12 Aralık 2014
Sayı: KB 2014/49

Faşist baskıya ve gerici zorbalığa karşı birleşik-militan mücadeleye!
Dink’in faili devlettir!
'İç güvenlik' yasası: Devlet terörü!
Baskı ve terörde pilot bölge Yüksekova
İnsanca yaşam için mücadeleye!
Aslolan işçi sınıfının mücadele yasalarıdır
DİSK-AR: 75 kuruşa bir öğün!
Yatağan’ın gösterdiği - K. Toprak
“Maceracılık” söylemiyle saklanan ihanet! - T. Kor
Yatağan direnişinin özeti
TEKEL’den Yatağan’a 4C köleliği
“Ölen de yargılanan da işçi oluyor”
Çelik yine işçiyi suçladı
Ramsey’de sendikalı işçi kıyımı
Devrimci Gençlik Birliği 1. Genel Kurulu tebliğlerinden...
“Sokakta parçalayalım!”
Eğitimde gericilik tahkim ediliyor
Eğitimde tam gaz gericileşme
“Şura kararlarını engellemek için fiili-meşru mücadele”
Kapitalizmi zor günler bekliyor!
Dünyada işçi, emekçi, gençlik eylemleri
Kapitalizm 230 milyon çocuğu savaş ve salgına sürükledi
"Ortak irade ve davranış birliğini geliştireceğiz!"
“Türkiye’de aile içi şiddet teşvik ediliyor”
İnsan hakları kavramına sınıfsal bir bakış - K. Ehram
Komünist tutsak Kara’ya müebbet hapis cezası!
Erdel Eren kavgamızda yaşıyor!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Komünist tutsak Kara’ya müebbet hapis cezası!

 

TKİP dava tutsağı Onur Kara’nın Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davası 9 Aralık’ta karara bağlandı.

“Güvenlik önlemi” adı altında ablukanın arttırıldığı mahkeme salonunda kararı okuyan hakim, suçu sabit görüldüğü iddiasıyla Kara hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezasına karar verdiklerini, ancak cezanın “iyi hal” nedeniyle müebbet hapse çevrildiğini açıkladı. Heyetten bir üyenin çekimser kaldığını ve örgüt üyeliğinden ceza verilmesi gerektiğini belirttiğini, ancak bu halde dava zamanaşımından düşeceği için itiraz ettiklerini söyledi.

Apar topar çıkarıldı

Hakimin sözlerini tamamlamasının ardından Kara apar topar salondan çıkarıldı. Jandarmalar alelacele bir şekilde Kara’yı duruşma salonunun dışına çıkardılar.

Kara’nın salondan çıkarıldığı sırada, duruşmayı izleyenler alkışlarla komünist tutsağı selamladılar.

Senaryo yazdılar

1999 yılında polis ajanı olduğu anlaşılan bir şahsın cezalandırılması olayı ve örgüt üyeliği gerekçesiyle yargılanan Kara hakkındaki iddianame, yasak yöntemlerle elde edilen delillere ve biri şizofren biri itirafçı iki şahsın işkence altında alınmış ifadelerine dayandırılmaktaydı.

En son 2 Aralık günü yapılan duruşmada avukatlar dosyanın hukuksuzluğuna dikkat çekmiş, Kara da iddianamenin kurgulanmış bir senaryo olduğunu belirtmişti.

 

 

 

 

“Tecrit ve sansürü
dayanışma kıracak!”

Devrimci tutsaklara yönelik yayın yasağına karşı devrimci ve ilerici basın 5 Aralık’ta Bakırköy Kadın Hapishanesi önünde basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasını okuyan Özgür Gelecek gazetesinden Sevil Doğan, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün 10 Kasım 2014 tarihli 172740 sayı numaralı emriyle getirdiği yasakları hatırlatarak, Bakırköy Kadın Hapishanesi’ne sonra ise Sincan Kadın ve ardından çorap söküğü gibi Kandıra F Tipi, Tekirdağ F Tipi, Bafra T Tipi, Kırıkkale-Hacılar F Tipi, Kandıra 2 No’lu F Tipi ve Kalkandere hapishanelerine gönderilen siyasi yayınların geri gönderilmeye başlandığı bilgisini verdi.

19 Aralık Katliamı’yla F tiplerini hayata geçiren ve böylelikle tecrit-tretman ile siyasi tutsakların yaşamını cehenneme döndürmek isteyen iktidarın başarıya ulaşamadığına vurguda bulunan Doğan, Haziran Direnişi’nin coşkusu, Soma’nın acısı ve Kobanê’de verilen savaşın sıcaklığının engellenemediğini kaydetti. Doğan, şu şekilde konuştu:

Gerçekleri gizlemeye, gizleyemiyorsa çarpıtmaya çalışan AKP hükümeti ve devlet kurumları buna engel olamamaktadırlar. Bu yüzden de gerçeği yazmayı görev edinen, sermayeden palazlanmayan, kalemini satmayan özgür basının hapishanelere girmesine engel olarak, ‘devrimci basın bizim suyumuz, ekmeğimiz, havamız oldu’ diyen tutsakları, ‘havasız, susuz, ekmeksiz’ bırakmak istemektedir. Bunu bizlere sansür uygulayarak yapmanın peşindeler. Ancak bu sansür uygulaması ile ne katliamlarının ne yolsuzluklarının ne IŞİD’le işbirliği yaptıklarının ne de Ak Sarayları’nı Soma ve Ermenek’te katledilen işçilerin canı ve alın terinin üzerine inşa ettiklerinin üzerini örtebilecekler! Bugün burada hapishanelerde tutsaklara yöneltilen tecrit ve tretman uygulamalarına ve bizlere sansüre izin vermeyeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.”

Doğan sözlerine “uygulamalar son bulana kadar da her hafta burada olmaya devam edeceğiz” ifadeleri ile son verdi.

Açıklamanın ardından tüm toplumu hedef alan saldırıların bir parçası olan yayın yasağına karşı yapılan eylemlere tutsak ailelerinin de katılması gerektiğine dikkat çekildi. İHD Cezaevi Komisyonu’nun destek verdiği eylemi, hapishane önündeki ailelerin bir kısmı alkışlarla karşıladı.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

 

 

 

Hasta tutsaklara özgürlük!

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi hasta mahpuslarla dayanışmak için 6 Aralık’ta eylem gerçekleştirdi.

Eski Sümerbank önünde bir araya gelen İHD’liler “553 hasta mahpus 553 tabut olmasın. Derhal serbest bırakın” ve “Hasta mahpuslara özgürlük” pankartlarını açarak hasta tutsaklar için eylem gerçekleştirdi. Eylemde basın açıklamasını İHD Ege Bölge Temsilcisi Av. Ali Aydın yaptı.

Aydın, İHD Genel Merkez Cezaevi Komisyonu’nun verilerine göre Türkiye’deki cezaevlerinde 228’i ağır olmak üzere toplam 553 hasta mahpus bulunduğunu belirtti. Aydın, ağır hasta mahpusların içerisinde ölümcül hastalıklarla hapishane koşullarında mücadele edenlerin yanı sıra, şizofreni hastalığı nedeniyle sıradan algı sınırları dışında da bir hayat sürenlerin ve gözleri görmediğinden kendi karanlığına terk edilmiş olanların da olduğunu vurgulayarak hasta tutsakların durumlarına dikkat çekti. İnsan hakları savunucuları olarak, mahpusların başta sağlık durumları olmak üzere yaşadıkları tüm sorunlarla ilgilendiklerini ifade eden Aydın, kamuoyunu duyarlılığa davet etti.

Kızıl Bayrak / İzmir

 
§