12 Haziran 2009
Sayı: SİKB 2009/22

  Kızıl Bayrak'tan
  Mücadele sertleşirken...
  “Ekonomik teşvik ve istihdam paketi”nin özü özeti
Kürt sorununun “çözüm”üne yönelik yeni ekonomi paketi...
Kent AŞ direnişi
İşçi ve emekçi hareketinden…
  Kapitalizmin krizine karşı 15-16 Haziran Direnişi'nden öğrenilmesi gerekenler
  Tersaneler cehennem,
işçiler köle kalmayacak!
AKP’nin sözde Alevi açılımı...
  Eğitimde fırsat eşitliğinden ve seçme özgürlüğünden bahsedenler sermayenin sözcüleridir...
  ÖSS mitinglerinden...
  Kapitalizm doğanın ve insanlığın geleceğini yok ediyor!
  Dünya Emekçi Kadınlar
Konferansı’na doğru
  Obama’nın Kahire vaazı…
  Pakistan’da iç savaşın perde arkası - Knut Mellenthin
  Taraf’ın Taraf’ı...
  Engin Çeber davası sürüyor...
  Bir kitap tanıtımı ve
yazarının okura çağrısı...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

TMMOB Marmara Bölgesi Kadın Çalıştayı gerçekleşti!

21-22 Kasım 2009 tarihinde İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu’nda gerçekleşecek olan “TMMOB Kadın Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Kurultayı’na yönelik düzenlenen bölge çalıştaylarının ilki, 7 Haziran Pazar günü İstanbul Makine Mühendisleri Odası’nda yapıldı.

Kurultay düzenleme kurulu adına Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyesi Başak Koç’un yaptığı açılış konuşması ile başlayan etkinlik, bugüne kadar yapılan çalışmaların aktarımıyla devam etti. Ardından atölye başlıklarının ve yürütücülerinin açıklanması ile katılımcılar atölyelere yönlendirildi.

1. TMMOB’de kadın örgütlenmesi

2. Mühendislik, Mimarlık, Şehir Planlama eğitiminde cinsiyetçilik

3. Cinsiyetçi iş bölümü / işyeri pratikleri

4. Kapitalizmin krizinin kadın mühendis, mimar ve şehir plancılara etkisi

olmak üzere dört başlık üzerinden belirlenen atölyelerde tartışmalar yapılarak bu tartışmaların tüm katılımcılara aktarılması sağlandı.

Kapitalizmin krizinin derinleştiği bir dönemde, krizin kadın çalışanlar üzerindeki etkisi, birlikte mücadele etmenin önemi ve bu noktada TMMOB örgütlülüğünün kendi üyeleri ve genel anlamda kadın sorununa dair yapılabileceklerinin tartışıldığı çalıştayda; cinsiyetçi işbölümü ve cinsiyetçi eğitim üzerine deneyimler aktarılarak bu yönde araştırmaların arttırılması gerekliliği vurgulandı.

Krize karşı mücadele eden kadın örgütleri ile iletişim ve dayanışmaya geçilmesinin gerekliliği üzerinde durulan etkinlikte, somut olarak, şu anda ENTES, DESA, ATV-SABAH gibi kadınların bulunduğu direnişlere dayanışma ziyaretlerinin yapılmasına karar verildi.

Yaklaşık 7 saat süren çalıştayda 60 kişinin katılımıyla canlı tartışmalar yapıldı. Bu tartışmaların bundan sonraki sürece ve diğer bölge çalıştaylarına yol göstermesi noktasında bir sonuç bildirgesi hazırlanması kararı ile etkinlik sonlandırıldı.

Toplumcu Mühendis, Mimar & Şehir Plancıları


 

“Gün gelir devran döner,
gün gelir devrim gelir!”

Merhaba arkadaşlar!

Ben hem bir işçi hem de öğrenciyim. Kapitalizm işçi ve emekçileri sömürdüğü gibi işçi ve emekçi çocuklarını da sömürmeye devam ediyor. Adeta özgürlüklerine el koyuyor. Ben lise iki öğrencisiyim, okulumuzun etrafına şu anda 3-4 metrelik duvarlar yapılıyor. Gören okul değil F tipi cezaevi sanır. Ticaret yuvası okul, aidat parası ödemeye zorluyor. Aidat vermezseniz size karne yok! Vermezseniz size alan ve dal seçimi yok! Diploma vermemekle bile tehdit ediyorlar.

Onlar için öğrencinin veya ailesinin durumu önemli değil. 2007-2008 öğretim yılında bir sınıfta. Güneş gören 8 sıra var ve o sırada oturan 8 öğrenciden 6’sı sınıf tekrarı yapıyor. Neden, çünkü sınıf perdesiz.

Öğrenci dersten istediği gibi verimi alamıyor. Alamadığı için de sınıfta kalıyor. Bu başarısızlığın sebebi öğrenciler değil kapitalist düzenin kendisi.

Okul müdürü işçi ve emekçi çocuklarından aldığı parayla kendisine 52 ekran TV, 2 bilgisayar, 1 dev akvaryum, deri koltuk, en kaliteli perdeler, odasında özel ışıklandırmalar ve daha neler neler alıyor...

Yani işçi ve emekçi çocuklarından aldığı paralarla kendisine ve faşist kafadarlarına güzel bir hayat sunuyor. Okul müdürünün faşist kafadarları geldiğinde öğrencilere kesinlikle onun bulunduğu katta gezmek yasaklanıyor. Bu kurala uymayanlara her türlü hakareti yapıyor.

Okulda faşist öğrencilerin örgütlenmesine, bunların sınıflarda özel toplantılar yapmasına izin veriyor. Ve bunlar Kürdistan’dan gelen öğrencilere karşı kullanılıyor. Buna rağmen halen kürsüye çıkıp ‘ırkçılığa karşıyım’ diyebiliyor. Kürt halkını ve Kürt dilini ikinci bir kavram olarak görüyorlar. Ama yanlış düşünce Kürt dili ve Kürt halkı tek başına bir bütündür, yani bir bütünün parçası değildir.

Artık bir şeylerin farkına varıp bilinçlenmeliyiz. Güneşli ve güzel günler için kapitalist ve faşist düzene karşı baş kaldırmalıyız.

İstanbul’dan bir lise öğrencisi


 

Entes direnişçisi Gülistan Kobatan’a...

“Direnişini selamlıyorum”

Merhaba güzel insan, emekçi dostu!.. Entes işçisinin direniş sembolü, merhaba emekçi kadının başeğmeyen yiğit sembolü!

Ben aslında çok laf etmesini sevmem, ama bazen hayat insanı susmanın ne olduğunu unutacak derecede dillendiriyor. Ulaşım sektöründe 20. yıldır çalışan bir emekçi olarak, bu direnişi selamlıyorum.

Benim çalışma alanım Avrupa bile olsa, bir gerçek varki, o da dünyanın her yerinde emek cephesine saldırının yol ve yönteminin hep aynı oluşu, yani işçi sınıfının başına hep aynı balyozla vurulması. Bugünkü koşullarda bir bireyin direnişi ateşin yakılmasında ilk kıvılcım olacaktır. Toplumun her yönüyle ablukaya alınıp çürümeye terkedildiği bir dönemde ortaya çıkıp, ilk kıvılcımı yakma onurunu taşıdığın, ayrıca kadın olarak da yaşadığın güçlükleri gözönüne alarak, tekrardan seni ve sana ve davana destek verenleri proleter bilinçle selamlıyorum.

Maddi, manevi her tülü dayanışmayı yapacağımı bilmenizi isterim.

Sınıf bilinçli işçi ruhuyla selamlar.

Komünist bir işçi / İsviçre

 


Emekçi birliği ve dayanışmasının güzel bir örneği...

Çınardibi Kültür Merkezi açıldı!

Bundan tam üç yıl önce bir grup mahalle gencinin yozlaşmaya ve yabancılaşmaya karşı çıkartılan Çınardibi Dergisi, çocuklar ve emekçi kadınlar için mahallede etkin bir çalışma yürütüyorlar. Çalışmalara çocuklar ve emekçi kadınları da katarak onları da işin bir parçası haline getiriyorlar. Dergiyi sahiplenmelerinin bekli de başlıca nedeni kendilerinin de bir şeyler katıp bu çalışmalarını (resimlerini, yazılarını, şiirlerini) mahalle halkının beğenisine sunmalarıdır.

Çocuklar dergi ve kültür merkezinde etkin görev aldıkları için kötü alışkanlıklardan ve yararsız olan her şeyden uzak duruyorlar. Bu çalışmalar genelde mahalledeki olanaklar kullanılarak yapılan çalışmalar. Kültürel ve sanatsal bir çalışmanın en güzel örneklerini sergiliyorlar. Sinema, tiyatro, satranç turnuvaları, futbol turnuvaları gibi birçok kültürel ve sanatsal faaliyet yürütüyorlar. Giyecek yardımı için bir dayanışma ağı örülerek, elde edilen giysilerin alacak durumu olmayan mahalle halkına dağıtılması, dayanışmanın en güzel örneklerindendir.

Bu çalışmaların dayanışmayı, birliği beraberliği tekrar aşılamasının meyvesi ise 1 Mayıs’ta açılan Çınardibi Kültür Merkezi oldu. Kültür merkezinin açılmasına yine en büyük destek, bizzat mahalle halkının bağışları oldu. Tüm imkânlar kullanılarak kültür merkezinin ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyorlar.

Biz de sınıf devrimcileri olarak geleceğimizi yaratmakta olan bu mahalle çalışmalarının arkasında olduğumuzu belirtip, yozlaşmaya-yabancılaşmaya karşı işçi ve emekçi mahallelerinde bu örneğin çoğalması dayanışmanın, birliğin ve beraberliğin büyümesi gerektiğini belirtip, mahalledeki genç arkadaşlara bundan sonraki çalışmalarında başarılar dileriz.

Ümraniye Kazım Karabekir Mahallesi’nden Kızıl Bayrak okurları