17 Ekim 2014
Sayı: KB 2014/41

“Yeni Türkiye” halklara düşmanlık, işçi ve emekçilere katmerli kölelik ve baskıdır
Kürt halkı emperyalist kıskaç altında
Halkların birleşik devrimci direnişini büyütmeye!
Kobanê düşmedi,
direniyor!
Kobanê’nin sesi her yerde!
Polise misliyle katletme yetkisi
Hukukçular, AKP’nin ‘Vur emri’ni değerlendirdi
Kobane rüzgarında savrulanlar - K. Toprak
Aleviler Ankara mitinginde buluştu
Bingöl’de saldırı bahanesiyle kanlı infaz
Tekstil işçileri
Kobanê direnişinin yanında!
Kobanê için
dayanışma faaliyetleri
Almanya’da yaygın
Kobanê eylemleri
Ekim Devrimi neden güncel? - E. Eren
İşçi sınıfının mücadelesini büyütmek için devrimci sınıf sendikacılığı - B. Seyit
Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası Girişimi’nin kuruluş deklarasyonu
MESS-Türk Metal’den toplu sözleşme oyununda son perde
Sermayenin yıkım ve
talanına geçit vermeyelim!
Türk-İş ağaları sermaye ve AKP’nin hizmetinde!
Patronlara küresel uyarı
Gençlik Kobanê için direnişte!
Gericiliğe karşı,
gençlik Denizler’in yolunda!
İzmir’de işgal davası ertelendi
Ölümünün 32. yılında büyük Kürt şairini saygı ile anıyoruz...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Bingöl’de saldırı bahanesiyle
kanlı infaz

 

Kobanê eylemlerinin sürdüğü 9 Ekim akşamı Bingöl’de Emniyet Müdürü Atalay Ürker ile bir polisin yaralandığı, 2 emniyet amirinin de öldüğü olayın ardından sermaye devleti kanlı bir katliama daha imza attı. Bingöl’ün Genç ilçesinde 4 kişi infaz edildi. Düzen yargısı ise, Bingöl’de 2 polisin öldürüldüğü dosya hakkında “gizlilik” kararı verdi. Kararın, olayı bahane eden polisin gerçekleştirdiği yargısız infazın üzerini örtmek için alındığı belirtildi.

Tanık infazı anlattı

İnfazın hemen ardından, kanlı katliamın ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. 4 kişinin bulundukları araç içerisinde taranarak katledilmelerine tanıklık eden kamyon şoförü Mehmet Halit Pınar’ın anlatımları, olayın yargısız infaz olduğunu ortaya koydu. Pınar’ın anlatımına göre, kontrol noktasında araçları durduran polis ve askerler, hiçbir uyarıda bulunmadan panzerden ateş ederek 4 kişiyi katletti.

Arı kovanları yüklediği kamyonuyla kovan sahibi ile birlikte, Karlıova’dan Bingöl’e doğru yola çıkan kamyon şoförü Mehmet Halit Pınar, kentin girişine vardıklarında asker ve polisler tarafından durdurularak, kente girişlerin yasaklandığının söylendiğini belirtti. Pınar, bunun üzerine yönlerini Genç ilçesine çevirdiklerini söyledi.

Askerler rastgele araçları taradı’

Genç Köprüsü’ne yaklaştıklarında, polis ve askerlerin zırhlı araçlarla oluşturduğu kontrol noktasında durdurulduklarını, kendi kamyonunun da taranan beyaz renkli Ford Connect marka aracın hemen arkasında durduğunu anlatan Pınar, infaz anını şöyle anlattı:

Genç’in girişindeki köprüye geldiğimizde, ilçe girişindeki köprünün üzerinde 10’dan fazla panzer bekliyordu. Askerler işaret verince durduk. Beyaz bir Connect hemen önümde duruyordu. 2-3 dakika kadar bekledik, sonra silah sesleri, gelmeye başladı. Connect’in içinden çıkarken başından vurulan birini yere düşerken gördüm. Arabayı daha stop etmeden polis ve askerler bize de ateş etmeye başladı. Rasgele araçları tarıyordu askerler. Kurşunlardan biri arabanın içindeyken benim ayağıma isabet etti. Yaralanınca hemen arabadan indim ve yolun kenarında bulunan çukura girdim. Bir süre panzerlerden silah sesleri gelmeye devam etti. ‘Biz yaralıyız’ sesleri geliyordu ama polis ve askerler hiç oralı olmuyordu. Ateş etmeye devam ediyorlardı.”

Yaralı görgü tanığına işkence!

Anlatımlara göre bir süre sonra silah sesleri kesilince Pınar’ın yanına gelen 8-10 kadar özel harekat polisi, kendisini kelepçeleyip, silah dipçikleriyle dövmeye başladı. İşkenceye maruz kalması üzerine kendinden geçen Pınar, gözünü açtığında kendisini hastanede buldu. Olaya ilişkin ifadesi de polislerce hasta yatağında alındı.

HPG’den açıklama

Halk Savunma Merkez Karargah Komutanlığı’nın, 9 Ekim akşamı yaşanan olayla ilgili açıklamasında “9 Ekim günü Çewlik’te (Bingöl) yaşanan olayla ilgili olarak 10 Ekim günü gerekli açıklama tarafımızdan yapılmıştı. Yapmış olduğumuz bu açıklama geçerliliğini korumaktadır” ifadelerine yer verildi.

HPG, polislerin öldürülmesinin ardından Bingöl’ün Genç ilçesinde infaz edilenlerin olayla herhangi bir bağlantısının bulunmadığını belirtti.

 

 

 

 

 

Azadiya Welat çalışanı Bağdu katledildi

 

Azadiya Welat çalışanı Kadri Bağdu, Adana’da dağıtım yaptığı sırada silahla vurularak katledildi.

Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Şakirpaşa Mahallesi’nde Azadiya Welat çalışanı Kadri Bağdu, 14 Ekim’de gazete dağıtımı yaptığı sırada, “kimliği belirsiz” kişiler tarafından silahla vurularak katledildi.

Bağdu için 14 Ekim günü hastane önünde kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Bağdu’nun katledilmesinin protesto edildiği eylemde açıklamayı Azadiya Welat gazetesi çalışanı İbrahim Karakaş okudu. Açıklamada, yıllardır türlü baskılara rağmen çalışmalarına devam eden özgür basının susturulamayacağı ifade edildi.

Kadri Bağdu, 15 Ekim günü kadın-erken, genç-yaşlı binlerce kişinin katıldığı cenaze töreniyle uğurlandı.

Adli Tıp Morgu’ndan alınan Kadri Bağdu’nun cenazesi yüzlerce araçlık konvoy eşliğinde Şakirpaşa Mahallesi’nde bulunan taziye evine getirildi. Burada bir süre beklenildikten sonra Karasu Kavşağı Meydanı’na yine konvoylar halinde gidildi. Burada bekleyen kitleyle birlikte Küçükoba Mezarlığı’na kadar sloganlar ve marşlarla yüründü. Yürüyüş esnasında sloganlar atılırken, kitle Özgür Gündem ve Azadiya Welat gazetelerini taşıdı.

Mezarlığa gelindiğinde yapılan kısa bir dini törenden sonra saygı duruşuna geçildi. Burada ilk olarak Azadiya Welat gazetesi adına bir konuşma yapıldı. Devamında HDP Milletvekili Adil Zozani de bir konuşma gerçekleştirdi.

BDSP’nin de aralarında olduğu pek çok devrimci ve ilerici örgüt cenazeye katılım sağlarken, cenazeye Mersin’den ve çevre illerden de katılım oldu.

 

 

 

 

 

Özgür basın susturulamaz!”

 

Azadiya Welat çalışanı Kadri Bağdu’nun katledilmesi İstanbul’da Özgür Gündem gazetesinin bürosu önünde yapılan eylemle protesto edildi.

Özgür Basın Bileşenleri (Özgür Gündem, Azadiya Welat, DİHA, JİNHA, Demokratik Modernite, Özgür Halk ve Özgür Basın Emekçileri) adına basın açıklamasını Özgür Gündem Genel Yayın Yönetmeni Eren Keskin okudu.

Açıklamanın ardından, eyleme katılan basın emekçileri de infazı kınadı ve özgür basın mücadelesinin yanında olduklarını vurguladı.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, Basın-İş Sendikası’ndan Ayşe Düzkan Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Kuleli, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da eylemde söz aldılar.

Eyleme; gazetemiz Kızıl Bayrak’ın yanısıra Atılım, Özgür Gelecek, Mücadele Birliği’nin de aralarında bulunduğu çeşitli sol, sosyalist yayın organlarının çalışanları da katılım sağladı.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 
§