12 Haziran 2009
Sayı: SİKB 2009/22

  Kızıl Bayrak'tan
  Mücadele sertleşirken...
  “Ekonomik teşvik ve istihdam paketi”nin özü özeti
Kürt sorununun “çözüm”üne yönelik yeni ekonomi paketi...
Kent AŞ direnişi
İşçi ve emekçi hareketinden…
  Kapitalizmin krizine karşı 15-16 Haziran Direnişi'nden öğrenilmesi gerekenler
  Tersaneler cehennem,
işçiler köle kalmayacak!
AKP’nin sözde Alevi açılımı...
  Eğitimde fırsat eşitliğinden ve seçme özgürlüğünden bahsedenler sermayenin sözcüleridir...
  ÖSS mitinglerinden...
  Kapitalizm doğanın ve insanlığın geleceğini yok ediyor!
  Dünya Emekçi Kadınlar
Konferansı’na doğru
  Obama’nın Kahire vaazı…
  Pakistan’da iç savaşın perde arkası - Knut Mellenthin
  Taraf’ın Taraf’ı...
  Engin Çeber davası sürüyor...
  Bir kitap tanıtımı ve
yazarının okura çağrısı...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Haramidere’nin haramilerinden
hesap soracağız!

İşçi ve emekçi kardeşler!

Ücretli kölelik düzeni biz işçi ve emekçilere yaşam hakkı dahi sunmamaktadır. Bizler dünyadaki tüm zenginlikleri üretirken, sonuçta bu zenginliklere bir avuç patron el koyuyor. Bizler sefalet içinde yaşarken, gecekondularımızda yaşam savaşı verirken, köle gibi çalışıp çocuğumuza ekmek dahi götürmekte zorlanırken, bizim emeğimizi gaspeden patronlar lüks villalarda sefahat içinde yaşıyorlar. Bizler cefa çekiyoruz, onlar sefa sürüyor!

Bu sömürücü kan emici patronlardan biri de Sabra Tekstil patronu ve onun uşaklarıdır. Haramidere Sanayi Sitesi, işçi cehennemi bir köle pazarıdır. Burada saltanat süren haramiler, işçinin alınterini çalarak yaşayan asalaklardır. Bu pervasızlığı işçi ve emekçilerin örgütsüz olmasında buluyorlar.

Örgütlenirsek, sömürü düzenine karşı bir araya gelip mücadele edersek, bu kölelik düzenini ve onun kan emici patronlarını alaşağı ederiz. Bu güç biz işçi ve emekçilerin nasırlı, onurlu ellerinde ve yüreklerindedir.

İşçiler, emekçiler!

Biz Esenyurt İşçi Platformu ve Esenyurt Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu olarak, işçilerin hakları için mücadele eden, insanca yaşayacağımız, sömürülmediğimiz, aç kalmadığımız onurlu bir dünya kurmak için kavgamızı büyüten öncü işçileriz. Bu amaçla katmerli sömürüye maruz bırakılan tekstil işçilerini de insanlık dışı çalışma ve yaşam koşullarına karşı bir araya getirmek için mücadele ediyoruz.

Bu katmerli sömürüye maruz bırakılanlardan biri de Sabra Tekstil’in işçileridir. Sömürü fabrikasında işçiler 450 YTL’ye, sigortasız, ağır çalışma koşullarında kölece çalıştırılıyorlar. Üstelik bu 3 kuruşluk ücretler dahi gününde ödenmiyor.

Kardeşler, biliniz ki, Sabra fabrikasında işçi öğütülüyor, Sabra mağazasında sömürü satılıyor. Sabra Tekstil işçilerini susmamaya, boyun eğmemeye, artık yeter demeye, örgütlenmeye çağırmak için bu fabrikadaki işçilere seslendik, sesleniyoruz, sesleneceğiz.

Bu durum, işçilerin örgütlenerek haklarını almalarından korkan eli kanlı katilleri, Sabra patronlarını, rahatsız etmiştir.

Esenyurt İşçi Platformu olarak işçilere seslenmek için 9 Haziran günü sabah saatlerinde Sabra fabrikası önüne gittik. Sömürücü katiller üzerimize silahla saldırdı. Silahlı saldırıda iki işçi yoldaşımız bacağından ve göğsünden yaralandı.

Bu da yetmezmiş gibi, aynı günün akşamında yaşanan saldırıyı protesto etmek için tekrar fabrikanın önüne gittiğimizde, bu kez de kolluk güçlerinin saldırısına maruz kaldık. Polis Sabra Tekstil önünde basın açıklaması yapmamıza dahi tahammül edemedi. Üzerimize kurşunlar sıkıldı. Coplarla, gaz bombalarıyla üzerimize saldırıldı. Bu saldırıda dört arkadaşımız önce gözaltına alındı, ardından çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandılar.

Tüm bu saldırıların sorumlusu başta Sabra Tekstil patronu ve onun tetikçileri olmak üzere, tüm kapitalist sömürü düzeni ve onun koruyucularıdır. Bu sömürü sisteminde Sabra Tekstil patronu gibi bir tetikçi elini kolunu sallayarak gezebilmektedir.

Bu saldırı sadece Esenyurt İşçi Platformu’nda örgütlü işçilere değil, tüm işçi sınıfına ve emekçilere, tüm ilerici devrimci güçlere yapılmıştır. Bizlere yönelik bu saldırının hesabı eninde sonunda sorulacak, sorumlular işçi, emekçiler tarafından yargılanacaktır.

Katiller, işçi kanıyla geçinenler, şunu unutmasınlar ki, bunun hesabını biz işçiler ve devrimciler söke söke soracağız! Kirli işlerinde, uyuşturucuda, fuhuşta, işçi katletmede kullandıkları silahlı çetelerinin tepesine işçilerin birleşen yumruklarıyla bir balyoz gibi ineceğiz! Bu dostun düşmanın önünde böyle bilinsin!

Her saldırıdan güçlenerek çıkıyoruz, sesimiz her zamankinden daha gür çıkıyor. Hiçbir güç, işçi ve emekçilere ulaşmamıza, örgütlenmemize, kan emiciler sürüsünü alaşağı etme mücadelemize, bu köhnemiş ve çürümüş sömürü düzenini yıkarak yerine insanca yaşanacak bir dünya kurmamıza engel olamadı, olamayacak. Tarihte işçi kanı dökenler döktükleri kanda boğulmuşlardır, bugün de boğulacaklar!

Ve buradan bir kez daha tüm işçi emekçilere sesleniyor, bu silahlı zorbalığın hesabını sormaya çağırıyoruz!

Düşük ücretlere, işsizliğe, sigortasız ve güvencesiz yaşamaya ve çalışmaya, fabrikalarda köle muamelesi görmeye, açlığa ve yoksulluğa karşı birlik olmaya, örgütlenmeye, mücadeleye çağırıyoruz!

İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!
Yaşasın işçi sınıfının örgütlü mücadelesi!
Baskı ve zorbalık bizi yıldıramaz!
İşçiye kalkan eller kırılacak
İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizm kazanacak!

Esenyurt İşçi Platformu / Tekstil İşçileri Komisyonu

Esenyurt Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu

10 Haziran 2008


Devrimci sınıf çalışmamıza silahlı saldırı!

Döktüğünüz kanda boğulacaksınız!

İşçi sınıfını sömürü ve kölelik düzenine karşı ayağa kaldırmak ve sömürücü asalakların saltanatını yıkmak için sürdürdüğümüz sınıf çalışmamıza yönelik saldırılara bir yenisi eklendi. Esenyurt Haramidere’de kurulu bulunan Sabra Tekstil fabrikasında dün ve bugün gerçekleşen saldırılar yoldaşlarımıza kurşun sıkmaya kadar vardı.

Bu saldırı, daha önce gerçekleşen sayısız saldırı gibi nedensiz değildir. Sabra Tekstil patronu yuvalandığı bölgenin adına yakışır bir haramidir. 450 TL ücretle, sigortasız ve ağır çalışma şartlarında çalıştırdığı işçiler üzerinden tam bir saltanat kurmuştur. Sabra Tekstil patronunun pervasız saldırısının kaynağında da bu saltanatın yıkılmasından duyulan korku vardır.

Devrimci sınıf çalışmamıza karşı gösterdiği açık düşmanlık anlaşılmaz değildir. Sabra patronu açık bir sınıf bilinciyle davranmıştır. O, acımasızca sömürdüğü işçilerin devrimci sınıf çalışmamızla buluşmasından doğacak büyük gücün bilinciyle hareket etmiştir. Bunun için dağıtılan bildiride saltanatının çöküşünü görmüş, bu kadar pervasızca saldırabilmiştir.

Ancak Sabra Tekstil patronu bu saldırısıyla devrimci çalışmamıza engel olacağını sanıyorsa yanılıyor. Çünkü bu türden saldırılarla ilk kez karşılaşmıyoruz. İşçi sınıfını uyarma, bilinçlendirme, örgütleme ve sermayeye karşı mücadeleye sokmak amacıyla yıllardır kesintisiz bir faaliyet yürütüyoruz. Aynı zamanda sermayeye ve onun suç şebekelerine karşı mücadelenin de ön safında mücadele ediyoruz. Bunun için patronların, faşist beslemelerinin ve devletin kolluk güçlerinin sayısız saldırısıyla yüz yüze kalıyoruz.

Gözaltılar, tutuklamalar, işkenceler, bombalı-kurşunlu saldırılar ve daha sayısız biçimde süren bu saldırılara boyun eğmedik, papuç bırakmadık. Bedeller pahasına mücadelemizi kararlılıkla sürdürdük-sürdürüyoruz.

Sabra Tekstil haramisi ne yaparsa yapsın devrimci çalışmamızı engelleyemez. Er ya da geç, işçilerin sefaleti ve açlığı üzerine bina ettiği saltanatı yıkılacak. Sadece onun değil, onun da parçası olduğu bu haramiler düzeni yıkılacak. Çünkü, milyonlarca işçi ve emekçiye cehennem olan bu düzenin ayakta kalması mümkün değildir. Böyle bir düzen ne yalan-dolanla ne de baskı ve terörle ayakta kalamaz. Bu sömürücü zorbalar, ahını aldıkları işçi ve emekçilerin devrimci eylemiyle yok olup gidecekler.

Ancak bu, hesabı yarına bıraktığımız anlamına gelmez. Sabra Tekstil haramisi şunu bilsin ki, yoldaşlarımızın canına yönelik bu eyleminin hesabı sorulacak, kirli elleri kırılacak, döktüğü kanda boğulacaktır.

Tüm devrimci, ilerici güçlerle birlikte işçi ve emekçileri, devrimci çalışmaya yönelik olan bu saldırıya karşı birlikte durmaya ve sömürücü zorbalardan hesap sormaya çağırıyoruz. Bilinmelidir ki, Sabra Tekstil patronunun bu saldırısı düzenin son dönemde tırmandırdığı baskı ve terörden bağımsız değildir. Bu baskı ve terör kampanyasının bir parçasıdır. Sabra Tekstil patronu devrimci çalışmayla yeni tanışmıyor. Fabrikasında daha önce de çeşitli vesilelerle işçiler devrimci çalışmayla bağ kurmaya ve koşulları değiştirmeye çalışmışlardı. Fakat düzenin faşist baskı ve terörünü dizginlerinden boşalttığı bir dönemde, o da bu genel havaya uyarak saldırılarını tırmandırıyor.

İşte bu bilinçle Sabra patronunun saldırısına tok ve birleşik bir yanıt vermeliyiz. Salırıya maruz kalan herbir mevziyi kararlılıkla savunmalıyız. Bu zorbaları yaptıklarına bin pişman etmeliyiz.

Baskılar bizi yıldıramaz!
Kahrolsun sermayenin faşist diktatörlüğü!
Yaşasın devrim ve sosyalizm!

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP)


Patron kurşunladı, polis terör estirdi, mahkeme tutukladı...

Faşist baskı ve terör bizi yıldıramaz!

Patron kurşunladı, polis terör estirdi, yargıçlar tutukladı. Son birkaç gün içerisinde sınıf çalışmamıza yönelik gerçekleşen saldırıların özü özeti böyle. Saldırıların izlediği bu hat, sermaye düzenin tüm bir sınıf özünü ve kimliğini, ayrıca çalışma tarzını ortaya koyuyor. Çok açık ki, devlet aygıtı ve onun kolluğu patronların hizmetinde, işçi sınıfının, emekçilerin ve Kürt halkının mücadelesinin karşısındadır. Bunun için Sabra patronu fabrikanın önünde bildiri dağıtan devrimci işçilere kurşun yağdırırken, polisin işi Sabra patronunu korumak oluyor. Sabra patronu elini kolunu sallaya sallaya polis korumasında dolaşırken, Sabra Tekstil önünde saldırıyı protesto edenlerin üzerine kurşun ve gaz bombaları yağdırıyor. Büyük bir sınıf kiniyle coplayıp gözaltına alıyor. Gözaltında işkencelerini sürdürüyor, avukatları taciz ediyor. Ondan sonra da cüppeli terör devreye giriyor. Gözaltına alınan yoldaşlarımız sudan bahanelerle tutuklanıyor.

Tüm bunlar, sermaye sınıfının işçi sınıfı karşısında açık bir sınıf kimliği ve tutumuyla hareket ettiğini gösteriyor. Sermayenin çıkarları sözkonusu olduğunda kağıt üzerinde yazılı hukuk adına ne varsa hiçbir değer taşımıyor. Her şey sınıf savaşımının kuralına uygun yürütülüyor. Faşist baskı ve terörde tüm sınırlar aşılıyor. Maskeler indiriliyor, yapay ayrımlar ortadan kalkıyor. Baskı ve terör mekanizması kurulduğu gibi çalıştırılıyor.

Bu durum bizi şaşırtmıyor. Çünkü sermaye düzenine karşı işçi sınıfının kızıl bayrağını taşıyoruz. Sınıf düşmanımızın kimliği ve yapacakları konusunda bilincimiz açık. Bu nedenle saldırılara karşı boyun eğmedik, eğmeyeceğiz! Sınıf kavgasından geri durmadık, durmayacağız! İşçi sınıfının kızıl bayrağını onurla taşımaya devam edeceğiz! Yoldaşlarımızın canına yeltenen patronlar ve onların faşist beslemelerinden hesap soracağız! Sınıf kavgasına daha sıkı sarılacak, işçi sınıfına yönelik devrimci faaliyetimizi daha da güçlendireceğiz!

Ancak bu saldırı sadece sınıf devrimcilerine değildir. Bu saldırı istisna da değildir. Son dönemde tırmandırılan baskı ve terör kampanyasının bir parçasıdır. KESK’e yönelik saldırılardan toplantı ve gösteri haklarının fütursuzca çiğnenmesine kadar son günlerde birçok örnek ortada. Sermaye düzeni, krizin faturasının toplumda yaratacağı muhtemel büyük sosyal patlama birikimlerinin önünü almak ve örgütlü güçleri tasfiye etmek istiyor.

Bunun için yapılan saldırılara sessiz kalınmamalı, birleşik bir direniş ruhuyla karşı konulmalıdır. Baskı ve terör kampanyası ancak böyle göğüslenebilir. Bu bilinç ve anlayışla tüm devrimci ve ilerici güçleri harekete geçmeye, düzene karşı birlikte durmaya, tok bir yanıt vermeye çağırıyoruz.

Son olarak belirtelim ki, hiçbir güç bizi devrim mücadelesinden alıkoyamaz. Hiçbir kurşun devrimci sınıf faaliyetine engel olamaz. Hiçbir duvar devrimci soluğumuzu kesemez. Hiçbir güç milyonlara yaşam hakkı tanımayan bu çürümüş düzeni ve kurumlarını ayakta tutamaz.

Kahrolsun sermayenin faşist diktatörlüğü!
Yaşasın devrim ve sosyalizm!

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP)

10 Haziran 2009


Sabra Tekstil patronunu korumaya alan polis terör estirdi!

Faşist teröre militan yanıt!

Eli kanlı Sabra Tekstil patronunu protesto etmek amacıyla 9 Haziran günü Sabra Tekstil önünde basın açıklaması gerçekleştirmek isteyen Esenyurt İşçi Platformu ve BDSP çalışanlarına bu defa da devletin kolluk güçleri saldırdı.

Esenyurt İşçi Kültür Evi’nde bir araya gelen işçiler, buradan araçlarla Haramidere’ye gittiler. Sloganlar eşliğinde fabrikanın bulunduğu bölgeye gelindiğinde, Sabra Tekstil patronunun işçileri işyerinden erken gönderdiği öğrenildi.

Sabra patronunu korumaya alan polis kurşun yağdırdı!

“Baskılar bizi yıldıramaz! Devrimci sınıf mücadelesi engellenemez / BDSP”, “Haramilerin saltanatını yıkacağız! Sabra Tekstil patronu hesap verecek” / Esenyurt İşçi Platformu Tekstil İşçileri Komisyonu pankartı arkasında yürüyen kitleyi, fabrika önünde kolluk güçleri karşıladı.

Burada barikat kuran kolluk güçleri, geri çekilmeyip fabrikanın önüne yürümek için barikata yüklenen kitleye coplarla saldırdı. Bu saldırının kararlı bir direnişle karşılanması üzerine polis, bu kez paniğe kapılarak önce havaya, sonrasında da kitleye doğru ateş etti. Polisin dört-beş şarjör mermi kullanmasına karşın kitle olduğu yerde kaldı. Bunun üzerine devreye gaz bombaları sokuldu. Gaz bombalarına sınıf devrimcileri taşlarla karşı koydu.

Polis bu sırada ayrıca görüntü almaya çalışan basın mensuplarına da engel olmaya ve fotoğraf makinelerine el koymaya çalıştı.

Kitlenin kararlı duruşu ve militan ruhu karşısında, polis geri adım atmak zorunda kaldı. Kitle bu arada yeniden kortejini oluşturarak fabrika önüne yürüyüşe geçti. Fabrika önüne gelindikten sonra burada bir basın açıklaması yapıldı.

Basın açıklamasında, İşçi Platformu’nun, katmerli sömürüye maruz bırakılan tekstil işçilerini insanlık dışı çalışma ve yaşama koşullarına karşı bir araya getirmek için mücadele ettiği belirtildi. Sabra Tekstil işçilerini susmamaya, boyun eğmemeye, örgütlenmeye çağırmak için bu fabrikadaki işçilere seslendiklerini ve seslenmeye de devam edecekleri ifade edildi.

Eyleme, Entes direnişçisi Gülistan Kobatan, Esenyurt Özgürlükler Derneği, Demokratik Haklar Federasyonu, Gençlik Muhalefeti, ÖDP, Halkevleri ve Yeni Dünya İçin Çağrı da destek verdi.

Esenyurt-Köyiçi Cumhuriyet Meydanı’nda oturma eylemi!

Saldırının ardından kitle, Haramidere’den “Gözaltılar serbest bırakılsın!”, “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “ İşçiler saflara hesap sormaya!”, “Faşizme karşı omuz omuza!” sloganlarıyla yürüyerek Esenyurt Köyiçi Cumhuriyet Meydanı’na geldi. Kitle saldırıyı ve gözaltıları protesto etmek amacıyla burada oturma eylemine gerçekleştirdi.

Oturma eyleminde platform adına yapılan konuşmada saldırı süreci detaylı bir şekilde anlatılarak saldırı karşısında işçi emekçiler örgütlü mücadeleye çağrıldı. Ajitasyon konuşmalarıyla saldırı bir kez daha teşhir edildi. Açlığa, sefalete, işten atmalara, sigortasız çalıştırılmaya karşı, işçi ve emekçilerin asalak sermaye sınıfına karşı gücünü birleştirmesi gerektiği vurgulandı. Saldırı sırasında dört kişinin gözaltına alındığı bildirilerek, bunun gerçekte “tüm işçi emekçilere yapılmış bir saldırı” olduğu vurgulandı.

Direnişteki işçiler saldırıyı kınadı!

Ardından Ümraniye OSB’de işten atma saldırısına karşı direnişini sürdüren Gülistan Kobatan bir konuşma yaptı. Kobatan, yaptığı konuşmada saldırıyı teşhir ederek bu saldırının tüm işçi ve emekçilere yapılan bir saldırı olduğunu vurguladı. “Bizler ne kadar güçlü olursak, onların korkuları da o derece çoğalacak!” diyen Kobatan, krizle birlikte birçok fabrikada saldırıların arttığını, bundan böyle ise artık kat be kat artacağını söyledi. “Tek güç işçilerin birliğinde!” diyerek konuşmasını “Çözüm devrimde kurtuluş sosyalizmde!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” sloganları ile sonlandırdı.

Tersane İşçileri Birliği adına da bir bir işçi konuşarak, sermayenin saldırılarının tersanelerde de sürdüğünü, hergün yeni ölümlerin yaşandığını dile getirdi. Ücret gasplarına karşı Pendik Askeri Tersanesi önünde eyleme geçtiklerini, işçilerin örgütlü mücadelesi sonucu tersane patronları tarafından ücretlerin ödeneceği sözünün alındığını, saldırılar karşısında örgütlü mücadelenin daha da güçlenerek süreceğini söyledi.

Oturma eylemi boyunca hep bir ağızdan Avusturya İşçi Marşı söylendi, şiirler okundu.

Esenyurtlu emekçiler eyleme yoğun ilgi göstererek destek verdiler. Esenyurt’tan emekçilerin de katılımıyla beraber oturma eylemi yaklaşık 150 kişilik bir katılımla gerçekleşti.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Osmanbey Sabra mağazası önünde saldırı protestosu

BDSP ve Esenyurt İşçi Platformu, Sabra Tekstil’in Şişli Osmanbey’de bulunan satış mağazası önünde 10 Haziran günü basın açıklaması gerçekleştirdi.

Osmanbey Metro çıkışında toplanan BDSP ve Esenyurt İşçi Platformu çalışanları, “Baskı ve terör sökmeyecek! Sabra patronu hesap verecek / Esenyurt İşçi Platformu” ve “Kurşunlar mücadelemizi durduramaz! Haramilerin saltanatını yıkacağız / BDSP” pankartlarını taşıdılar.

“Baskılar, gözaltılar, bizi yıldıramaz”, “Gözaltılar serbest bırakılsın”, “Sabra sömürü satıyor”, “İşçiler saflara hesap sormaya”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” dövizlerinin açıldığı yürüyüş, Sabra Tekstil’in satış mağazası önüne kadar sürdü.

Sermayenin kolluk güçleri tarafından önü ve çevresi ablukaya alınan mağaza önünde Esenyurt İşçi Platformu ve Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP) adına ortak açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada, saldırı teşhir edildi. Saldırının sorumlusunun başta Sabra Tekstil patronu ve onun tetikçileri olmak üzere tüm kapitalist sömürü düzeni ve onun savunucuları olduğu vurgulandı. Saldırının sadece Esenyurt İşçi Platformu’na değil, tüm işçilere, emekçilere, ilerici ve devrimci güçlere yapıldığı dile getirildi.

Basın açıklaması sonrasında Sabra ürünlerinin tüketilmemesi için çağrıda bulunuldu.

BDSP ve Esenurt İşçi Platformu çalışanları açıklamanın ardından sloganlarla Halaskargazi Caddesi’ne yürüyüş düzenlediler.

Yürüyüş ve basın açıklaması boyunca , “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “İşçiler saflara hesap sormaya!”, “Bedel ödedik bedel ödeteceğiz!”, “Baskılar, gözaltılar bizi yıldıramaz!”, “Sabra işçisi yalnız değildir!”, “Sabri Yılmaz hesap verecek!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Güvencesiz çalışmaya / sigortasız çalışmaya / düşük ücretlere hayır!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” sloganları öfkeyle atıldı.

Eyleme Devrimci Hareket ve EHP de destek verdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Patron-polis saldırısı tutuklama terörüne dönüştü!

İstanbul’da Esenyurt bölgesinde yürütülen devrimci sınıf faaliyetine dönük Sabra Tekstil patronu tahammülsüzlüğünü silahlı saldırıyla göstermişti. Bu saldırının ardından kolluk güçlerinin olayı protesto eden kitleye silahlı saldırısı geldi. Onu da mahkemenin tutuklama terörü izledi.

8 Haziran günü Sabra Tekstil patronunun adamları tarafından sopalı saldırıya uğrayan Esenyurt İşçi Platformu çalışanları, bir sonraki gün olan 9 Haziran sabahı patronun adamları tarafından silahlı saldırıya maruz kaldılar. Saldırıda iki devrimci yaralandı.

Sabra Tekstil patronunun devrimci sınıf faaliyetine yönelik saldırısını protesto etmek amacıyla 9 Haziran günü gerçekleştirilen eylemde yaşanan çatışma sırasında gözaltına alınan 4 BDSP’li ise 10 Haziran günü çıkarıldıkları Büyükçekmece 2. Sulh Ceza Mahkemesi kararınca tutuklandılar.

Sermaye devletinin oyunları sonucunda haklarında tutuklama kararı çıkan BDSP’lilerin tutuklanmalarına, “Görevli memura görevini yaptırmamak için direnmek” gerekçe gösterildi. Polislerin, 9 Haziran günkü arbede sırasında “yaralandıklarına dair rapor düzenletmeleri” üzerine verilen kararın ardından BDSP’li 3 kadın devrimci Bakırköy Kadın Cezaevi’ne, diğer devrimci ise Metris Cezaevi’ne gönderildi.

Cezaevine gönderilmek üzere ring aracına “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!” sloganlarıyla binen devrimciler şunlar: Emine Burcu Eker, Sergül Tarhan ve Melek Can (Bakırköy Kadın Cezaevi), Deniz Edemir (Metris Cezaevi).


Sabra Tekstil saldırısına Eskişehir’den yanıt!

Eskişehir’de 10 Haziran Çarşamba günü Adalar Migros önünde bir araya gelen devrimci, demokrat kurumlar ve sendikalar Esenyurt İşçi Platformu çalışanlarına dönük silahlı saldırıyı lanetledi.

Sermaye düzeninin pervasız saldırılarına Eskişehir’de birleşik bir yanıt verilebilmiş olması, eylemin en anlamlı ve önemli yanıydı. “Hak arama mücadelesine kurşun sıktılar, hesabını soracağız!” pankartının açıldığı eylemde Sabra Tekstil patronunun saldırısı kısaca anlatıldıktan sonra açıklama şu sözlerle devam etti:

“İşçi sınıfını kölece yaşam koşullarına mahkum eden burjuvazi hak arama mücadelesinde atılan her adıma ne denli tahammülsüz olduğunu bu saldırıyla bir defa daha göstermiştir. Bu tahammülsüzlüğünü daha önce 1 Mayıs’ta Taksim’de, Meha’da, Kent A.Ş’de direnen işçilere yapılan saldırılarda, KESK’e yönelik operasyonlarda gördük. Bu saldırılar iki karşıt sınıfın uzlaşamayacağını bir kez daha göstermiştir. Sabra Tekstil patronu kendi sınıf çıkarlarını korumak için neler yapabileceğini bu saldırıyla gözler önüne sermiştir. Bizler de Eskişehir’deki devrimciler olarak sermayenin ve onun devletinin saldırılarına militan bir mücadeleyle karşılık vereceğimizi haykırıyor ve tüm işçi-emekçileri bu mücadeleye destek vermeye çağırıyoruz!”

BDSP, DHF, DPG, SGD, SDP, EHP, ODAK, Eskişehir Gençlik Derneği tarafından örgütlenen eyleme Mücadele Birliği, DİSK Birleşik Metal-İş ve Emekli-Sen Eskişehir Şubesi destek verdi.

Eylemde “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Faşizmi döktüğü kanda boğacağız!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!”, “Direne direne kazanacağız!” sloganları coşkuyla atıldı. Eyleme yaklaşık 100 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak / Eskişehir


İzmir BDSP: “Baskılar bizi yıldıramaz!”

İzmir BDSP, sınıf devrimcilerine yönelik saldırıyı 10 Haziran günü gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla protesto etti.

“Sınıfa karşı sınıf, düzene karşı devrim, kapitalizme karşı sosyalizm! / BDSP” pankartının açıldığı, kızıl bayrakların taşındığı eylem, Konak Kemeraltı girişinde sloganlarla başladı.

Açıklamada kapitalistlerin son dönemde artan saldırılarına değinildi. İşçi ve emekçileri doğrudan ilgilendiren sosyal yıkım saldırılarına azgın bir devlet terörünün eşlik ettiği ifade edildi. Son dönemde KESK şahsında kamu emekçilerine, eğitim emekçilerine, gençliğe, Kürt halkına, işçi direnişlerine yönelik devlet terörü teşhir edildi.

8 ve 9 Haziran günlerinde sınıf devrimcilerine yönelik saldırıların anlatımının ardından Sabra Tekstil patronunun burjuva sınıfın bir mensubu olduğu ve sömürücü sınıfın tüm iğrenç özelliklerini taşıdığı dile getirildi.

Sınıf devrimcisi komünistlerin mücadelesinin de sınıf kinine dayandığı ifade edildikten sonra şunlar söylendi: “Sınıf devrimcileri kapitalist düzeni yıkmak, sömürüye son vermek, yerine sosyalist bir işçi-emekçi iktidarı kurmak hedefiyle işçi sınıfı ve emekçiler içerisinde devrimci sınıf faaliyeti yürütmeye devam edeceklerdir. Sermaye iktidarının her türden baskı ve zoru bunu engellemeyecektir.

İşçi sınıfının mücadelesini büyütme, devrim ve sosyalizm hedefini gerçekleştirme kararlılığından vazgeçmeyen komünistler devrimci sınıf çalışmasına devam edeceklerdir.”

Eylem boyunca “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!”, “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Sınıfa karşı sınıf, düzene karşı devrim, kapitalizme karşı sosyalizm!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” sloganları gür bir şekilde atıldı.

Kızıl Bayrak / İzmir


Saldırıya karşı
destek ve dayanışma mesajlarından...

Devrimci sınıf faaliyetimiz engellenemez!

(...) Komünistlerin kararlılığı karşısında giderek daha fazla azgınlaşan Sabra Tekstil patronu, mensubu olduğu burjuva sınıfın tüm iğrenç özelliklerini taşımaktadır. Zira o giderek daha fazla asalaklaşan ve saldırganlaşan, çürüyen ve yok olmaya mahkum olan kapitalist düzenin sefil bir temsilcisidir. Bu yüzden bilinçli işçilere, onların öncüsü devrimcilere, komünistlere kin duymaktadır. Her türlü şiddeti uygulamaktan, mafyavari yöntemleri kullanmaktan çekinmemektedir.

Burjuvazinin bu korkusu boşuna değildir. Komünistlerin mücadelesi ve faaliyeti de bir sınıf kinine dayanmaktadır. Sınıf devrimcileri kapitalist düzeni yıkmak, sömürüye son vermek, yerine sosyalist bir işçi-emekçi iktidarı kurmak hedefiyle işçi sınıfı ve emekçiler içerisinde devrimci sınıf faaliyeti yürütmeye devam edeceklerdir. Sermaye iktidarının her türden baskı ve zoru bunu engellemeyecektir.

İşçi sınıfının mücadelesini büyütme, devrim ve sosyalizm hedefini gerçekleştirme kararlılığından vazgeçmeyen komünistler devrimci sınıf çalışmasına devam edeceklerdir.

İzmir BDSP, Çiğli İşçi Platformu,

Tekstil İşçileri Bülteni

Demir-Çelik İşçileri Bülteni,

Çiğli İşçi Kültür Sanat Evi


Sınıf faaliyetimize yönelik saldırılar sökmeyecek!

(...) Bu saldırı münferit bir olay değil, aksine iki sınıfın temsilcilerinin karşı karşıya gelmesidir. İşçi sınıfının onurlu mücadelesinin temsilcisi olan sınıf devrimcilerine, burjuvazinin aşağılık bir mensubu olan Sabra Tekstil patronu tarafından yapılan bu saldırı, genel anlamıyla burjuvazinin işçi sınıfına yönelttiği saldırılardan bağımsız değildir.

Buradan başta saldırıya uğrayan yoldaşlarımız olmak üzere, tüm baskı ve engellemelere rağmen devrimci sınıf çalışmamızı canı siperane sürdüren tüm yoldaşlarımızı, burjuvaziyi döktüğü kanda boğacağımız o şanlı günün özlemiyle kucaklıyoruz.

Sermaye diktatörlüğü akan kanlarımızın hesabını verecektir.

Bursa BDSP

Bursa İşçi Bülteni


Saldırıların hesabını kapitalist haramilerden soracağız!

(...) Komünistler tüm saldırı ve baskılara rağmen işçi sınıfını kuşatan politik faaliyetlerine ısrarla devam edeceklerdir. Bu türden saldırılar, aynı zamanda yürüttüğümüz faaliyetin dost ve düşmanda yarattığı etkinin açık göstergesidir.

Komünistler bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da, kokuşmuş kapitalistlere ve onların bekçiliğine soyunmuş faşist odaklara yönelik devrimci sınıf savaşımını sürdürecektir. Ta ki, kapitalist haramilerin saltanatı yıkılıncaya, işçi sınıfının devrimci iktidarı kuruluncaya kadar mücadelemiz sürecektir. Bedeller ödeyerek sürdürdüğümüz mücadele yönelik tüm faşist saldırıların hesabını kapitalist haramilerden soracağız.

Kayseri BDSP


İşçilerin sırtından kurduğunuz saltanat yıkılacak!

Patronların düzeni devrimci sınıf mücadelesinin yükselmesinden duyduğu korkuyu bir kez daha göstererek Esenyurt’ta sınıf devrimcilerine peş peşe saldırmıştır. Sermaye sınıfının bu saldırıları ile ilk kez karşı karşıya kalmıyoruz.

(...) Sınıf devrimcileri, patronları o sırça köşklerinde rahat uyutmayacaklardır. Sabra Tekstil patronu bilmelidir ki işçilerin sırtından kurduğu saltanatı mutlaka yıkacağız.

Ankara BDSP

Sincan işçi Derneği

Mamak İşçi Kültür Evi


Haramilerin saltanatı ebediyete kadar sürmeyecek!

(...)Ancak sınıf kinimizi artıranlar iyi bilmelidir ki saltanatları ebediyete kadar sürmeyecektir. Davetleri kabulümüzdür. Ellerimiz yakalarında olacak. Ne çakalları ne de tam teçhizatlı koruma orduları onları o büyük sondan kurtaramayacak. Fabrikalarda alınterlerini sömürdükleri, emeklerini çaldıkları işçiler, emekçiler, sınıf devrimcileri kapitalizmin mezarını kazmaya devam ediyor.

Asalak Sabra Tekstil patronunun da hesap vereceği gün uzak değildir.

Manisa İşçi Birliği Derneği


Sabra patronundan hesabı işçi sınıfı soracak!

(...) Sabra Tekstil patronu 450 TL ücretle, sigortasız ve ağır çalışma şartlarında çalıştırdığı işçilere köle gibi davranmaktadır. En büyük korkusu işçiler üzerinde kurduğu saltanatın yıkılmasıdır. Onun en büyük korkusu sabra işçisinin sefalet ücretine karşı ayağa kalkması, mücadele ederek kazanma bilincini kazanmasıdır. Özelde Sabra patronundan genelde tüm kapitalistlerden işçi sınıfı işledikleri suçun hesabını soracak.

Kayseri Kriz ve İşsizlikle Mücadele Birliği


Saldırıların hesabını soracağız!

(...) Bugüne kadar taşeronlar tersanelerde yoldaşlarımıza karşı silah kullanmaktan geri kalmamış, fabrika bekçileri de işçi sınıfına ulaşmaya çalışan çalışanlarımıza sayısız saldırıda bulunmuştu. Bu saldırıların yetmediği yerde de doğrudan polis ve jandarma devreye girmiş, acımasız devlet terörüyle sınıf devrimcileri yıldırılmaya çalışılmıştı. Ama bizler bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da bu saldırılara karşı gereken yanıtı vermekten geri durmayacağız.

(...) Ellerindeki tüm olanakları bize karşı kullanmaları bizi bu çabamızdan bir adım bile geri adım attıramayacaktır. Hiçbir saldırı devrimci faaliyetimize engel olamayacaktır.

Adana Sanayi İşçileri Derneği


Saldırı işçi sınıfına ve emekçileredir!

(...) Krizin faturasını biz işçi ve emekçilere ödetmeye çalışan sermaye sınıfının bu tür saldırılarını biz de bölgemizde dönem dönem yaşıyoruz. Bunun en somut örneğini Alemdağ’da kurulu bulunan Canovate isimli fabrikada bizzat yaşadık. Aslında bu saldırılar bir kez daha gösteriyor ki sermaye sınıfı bizim örgütlenmemizden, bir araya gelerek ortak sorunlarımıza ortak çözümler bulmamızdan korkuyor.

(...) Eğer biz bu tür saldırılara maruz kalmak istemiyorsak sermaye sınıfının topyekün saldırılarına karşı aynı kararlılıkla karşılık vermeliyiz. OSİM-DER olarak tüm ilerici devrimci kurumları Sabra Tekstil patronunun saldırısına karşı sessiz kalmamaya Esenyurt İşçi Platformu’yla dayanışmayı yükseltmeye çağırıyoruz.

OSB-İMES İşçileri Derneği


Saldırının hesabını işçi ve emekçiler soracak!

(...) Sınıf devrimcileri olarak işçi ve emekçilerin örgütlülüğü için azami çaba gösteren ve bu uğurda yıllardır bedeller ödeyen devrimciler olarak yoldaşlarımıza karşı gerçekleştirilen bu saldırıyı kınıyor, tüm ilerici ve devrimci kurumları gerçekleştirilen saldırılara karşı Sabra patronunun saldırılarına karşı mücadele etmeye çağırıyoruz.

Gerek geçmişte gerçekleştirdiği birçok anlamlı ve yerinde çalışmada olduğu gibi güncel olarak sürdürülen kurultay çalışmalarının yoğunluğunda devrimci sınıf faaliyetini ısrarla yürüten Esenyurt İşçi Platformu ile dayanışmaya çağırıyoruz.

Küçükçekmece İşçi Platformu


Saldırı işçi sınıfının hak arama mücadelesinedir!

(...) Sermayenin ve uşaklarının 8 – 9 Haziran günü gerçekleştirdiği saldırıyı 15-16 Haziran ruhuyla göğüsleyen yoldaşlarımızın direnişini selamlıyoruz.

Bizler Tuzla cehenneminde çalışan ve faaliyet yürüten işçiler olarak GİSBİR – taşeron – polis üçlemesinin sayısız kez benzer saldırılarına maruz kaldık. Yeri geldi kurşun sıktılar, yeri geldi, sopalar, bıçaklar ve demir çubuklarla saldırdılar. Ancak bizlere geri adım attıramadılar. Hiçbir zaman hiçbir yerde işçi ve emekçilerin devrimci mücadelesini bitiremediler / bitiremeyecekler.

Bu nedenle direniş odağı haline gelen Esenyurt’un sınıf devrimcilerinin direnişini ve mücadelesini selamlıyor. Mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz!

Tersane İşçileri Birliği Derneği


Yaşasın enternasyonal dayanışma!

(...) Sınıf devrimcilerinin sürdürdüğü tüm çalışmaların temel hedefi elbetteki haramilerin saltanatını yıkmaktır. Bunu ise en iyi Haramidere’nin haramileri bilmektedir. Son saldırının nedeni de budur.

Fakat boşuna! Hiçbir güç sınıf devrimcilerine boyun eğdiremeyecektir.

(...) BİR-KAR olarak, Esenyurt’ta devrimci sınıf faaliyetini yürüten yoldaşlarımızın bu inançlı, kararlı duruşlarını en içten yoldaşça duygularımızla selamlıyor, saldırılara karşı yoldaşça tam bir dayanışma içinde olacağımızı, bu çerçevede saldırıları bulunduğumuz ülkelerdeki sınıf kardeşlerimize duyurup teşhir edeceğimizi bildiriyoruz.

Yaşasın enternasyonal sınıf dayanışması!

İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR)


Devrimci sınıf çalışması engellenemez!

(...) Hiçbir saldırının işçi sınıfını devrimcileştirme faaliyetini engelleyemeyeceğini devrimciler bugüne kadar kanıtlamış bulunuyorlar. Bu saldırıya da sınıf çalışmasını güçlendirererek yanıt verileceğinden kuşku duymuyoruz.

Biz İsviçre BİR-KAR olarak bu saldırının sınıf devrimcileri tarafından yanıtsız bırakılmayıp hesabının sorulacağına inanıyor, Esenyurt İşçi Platformu çalışanlarının haklı ve onurlu mücadelesinin yanında olduğumuzu bildiriyor, alçakça saldırıyı lanetliyoruz.

BİR-KAR / İsviçre


Korkuları boşuna değil!

Mussolini çok konuşuyor TARANTA-BABU!

Tek başına

yapayanlız

karanlıklara

bırakılmış bir çocuk gibi

bağıra bağıra

kendi sesiyle uyanarak,

korkuyla tutuşup

korkuyla yanarak

durup dinlenmeden konuşuyor.

Mussolini çok konuşuyor TARANTA-BABU

çok korktuğu için

çok konuşuyor!

Cellatların korkularına karşı iyi bir anlatımdır, Nazım Hikmet’in kaleminden dökülen bu satırlar. Esenyurt’ta yoldaşlarımıza karşı yapılan bu alçak silahlı saldırı ise, korkularının, korkaklıklarının bir kanıtıdır sadece.

(...) Korkuyorlar, korkuları da boşuna değil, çünkü uyuyan esirler dünyasının bir gün “artık yeter” diyerek ayağa kalkacağını biliyorlar. Bu korkuları, Esenyurt’ta bir tekstil fabrikasında bildiri dağıtan devrimcilere kurşun sıkarak kendisini göstermiştir. Bu korkuları kendisini, Denizler’i idam sehpasına götürürken, Kaypakkaya’yı en vahşi işkencelerden geçirirken, Ulucanlar’da, 19 Aralık’ta, Afganistan’ta, Irak’ta... göstermiştir. Bizler biliyoruz ki, bu saldırılar ilk değil, son da olmayacaktır. Bu saldırılara asıl yanıtı ise, sınıf mücadelesinin kendisi verecektir. Uyuyan dev bir gün uyanacak ve korkakların bu çürümüş saltanatına son verecektir!

BİR-KAR Bielefeld


Saldırıyı nefretle kınıyoruz!

(...) Direnişte olan sınıf kardeşlerimize yönelik devletin kolluk güçlerine bir de patronların fiili saldırıları eklenince sınıf dayanışması daha da önemli hale gelmektedir.

Eğer bugün Sabra Tekstil patronu, fabrika önünde dağıtılan bildirilerin çağrı ve içeriğine bu derece tahammülsüzse tam bir sınıf bilinciyle hareket ediyor demektir. Bizler bu sınıf kinini tarihsel olarak gördük ve bundan sonra da yaşayacağımızı biliyoruz. Sermayenin iti, MİT’i ve etrafında çöreklenmiş tüm kurum ve kuruluşları bugüne kadar sınıf hareketinin mücadelesini nasıl ki durduramamışlarsa Sabra Tekstil patronunun saldırısı da durduramayacak. Sınıf devrimcileri tarafından yanıtsız bırakılmayacaktır.

Bizler Stutgart’dan emekçiler olarak, Esenyurt İşçi Platformu çalışanlarının haklı mücadelelerinin yanında olduğumuzu bildiriyoruz.

BİR-KAR / Stutgart


“Sınıf devrimcileri engellenemez!”

Esenyurt’ta yoldaşlarımız Sabra Tekstil işçilerine yönelik yürüttükleri bir çalışma sırasında saldırıya uğramıştır. Emek sömürücüleri bir kez daha korkularını, kolluk güçlerini harekete geçirerek ve sınıf devrimcilerine saldırarak bastırmaya çalışmışlardır. Ama sınıf devrimcileri onlara cevaplarını direnerek vermişlerdir.

Esenyurt’taki sınıf devrimcilerine yöneltilen saldırı yanıtsız kalmayacaktır, hesabı mutlaka sorulacaktır. Biz Frankfurt BİR-KAR olarak bu alçakça saldırıyı lanetliyoruz.

BİR-KAR / Frankfurt


Haramidere’deki haramilerin saltanatı er geç yıkılacak!

(...) Birkez daha söylüyoruz ki korkularınız saltanatınızın yıkılmasını engelleyemeyecek, korktuğunuz başınıza gelecektir. Ve yapılan bu saldırı asla karşılıksız kalmayacaktır.

İşçi Platformu çalışanları sizin engellemeye çalıştığınız sınıf çalışmasını güçlendirerek yollarını yürüyeceklerdir.

Bizler Berlin BİR-KAR olarak, Esenyurt İşçi Platformu çalışanlarının yanlız olmadıklarını haykırıyor, bu alçakça saldırıyı nefretle kınıyoruz.

Haramidere’de haramilerin korkularını gerçekleştirmek boynumuzun borcudur!

BİR-KAR Berlin


Sabra Tekstil’deki saldırıyı nefretle kınıyoruz!

(...) Biz, BİR-KAR Hamburg olarak yapilan bu alçakça saldırıyı nefretle kınıyoruz. Ama şunu da açık yüreklikle belirtmek istiyoruz; hiç bir güç sınıf mücadelesinin önünde engel olamayacaktır. Engel olmaya çalişanlar er ya da geç işçi sınıfının balyoz yumruğunun altında ezilecektir.

BİR-KAR Hamburg