25 Nisan 2008 Sayı: SİKB 2008/17

  Kızıl Bayrak'tan
  Devrimci 1 Mayıs seferberliği!
   1 Mayıs’ta Taksim seferberliği!
Taksim’e çıkılacak, 1 Mayıs kazanılacak!
Kıyamet dedikleri ha koptu ha kopacak!
İhaneti parçalayarak mücadeleyi yükseltelim!
Grev ve direnişlerle 1 Mayıs 2008’e!..
  Büyükçekmece 2. İşçi Kurultayı Sonuç Bildirgesi...
  Adana Sanayi İşçileri Kurultayı başarıyla gerçekleşti!
  KESK’i ve bağlı sendikaları niçin yıkmalıyız? Yüksel Akkaya
  İşçi ve emekçi hareketinden....
  Yasaklara ve tehditlere karşı devrimci sınıf kararlılığıyla
1 Mayıs'ta Taksim'e!
  1 Mayıs faaliyetlerinden...
  Birleşik, Kitlesel ve Devrimci bir Genç-Sen için Mücadele Platformu 2. Toplantısı:
  Savaş makinesi tetikçilerini de öğütüyor…
  Filistin halkı direnmekte kararlı!
  Hatice Yürekli yoldaş anısına...
  Sınıfı her yandan kuşatmak için…
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Birleşik, Kitlesel ve Devrimci bir Genç-Sen için Mücadele Platformu 2. Toplantısı:

“Piyasalaşan eğitime karşı mücadeleye!”

“Birleşik, Kitlesel ve Devrimci bir Genç-Sen için Mücadele Platformu”‘nun 2. toplantısı 20 Nisan günü İstanbul’da gerçekleştirildi. Yaklaşık 20 üniversite ve fakülteden Genç-Sen üyelerinin katıldığı toplantı iki oturum üzerinden örgütlendi. İlk oturumda Genç-Sen’in yerel çalışmaları tartışmaya açıldı. Yerellerde çalışmaların sorunlarının masaya yatırıldığı ve deneyimlerin aktartıldığı bu tartışmadan sonra Genç-Sen 2. Temsilciler Kurulu toplantısı değerlendirildi.

Toplantının 2. oturumunda ise temel gündem Genel Kurul süreci idi. Bununla bağlantılı bir biçimde Genç-Sen’in tüzüğünden hareket içerisindeki konumlanışına, oluşturulması gereken politik eksene ve ele alınması gereken gündemlere kadar bir dizi başlık tartışmaya açıldı. Toplantıda son olarak Genel Kurul süreci içerisinde “Birleşik, Kitlesel ve Devrimci bir Genç-Sen için Mücadele Platformu” bileşenlerinin görev ve sorumlulukları tanımlandı.

Yerel aktarımlarda vurgu noktası:

Reformizmle pratik mücadele!

Toplantıda yereller üzerinden yapılan aktarımlar bir dizi paralellik taşıyordu. Platform toplantısına katılan güçler hemen her yerelde pratik faaliyetin bütünüyle devrimci Genç-Sen’lilerin çabası ile yürüdüğünü, Genç-Sen içerisindeki reformist eğilimin pratiği güçlendirmek kaygısı duymak bir yana, aksine, çoğunlukla pratiğin önüne set çekmeye çalışan bir tutum içerisinde bulunduğunu ifade ettiler. Bu veriler üzerinden varılan sonuç Genç-Sen içerisindeki reformist bloğun temsilci seçimleri ve benzeri bir takım bürokratik mekanizmaların oluşturulması süreçleri dışında hemen hiçbir konuya ilgi göstermediği oldu. Özellikle Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Devrimci Genç-Sen’liler tarafından oluşturulmaya çalışılan pratik süreçte reformist bloğun geliştirdiği tutum çarpıcı bir örnek olarak ele alındı.

Ortaklaşılan diğer bir nokta ise, bugün Genç-Sen faaliyetinin kitle tabanının hemen hemen bütün yerellerde ciddi bir darlık içerdiği olduğu. Bunun nedenleri üzerinde ayrıntılı biçimde duruldu. Bu tartışmada öncelikle reformist bloğun örgütü toplantılar aracılığı ile kurmaya kilitlenen boş çabasının ve pratik kaçkını tutumunun belirleyici olduğu ifade edildi. Ancak bunun tablonun bütününü anlatmaya yetmediği, Devrimci Genç-Sen’lilerin görece etkin olduğu alanlarda da bu darlığın sürdüğü görüldü. Genç-Sen’e kendi pratik müdahalelerinin yönünü de bu bağlamda tartışmaya açan toplantı bileşeni, Genç-Sen faaliyetinin propagandaya sıkışmasının bu sonucu doğuran ana nedenlerin başında geldiğini saptadı.

Bu tartışma sonucunda devrimci Genç-Sen’liler, yerel faaliyet içerisinde sözkonusu darlığı aşmaya dönük iradi çabalarını güçlendirme kararlılığını ortaya koydular. Genç-Sen’in propaganda faaliyetini aşan, etkin bir kitle çalışmasına dayanan bir süreci örebilmesinin önemi üzerinde durularak, pratik hedeften yoksun ve salt tüzüğe uydurulsun diye alınan toplantıların Genç-Sen’i bir adım öteye götürmediği ve götüremeyeceği ifade edildi.

Bu bağlamda Devrimci Genç-Sen’liler bundan böyle alanlarda harcadıkları pratik çabalarını üç nokta üzerinde yoğunlaştıracaklar. Bunlardan birincisi, bugüne kadar olduğu gibi reformist blokla gerek pratik, gerekse politik eksende mücadelenin kesintisiz olarak sürdürülmesidir. İkincisi, hiçbir tartışmaya takılmaksızın yerellerde hak alıcı ve eylemsel süreçlerle bütünleştirilebilmiş pratik faaliyetlerin, yerel kampanyaların örgütlenmesidir. Üçüncüsü ise Genç-Sen’i bugün hapsolduğu bürokratik mekanizmalardan ve bunun doğal sonucu darlığından kurtarabilmek için üniversitelerde Genç-Sen bünyesinde kültürel sanatsal alanları da içine katan çalışmalar örgütlenmesini ve bu çalışmaların komisyonlaşarak yol almalarını sağlamaktır.

Bütün bunların hayata geçirilmesi büyük bir önem taşımaktadır. Reformizme karşı en etkin ve sonuç alıcı mücadele yolu budur. Ancak bundan da önemli olan, Genç-Sen’in gençlik hareketi içerisinde bir yaşam alanı bulabilmesi, harekete müdahale edebilen bir gençlik örgütlenmesi haline gelebilmesidir. Bu ise ancak bu yönlü çabaların harcanması ile mümkündür. Toplantıda hemfikir olunduğu üzere, reformist bloğun gerici ve eylemsizliğe iten eğilimlerine takılınmaksızın, faaliyet kapasitesini genişletmenin yol ve yöntemlerini bulmak gerekmektedir. Kaldı ki Genç-Sen’in mücadeleden beslenen kapsayıcı bir gençlik örgütlenmesi olabilmesinin bu bariz koşulları, Genç-Sen içerisindeki bütün siyasal gençlik gruplarının ortak kaygısı olabilmelidir.

Yerellerden gelen sonuçlar ışığında yapılan bütün bu değerlendirmeler ve alınan kararların ardından Temsilciler Meclisi 2. toplantısının değerlendirilmesine geçildi. Toplantının reformist bloğun tüzükçü yaklaşımlarının bir ürünü olarak, esasında salt “tüzüğe uyulsun” diye örgütlendiği belirtildi. Temsilciler Meclisi toplantısında yer almış devrimci Genç-Sen’lilerin aktarımları ve gözlemlerinin de tartışıldığı bu başlıkta, Genç-Sen içerisinde bir örgütçülük oyunu oynandığı, bunun ise Genç-Sen’i daha baştan sakatlayan bir anti-demokratik ve bürokratik işleyişler silsilesi ile içiçe yürüdüğü ifade edildi!

Genç-Sen tüzüğüne dair tartışma

bir hukuk tartışması değildir!

İkinci oturumda ilk olarak Temsilciler Kurulu’nda yürütülen iç işleyiş tartışmaları ele alındı. Bu bağlamda, sürekli olarak mücadelenin ve yerel inisiyatifin önüne geçen mevcut tüzüğe ilişkin olarak önümüzdeki süreçte nasıl bir tutum geliştirileceği üzerinde duruldu ve belli sonuçlara varıldı.

Bu başlık altında ve özellikle de mevcut tüzük üzerinden yürüyen tartışmalar, işin aslında kendi içinde bir yenilik de barındırmamaktaydı. Kuruluş Genel Kurulu sürecinde kimseye tartıştırılmadan, masa başında oluşturulan Genç-Sen tüzüğünün gençlik hareketi için bir kağıt parçası kadar bile önemi olmadığının üzerinde özellikle duruldu.

Genç-Sen tüzüğünün hazırlanma sürecinin sakat olduğunun ifade edildiği toplantıda, bir gençlik örgütlenmesinin tüzüğünün ancak tüzük bilinci konusunda bir açıklık sağlanarak yaratılabileceği ortak bir düşünce olarak dile getirildi. Dolayısıyla, yukarıdan dayatmanın ürünü olan mevcut tüzüğün orasını burasını değiştirmekle sorun çözülemeyecektir. Bu sorunun sağlıklı ve amaca uygun çözümü, işleyiş normlarının yaratılması ve tüzüğün de bu normlar üzerinde şekillenmesi ile mümkündür olacaktır.

Tüzük tartışmalarının teknik ve hukuki bir tartışma olmadığının altı döne döne çizildi. Mevcut tüzüğün hazırlanma sürecinden uygulamasına kadar hemen her noktada, devrimci Genç-Senliler’in tartışmasının hiçbir biçimde bir hukuka uyma tartışması olmadığı belirtildi. Bugün ortada, gençlik hareketinin gerçek ihtiyaçları yerine bir örgütün tabelasını koruyabilmeyi hedefleyen, gençliğin mücadele içerisinde inisiyatifini geliştirebileceği bir normlar bütünü yerine örgüt içinde bir eğilimin denetimini ne edip edip korumayı merkeze koyan yazılı bir bürokratik kurallar yığını vardır ve sorun da buradan doğmaktadır.

Devrimci Genç-Senliler, bu tartışmaların sonucu olarak, genel kurul sürecinde Genç-Sen tüzüğüne ilişkin olarak ikili bir yaklaşım sergileyeceklerdir. İlk olarak, bugüne kadar olduğu gibi, tüzüğe takılmaksızın alanlarda Genç-Sen’i gençlik hareketinin ihtiyaçları ile uyumlu bir örgütlenme haline getirme çabalarını sürdüreceklerdir. Tüzüğün engele dönüştürüldüğü her an bu engeli tanımama tutumunu sürdüreceklerdir.

İkinci olarak ise, genel kurul sürecine etkin bir çaba ile hazırlanırken, bugünkü hantal tüzüğün yerine, işleyiş normlarından oluşan ve hareketin ihtiyaçlarını gözeten bir tüzüğün geçirilmesinin mücadelesini vereceklerdir.

Genel Kurul’da irade beyanı değil, yol haritası çıkartılmalı!

İkinci oturumda Genel Kurul sürecine kadar Devrimci Genç-Sen’lilerin yürüteceği politik-pratik mücadelede de tartışıldı. Genç-Sen’in ticarileşen eğitime ve geleceksizliğe ilişkin olarak etkin bir kampanya örgütlemesinin adımlarının atılmasına karar verildi. Genç-Sen Genel Kurulu’na kadar etkin bir mücadeleyi örgütleme çabasının harcanacağı ifade edildi.

Genç-Sen’in gençlik hareketi ile bağ kurabilen bir örgütlenme haline gelebilmesi için bir mücadele odağı haline gelmesi gerektiği, bunun ise bir irade beyanı ile değil, ancak Genel Kurul’dan somut bir mücadele hattı çıkartılması ile mümkün olduğu dile getirildi. Devrimci Genç-Sen’lilerin Genç-Sen içerisinde Genel Kurul’a kadar harcayacakları diğer bir çabanın yönünün bu olacağının altı çizildi.

Toplantıda DPG ve YDG temsilcileri de çeşitli başlıklara dair düşünce ve yaklaşımlarını ifade ettiler.

Birleşik, Kitlesel ve Devrimci bir Genç-Sen için Mücadele Platformu 2. Toplantısı kararları


Yerel çalışma pratikleri üzerine:

Genç-Sen içinde reformist ve mücadele dışı eğilimlere karşı mücadele ertelenemez bir sorumluluktur. Bu mücadelede devrimci Genç-Sen’lilerin sağlayacağı başarı Genç-Sen’in kitlesel ve devrimci bir örgütlenme haline gelmesinin de temelini oluşturmaktadır.

Genç-Sen ancak alanlarda mücadelenin somut gündem ve talepleri ile birleştiği koşullarda hareketin ihtiyaçlarına yanıt oluşturabilir. Bu açıdan yaşanılan zayıflık devrimci Genç-Sen’lilerin etkin müdahalesi ile aşılmak zorundadır.

Bugün hak alıcı bir mücadele çizgisi ve eylem sürecinin önemli ölçüde dışında olan Genç-Sen’in bu süreci aşması gerekmektedir. Bu, hedefli bir pratik çabayı ve etkin bir eylemsel süreci zorunlu kılmaktadır.

Çoğu durumda propagandaya sıkışan çalışmalar hareket-örgüt-eylem bütünlüğü içinde etkili kampanya ve çalışmalara dönüştürülmelidir. Bu açıdan her yerel faaliyet 1 Mayıs’tan başlayarak eylemi hedef alan bir faaliyet örmeyi hedeflemelidir.

Taban çalışmaları Genç-Sen’in bulunduğu hem tüm alanlarda belirgin bir zayıflık taşımaktadır. Taban örgütlülükleri etkin bir çaba ile inşa edilmelidir. Bunu başarmak için reformizmin bizi sıkıştırmaya çalıştığı temsilcilik-işleyiş mekanizmalarının dışında ve yerel komisyonlar vb. aracılığı ile Genç-Sen’in çok yönlü kurumsallaşması başlatılmalıdır.

Genç-Sen içinde belirgin bir ağırlık taşıyan yasalcı eğilim ve bunun uzantısı tartışmalar ancak fiili eylem ve çalışma ile aşılabilir.


Temsilciler meclisi toplantısı üzerine:

Bugün Genç-Sen yerel ve merkezi planda temsiliyet mekanizmalarını oluşturmaktan, işler bir örgütsel biçime kavuşmaktan çok uzak bir durumdadır.

Temsilciler Meclisi’nde gerçekleşen kısır işleyiş tartışmaları örgütün işleyişindeki yetersizlikleri tüm açıklığı ile ortaya koymuştur. Tartışmanın sıkıştırılmaya çalışıldığı eksen mücadelenin ihtiyaçlarına yanıt oluşturmayı hedefleyen bir örgüt anlayışından çok uzaktır.

Birçok alanda toplantı dahi yapamayan bir Genç-Sen faaliyeti sözkonusudur. Bu, tümüyle seçimlere ve iç mekanizma tartışmalarına indirgenen bir faaliyetin dolaysız bir sonucudur.

Tüzük ve ilgili tartışmalar işleyişi güçlendirme hedefinden uzaktır. Örgütlenme faaliyetini düzenlemesi ve güçlendirmesi gereken işleyiş normları (tüzük), denilebilir ki bugün çalışmanın önündeki temel engeldir.

Genç-Sen’in etkin bir kitle örgütlenmesi haline gelmesi için elle tutulur bir çaba ortaya koymayan MYK ve yürüttüğü tartışmaların Genç-Sen içindeki meşruiyeti tartışmalıdır.

ÜSF, başlangıçta yürütülen tartışmalara karşın, MYK’nın zaafiyetlerinden dolayı neredeyse bir merkezi panel haline getirilmiş durumdadır. Hiçbir ön çalışması olmayan, komisyonu oluşturulmayan, tek bir propaganda faaliyeti dahi yürütülmeyen ÜSF’nin durumu, Genç-Sen’in bürokratik mekanizmasının ve işleyişinin düştüğü açmazların en açık göstergesidir.


Genç-Sen Genel Kurulu üzerine:

Genel Kurul’un başarılı geçmesi, herşeyden önce, politik ve eylemli bir ön hazırlık sürecine dayanması ile mümkün olabilir.

Genel kurul süreci etkin bir kampanya ve tartışma süreci olarak örgütlenmek zorundadır. Genç-Sen’in işleyişindeki sorunlar ve örgütlenme hedefleri tartışılmalı,

geniş gençlik yığınlarının karşısına bütünlüklü bir mücadele programıyla çıkmak Genel Kurulun öncelikli hedefi olmalıdır.

Örgütlenme sorunları ve gençlik örgütlenmesi başlığı altında Genç-Sen’in mevcut bürokratik, yasalcı ve mücadele dışı tüzüğü aşılmalı, hareketin mevcut durumunu ve ihtiyaçlarını temel alan bir tüzüğün oluşturulması genel kurulun öncelikli tartışması olmalıdır.

Genel Kurulu önceleyen süreçte etkin bir işleyiş ve örgütlenme sorunları tartışması yürütülmelidir.

Bu, mevcut olan tüzüğün değiştirilmesi sorunu değil, Genç-Sen bünyesinde dinamik bir tartışmayla güncel ihtiyaçlara yanıt oluşturacak bir normlar bütününün oluşturulması sorunudur.

İlk tüzük mücadele dışı normlar yığını olarak hazırlanmıştır. Yeni tüzük ise yerellerin etkin ve dinamik katılımıyla, mücadelenin ihtiyaçlarına yanıt verecek, örgütü dinamik bir işleyişe sokacak bir anlayışla oluşturulmalıdır.

İlk tüzükte temel alınan yasallıktı, yeni oluşacak tüzükte temel kıstas mücadelenin ihtiyaçları olacaktır.

İşleyişi bürokratik bir cendereye sıkıştıran mevcut tüzüğün aşılması ve yerelleri kapsayan dinamik bir normlar bütününün hazırlanması için platformumuz bulunduğu tüm alanlarda tartışmaları başlatacaktır.

Genel Kurulun bir diğer temel görevi, Genç-Sen’i piyasalaşan eğitime karşı bir mücadele odağı haline getirmek için etkili bir yol haritası oluşturmaktır.

Bu kapsamda genel kurul kendini tanımlayan ilkeler ortaya koymakla yetinmemeli, gençliğin önüne bir sonraki genel kurula kadar etkin bir mücadele ve eylem programı koymalıdır.

Genç-Sen Genel Kurul sürecini, piyasalaşan eğitime ve geleceksizliğe karşı gençliğin birleşik mücadele programının çıkarıldığı bir dönem olarak ele almalıdır.

Genç-Sen tek başına kendi örgütü bünyesinde bir mücadele değil, bütün ilerici özneleri içine katan bir mücadele süreci geliştirme hedefi ile Genel Kurul’u etkin bir biçimde değerlendirmelidir.

Genel Kurul’dan çıkacak olan iddia, “piyasalaşan eğitime ve geleceksizliğe karşı gençliğin birleşik mücadelesini ve eylemini örme” iddiası olmak zorundadır.

Kısır tartışmalar ve küçük hesaplarla Genel Kurul’un etkisiz ve hedefsiz iç tartışmalara boğulmasını engellemek Genç-Sen’in tüm aktivistlerinin görevidir.

Genel Kurul’da, piyasalaşan eğitime karşı Genç-Sen’i bir mücadele ve eylem odağı haline getirecek sonuçları oluşturmak için, devrimci Genç-Senliler etkin bir tartışma ve hazırlık süreci içine girmek sorumluluğu ile karşı karşıyadırlar.

Birleşik, Kitlesel ve Devrimci bir Genç-Sen için Mücadele Platformu

 

İLGP’den 1 Mayıs faaliyeti...

12 Nisan günü gerçekleştirdiğimiz İzmir Liseli Gençlik Platformu kuruluş etkinliğinin ardından platform olarak faliyetlerimize ara vermeden devam ediyoruz.

23 Nisan günü Karşıyaka Çarşı girişinde 1 Mayıs’a çağrı yapan bildirlerimizi dağıtırken bir yandan da Liselilerin Sesi’nin satışı ve 1 Mayıs’ın resmi tatil edilmesi için imza topladık. Liseliler, işçi ve emekçilerden oldukça destek gören bir çalışma ile kitlelerle buluştuk. Liselilerin dergi, imza, bildirleri ve pullarımıza ilgileri olumluydu. Ajitasyon konuşmalarıyla liselilerin ilgisini çekerek, dergimizin ve bildirimizin içeriğini aktarmaya çalıştık. Bunlar sayesinde değişik liselerden ve dersanelerden liselilerle tanışma imkanı bulduk. Konuştuğumuz liselileri 1 Mayıs’ta alanlara çıkmaya çağırdık.

Materyallerimizi bitirdikten sonra tüm Karşıyaka Çarşısı’nı pullayarak yaygın bir faaliyet örgütledik. Faaliyetimiz 2.5 saate yakın sürdü. Faaliyet sırasında sivil polislerin gözü üzerimizden hiç ayrılmadı.

1 Mayıs’tan önce militan dergi satışını sürdüreceğiz. 1 Mayıs bildirileri ve pullarını ara vermeden kullanmaya devam edeceğiz. Yürüttüğümüz bu çalışma sonucu liselilere ulaşmayı, değişik liselerde, dersanelerde ve şehir meydanlarında sürdürerek 1 Mayıs’ta liselileri İLGP saflarına katmaya çalışacağız.

İzmir Liseli Gençlik Platformu (İLGP)