26 Temmuz 2013
Sayı: KB 2013/30

 Kızıl Bayrak'tan
AKP’nin kanlı politikaları ve tasfiyeci çözüm süreci
Dış politikada iflasın bedeli halklara ödetiliyor!
Faşist devlet terörüne direnmek meşrudur!
Devrim için örgütlenmeyen
geleceği kazanamaz!
“Sokakta, kavgada ve mücadelede olacağız!” - Av. Zeycan Balcı Şimşek
“Baskıya karşı direnmek haktır!”
Gezi tutsaklarıyla dayanışma eylemleri
Gençlikten korkuyorlar!
İşçi grevleri dalgası büyüyor...
Kazanımın yolu sokakta, mücadelede!
İşçi eylem ve direnişleri
İSDEMİR’de grev sürüyor!
Metalde grev dalgası
Gezi Direnişi’nin deneyimleri ışığında
emekçi kadın çalışmamızı güçlendirelim!
Çözüm sandıkta değil devrimde! - M. Yılmaz
Gezi Parkı Direnişi’nden ayaklanmaya... - 3 - Volkan Yaraşır

Akkapı: Gezi Direnişi’nin
öne çıkardığı bir mevzii...

Forumlarda mücadele kararlılığı
Mücadele birleştiriyor!
Suriye’de yıkıcı savaş ve emperyalist tehditler
Ekim Gençliği Yaz Kampı’ndan...
Devrimin gençleri...
Gezi tutsağı öğrencilerden mektup...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İşçi grevleri dalgası büyüyor...

Grevleri kazanmak için
topyekûn mücadeleye!

 

İşçi sınıfının grev silahını kullanma eğilimi artıyor. Son dönemde çeşitli işkollarında işçilerin basıncı altında sendika ağaları grev kararları almak zorunda kalıyorlar. Çeşitli işkollarında yaklaşık 13 bine yakın işçinin grevi sürüyor. Ülkenin çeşitli bölgelerinde süren grevlerin yanı sıra kısa bir süre sonra grevlere yeni grevler eklenecek. Grevlerin nedeni; patronların Toplu İş Sözleşmesi için masaya oturmama tutumu.

13 bin işçi greve çıktı,
yüzlerce işçi ise greve hazırlanıyor!

Greve çıkma kararı alan Çelik-İş Sendikası üyesi İSDEMİR işçileri önce fabrikanın kapısına “Bu işyerinde grev vardır!” pankartını astılar. Ardından da aileleriyle birlikte fabrika önünde toplandılar. Yaklaşık 5 bin işçi eyleme katıldı. Grev ilan edildikten sonra grev alanındaki elektrik, İSDEMİR yönetimi tarafından kesildi. İSDEMİR yönetimi grevi bu şekilde kırmaya çalıştı.

Greve çıkan işçiler 1989 grevinde olduğu gibi sakal bırakarak eylemlerini sürdürüyorlar. İşçiler sakallarını haklarını aldıkları zaman keseceklerini ilan ettiler. Ayrıca İSDEMİR işçileri her gün hem fabrika önünde hem İskenderun, Dörtyol gibi bölgelerde halka yönelik toplantılar yapıp sorunlarını anlatarak grevin arkasındaki halk desteğini artırmayı hedefliyorlar.

TÜMTİS, 15 Temmuz’da Bursa’daki grev yerinde eylem ve açıklama yaparak patronu sözleşme görüşmelerine başlamaya çağırdı. Çağrıyı reddeden, H.B.N Gülen Nakliyat patronu işyerini fesih edeceği tehdidinde bulundu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İzelman şirketinde çalışan şoförler Genel-İş Sendikası ile süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde belediye yönetiminin uzlaşmaz tutumuna yönelik tepkilerini ortaya koydular. 2,5 saat iş bırakma eylemi gerçekleştirdiler. İşçiler, 19 Temmuz’da uyarı amaçlı eylem yaptılar. Belediye işçileri 26 Temmuzda da greve çıkmaya hazırlanıyorlar.

Hak-İş’e bağlı Çelik-İş Sendikası İstanbul 1 No’lu Şube’nin örgütlü olduğu Jumbo Madeni Eşya Fabrikası’nda 27 Haziran 2013 tarihinde başlayan grev devam ediyor. İşçiler, biriken ikramiyeleri ve yıllardır dayatılan kölelik uygulamalarına karşı greve çıkmışlardı.

Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması sonucu greve çıkan Türk-İş’e bağlı Basın-İş Sendikası üyesi Darphane işçileri, haklarını alma noktasındaki kararlılıklarını sürdürüyorlar. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’na bağlı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nde çalışan, Basın-İş Sendikası’na üye 257 işçi, 8 Temmuz’dan beri grevdeler. Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması nedeni ile greve çıkan işçiler, çalışma koşulları ve ücretlerinin insanca yaşamaya yeten bir noktaya gelmesi için direniyorlar.

THY grevi kritik bir safhaya gelmiş bulunuyor.

Grev dalgasını büyütmek için…

Grev ve direnişleri birleştirmek, başlayan grevlerin başarısı için hayatidir. Grev ve direnişlerin birleştirilmesi kısa bir süre sonra başlayacak olan grevler için de önemli bir imkandır. Direniş ve grevlerle dayanışmanın güçlendirilmesi ve en önemlisi fiili-meşru temelde yeni bir birleşik grev sürecinin geliştirilmesi ertelenemez bir devrimci görevdir.

Greve çıkan işçi sayısı hızla artıyor. Başlayan grevlerin başarıyla sonuçlanması işçi sınıfının bir kazanımı olacak, aksi halde kaybeden yine işçi sınıfı olacaktır. Burjuvazinin grevleri kırma saldırısı sınıfın bütününe yönelik topyekûn bir niteliğe sahiptir. Grevler ve direnişlerle dayanışmanın da bütünlüklü olması ve birleşik bir karakter kazanması başlayan grevlerin kazanılması ve başlayacak olan grevlere güç kazandırılması konusunda yakalanacak olan başarıyla doğrudan bağlantılıdır.

‘89’da başlayan grev dalgasının doruk noktası, Zonguldak maden işçilerinin grevi olmuştu. Zonguldak grevi yürüyüşler ve çeşitli eylem biçimleriyle sokakta hissedildikçe, başta Zonguldak olmak üzere tüm Türkiye’yi sarsacak sonuçlar ortaya çıkarmıştı. Günümüz koşullarında da işçi sınıfı içerisinde büyük bir öfke birikmekte, grev silahını kullanma isteği artmaktadır. Biriken öfkenin de benzeri grev ve eylemli süreçleri mayaladığını görmek ve hazırlıkları da buna göre yapmak gerekmektedir.

Greve hazırlığın en önemli ayaklarından biri de grevin etkili bir şekilde örgütlenmesidir. İşçi sınıfının mücadele tarihi, grev kararlarının etkili olmasının grev komitelerinden geçtiğini göstermektedir. Zira grev komitelerinde örgütlenmiş işçiler, tıpkı bir ordu gibi hareket ederler. Grev komiteleri işçilerin sorumluluk almalarını ve grev sürecine aktif katılmalarını sağlayan örgütsel araçlardır. Grev komiteleri sendika ağalarının ihanetlerini boşa çıkarmanın temel araçlarından biridir. Grev komiteleri aynı zamanda sendika ağalarının denetlenmesini kolaylaştıracak olan temel araçlardan biridir.

Grevlere katılan işçilerin ve ailelerinin asgari yaşam giderlerinin sağlanması grevlerin başarıyla sonuçlanması için önemli bir ön koşuldur. Bunun için grev fonuna sahip olunması yaşamsal önemdedir. Başlayan grevler bu bakımdan belirgin bir zayıflık içindeler. Başlayan grevlerin mali olarak desteklenmesi için sendika ağaları kıllarını bile kıpırdatmamaktadırlar. Sendika genel merkezleri başarı mesajları yayınlamakla yetinmektedirler.

Patronlar özel bir tarzda grev kırıcılığını teşvik etmekte, hatta ödüllendirmektedirler. Grevlerin başarıya ulaşması için, grev kırıcılığına karşı sistematik mücadele yürütmek gerekmektedir. Bunun için öncelikle grev kırıcılığının ağır ahlaki bir suç olduğu bilinci işçilere taşınmalıdır. Dahası grevin öznesi olan işçileri her türden grev kırıcılığına karşı mücadeleye hazırlamalı, fiili tutum almaları sağlanmalıdır.

Grev süreci devam eden işyerlerindeki öncü unsurlar, hazırlıklarını gözden geçirmeli ve grevin zayıf kalan yanlarını güçlendirmek için harekete geçmelidirler. İşçiler haklılıklarından aldıkları güçle grev yasaklarını aşmalı, militan mücadeleyi içeren bir grev anlayışıyla süreci kazanmak için seferber olmalıdırlar. Bugün yapılması gereken, başlayan ve yakında başlayacak olan grevlerle dayanışma içinde olmak, grev yasaklarına karşı direniş ateşini harlamaktır.

 
§