3 Nisan 2015
Sayı: KB 2015/13

Düzenin aldatmacalarına, faşist baskı ve zorbalığa karşı 1 Mayıs’a hazırlanalım!
İşçi sınıfı seçimlere değil, 1 Mayıs’a hazırlanmalıdır!
Ciddiyet ve samimiyet sınavı
Koltuk sevdalısı sendika ağaları daha hüsranı görmedi!
CHP’nin seçim vaatleri ve gerçekler!
Yargısız infaz bu devletin fıtratında var
Kanlı infazı polis devletine kılıf yaptılar
Roboski’nin katillerinden hayvan katliamı inkarı
Deniz biterken…
DEV TEKSTİL 1. Genel Meclis Toplantısı gerçekleştirildi
Sf Leather Deri’de direniş!
Bakırköy’de grevle sınıf dayanışması
İstanbul ve Mersin’de belgesel gösterimi
BDSP işçi sınıfını ve emekçileri mücadeleye çağırıyor!
Yemen'e saldırı koalisyonuna Türkiye de katıldı
Yemen: Emperyalist ve gerici savaşların yeni durağı
Büyük umutlar, devrimci halk ayaklanmaları ve cüceler
"Jineoloji/kadın" bilimi üzerine... - Ç. İnci
GSS prim borcu taksitlendirmesi: Soygundan sandığa köprü
DGB Mahirler'in mirasını yükseltiyor!
Kayseri'de Kızıldere anmaları
"Bekle bizi İstanbul!" - T. Kor
"Bu resmi siz mi yaptınız? Hayır, bu sizin eseriniz!"
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

CHP’nin seçim vaatleri
ve gerçekler!

 

CHP noter onaylı seçim vaatlerini açıkladı. CHP seçimi kazanması ve hükümet olması durumunda yoksul aileleri aile sigortası kapsamına almayı ve her aileye en az 720 lira maaş bağlamayı taahhüt ediyor. Emeklilere dini bayramlarda birer maaş ikramiye vereceğini söylüyor. Emeklilerin aylıkları için İntibak Yasası çıkaracağı iddiasında bulunuyor. Emekli maaşlarını gıda ürünlerinin enflasyonuna göre arttıracağı, en düşük emekli maaşını 1500 liraya çıkaracağı, asgari ücretlilerin maaşlarından vergi kesilmesine son vereceği, asgari ücreti 1200 liranın üzerine çıkaracağı “sözünü” veriyor. Çiftçinin kullandığı mazotu 1,5 liraya indirmeyi, çalışan ve çalışmayan bütün ailelerin çocuklarının okul öncesi eğitiminin ücretsiz olmasını, üniversite öğrencilerinin yurt sorununu bir yıl içinde çözmeyi, üniversite harçlarını kaldırmayı, asgari ücretlilerin sosyal konut kapsamında ev sahibi olmalarını da vaat ediyor. Taşeron köleliliğinin yığınlarda yarattığı tepkinin farkında olan CHP, ortaya çıkan tepkiyi oy olarak hanesine yazmak için kamuda çalışan taşeron işçilerine de kadro “sözü” veriyor.

Sosyal demagojiye dayalı vaatlerini ortaya atan CHP tüm bu vaatleri dile getirirken emekçilerin gönlünü kazanmayı ve bu sayede oylarını almayı umuyor. Bu nedenle CHP sahte vaatlerde bulunuyor. CHP, yaklaşık 12 yıllık AKP iktidarının emekçileri büyük bir ekonomik ve sosyal yıkıma ittiğinin, bu durumun geniş emekçi kitlelerinde hoşnutsuzluğu arttırdığının bilinciyle yalan vaatlerde sınır tanımıyor. CHP emekçileri bu seçim döneminde özellikle işsizlik, yoksulluk ve güvencesizlik temel başlıkları üzerinden yedeklemeye çalışıyor.

CHP’nin noter tasdikli seçim vaatlerinden/yalanlarından biri de sağlık sigortasıyla ilgilidir. Bilindiği gibi CHP, AKP hükümeti sağlık ve sosyal güvenlikte yıkım yasalarını meclisten geçirirken göstermelik bir muhalefet sergilemişti. Şimdi ise AKP’nin sağlıkta yıkım politikalarına “parasız sağlık” demagojisiyle karşı çıkıyor. CHP’nin “parasız sağlık sigortası” sağlık hizmetlerine AKP’nin ‘Genel Sağlık Sigortası’ndan hiç de farklı bir düzenleme getirmiyor. Sadece düzenlemenin başına şimdilerde pek moda olduğu için olsa gerek “parasız” sıfatı eklenmiş oluyor.

Sıralanan vaatlere bakıp da “emekçilerin refahı”nın nasıl sağlanacağını anlamak ise mümkün değil. CHP’nin belgelerinde bunun devlet bütçesindeki “faiz dışı fazla”nın açlık ve yoksullukla ilgili projelere harcanacağı sayesinde gerçekleştirileceği belirtilmiş olsa da, bu iddianın karşılık bulması imkansızdır. CHP’nin de böyle bir niyeti olmadığı biliniyor. Yani “emekçilerin refahı” söylemi bir demagojiden ibarettir.

CHP “yoksulluğu tarihe gömeceğiz” vaadini, yolsuzluklara karşı temiz siyaset söylemini ve başka toplumsal sorunların çözümüne dönük aldatıcı iddiaları sistematik biçimde kullanıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu taşeronluğu bitireceğini söylüyor. Bunun açık bir yalan olduğunun kanıtı CHP’nin elinde bulunan belediyelerde süren taşeron köleliğidir.

Açlık ve yoksulluğu bütçeden para aktararak, yoksullara sadaka gibi para dağıtarak çözmek de mümkün değildir. Açlık ve yoksulluğun ortadan kaldırılması için işsizliği hızla aşağı çekmeye dönük adımlar atılması, genel ücretler düzeyinin yükseltilmesi, ücretliler üzerindeki vergi yükünün ciddi ölçüde azaltılması, eğitim ve sağlık gibi harcamaların devlet tarafından karşılanır hale gelmesi gibi bir dizi ekonomik ve sosyal politikanın uygulamaya sokulması gerekiyor. Bütün bunları gerçek anlamı ve kapsamıyla hayata geçirmek ise mevcut yağma ve talan düzeninin yıkılmasına, bir avuç kan emicinin çıkarlarına dayalı sistemin yerle bir edilmesine bağlıdır. Dolayısıyla CHP’nin vaatleri de içi boş yalanlar olmanın ötesine geçmiyor.

CHP, AKP’yi “ülkeyi yabancı sermayeye peşkeş çekmekle” suçluyor. Aynı CHP, “yeni tesis ve işletme kuracak yerli ve yabancı sermayeyi sektör, bölge ve büyük proje bazında özendireceklerini” söylemektedir. CHP ne yabancı sermaye, ne serbest ticaret ne de dünyada globalleşen ekonomik gerçekleri inkâr etmektedir. Yaptığı sosyal demagojiye rağmen hükümet olması durumunda ekonomi politikasında bir kesinti, kopukluk, kriz yaratmamak ve sermayeyi korumak için mesai yapacaktır. AKP ne yapıyorsa CHP de aynısını yapacak, sermayenin çizdiği yoldan ayrılmayacaktır. CHP hükümetinde de tekelci sermayenin, sermaye düzeninin rantını yiyenler kazanacaklardır.

CHP hem piyasa ekonomisini savunarak, hem sermayeyi koruyan politikaları uygulayacağını ifade ederek, uluslararası tekelci sermayeye kapıları sonuna kadar açarak, yoksullara yönelik hiçbir sosyal politikayı hayata geçiremez. Hem sermayeyi, hem de emeği korumayı vaat eden CHP açık açık yalan söylemektedir. Tüm bu yalanlar CHP’nin oylarını arttırma, aynı anlama gelmek üzere emekçilerin öfkesini düzen içine hapsetmeye çalışma yaklaşımının ifadesidir. CHP, izleyeceği ekonomik politikalarla, işçi ve emekçileri ezen, ülkeyi soyduran politikaları AKP’nin oturduğu yere oturarak uygulayacaktır.

CHP’nin noter tasdikli yalan vaatlerinin içinde yer alan yalan ve demagojilerin tamamını ele almak gereksizdir. Çünkü yaklaşım belli, niyet belli, amaç bellidir. CHP için sorun verilen seçim vaatlerinin gerçekte yapılıp yapılmayacağı ya da bunların mümkün olup olamayacağı değildir. Önemli olan emekçilerin düzene dair umudunu büyütmektir. Emekçileri hakları ve geleceği için mücadele etmekten alıkoymaktır. Emekçilerin kendi talepleri uğruna sokaklara çıkmasını engellemektir.

CHP’nin asıl amacı emekçilerin düzene karşı büyüyen öfkesini, sosyal demagojiye dayalı yaklaşımlarla dindirmektir. Bu nedenle düzen solunun temsilcisi CHP’yi etkili bir teşhir ve mücadelenin konusu haline getirmek, bu seçimlerde çok daha önemli bir görevdir. Sosyal reformizmin devrimci potansiyel ve imkanları düzen içi kanallarda heba etmesine benzer bir rolü CHP de oynamaktadır. Üstelik CHP sınıf mücadelesinin çeşitli imkanlarını düzene bağlamakla sınırlı kalmayıp emekçilerin gündelik taleplerle sokağa çıkmasının da önüne geçmektedir. Bu yönüyle CHP’nin düzenin has partisi olduğu gerçeğini emekçilere anlatmak, oynadığı uğursuz rolleri teşhir etmek ve emekçi düşmanı kimliğini güncel örneklerle anlatmak gerekiyor.


 
§