1 Ağustos 2008 Sayı: SİKB 2008/31

  Kızıl Bayrak'tan
  Geçici olmaya mahkum gerici uzlaşma!
   Kontrgerillanın pislikleri devrimcilere bulaştırılmaya çalışılıyor
Ergenekon soruşturmasıyla rejimi aklama çabaları…
Ergenekon ve sol: Ne yapmalı? - Yüksel Akkaya

Kontrgerilla düzeninden hesabı emekçi ve ezilen halklarımız soracaktır!

Güngören’deki saldırı lanetlendi…
  Birleşik Metal-İş taslağı işyerlerinde açıklıyor…
  Türk-İş bürokratlarının sınıfa ihanette, sermayeye hizmette 56. yılı…
  Düzce DESA işçileriyle direniş üzerine konuştuk...
  Kapitalizmin krizi derinleşiyor...
Grev ve direnişler dünyanın
dört bir yanına yayılıyor!
  İşçi ve emekçi hareketinden…
  Belediye-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Gülüm ve TÜMTİS İstanbul Şube Başkanı Çayan Dursun ile konuştuk...
  Uzel’de yaşananlar...
  Dünya işçi ve emekçi hareketinden…
  ‘96 Zindan Direnişi selamlandı…
  Bültenlerden...
  Devrimci Demokratik Yapılar Arası Diyalog ve Çözüm Platformu’ndan açıklama:
  Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kenan Budak anıldı!

İlerici Deri-İş Sendikası Genel Başkanı ve Sosyalist Vatan Partisi MK üyesi Kenan Budak katledilişinin 27. yılında 25 Temmuz günü Silivrikapı’daki mezarı başında anıldı.

DİSK, SODAP ve TÖP Budak’ın mezarı başında ayrı anma etkinlikleri gerçekleştirdiler.

İlk anma DİSK tarafından gerçekleştirildi. Anma DİSK Merkez Yönetim Kurulu üyesi Ali Rıza Küçükosmanoğlu’nun yaptığı kısa konuşma ve ardından gerçekleştirilen saygı duruşu ile başladı. Ardından, Türk-İş’e bağlı Hava-İş Sendikası Eğitim ve Örgütlenme Uzmanı Munzur Pekgüleç ve DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi birer konuşma yaptılar. Anmaya Nakliyat-İş üyesi işçiler de “Kenan Budak ölümsüzdür!” dövizleriyle katıldılar.

DİSK’in ardından Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) tarafından bir anma etkinliği gerçekleştirildi. Anmada “AKP darbecilerden hesap soruyormuş! 1 Mayıs’ta ‘ayak takımı’nın sendikasını basanlar, işçi önderlerini katledenlerden hesap sorabilir mi? Al birini, vur ötekine!/SODAP” ve “12 Eylül katletti, hesabını soracağız!” şiarlı pankartlar açıldı. Yapılan konuşmalarda, Kenan Budak’ın 12 Eylül faşizmi tarafından katledildiği ve onu öldürenlerin hala iktidarda olduğu söylendi. Anma Enternasyonal marşının söylenmesiyle son buldu.

Anma eylemlerinin sonuncusunu Toplumsal Özgürlük Platformu (TÖP) gerçekleştirdi. Anmada “Kenan Budak’ın katili darbecilerinden hesabı emekçiler soracak/TÖP” pankartı açıldı. Kenan Budak’ın sendikacı ve siyasetçi değil, komünist devrimci olduğu vurgulandı. Sendikacılar kuyruğa girerken onun işçi mücadelesini örgütlenmeye devam ettiği için vurulduğu ifade edildi.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Halk Cephesi: “Gerçek adalet istiyoruz!”

Yenibosna’da Yürüyüş dergisi satışı sırasında polisler tarafından sırtından vurularak sakat bırakılan Ferhat Gerçek hakkında, Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı 15 yıl 4 ay hapis cezası istedi. Halk Cephesi, Ferhat Gerçek hakkında dava açılmasını 29 Temmuz günü Şişli Meydanı’nda protesto etti.

Temel Haklar Federasyonu’nun aylardır adalet talebiyle yürüttüğü mücadele sonucunda açtırdıkları davanın, Ferhat Gerçek’i vuran polisler lehine devam ettiği belirtildi. Gerçek’i sakat bırakan polislere sadece 9 yıl hapis cezası verilip, tekerlekli sandalyeye mahkum edilen Gerçek’e ise 15 yıl 4 ay hapis cezası verilmek istenmesinin adaletsizliğine vurgu yapıldı.

Ferhat Gerçek’in de tekerlikli sandalye ile katıldığı eylemde; “Ferhat değil, onu vuran polisler tutuklansın!”, “Gerçek adalet istiyoruz!”, “Baskılar bizi yıldıramaz!” sloganları atıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul

************

Temel Haklar’dan zamlara karşı eylemler…

Gazi Mahallesi Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği 26 Temmuz günü “Zam, zulüm, işkence, işte AKP!“ şiarlı bir yürüyüş gerçekleştirdi. Dernek önünde toplanan kitle Cemevine doğru yürüyüşe geçti. En önde tencere ve kaşıklarıyla kadınların bulunduğu eylemde sık sık, “Zamlara karşı gücümüz birliğimizdir!”, “Zam, zulüm, işkence, işte AKP!”, “Halkımız saflara, hesap sormaya!”  sloganları atıldı. Cemevi önüne gelindiğinde kitle adına basın açıklaması okundu.

Esenyurt Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği de 27 Temmuz akşamı zamlara karşı yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Yürüyüşte, “Zamlara karşı gücümüz birliğimizdir!” pankartı açıldı. “Zamlara hayır!”, “Dilenerek değil direnerek kazanacağız!”, “Halkız, haklıyız, kazanacağız!” sloganlarını atan dernek üyeleri dernek binası önünde gerçekleştirdikleri basın açıklamasıyla eylemlerini sonlandırdılar.


Ferhat Gerçek’e 15 yıl hapis istemi!

Yenibosna’da 7 Ekim 2007’de Yürüyüş dergisi dağıtırken polislerin açtığı ateş sonucu felç olan ve tekerlekli sandalyeye mahkûm edilen 17 yaşındaki Ferhat Gerçek’in yaralanması ile ilgili açılan soruşturma tamamlandı.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianameye göre Gerçek, “mağdur-şüpheli” olarak kabul edildi ve Gerçek’in de aralarında bulunduğu altı dernek üyesi hakkında 15.5 yıla kadar hapis cezası istendi.

Aynı iddianamede o gün silah kullanan yedi polis de sanık olarak yer aldı. Ancak Gerçek’i yaralayan kurşunun hangi silahtan çıktığı belirlenmediği için polislere “kasten yaralama” suçlamasıyla 10’ar yıl hapis cezası istendi.

Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği, iddianameye karşı, “AKP’nin temiz elleri suçluları koruyor!” başlığı altında bir açıklama yaptı. Açıklamada şunlar söylendi:

“Ülkemizde yaşanan hukuksuzluklar ortadayken, adaletsizliklerin uygulayıcısı, tetikçilerin hamisi olan AKP’nin Ergenekon operasyonunu göstererek ‘temiz eller’ demagojisi yapması, demokrat maskesini cilalaması boşunadır. Hukuksuzlukları iddianameyi okuyan herkes rahatlıkla görebilir. Katliamları gizlemek için ölenleri,suçluları korumak için mağdurları suçlamak bu ülkede sık kullanılan bir yöntemdir.”

 

Munzur Festivali başlıyor…

8. Munzur Kültür ve Doğa Festivali, 31 Temmuz-3 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. Festival, Seyit Rıza, Ahmed Arif, Hrant Dink, Memed Uzun anısına dört gün sürecek. Festivale yazar ve gazetecilerden davetli kişiler de katılacak.

Festivalde “Anayasa ve Demokrasi”, “Dil ve İnsan”, “Türkiye’de Alevilik”, “Dersimliler Dersim Sorunlarını Tartışıyor” konulu panellerin yanı sıra “Kadın-Siyaset-Toplum” başlıklı söyleşiler yapılacak.

Agire Jiyan, İlkay Akkaya, Efkan Şeşen, Mehmet Atlı, Civan Haco, Ferhat Tunç, Mor ve Ötesi, Yaşar Kurt gibi isimler ve yerel grupların verecekleri konserler ile birlikte Yılmaz Odabaşı, Şükrü Erbaş, Bejan Matur, Hicri İzgören de şiir dinletileri yer alacağı. Dans ve tiyatro gösterilerinin de sunulacağı festivalde ilk kez ‘Çevre Ödülleri’ verilecek. Festivale, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Topluluğu Aziz Nesin’in “Hadi Öldürsene Canikom” adlı oyunuyla, Dostlar Tiyatrosu Genco Erkal’ın yazıp yönettiği “Sivas ‘93” adlı oyunla katılacak.

Festival tertip komitesine; Tunceli Belediye Başkanlığı, Tunceli Barosu, Tunceli Dernekleri Federasyonu (TUDEF), İnsan Hakları Derneği (İHD) temsilciliği seçilirken, Koordinasyon komitesinde ise Tunceli Belediye Başkanlığı, Tunceli Barosu, Demokratik Toplum Partisi (DTP), Emek Partisi (EMEP), Demokratik Halk Derneği (DHD), Partizan, Avrupa Kültür Derneği (AKD), Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) ve Heryerde Sanat Organizasyonu yeralıyor.


 

Yalan değil karşı-devrimci haber!

AKP’nin Ergenekon operasyonuyla “ulusalcılar”a karşı bir üstünlük sağladığı bir gerçek. Ne var ki, bu operasyonu kontrgerillaya karşıymış gibi algılamak, en hafifinden ahmaklık olur. Ergenekon iddianamesinde, Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine bomba atılması var. Ancak, devrimcilere ve halka karşı işlenen kontra cinayet ve eylemler yok.

İddianameye bakarsanız, kontrgerilla sadece AKP’ye karşı kurulmuş! Oysa, NATO patentli kontrgerillanın varlık koşulu, devrimcileri ve bütün toplumsal muhalefeti ezmeye dayanmaktadır. Ergenekon’da böyle bir şey yok. Sadece bu bile Ergenekon’la kontrgerillaya değil, “ulusalcılar”a karşı bir operasyon yapıldığını net olarak gösteriyor. Ergenekon’un başındakiler emekli paşalar olduğu halde orduya söylemde bile dokunulmamaya çalışılıyor.

Son olarak Ergenekoncuların DHKP/C ve PKK ile sözde “ilişkileri” sermaye medyası tarafından manşetten yayınlandı. Hatta Gazi’de ilk olayın bile DHKP/C tarafından yapıldığı iddia edildi! Bu saldırının sadece DHKP/C ve PKK’ye yönelik olmadığı, onlar şahsında bütün devrimci güçlere ve devrime olduğu apaçık ortadadır.

Sermayenin çıkar çatışmaları laik-antilaik gibi perdelerle örtülenerek, işçi ve emekçilerin yedeklenmeye çalışıldığı koşullarda, bulanıklaştırılmış bilinçlerde böyle bir yalanın etkili olabileceği hesabıyla hareket ediliyor. Bu konuda sermaye medyası kendi karşı-devrimci misyonunu layıkıyla yerine getiriyor.

Radikal, laik görünenlerin tarafında bir gazete. İddianameyi dayanaksız bulan ve gizli tanık ifadelerinin geçersiz olduğunu savunan Radikal, öte yandan aynı gizli tanıkların adı geçen yapılarla ilgili ifadelerine itibar ediyor ve fazlasıyla yer vererek yayınlıyor. Bu durum bir çelişki gibi görünse de, değil. “Ulusalcılar” ve dinci gericiler çatışıyorlar ama sömürü devletinin zarar görmemesine dikkat ediyorlar. Devrimciler her iki tarafın da düşmanı. Bu yüzden devrimcilere yönelik her saldırıda ortaklaşıyorlar.

Bu ortak yalana inanmamak ve saçmalığını görmek için ille de devrimci olmak gerekmiyor. Soru sorup, biraz düşünerek yanıt vermek bile yeterlidir.

Sözümona demokrasi argümanıyla dinci gericilerinin yedeğine düşenler de, laiklik şemsiyesi altına girenler de, sermayenin yedeğine düştüklerini görmelidirler.

M. Kurşun


************

Ekim Gençliği’ni gençlikle buluşturuyoruz…

Öğrenci gençlik kitlesiyle bağları kuvvetlendirmek ve gençlik mücadelesini büyütmek için sistematik şekilde sürdürdüğümüz çalışmalarımıza yaz döneminde de kararlılıkla devam ediyoruz. Son dönem gençlik hareketinin ve örgütlenme sorununun ayrıntılı olarak değerlendirildiği yaz sayımızı 27 Temmuz günü öğrencilerle buluşturduk.

Avcılar Meydanı’nda akşamüstü gerçekleştirdiğimiz Ekim Gençliği satışında dergimizi özellikle öğrenci gençliğe tanıtma fırsatı yakaladık. Yapılan ajitasyon konuşmalarıyla düzen siyasetindeki iç dalaşmayı teşhir ettik ve eşit, parasız, bilimsel ve anadilde eğitim hakkını dile getirdik. Öğrenci gençliğin, sistemin oyunlarından yana taraf olmayacağını, kurtuluşun devrim ve sosyalizmde olduğunu haykırdık.

Dergimizin satışını yaz dönemi boyunca düzenli olarak devam ettireceğiz.

 İstanbul Ekim Gençliği


************

Konut hakkı kurultayı gerçekleşti!

Yıkımlara Karşı Emekçi Halk Koordinasyonu, 27 Temmuz günü Okmeydanı’nda Konut Hakkı Kurultayı’nı gerçekleştirdi. “Mahallemizde işgalci, kentimizde mülteci değiliz!”, “Yıkımlara karşı omuz omuza!”, “Dikmen, Kuruçeşme, Başıbüyük, Sulukule halkı yalnız değildir!”, “Konut hakkı için birlik, mücadele, zafer”/ESP pankartlarının açıldığı kurultayda, yıkımlarla ilgili fotoğraf sergisi de yeraldı.

BEKSAV Sinema Atölyesinin hazırladığı yıkımlarla ilgili sinevizyon gösteriminin ardından İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Hüseyin Demirdizen bir konuşma yaptı. AKP hükümetinin küresel sermayenin karını arttırabilmek için ne varsa satılığa çıkardığını söyledi. “Kentsel dönüşüm”ün sağlık sorunları başta olmak üzere yarattığı sonuçlara değindi.

Ardından TMMOB İKK sekreteri Tores Dinçöz bir konuşma yaptı. Barınmanın en temel insan hakkı olduğunu ve hiçbir gücün bu hakkı halkın elinden almaya hakkı olmadığını ifade etti.

Uluslararası Konut İttifakı Hareketi adına konuşan İtalyan Cezare Ottavini ise, yıkımlara karşı 2003 yılında bu ittifakı kurduklarını ve 40’dan fazla ülkede örgütlü olduklarını ifade etti. Dünya çapında “sıfır ev boşaltma” kampanyası düzenlediklerini belirtti.

Konuşmaların ardından kurultaya ara verildi. İkinci bölümde yıkım bölgelerinden konuşmalar yapıldı. Yakacık, Beykoz, Gülsuyu, İzmir Kuruçeşme, İzmit Depremevleri, Başıbüyük, Gazi Mahallesi, Güzeltepe, Ayazma, Kurtköy, Maden-Dereiçi, Sarıyer Pınar Mahallesi, Okmeydanı mahallelerinde yaşanan yıkımlarla ilgili süreç ve direnişler anlatıldı. Tebliğlerin ardından kurultay sona erdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

Okul bitti, mücadele sürüyor!

 İzmir Liseli Gençlik Platformu’ndan liseliler olarak merkezi yayınımız olan Liselilerin Sesi’nin ÖSS gündemli son sayısını kullanmaya devam ediyoruz. 24 Haziran günü Bostanlı Rekreasyon alanında düzenlenen Kardeş Türküler konserinde gençlerle sohbet ederek dergimizi ulaştırdık. Tanıştığımız liselilerden olumlu tepkiler aldık. Liselilerle ÖSS sonuçları ve paralı eğitim hakkında tartışma olanağı bulduk.

İLGP’liler olarak bu vesile ile “okulların bitmesine rağmen mücadelenin bitmediğini” konsere gelen gençlere bir kez daha gösterdik. Okullarımız açılana dek “Liselilerin Sesi”ni liselilere ulaştırmaya devam edeceğiz. 

İzmir Liseli Gençlik Platformu