlerce Alevinin katledildiğini ifade eden Aslan, katliamı lanetlemek için Maraş'a giden Alevi örgütlerine engel olunmasını teşhir etti. Maraş Katliamı’nın 19-26 Aralık tarihleri arasında yaşandığını belirten Aslan, 19 Aralık gününün cezaevlerinde “Hayata Dönüş” adı altında katliamın da gerçekleştirildiği gün olduğunu söyleyerek, devletin katliamcı yüzünün devam ettiğini vurguladı. Aslan, Kürt halkına yönelik imha politikalarının artarak sürdüğüne dikkat çekti.

Eylemde, KESK Şubeler Platformu ve HDP İl Örgütü adına konuşmalar yapıldı. Konuşmalarda ortak vurgu, Kürt halkı ile dayanışmayı yükseltmek oldu. Eyleme BDSP’nin de aralarında yer aldığı ilerici, devrimci güçler destek verdi.

 

 

 

 

Hasan Ferit davası öncesinde saldırı

 

İstanbul Gülsuyu’nda polis destekli uyuşturucu çeteleri tarafından katledilen Hasan Ferit Gedik’in katillerinin yargılanması için açılan davanın yeni duruşması 21 Aralık’ta görüldü.

Kartal’daki Anadolu Adliyesi önünde duruşma öncesinde basın açıklaması yapan Halk Cepheliler’e polis saldırdı. Adliye önünde pankart açarak açıklama yapan ve ardından oturma eylemine başlayan Halk Cepheliler’e saldıran polis, 10 kişiyi darp ederek yaka paça gözaltına aldı.

 
§