02 Ekim 2009
Sayı: SİKB 2009/38

  Kızıl Bayrak'tan
  İMF-DB zirvesi ve emek örgütlerinin tutumu
  Keskinleşen emperyalist rekabet ve sonuçsuz kalan işbirliği arayışları
G-20 Zirvesi gerçekleşti...
Sermaye devleti “Alevi açılımı” adı altında Alevi işçi-emekçilerini aldatmaya çalışı
Emperyalist haydutlardan hesap sormak için sokağa, eyleme!
  Devlet emperyalist haydutları baskı ve terörle korumaya hazırlanıyor...
  Haydutlar zirvesine karşı sokaklar ısınıyor!
  Entes direniş güncesinden...
  İşçi ve emekçi hareketinden.
  Üniversitelerde devrimci faaliyetlerden....
  Demokrasi mücadelesi ve Kürt sorunu/4
  10. Ulaşım Şurası İstanbul’da toplandı...
  Güven Elektrik’teki sendikal örgütlenme deneyimi üzerine…
  Ulucanlar direnişinin 10. yılında 10 kızıl yıldızımızı selamladık!..
  “Zere ve hasta tutsaklara özgürlük!” eylemleri sürüyor...
  Barack Obama
siyonist şeflerle aynı safta!
  Honduras halkı askeri
diktatörlüğe meydan okuyor!
  Sermayenin saldırılarına karşı
her yerde eylem ve direniş!
  Şovenizm ve demokrasi kültürü
M. Can Yüce
  Habip yoldaş devrim ve sosyalizm davamızda yaşıyor!
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Emperyalist suç örgütleri İMF ve Dünya Bankası İstanbul’da toplanıyor...

 

Emperyalist haydutlardan hesap sormak için sokağa, eyleme!

 

Kardeşler!

İMF ve Dünya Bankası haydutları 1-7 Ekim’de İstanbul’da toplanıyor. Haydut diyoruz, çünkü onların işi dünya çapında işçi sınıfını ve emekçi halkları zincire bağlayıp soymaktır. Onların işi, dünyanın yeraltı ve yer üstü servetlerini yağmalamaktır.

Elbette onlar bu haydutluğu kendi hesaplarına yapmıyorlar. Onlar dünyaya egemen emperyalist-kapitalist güçler için çalışıyorlar. Dünyayı sınırsız ve engelsiz bir sömürü ve yağma cennetine çeviriyorlar. İşçinin, emekçinin, köylünün sofrasından çalıp efendilerine aktarıyorlar. Böylesine insanlık dışı bir misyonu yerine getiren bu haydut takımının kirli elleri milyarlarca insanın boğazında.

İMF ve DB’nin dünyanın emekçi halklarına karşı işlenmiş sayısız suçla dolu bir tarihi var. emperyalizmin mali polisi İMF, “Uyum kredileri” adı altında ülkeleri borçlandırır, fakat bu borçlar misliyle ödense de bitmez. Çünkü bu bir soygun mekanizmasıdır. İMF bu kadarıyla da kalmaz. Aynı zamanda bu borçları kapsamlı sosyal yıkım ve yağma politikalarını uygulatmak için kullanır.

İMF ve DB, özelleştirmedir. İMF ve DB, uluslararası tekellerin yağma ve sömürü özgürlüğü için tüm engellerin ortadan kaldırılmasıdır. İMF ve DB, yine tekeller sömürsün diye işçi ve emekçilerin örgütsüzleştirilmesi ve köleleştirilmesidir. İMF ve DB, eğitimden sağlığa, belediye hizmetlerinden suya kadar insani tüm hizmet alanlarının ticarileştirilmesidir. Onun için soframızda azalan ekmeğin, çocuğumuza alamadığımız mamanın, hastane önünde parası olmadığı için ölen hastamızın sorumlusudur. İMF ve DB, kriz demektir. Dün olduğu gibi bugün de yaşanan krizlerin sorumlusudur. Sadece sorumlusu değil aynı zamanda krizi emekçilere fatura etmenin aracıdır. Bunun için İMF ve DB işsizliktir.

İMF ve DB, aynı zamanda siyasal gericilik ve zorbalıktır. Çünkü, milyonlarca işçi ve emekçinin yaşamının emperyalist-kapitalist tekeller için zindana çevirilmesi işi, baskı ve terörsüz olmaz. Bu nedenle İMF ve DB’nin başka kardeşleri de var. CIA ve NATO gibi suç örgütleri hep İMF ve DB ile birlikte çalışmışlardır. İMF programlarını uygulamak için darbeler tezgahlamaktan, devrimcilerin, sendikacıların ve emekçilerin toplu kıyımına kadar sayısız kanlı olaya imza atmışlardır.

İMF ve DB ülkemizde de hep böyle bir faaliyetin içinde olmuştur. Sonuçta, siyaseti Beyaz Saray, orduyu NATO yönetirken, maliye ve hazine ise doğrudan İMF ve DB’ye bağlanmıştır. Öyle ki işi zamanında bir DB memuru olan Kemal Derviş’i fiili başbakan olarak atamaya kadar vardırmışlardır.

AKP’nin uyguladığı politikalar da tümüyle İMF ve DB patentli politikalardır. Hükümet her ne kadar İMF ile anlaşmaktan kaçınıyor gibi görünse de, uyguladığı özelleştirme, yağma, krizin faturasının işçi ve emekçilere kesilmesi gibi politikalar İMF-DB’nin politikalarıdır. Bundan ötesi boş laftır.

Kardeşler!

Kısacası bu ülkenin işçisinin, emekçisinin, gençliğinin İMF ve DB’den soracak hesabı çoktur. Nasıl gösterilirse gösterilsin, ister beş yıldızlı otellerde ağırlansın, isterse bu haydut takımı için yerin yedi kat altında toplantı mekanları kurulsun, iki elimiz yakalarında olacak. Çünkü çeşitli kılıflar içinde sunulsa da bunların hepsi hırsız, hepsinin elinde kan var.

Buna rağmen ülkemize gelip yeni kirli ve kanlı politikalarını oluşturacaklar. Bu, işçi ve emekçilerle alay etmektir. Bu, bu ülkenin emekçi halkına meydan okumaktır. Bunun için işçi ve emekçiler bu haydut takımının İstanbul’da buluşmasına izin vermemelidir. Bu, sadece bu kanlı ve kirli haydutların suçlarından hesap sormak için değil, aynı zamanda hayatımıza kast edecek yeni saldırı hazırlıklarına engel olmak için de gereklidir. Bu haydutlara engel olmak aynı zamanda hem bir onur sorunudur, hem de dünyanın emekçi halklarına karşı boynumuzun borcudur.

Bunun için öfkemizi bileyip sokaklara çıkalım. Kurulan mücadele barikatlarında yerimizi alalım. Bu haydut takımına ülkeyi dar edelim. Böylelikle hem bize ve dünya halklarına karşı işledikleri suçların hesabını soralım, hem de artık yeni sosyal yıkım ve yağma politikalarına izin vermeyeceğimizi gösterelim. Emperyalistlerden ve uşaklarından hesap sormak için 6-7 Ekim’de Taksim’e, Kongre Merkezi’ne!

Emperyalizmin suç örgütleri İMF-DB defol!
Emperyalist mali kuruluşlarla işbirliğine son!
Tüm dış borçlar iptal edilsin!
Kahrolsun emperyalizm, yaşasın sosyalizm!

 

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP)

 

 

Hain Hak-İş yönetimi emperyalist
haydutların sofrasında...

p>Emperyalist haydutlar İstanbul’da buluşmaya hazırlanırken her kurum, kendi durduğu yerden bu haydutları karşılamaya hazırlanıyor. Sermaye ve örgütleri kendi cephelerinden bu haydutlara ev sahipliği yapmaya hevesleniyorlar. Onların safları belli. Diğer taraftan ise devrimci ve ilerici güçler “İMF-DB defol!” diyorlar. Bazı sendikalar da yine protestolara hazırlanıyorlar. Fakat öyleleri var ki sendika yaftasıyla İMF-DB’ye yataklığa soyunuyorlar. İşte bunlardan biri olan Hak-İş Konfederasyonu’nun yaptığına bakın!

Hak-İş 27 Eylül tarihinde yaptığı açıklamayla İMF-DB toplantılarına katılacağını duyurdu. Böylelikle işçilerin ve emekçilerin canına okuyan bu emperyalist haydutlarla aynı sofraya oturacağını ilan etmiş oldu. Hak-İş bunu da “sorumlu sendikacılık anlayışının bir gereği” olarak sunuyor. Aslında “satılmış sendikacılık anlayışı” dese daha uygun olurdu.

Hak-İş yönetimi bu toplantılara katılarak güya İMF-DB’nin yenilenmesi ve politikalarının değiştirilmesi için yapılacak tartışmalara katılacak ve bu tartışma toplantılarında itirazlarını ve önerilerini sunacakmış. Hatta yapılan açıklamaya göre Hak-İş’in kendisi de bir tartışma platformu oluşturacakmış. “Emek Yönünden Küreselleşen Ekonomi ile IMF ve Dünya Bankası Politikalarının Değerlendirilmesi Uluslararası Sempozyumu” adıyla düzenlenecek toplantıda İMF temsilcisi ile Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz konuşmacılar arasında yer alıyor. Diğer konuşmacılar ise ağırlıkla Mehmet Altan, Eser Karakaş gibi liberaller.

Kuruldukları günden bu yana emperyalist yağma ve sömürü politikalarından başka bir iş yapmayan, varlık gerekçesi emperyalizme hizmet olan İMF-DB’den işçiler yararına yenilenebileceğini söylemek düpe düz yalan söylemek demektir. İşte Hak-İş yönetiminin yaptığı da bundan başka bir şey değil. Üyesi olan on binlerce işçi işten atılırken kıllarını kıpırdatmayan Hak-İş yönetimi bu son icraatıyla sınıfa ihaneti nasıl bir kimlik haline getirdiğini de göstermektedir.

Hak-İş yönetimi ve Soroscu vakıflarla da ilişkilerine dair çok şey söylenen Salim Uslu böylelikle, İMF-DB haydutlarının önüne geçip onları korumaya alıyor. Öfkenin önüne geçiyor, onu yumuşatmaya çalışıyor.

Bu hain bürokratlar İMF-DB’ye yönelecek tepkiden paylarına düşeni alacaklardır, almalıdırlar.

 

 

Esenyurt’ta İMF-DB semineri

Metal İşçileri Kurultay Hazırlık Komitesi olarak 27 Eylül günü bir toplantı gerçekleştirdik.

 IMF- DB zirvesi gündemli toplantı Kurultay Hazırlık Komitesi adına yapılan açılış konuşmasıyla başladı. Konuşmada, Metal İşçileri Kurultayı’nı örgütleme çağrısı yapıldı. Metal işçilerinin 1-7 Ekim tarihlerinde emperyalist haydutlara karşı işçi-emekçi barikatlarında yer almasının gerekliliği vurgulandı.

Açılış konuşmasının ardından gerçekleştirilen sunumda “IMF ve Dünya Bankası nedir, ne için vardır, kime hizmet etmektedir, işçi emekçilerin hayatlarını nasıl etkilemektedir?” soruları cevaplandı. Milyonları açlığa, ölüme, yıkıma sürükleyen emperyalistlere karşı devrimci sınıf çizgisiyle mücadele barikatlarını yükseltme çağrısı yapıldı. İşçi emekçilerin direniş ruhuyla saldırıları püskürtebileceğine değinildi. Ve bu direniş ruhunun emperyalist yıkım politikalarının hayata geçirilmeye çalışıldığı bir süreçte Ulucanlar’da sergilenen devrimci yiğitliğin, ölümüne direnişin ruhu olduğu vurgulandı. Bu direniş ruhunu kuşanarak 1-7 Ekim tarihleri arasında alanlara çıkma çağrısıyla sunum sona erdi.

Sunumun ardından canlı tartışmalar yapıldı. Yapılan tartışmalar, Esenyurt’ta IMF-DB karşıtı eylem düzenleme kararı alınmasıyla son buldu. Eylem hazırlık sürecinde, IMF-DB’yi teşhir eden konuşmalar eşliğinde yaygın bildiri dağıtımları örgütlenecek.

Seminere yaklaşık 50 kişi katıldı.

Metal İşçileri Kurultayı
Esenyurt Hazırlık Komitesi