Kürdistan’da abluka, saldırı ve katliamlar tırmandırılıyor
Sermaye devletinin Kürdistan’da sürdürdüğü kirli savaş hafta boyunca tırmanarak devam etti. Sokağa çıkma yasakları ve kolluk güçlerinin saldırıları sonucunda hafta boyunca yine çok sayıda insan yaralanırken birçok kişi de katledildi.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 9 gün süren sokağa çıkma yasağı direnişle birlikte 11 Aralık gece saat 23.00’te kalkarken ilçede polis ablukası devam etti. Yasak süresinde gerçekleştirilen polis saldırıları nedeniyle 4 sivilin yaşamını yitirdiği çok sayıda kişinin yaralandığı belirtildi. Yasak kalkmasına rağmen sokak ve cadde girişlerinde ağır silahlarla bekleyen özel harekat timleri mahallelere giriş-çıkışlarda GBT kontrolleri yaptı. Öte yandan yasağın kalktığı mahallelerde yer yer silah sesleri yükselmeye devam etti. Bu sırada da yaralananlar olduğu belirtildi.
Ancak kaymakamlık tarafından yapılan açıklamayla 11 Aralık 16.00’dan itibaren “ikinci bir emre kadar” tekrar sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Sur’da devam eden sokağa çıkma yasağını protesto etmek için 14 Aralık’ta Bağlar ve Yenişehir’de sokaklara çıkan kitle de polis saldırısına maruz kaldı.
Kitle polis saldırısına ses bombası, taş ve havai fişeklerle yanıt verdi.
Bağlar’da 2 genç katledildi
Bağlar ilçesine bağlı Kaynartepe Mahallesi’nin Koşuyolu Parkı yakınındaki protestolar sırasında özel harekat polisleri tarafından 3 gencin üzerine ateş açıldı. Yaralanan gençler çevredekiler tarafından Bağlar Özel Hastanesi’ne kaldırıldı. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Şerdıl Cengiz (21) ve Şiyar Salman (18) isimli gençler yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Yaralı olan Şaban ismindeki genç ise Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi.
Özel harekât timleri tarafından katledilen Şerdıl Cengiz ve Şiyar Salman 15 Aralık’ta on binlerce kişinin katıldığı cenaze töreniyle uğurlandı. Öldürülen gençler için Koşuyolu Parkı’ndan yapılan törenin ardından “İntikam!” ve “Katil devlet hesap verecek!” sloganları atan kitle yürüyüşle cenazeleri Yeniköy Mezarlığı’na getirdi. Omuzlarda mezarlığa getirilen cenazeler “Şehit namirin!” sloganlarıyla defnedildi.
Sur’da iki haftadır süren yasakların sürmesine karşın 16 Aralık’ta Ofis semtinde yapılan eylemi takip eden JİNHA muhabiri Beritan Canözer, polis tarafından Ford Ranger’a bindirilerek gözaltına alındı.
Dargeçit’te bir genç katledildi
Mardin’in Dargeçit (Kerboran) ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağının 3’üncü gününde (13 Aralık) özel harekat timleri ve askerlerin açtığı ateş sonucu Safa Mahallesi’nde Takyedin Oral isimli genç yaşamını yitirdi. Saldırılar nedeniyle çok sayıda kişinin de yaralandığı belirtilirken bir gencin ise özel harekat timleri tarafından gözaltına alındığı ve nereye götürüldüğünün bilinmediği belirtildi.
Mardin’in Nusaybin ilçesinde 14 Aralık günü 16.00 itibarıyla yeniden “sokağa çıkma yasağı” ilan edilirken, yasağın Abdulkadirpaşa, Yenşehir, Dicle ve Fırat mahallelerini kapsadığı ifade edildi.
Şırnak’ta katliam hazırlığı: Eğitime ara verildi
Sermaye devleti Şırnak’ta da katliam girişiminde bulundu. Son günlerde Cizre ve Silopi ilçelerine yapılan yoğun askeri sevkiyatın ardından, 13 Aralık’ta kentte eğitime ara verildi. Öğretmenler süresiz izne çıkarıldı ve öğrenci yurtları boşaltıldı.
Cizre ve Silopi’de öğretmenlere cep telefonu üzerinden gönderilen mesajlarda okulların süresiz tatil edildiği belirtildi.
Silopi’nin tüm noktalarına özel harekat polislerinin konuşlandırıldığı belirtilirken, Cizre’de polis provokasyona girişti. Orhan Doğan, Yafes ve Arin Mirxan caddeleri üzerinde zırhlı araçlarla dolaşan polisler, etrafa rastgele gaz bombası atarken polisin provokasyon girişimine karşı ilçede esnaf kepenk kapattı.
Katliam hazırlığı yapılan kentte 14 Aralık gece 23.00’ten itibaren sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Cizre ve Silopi’ye askeri yığınak, top atışları
Cizre’den gelen askeri araçların 14 Aralık’ta Silopi'deki TOKİ bölgesindeki polis lojmanlarına yerleştirildiği bildirildi. Ayrıca polis ve askeri birliklere şehir dışından takviye yapıldığı, kolluk güçlerinin Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı’na indiği, buradan Silopi’ye geçtikleri duyuruldu. Sevkiyata helikopterlerin de havadan destek verdiği kaydedildi.
Devletin katliam timlerinin Cizre’de ise Konak ve Yafes mahallerindeki öğrenci yurtlarına yerleştirildiği, askeri araçların da okullarda konuşlandırıldığı bildirildi.
16 Aralık’ta basına yansıyan fotoğraf ve görüntülerde askerlerin kente girdiği, Silopi’deki halkın üzerine top atışları yaptığı görüldü. 16 Aralık sabahtan itibaren Silopi’de asker ve polisler ev baskınları yaptı.
Cizre İlçesi’nin etrafına konuşlandırılan tanklardan da kente top atışları yapıldığı belirtildi.
“İmha ve tasfiye politikası”
KCK Yürütme Konseyi üyesi Sabri Ok, Türk sermaye devletinin Kürdistan’da yürüttüğü saldırganlığa dair ANF’ye açıklamalarda bulundu.
Ortadoğu’daki durumu hegemonya savaşı olarak gördüklerini ifade eden Ok, şöyle konuştu: “Hegemonik güçlerin amacı çıkarlarını yeniden tesis etmek, Ortadoğu’nun zenginliklerini talan etmek bunun için ahlak ve kural dışı ne varsa her şeyi geliştirerek amacına ulaşmaktır.”
Ok, Türkiye’deki kirli savaşa dair ise şöyle dedi: “Bunun için her şeyi mübah görmektedirler. Yani uluslararası hukuk, evrensel insan hakları, ahlaki ölçüler her şey ayaklar altındadır. Kürtlerin değerlerine saldırarak halkın en tartışmasız değerleri gördüğü şehitlikleri bombalayarak, genç, kadın ve erkekleri katledip cesetlerini panzerlerin arkasında sürükleyerek, çocukları ve kadınları katledip, dağları, şehirleri bombalayarak sonuca gitmek istiyor. Zalimce bir yönelimdir. Fakat büyük bir gaflet, haince bir politika ama kesinlikle sonuca ulaşamayacaklardır.”
Kürt halkının Türk sermaye devletinin katliamlarına karşı bir irade savaşı verdiğinin altını çizen Ok, topyekûn direniş çağrısı yaptı. Kürdistan’daki saldırılara karşı yanıtın tüm Türkiye’de verilmesinin önemine dikkat çeken Ok, bu açıdan yetersiz kalındığını belirterek “Türkiye devrimcileri, sosyalistleri, aydınları ayağa kalkmalıdır” çağrısında bulundu. |