02 Ekim 2009
Sayı: SİKB 2009/38

  Kızıl Bayrak'tan
  İMF-DB zirvesi ve emek örgütlerinin tutumu
  Keskinleşen emperyalist rekabet ve sonuçsuz kalan işbirliği arayışları
G-20 Zirvesi gerçekleşti...
Sermaye devleti “Alevi açılımı” adı altında Alevi işçi-emekçilerini aldatmaya çalışı
Emperyalist haydutlardan hesap sormak için sokağa, eyleme!
  Devlet emperyalist haydutları baskı ve terörle korumaya hazırlanıyor...
  Haydutlar zirvesine karşı sokaklar ısınıyor!
  Entes direniş güncesinden...
  İşçi ve emekçi hareketinden.
  Üniversitelerde devrimci faaliyetlerden....
  Demokrasi mücadelesi ve Kürt sorunu/4
  10. Ulaşım Şurası İstanbul’da toplandı...
  Güven Elektrik’teki sendikal örgütlenme deneyimi üzerine…
  Ulucanlar direnişinin 10. yılında 10 kızıl yıldızımızı selamladık!..
  “Zere ve hasta tutsaklara özgürlük!” eylemleri sürüyor...
  Barack Obama
siyonist şeflerle aynı safta!
  Honduras halkı askeri
diktatörlüğe meydan okuyor!
  Sermayenin saldırılarına karşı
her yerde eylem ve direniş!
  Şovenizm ve demokrasi kültürü
M. Can Yüce
  Habip yoldaş devrim ve sosyalizm davamızda yaşıyor!
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Sermayenin saldırılarına karşı
her yerde eylem ve direniş!

Dünyanın çeşitli ülkelerindeki işçi ve emekçiler sermaye ve onun kuklası hükümetlerin çok yönlü saldırılarıyla karşı karşıya kalıyorlar.

ABD, Meksika, Porto Riko, Mısır ve Peru, Şili, Fransa, Romanya, Bulgaristan ve Hindistan’da binlerce emekçi temel talepleri uğruna grev ve direnişler gerçekleştiriyor.

ABD:

Çerez üreticisi Lance, 78 yıllık Stella D’oro Büsküvi Şirketi’ni satın almak istediğini ve üretimi başka bir yere taşıyacağını duyurdu.

2009 Temmuz ayında 11 ay süren grevlerinin ardından 136 Stella D’oro işçisi işyerlerine geri döndükleri gün, fabrikalarının 90 gün içerisinde kapatılacağını öğrendiler.

Stella D’oro’nun şu anki sahibi Brynwood Partners ile Lance şirketi arasındaki satış anlaşmasının 8 Eylül günü yapıldığı açıklandı.

Meksika:

Meksika polisi Meksika’da bulunan Merkez Aydınlanma ve Elektrik Şirketi’ni işgale hazırlanıyor.

Sendikanın yaptığı basın açıklamasına göre, Meksika polisi, militanlığıyla bilinen Meksika Elektrik İşçileri Sendikası’nın (SME) etkisini kırmak için bir hafta içerisinde şirket binalarını işgal edecek.

Felipe Calderón hükümeti işçilere dönük uyguladığı saldırı politikalarına bir yenisini daha ekledi. Calderón hükümeti, 3 yıldır Meksika Maden ve Metal İşçileri Sendikası’nın (SNTMMRM) örgütlülüğünü dağıtmaya çalışıyordu. Eylül ayında ise, hükümetin neo-liberal politikalarına karşı oluşturulan muhalefetin merkezinde olan Meksika Elektrik İşçileri Sendikası’na (SME) dönük saldırılar başlatıldı.

Yapılan açıklamaya göre bu saldırının üç nedeni bulunuyor. Birincisi, hükümet, militan başkanlığı dağıtmak ve içişlerine karışmak amacıyla sendika içerisinde küçük muhalif bir grubu destekliyor. İkinci sebep olarak aynı zamanda işveren olan hükümetin Merkez Aydınlanma ve Elektrik Şirketi’nin bütçesini azaltmış olması gösterilirken, şirket yönetiminde değişikliğe gidilmesi ve şirketin tamamen yeniden yapılandırılması planlarının da bir diğer saldırı nedeni olduğu belirtiliyor.

SME başkanlığının verdiği bilgiye göre 23 Eylül’de 20-30 sendika üyesi ve üye olmayan 150 kişi silahlarla sendikanın Meksika şehrindeki şubelerine saldırı gerçekleştirdi. Saldırganlar sendikayı soyarak paralara, çek defterlerine ve dosyalara el koydu.

Porto Riko:

Porto Riko hükümeti Cuma günü 16 bin kamu çalışanının işine son verileceğini duyurdu.

Bu işten atmalarla birlikte adadaki işsizlik oranı %17’ye çıkacak.

Sene başında 2 bin 500 kişinin işine daha son verilmiş ve adanın işsizlik oranı %16’ya çıkmıştı.

Hükümet, işten atmaların devlete 2 milyar dolar kazandıracağını söylerken sendikalar bu kararı “adaletsiz” olarak değerlendiriyor.

Hükümetin kararını protesto etmek için farklı sendikalardan işçiler geçtiğimiz hafta Cuma günü sokaklara çıkarak eylem yaptı. Eyleme polis saldırdı. Yetkililer çıkan çatışmada yaralı ve gözaltı olmadığını açıkladı.

Sendika liderleri ise 15 Ekim’de genel grev çağrısı yaptı.

Mısır:

Çarşamba günü yerel bir gazetenin sunduğu rapora göre Mısır’da 2009 yılının ilk yarısında maaş ve çalışma koşulları konusunda 40 grev gerçekleşti.

Rapora göre yılın ilk yarısında 11 bin 500 işçi grev gerçekleştirirken 52 bin işçi ise grev uyarısında bulundu.

Grevlerin %30’u hizmet sektöründe, %10’u ise sanayide gerçekleşti.

Kamu çalışanları ise yapılan grevlerde en büyük oranı oluşturuyor.

Rapor ayrıca grevlerden sadece %2’sinden maaş ve çalışma koşulları konusunda kazanım elde edildiğini gösteriyor.

Peru:

Peru’nun başkenti Lima’ya 350 km mesafede bulunan Çin yönetimindeki Shougang çelik tesisinde çalışan işçiler maaşlarının arttırılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebiyle greve çıktı.

Sendika başkanı Rey Fernandez 1000 işçi tarafından yapılan greve tam katılım sağlandığını söyledi.

Şili:

Şili’nin güneyinde Arauco S.A. şirketinin taşeron fabrikalarında çalışan işçilerin 450 dolarlık asgari ücret ve 236 dolarlık aylık ikramiye talebiyle başlattıkları blokaj eylemine şirket işten atmalarla karşılık vereceğini söyledi.

Verilen bilgilere göre Arauco şirketi yaklaşık 35 bin kişinin işine son verecek.

İşçiler Çarşamba gününden itibaren Santiago’nun güneyine 450-900 km uzaklıkta bulunan Bio Bio, Los Rios ve Araucania bölgelerinde 10 fabrikaya girişi engelledi.

Arauco şirketi polisten eylem yapan işçileri fabrikalardan çıkarmasını istedi, fakat hükümet yetkilileri bu isteğe cevap vermeyerek ve olayla bölge yetkililerin ilgileneceğini söyledi.

Şirket Cuma günü çalışmalarını ertelediğini açıkladı. Bu ise 34 bin 500 işçinin işine son verileceği anlamına geliyor. Şirket bu işçilerin hepsinin taşeron olup olmadığı konusunda ise herhangi bir bilgi vermiyor.

Şirket, Ormancılık İşçileri Konfederasyonu’nda örgütlü taşeron işçilerin eyleminin yasadışı olduğunu ve işçilerin asıl patronlarıyla yani taşeron şirketlerle görüşmeleri gerektiğini söylüyor.

Arjantin, Brezilya ve Uruguay’da da şirketleri bulunan Arauco, Latin Amerika’nın en büyük ormanclık şirketinden biri.

Fransa:

Paris’e 280 milmesafede, Ploufragan’da bulunan ve ısıtıcı üretimi yapılan Chaffoteaux fabrikasında çalışan 15 işçi, işten atmaları protesto etmek için çıplak eylem yaptılar. İşçiler, durumlarına dikkat çekmek maksadıyla bir takvim için çıplak poz verdiler. Bir işçi vücudunu sadece karton mukavvayla kapatırken, biri de Rodin’in “Düşünen Adam” heykeli gibi poz verdi. Bir diğer işçi ise sadece şirketin logosunun olduğu bir flama taşıdı.

Fotoğrafların basıldığı takvimden 5 bin adet basıldı ve 3 gün içerisinde 2 bin adet satıldı.

Takvimin basımını organize eden CGT sendikası temsilcisi işten atmalara karşı işçilerin kamuoyu oluşturmayı amaçladığını söyledi.

Chaffoteaux temsilcilerinden biri 251 işçiden 207’sinin işine son verilebileceğini söyledi. Fakat bu durumun yönetim ile temsilciler arasında yapılacak olan görüşmelere göre değişebileceğini ifade etti.

Romanya:

Romanya’da öğretmenler, sağlık emekçileri, demiryolu işçileri ve diğer sektörlerden kamu çalışanları grev uyarısında bulundu.

Kamu Çalışanları Birliği 30 Eylül’den başlamak üzere bir eylem planı oluşturdu ve özel sektörde çalışan işçilere 5 Ekim’de yapılacak olan genel greve katılma çağrısı yaptı.

Sağlık çalışanları sendikası Sanitas Bükreş’in başkanı Mircea Popescu, Romanya hükümet yetkilileri işçilerin yaşadıkları sorunlara bir çözüm bulmazsa başkanı olduğu federasyonun “mümkün olan en sert eylemlere başvuracağını” açıkladı.

Sanitas Federasyonu Başkan Yardımcısı Adrian Barea, bütçe sisteminde 24 bin kişilik bir açığın olduğunu ve 10 günlük mecburi tatil izninin sistemi daha ciddi sorunlara sürükleyeceğini söyledi.

Sanitas Federasyonu bu yüzden 20 Ekim’de bir miting yapmayı planlıyor. Mitinge en az 10 bin kişilik bir katılım olacağı bekleniyor.

Bağımsız Eğitim Sendikası başkanları da sorunları çözülmediği takdirde genel grev yapacaklarını söylediler. Maaşlarıyla ilgili herhangi bir düzenleme yapılmazsa 16 Ekim’de genel grev yapacaklarını ifade ettiler.

Demiryolu işçileri de 30 Eylül’e kadar maaşları ödenmezse 1 Ekim’de greve başlayacaklarını söylediler.

Hemen tüm sektörlerden kamu çalışanlarının gerçekleştireceği grevler genel olarak ücret kesintisine ve işten atmalara karşı yapılacak.

Bulgaristan:

Bulgaristan’da 300’ün üzerinde demiryolu işçisi Pazar günü eylem yaptı.

Bulgaristan’ın en önemli demiryolu istasyonlarından birinin bulunduğu Gorna Oriahovitsa şehrinde yapılan eylem “Açlığa, sefalete son. Maaşlarımızın düzenli yatırılmasını istiyoruz” şiarıyla gerçekleşti.

Demiryolu Sendikaları Başkanı Petar Bunev, demiryolu işçilerinin ayda 200-300 BGN (yaklaşık 200-300 TL) maaş aldıklarını ve bunun da düzenli yatırılmadığını söyledi. Bunev, bu durumun ve 4 bin demiryolu işçisinin işten atılmasının işçilerin üzerinde psikolojik sorunlara, strese, moral ve motivasyon bozukluğuna yol açtığını ifade etti.

İşçiler, işten atmalar ve demiryollarının kapatılması gibi kriz-karşıtı önlemlerin iptalini talep eden bir açıklama yaptılar. Bu çözüm önerilerinin demiryolu işçilerinin güvenliğini tehlikeye soktuğunu ifade ettiler.

Eyleme katılan demiryolu işçileri grev yapmaya da hazır olduklarını söylediler.

Hindistan:

Hindistan’ın en önemli üniversitelerinden biri olan Hindistan Teknoloji Enstitüleri’nde (IIT) çalışan öğretmenler 24 Eylül Perşembe günü açlık grevi yaptı.

Federal hükümetin zam yapmaması üzerine 1500’ün üzerinde öğretmenin başlattığı açlık grevine ülke çapında 14 IIT enstitüsünden profesörler de destek verdi. Fakat profosörler, tüm gün yapılan eylemlerin tamamına katılmayarak derslere girdi.

Öğretmenler ücretlerine zam yapılmasının asıl talepleri olduğunu ifade ediyorlar fakat bunun dışında terfi konusunda da sorunlar yaşadıklarını dile getiriyorlar.

Öğretmenler ayrıca fakültede ihtiyaç olmasına rağmen bakanlığın, doktora yapanların IIT’ye atanmaması önerisine de karşı çıkıyorlar.

 

Gine’de darbe karşıtları ayakta!

Afrika ülkesi Gine’de 28 Aralık 2008’de darbeyle iktidarı alan cuntacı lider Dadis Camara’nın başkanlık seçimlerine aday olacağının öğrenilmesi üzerine başlayan eylemlere polis saldırdı, İnsan Hakları Örgütü, çıkan çatışmalarda en az 60 kişinin öldüğünü söyledi.

Pazartesi günü başlayan protesto gösterileri başkent Konakri’de bir stadyumun yakınlarında gerçekleşti.

Gine İnsan Hakları Örgütü başkanı Thierno Maadjou Sow, “Sadece bir hastanede 58’in üzerinde ölü saydık. Görünüşe göre diğer hastanelerde de ölüler var.” dedi.

Donka üniversitesi tıp merkezinde çalışan bir doktor da verilen sayıyı doğruladı. Diğer sağlık yetkilileri ordunun diğer hastanelerden “onlarca ölü” getirdiğini söyledi.

Stadyumun çevresinde toplanan göstericiler “Dadis’e hayır” ve “Kahrolsun cunta” yazılı dövizler taşıdılar. Göstericiler stadyuma girmeye çalışırken polis müdahale etti.

Olay sırasında orada bulunan gazetecilerden Al Hassan Silah, güvenlik güçleri ateş açtıktan sonra stadyuma gittiğini, ve stadyumun içerisinde ve etrafında ölüler gördüğünü söyledi.

Silah, “Konakri’nin tam bir polis devleti olduğunu söyleyebiliriz…Şehrin her yerinde askerler kontrol noktalarında insanların üstlerini arıyor, onları evlerine dönmeye zorluyor” dedi.

Carnegie Mellon Üniversitesi’nden bir öğrenci “Çoğu kişi başkanın seçimlere katılmasını istemiyor. Darbe yaptıktan sonra seçimlere katılmayacağına dair söz vermişti. İnsanlar Gine’de askeri bir rejim istemiyorlar, çünkü Gine’yi yaklaşık 25 yıldır zaten bir asker yönetiyordu” dedi.

Hükümet, Pazartesi günü yapılan eylemleri yasaklamıştı, fakat siyasi partilerden, sendikalardan ve sivil toplum örgütlerinden oluşan koalisyon eylemlerin yapılacağını söyledi.

Olaylar sırasında polis 30 kişiyi gözaltına aldı. Muhalif parti Gine Demokratik Güçler Birliği Başkanı Cellou Dalein Diallo ve daha pek çok siyasi lider tutuklananlar arasında yer alıyor.

Çekim yapmaya çalışan muhabirler de polis tarafından saldırıya uğradı.

İçişleri Bakanı, resmi tatil olan 2 Ekim tarihine kadar bütün gösterilerin yasaklandığını söyledi.

Camara, 1984’ten beri iktidarda olan Lansana Conte’nin ölmesinin arından 28 Aralık 2008 tarihinde darbeyle başa gelmişti.