14 Mart 2014
Sayi: KB 2014/11

Rejim krizinde yeni safha: Alternatif sosyalizm!
Berkin'e görkemli uğurlama ve bazı gerçekler
Yakalarını kurtarmak için provokasyona başvurdular!
Berkin uyudu,
halk yarınlara uyandı
Devlete karşı
9 aylık yaşam mücadelesi
Berkin’i kaybettik,
hesabını soracağız!
Berkin yüzbinlerle
sonsuzluğa uğurlandı!
Berkin direnişle uğurlandı!
Dersler Berkin için iptal: Gençlik sokakta!
Avrupa’da Berkin için eylemler
Faşist saldırılara karşı eylemli dayanışmaya!
“Haklı olanlar her zaman kazanır!”
“Sandık”larından güçlüyüz!
Greif’le netleşen konumlar, açığa çıkan kimlikler
Greif işçilerinden önemli açıklama…
DİSK yönetiminin tutarlılık ve samimiyet sorunu
İşbirlikçiliğin hep kaybettiren tarihi
Kömürü tutuşturan büyük işçi isyanı!
Greif’te işgal ve direniş bir ayı geride bıraktı
İşgal fabrikasında coşkulu ve kitlesel devrimci 8 Mart!
BDSP’den kızıl 8 Mart yürüyüşleri!
BİR-KAR’dan 8 Mart etkinlikleri
Ukrayna'da emperyalist gerilim tırmanıyor
Emperyalist dünyanın iç ilişkilerinde yeni bir dönem
Kapitalizm cinnet getirir!
Yaşanabilir bir dünya = Sosyalizm
“Adı yüzyıllar boyunca yaşayacak, yapıtı da!”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Devlete karşı 9 aylık yaşam mücadelesi

 

Polisin gaz fişeğiyle vurduğu Berkin Elvan 269 gün direndikten sonra yaşamını yitirdi. Polis şiddetiyle ilgili yargı soruştuması ise hala başladığı yerde sayıyor.

Haziran Direnişi sırasında Okmeydanı’nda polisin saldırısı sonucu 14 yaşındaki Berkin Elvan ekmek almaya giderken vurulmuştu. 9 ayı bulan tedavi sürecine paralel olarak yargı da polis şiddetine ilişkin soruşturma yürüttü. 9 ayın sonunda Berkin yaşamını yitirirken yargı hala Berkin’i vuran gaz bombasını atan katilleri bulamadı.

Haziran Direnişi sırasında hedef alınarak vurulanlardan biri de Berkin Elvan’dı. Berkin kafasından aldığı darbe nedeniyle aylarca komada kaldı. Kaldırıldığı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 4 ameliyat geçirdi. 45 kilo girdiği hastanede en son 16 kilograma kadar düştü. Bu süreçte hastaneden atılmak istendi. Hastane yönetimi, açıklama yapmaksızın aileye Berkin’i eve götürmelerini ve bakımına evde devam etmelerini söyledi. Ailenin tepkisi ve desteğe gelenlerle Sağlık Bakanlığı geri adım attı ve Berkin’in hastanede tedavisinin devam etmesi sağlandı.

Okmeydanı’da MOBESE ‘yok’, polis ‘yok’!

Yargı soruşturması aylarca yerinde saydı. Zira İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Haziran Direnişi boyunca uygulanan polis şiddeti şikayetlerini tek dosyada toplamıştı. Yüzlerce şikayet birleştirilerek süreç fiilen kilitlendi. Uzun süre böyle devam eden süreç dosyanın ayrılmasıyla ‘hızlandı’. Sonuçta Berkin komada 7. ayını geride bırakırken ilk ekip polislerin ifadesi alınmaya başlandı. Bu arada İstanbul Emniyet Müdürlüğü Berkin’in vurulduğu gün görevli listesi yerine onlardan nöbeti devralanların listesini vererek failleri saklamıştı.

Ardından polislerin ifadesi alınmaya başlandı. Birbirinin tekrarı olan ifadeler örtbas çabasının yeni bir halkası olarak kayda geçti. İfade veren 7 polisin 6’sı eylem süreci boyunca gaz kullanmadığını iddia etti. 7. Polis ise gaz kullandığını fakat ‘Okmeydanı’nda kullanmadığını’ savundu.

Okmeydanı gibi polisin düzenli denetim araçlarıyla kuşattığı bir mahallede Berkin soruşturması için görüntü talep edildiğinde polis MOBESE kayıtlarında görüntü olmadığını iddia etti.

Devlet, Berkin komada yatarken çıkardığı belgelerle “terörist” imajı yaratmak için çalıştı. İlk olarak Berkin hastaneye getirildiğinde üzerinde “patlayıcı” olduğu iddia edilen bir tutanak ortaya atıldı. Ardından Ankara’da gözaltına alınan eylemciler Berkin’i sahiplenen sloganlar attığı için “örgüt üyesini sahiplenme” argümanıyla karşılaşmıştı. Düzen medyası da Ethem Sarısülük’ün ardından olduğu gibi bu propagandayı güçlendirmek için çalışmıştı.

Aklama düzeni işlemeye devam ediyor

Elvan ailesi’nin avukatı Evrim Deniz Karatana, Berkin’i vuran polislerin korunduğunu vurgulayarak soruşturma süreciyle ilgili şunları söylemişti: “Berkin’i vuran polisler hakkında yürütülen soruşturmada aylardır doğru dürüst bir adım atılmadı. ‘kamera yok, o bölgede polis görevlendirmedik, tanıkları bulamadık’ cevaplarından sonra ısrarlı taleplerimiz neticesinde bölgede görev yapan polislerin isim ve sicilleri bildirildi. Ama yine aynı sahtekârlıkla saat 07.00 ve 08.00 arasında görev yapan polisleri bildirmek yerine, saat 08.00 sonrasında görevlendirilen polisleri bildirdiler. Yeniden talepte bulunarak belirtiğimiz saatlerde görev yapan polislerin isimlerinin bildirilmesini isteyeceğiz.”

Berkin’in yaşamını yitirmesine  kadar geçen 9 aylık süreç polis şiddetinin ardından yaşanan aklama, koruma düzeninin bir yeni örneği oldu. Abdullah Cömert, Ahmet Atakan’ın ardından Berkin Elvan’ın katilleri terör estirmeye devam ederken yagı kalkanına sığınmayı sürdürüyorlar.

 

 

 

 

Medya Berkin’i nasıl gördü?

 

Berkin’in ölümü kimi gazetelerin manşetlerinden verilirken AKP yandaşı basınsa ya geçiştirdi ya da saldırgan bir üslup kullandı.

Hürriyet Berkin’i “Yastayız” diye manşetine taşırken, Radikal manşetten “Adalet kör, vicdan ölü”, Posta manşetten “Sen öldün çocuk, hayat durdu”, Milliyet manşetten “Türkiye’nin evlat acısı”, Vatan manşetten “Hepimizin acısı”, Cumhuriyet manşetten “Sen büyüyeceksin onlar küçülecek”, Sözcü manşetten “Ben Berkin’im” diye verdi.

Sabah gazetesi “Yazık Berkin uyanamadı” diye küçük bir bölüm ayırarak Berkin’in ölümünü sıradanlaştırmaya çalıştı. Takvim ise birinci sayfadan “Kaşıyorlar” diyerek provokatif bir dil kullandı. Türkiye daha da ileri giderek birinci sayfadan “Yine fırsat bilip terör estirdiler”, Yeni Şafak “Sokaklar karıştı”, Yeni Akit “Berkin bahanesiyle provokasyon”, Star birinci sayfadan “Hüzün günü” başlıklarını kullandı.

Berkin Elvan’ın ölümünü Milli Gazete birinci sayfadan görmezken cemaat gazeteleri Zaman ve Bugün ise manşetten verdi.

 

 

 

 

Evimin önüne ayakkabı kutusu koyacağım!”

 

Berkin'in babası Sami Elvan CNN Türk'te Enver Aysever'in programına katıldı. Sami Elvan Başbakan Erdoğan'a seslenerek Berkin'in katilinin bulunmasını istedi. Baba Elvan ayrıca "Evimin önüne bir ayakkabı kutusu istiyorum. Her gün Berkin evden çıkarken benden harçlık alırdı. Berkin’in harçlığını her sabah o ayakkabı kutusuna bırakacağım. O zaman belki Berkin’in katilini bulup getirirler" diye konuştu.

Canlı yayınlanan programda Sami Elvan yaşanan süreçle ilgili bilgi verdi.

Sami Elvan, “Bizim 9 aydır orada, hastanede en alt kademesinden tutundan da en üst kademeye kadar en ufak bir kuşkumuz yok. Berkin ile birlikte onlar da mücadele ettiler. Ama maalesef çocuk çok zayıfladı. Direnci azaldı. Beslenmedi, sadece mamayla besleniyordu. Yoğun bakımda makinelerle yaşıyordu.” dedi.

Sami Elvan şunları söyledi:

Benim bildiğim sadece görgü tanıkları var. Polislerin kimisi nerede görev yaptığımı bilmiyorum diyor. Kimisi biber gazı eğitimi aldım ama orada kullanmadım. Üç maymunu oynuyorlar. Sanki Berkin’i birileri uzaydan vurmuş. Her şey ortada ama ortada bir suçlu yok. 9 ay sonra çocuğumuzu sonsuzluğa uğurladık ama hala ortada bir suçlu yok.”

Vali’ye telefonla aradığında sitemde bulundum. Törenle ilgili bilgi almak istedi. Sizin programınız nedir dedi. Ben de anlattık. En ufak da ondan bir talebim olmadı. Başka bir Berkin vakası yaşanmasın, aile olarak bunu istiyoruz dedim. Sonradan çıkmış olaylar. Yeni haber aldık.”

Berkin çok sıcakkanlı, zeki bir çocuktu. Son zamanlarında biraz okulu aksatmıştı onu biliyorum ama ergenliğe girişine bağlıyorum. Öğretmenleri her gün yanıma gelip benimle birlikte aynı duyguları paylaşıp ağlamaktan kendilerini alamıyorlardı.“

 
§