Kızıl Bayrak'tan...
Kürt sorunu ekseninde sıcak gelişmelerin yaşandığı bir süreçte geride bıraktığımız haftaya burjuva siyasal cephede yaşanan önemli gelişmeler damga vurdu. Ordu ile girdiği düzen içi dalaşta devlet içinde kazandığı mevzilerle iktidar dümenine daha sıkı sarılan dinci gerici parti AKP, YAŞ toplantısı öncesinde ordu kanadına bir darbe daha indirdi.
Genelkurmayş Başkanı Işık Koşaner’le birlikte Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlarının istifası burjuva arenayı sarstı.YAŞ öncesinde yaşanan istifa krizi, özellikle ‘Ergenekon operasyonları’yla iyiden iyiye zayıflatılan ordu kanadının, AKP karşısında aldığı yeni bir yenilgi anlamına geldi. YAŞ toplantısı sırasında, Tayyip Erdoğan’ın masada tek başına oturduğu fotoğraf ise düzen cephesindeki tabloyu özetler nitelikteydi. Gazetemizin bu sayısında YAŞ toplantısından yansıyanları ele aldık.
Ancak düzen içi mücadelede yaşanan bu hızlı trafikle beraber düzen güçlerinin tamamı işçi, emekçilere ve Kürt halkına düşmanlıkta birleşiyorlar. Gerici İran rejiminin desteğini alarak Kürt hareketini tasfiye operasyonuna hız veren Türk devleti, eş zamanlı olarak içeride yürüttüğü yoğun askeri operasyonlarla baskı ve terörün dozunu arttırıyor. Kürt halkı ise şimdiye kadar başta Kürt illerinde olmak üzere sokak sokak verdiği mücadeleyi, İran rejiminin saldırılarına karşı sınır hattında günler süren eylemlerle sürdürdü.
Yine düzenin Kürt halkına karşı yürüttüğü inkar ve imha saldırısının izdüşümü olan KCK davasında yaşanan gelişmeler de, önümüzdeki süreçte bu saldırıların derinleşeceğine dair mesajlar veriyor. 104’ü tutuklu toplam 152 Kürt saydın ve siyasetçisinin yargılandığı davanın son duruşmasına, hukuksuzluğu protesto eden sanık avukatlarının mahkemeyi boykot etmesi düzeni çileden çıkardı. Bunun üzerine mahkeme heyeti duruşmaya katılmayan avukatlar hakkında suç duyurusunda bulundu. Sadece KCK davasından yansıyanlar bile düzenin Kürt sorunu konusundaki tutumunu gözler önüne seriyor.
Fiyaskoyla sonuçlanan “açılım” sürecinin ardından planları bozulan dinci gerici parti, şimdilerde açılım aldatmacasını tekrar pazarlamak için, Gülen Cemaati ve AKP’ye yakınlığı ile bilinen PSK’nin eski lideri Kemal Burkay’ı parlatma gayretinde. 31 yıllık sürgünün ardından Türkiye’ye dönen Burkay’la AKP şefleri ve liberal kesimlerin yakın temas içerisine girmeleri Kürt hareketinin tasfiyesi konusunda, iflas eden açılımın tekrar parlatılmaya çalışıldığına işaret ediyor. Sayfalarımızda, Burkay’ın Türkiye’ye gelişinin anlamını da işledik.
Diğer yandan, gazetemizin bu sayısı, 6 Ağustos 1945’te ABD’nin, Japonya’nın Hiroşima şehrine atom bombasını bıraktığı ve binlerce insanın ölümüne neden olduğu tarihe denk geliyor.
Dünya halklarına yıkım ve kölelikten başka bir şey vaat etmeyen emperyalist kapitalist sistemin en kanlı katliamlarından biri olan Hiroşima’nın 66. yıldönümünde savaşa ve emperyalist saldırganlığa karşı mücadeleyi yükseltmenin önemi daha da artıyor. |