11 Nisan 2008 Sayı: SİKB 2008/15

  Kızıl Bayrak'tan
  Uzlaşma yok, mücadele sürüyor!
  SSGSS saldırısına karşı mücadelenin
imkanları ve görevler
Onbinlerce işçi ve emekçi Kadıköy’de haykırdı!
6 Nisan mitingi tabanın mücadele azminin göstergesidir!
Krize karşı tek etkili önlem sınıf mücadelesini yükseltmektir!
AKP’nin düzen içi çatışmada yeni taktiği “daha fazla demokrasi”
  Birleşik, kitlesel ve devrimci bir 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak için!..
  TKİP II. Kongresi kapanış konuşması... / 1
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  Faşizme karşı omuz omuza! .
  Gençlik hareketinden...
  Mısır’da işçi ve emekçiler sömürü ve zorbalığa karşı ayakta!
  Emperyalizmin savaş aygıtı NATO’nun Bükreş zirvesi…
  İran Batılı emperyalistlerin uzattığı havucu reddetti!
  SSGSS’ye karşı mücadele! M. Can Yüce
  İşçi sınıfının baharına doğru... Volkan Yaraşır
  kizilbayrak.net sitesinin Mart ayı rakamları...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Birleşik, kitlesel ve devrimci bir
1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak için!..

2008 1 Mayıs’ı yaklaşıyor. Bu yıl 1 Mayıs’ı, sermayenin işçi sınıfına ve emekçilere yönelik özelleştirme, SSGSS, kıdem tazminatı hakkının gaspı ve “istihdam paketi” saldırılarını yönelttiği bir süreçte karşılıyoruz. Bir yandan iktisadi-sosyal saldırılar sürerken, öte yandan faşist baskı ve terör her geçen gün tırmanıyor.

Emekçilere topyekûn bir saldırının yöneltildiği bu dönem, aynı zamanda sınıf içinde mücadele dinamiklerinin güçlendiği bir süreç olarak yaşanıyor. Yıllardır üzerine ölü toprağı serpili olan sınıf hareketi son aylarda kısmi kazanımlar (THY, Novamed, Telekom, SCT vb.) elde ederek ilerliyor. SSGSS Yasa Tasarısı’na karşı yürütülen mücadelede olduğu gibi, hem birleşik mücadelenin kanallarının açıldığı hem de tabanın mücadele isteğinin kitlesel ve birleşik bir tarzda alanlara aktığı bir süreçten geçiyoruz. Son haftalarda onbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, dosta-düşmana kendi gücünü gösterdi. En son 6 Nisan’da İstanbul’da gerçekleşen mitingte ortaya çıkan tablo, sosyal yıkım saldırılarına karşı emekçilerin mücadele azmi ve isteğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Kuşkusuz toplumsal hareketlilik açısından bir başka mücadele dinamiği Kürt emekçi kitlelerdir. Aralık 2007 tarihinde İstanbul’da Kürt hareketi ile devrimci-sol güçlerin biraraya gelerek devletin yürüttüğü operasyonlara karşı bir birliktelik oluşturması ve saldırılar karşısında ortak mücadelenin örülmesi yönünde bir adım atılması anlamlı bir gelişmeydi. Bu adım 2008 Newroz’unda alanlarda Kürt emekçiler ile devrimci-sol güçler buluşması biçiminde ortak mitinglerin örgütlenmesine varmıştır. Bu eylem birlikteliğini 1 Mayıs’a taşımak, Kürt emekçilerle sınıfsal talepler ekseninde buluşmak bugün büyük bir önem taşımaktadır. Böyle bir süreçte birleşik, kitlesel ve devrimci bir 1 Mayıs’ın İstanbul’da ve Taksim’de örgütlenmesinin zemini geçtiğimiz yıllara göre daha güçlüdür.

DİSK, KESK, Türk-İş 1 Mayıs’ta Taksim’de!

İçinden geçtiğimiz dönem sınıf ve sendikal hareket açısından sancılı ve karmaşık süreç olarak yaşanıyor. Aylardır yürüyen SSGSS karşıtı mücadele kritik bir evreye gelmiş bulunuyor. SSGSS karşıtı mücadelede Emek Platformu ile “uzlaşanlar”ın bir kısmı, tabanın eleştiri ve baskıları karşında “mücadele”ye devam demek zorunda kaldılar. Ancak ortaya ne ciddi bir mücadele programı koydular, ne de ilan ettikleri eylemlerin güçlendirilmesini sağlayacak bir çaba ve irade sergilediler. Mecliste saldırı yasasının maddeleri bir bir oylanıp geçerken yasaya “geçmiş olsun!” diyen sendika bürokratları, şimdi de işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı yıllardır devletle açık bir irade çatışması haline gelen Taksim’de kutlamak için kolları sıvamış bulunuyorlar.

Açık ki bunda, geçtiğimiz yıl Taksim’in fiili-meşru bir direnişle kazanılması önemli bir rol oynuyor. Geçtiğimiz yıl sermaye devletinin kolluk güçlerinin tüm İstanbul’u sıkıyönetimi aratmayacak önlemlerle kuşatmasına, pervasızca sergilenen devlet terörüne, yüzlerce insanın gözaltına alınmasına rağmen emekçiler Taksim’e çıkmayı başarmış ve Taksim’i kazanmışlardır. Sendika bürokratları hem bu kazanım üzerinden fakat hem de SSGSS yasa tasarısı karşısında sergiledikleri ihanetçi tutumla bağlantılı olarak, 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama “kararlılığı” sergiliyorlar.

Devrimci 1 Mayıs Platformu sürecin politik öznesidir!

Taksim kazanımının korunması ve kalıcı hale getirilmesi büyük bir önem taşıyor. Bu görev ve sorumluluk en başta Devrimci 1 Mayıs Platformu ile ilerici ve devrimci güçlere düşüyor.

Devrimci 1 Mayıs Platformu son üç yıldır 1 Mayıslar’ın sınıfsal ve tarihsel özüne uygun kutlanması için azami çaba harcamaktadır. Gerek işçi ve emekçilere yönelik çalışmalarla, gerekse de sendika, ilerici kurum ve kitle örgütlerine bu öze uygun davranma yönünde yaptığı çağrılarla önemli bir rol oynamıştır. Devrimci 1 Mayıs Platformu, bu yıl da misyonuna uygun davranarak çalışmalarını erken bir tarihte başlatmıştır. 24 Mart günü 2008 1 Mayıs’ının örgütlenmesine ilişkin deklerasyonunu kamuoyuna açıklayan Devrimci 1 Mayıs Platformu, “2007 1 Mayıs’ında Taksim alanına çıkanların, 2008 1 Mayıs’ında da Taksim’de olacaklarını” ilan ederek yürünmesi gereken yolu kararlılıkla işaret etmiştir.

Platformun son üç yıldır uğruna mücadele ettiği talepler, 2008 1 Mayıs’ında da geçerliliğini korumaktadır. 1 Mayıs’ın resmi tatil ilan edilmesi, ‘77 katliamının sorumlularının yargılanması ve 1 Mayıs’ta Taksim yasağının sona ermesi taleplerinin yanısıra SSGSS Yasa Tasarısı’nın geri çekilmesi talebini de temel bir talep olarak ileri sürmektedir. Yanısıra, yükselen saldırılar karşısında “halkların kardeşliği” şiarını da öne çıkarmaktadır.

Platform aynı zamanda 2008 1 Mayıs’ının temel talepleri ekseninde güçlü bir ön çalışma ile birleşik, kitlesel ve devrimci bir tarzda örgütlenmesi için ortak örgütlenme komitesinin oluşturulması çağrısı yapmıştır.

Taksim’in ortak örgütlenmesi zorunludur!

Devrimci 1 Mayıs Platformu, önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da sürecin birlikte örgütlenmesi için çağrı yapmış bulunuyor. Tüm emek güçlerinin güçlü bir ön hazırlığına dayanan ve ortak olarak örgütlenecek bir 1 Mayıs tablosu, sınıf hareketinin ilerletilmesi bakımından anlamlı bir kazanım olacaktır.

Ancak bunun başarılması, başta konfederasyonlar olmak üzere tüm bileşenlerin buna uygun bir tutum içinde olmasıyla mümkündür. Geçen yıl bu açıdan belli bir mesafe alınmakla birlikte elde edilen sonuç yeterli olmamıştır. Gerek Devrimci 1 Mayıs Platformu gerekse de komünistler, bu tutuma uygun hareket etmeyen sendika bürokratlarını eleştirel bir tutumla mahkum etmişlerdir.

Geçtiğimiz yıl platformun sonuç bildirisinde şu değerlendirme yer alıyordu:

“DİSK geçmiş yıllara oranla ortak iş yapma konusunda daha açık davranmaya çalışmıştır. Ancak birçok noktada ortak iş yapmayı zedeleyen tavırlara girmiş, Taksim hassasiyeti nedeniyle platformumuz bu tür tavırları bir ayrışma nedeni olarak ele almamıştır. Örgütleme komitesinin biçimi, işleyişi, 60’a yakın kurumun neredeyse tamamının Mecidiyeköy’de toplanalım dediği bir noktada bir gün içinde karar değiştirip Dolmabahçe kararı alması, bu kararın talihsizliğinin 1 Mayıs sabahı bedellerin ağırlığı ile yaşayarak görülmesi, 1 Mayıs şehitlerinin anmalarındaki tavrı ve son olarak da hiçbir şekilde ortaklaşamayacağımız bir metni mitingin ortak metni diye önümüze koymaları, hassasiyetlerimizi gözetmemeleri, 1 Mayıs günü yaşanan binlerce gözaltıya yeterli duyarlılığı göstermemeleri, DİSK’in önemli eksiklikleridir. Genel olarak ise DİSK’in her ne nedenle olursa olsun Taksim kararının arkasında durması, devletin tehditlerine boyun eğmemesi anlamlı bir adımdır. 2008 1 Mayıs’ının bu değerlendirmeler ışığında örgütlenmesi ve kutlanması gerektiğini düşünüyoruz...”

Taksim’de kutlanacak kitlesel-birleşik bir 1 Mayıs, içinden geçtiğimiz dönemde ayrı bir önem taşımaktadır. 1 Mayıs’a katılacak tüm güçlerden oluşacak ve ön hazırlık çalışmaları ile alanda tam yetkili olacak bir ortak komite, mitingin kitlesel, birleşik ve devrimci temellerde gerçekleşebilmesi bakımından önemlidir.

Nitekim SSGSS’ye karşı verilen mücadelede devrimci-ilerici güçlerle sendika ve odaların yürüttüğü ortak çalışmanın ürettiği olumlu sonuçlar içinden geçtiğimiz dönemde HSGGP üzerinden görülmüştür.

Ortak örgütlenmeyi “mitinge katılacak tüm güçler” olarak tanımlamakla birlikte, devrimci ve sol güçlerin birlikte davranması, devrimci bir 1 Mayıs’ın örgütlenmesi bakımından tayin edici olacaktır. Ne yazık ki, sol güçlerin bir kısmı ile Devrimci 1 Mayıs Platformu şu ana kadar 1 Mayıs gündemli ortak bir zemin yakalayamamıştır. Oysa, Kürt hareketi de dahil olmak üzere tüm ilerici ve devrimci güçlerin ortak bir tutum alabilmesi, sonuçta 1 Mayıs’ın nasıl kutlanacağını da belirleyecektir. Sendikalardan gelebilecek muhtemel dayatmaları boşa çıkarabilmenin yolu, Kürt hareketi de içinde tüm ilerici ve devrimci güçlerin ortak hareket etmesinden geçmektedir.

Kitlesel ve devrimci bir 1 Mayıs’ı örgütlemek!

Taksim’de kitlesel bir biçimde kutlanacak güçlü 1 Mayıs, her bileşenin yürüteceği 1 Mayıs hazırlığının yanısıra tüm güçlerin ortak eksende yaygın ve etkili bir çalışma örmesini de gerektirmektedir. 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanacağının açıklamasıyla birlikte devlet bugünden çok yönlü bir ideolojik saldırı başlatmıştır. Devlet terörü eşliğinde yürütülecek kirli bir propaganda ile emekçi kitleler sindirilmeye, Taksim ve 1 Mayıs’ın meşruluğu zedelenmeye çalışılacaktır. Bu saldırılara tok ve kararlı bir tutumun ifadesi yanıtların birlikte verilmesi zorunludur.

2008 1 Mayısı’nın güçlü ve kitlesel geçebilmesinin koşullarından biri de “iş bırakma” çağrısının yapılmasıdır. Başta sendikalar olmak üzere tüm devrimci ve ilerici güçler işçi sınıfına ve emekçilere bu çağrıyı tok bir şekilde yapabilmelidir. “1 Mayıs’ın resmi tatil ilan edilmesi” talebi tam da bu noktada büyük bir önem taşımaktadır.

1 Mayıs’ın devrimci bir içerikle kutlanabilmesinin bir diğer koşulu da, kürsünün nasıl kullanılacağıdır. Açıktır ki, üç sendika konfederasyonunun mitingi birlikte örgütleme kararı, 1 Mayıs’ın devrimci özünü karartma ve içini boşaltma riski taşımaktadır. Böyle bir sonuçla karşılaşmamak için bugünden harekete geçilmelidir. 1 Mayıs kürsüsünün işçi sınıfının devrimci kürsüsü olabilmesi, sınıfın taleplerini ve özlemlerini yansıtabilmesi için, bunu güvenceleyecek adımlar bugünden atılmalıdır.

Komünistler, yaklaşan 1 Mayıs’ı bir yandan “Güvencesiz çalışmaya ve geleceksiz yaşamaya karşı 1 Mayıs’ta alanlara!” şiarıyla bağımsız bir çalışmaya konu ederlerken, diğer yandan tarihsel ve sınıfsal özüne uygun olarak Taksim’de kutlanması için etkin bir çaba ortaya koyacaklardır.


1 Mayıs’a hazırlık çalışmalarından...


Tersaneler 1 Mayıs’a hazırlanıyor!

Tersane İşçileri Birliği, 1 Mayıs’a hazırlık çerçevesinde çalışmalarını aralıksız olarak sürdürüyor. Tersanelerde güçlü ve kitlesel bir 1 Mayıs’ın örgütlenmek için harekete geçen tersane işçileri, 1 Mayıs komiteleri oluşturarak 1 Mayıs’a hazırlanıyor. Öte taraftan “7 saatlik işgünü, 35 saatlik çalışma haftası!” talebiyle bir çalışma yürütülüyor.

3 Nisan sabahı Tuzla tersanelerinde bildiri dağıtımı gerçekleştirdik. Sabahın erken saatlerinde İçmeler ve Aydıntepe istasyonları ile Tuzla Gemi Tersanesi önünde toplam 2 bin adet bildiri dağıttık. “Bütün tersanelerde 7 saatlik işgünü, 35 saatlik çalışma haftası!/TİB-DER” başlıklı bildirilerimiz yoğun ilgiyle karşılandı.

27 Şubat direnişi ve sonrasında gerçekleşen eylemler nedeniyle birkaç tersanede “Ağır ve Tehlikeli İşkolu Yönetmeliği” gereği 7.5 saat uygulamasına geçilmişti. Ancak bu yeterli değil. Bütün tersanelerde “7 saatlik işgünü, 35 saatlik çalışma haftası” uygulamasına geçilmeli, ücretler arttırılmalıdır. Bunun için başlattığımız çalışma 1 Mayıs gündemiyle beraber yürüyecek. İşçilerin yoğun ilgisine konu olan afiş ve bildirileri kullanmaya devam edeceğiz.

Bildiri dağıtımı ve ROTA satışının yanısıra afiş çalışması yürütüyoruz. Bildiri dağıtımının ardından öğle saatlerinde afiş çalışmamıza devam ettik. E-5’in duvarlarını yoğun bir şekilde afişledik. Güzelyalı Köprüsü, İçmeler 1 ve 2. köprüye yaklaşık 400 afiş yaptık.

Afişleme çalışmamız bundan sonra tersane işçilerinin yoğun olarak oturduğu semtlerde yapılacak. Öte yandan ROTA satışını da düzenli olarak bazı tersane önleri ve işçi geçiş güzergâhlarında yapıyoruz. İçmeler, Aydıntepe ve bazı tersane önlerinde ajitasyon konuşmaları eşliğinde toplam 300 adet Tersane İşçisinin Sesi ROTA bültenini sattık. ROTA’nın da bundan sonraki satış adresi işçi semtleri olacak.

Tersane İşçileri Birliği Derneği



Buca BDSP: “1 Mayıs’ta alanlara!”

Yaklaşık iki hafta boyunca kapı kapı dolaşarak “SSGSS yasa tasarısı geri çekilsin!”, “Kıdem tazminatının fon vb. adı altında gaspına hayır!”, “1 Mayıs resmi tatil ilan edilsin!” talepleriyle topladığımız imzaları 6 Nisan’da gerçekleştirdiğimiz basın açıklamasıyla meclise gönderdik.

Eylemimize saat 14:00’te Buca Forbes girişinde “SSGSS, kıdem tazminatının gaspı, özelleştirmeler… Geleceğimiz ve güvencemiz çalınıyor… Geleceksiz yaşamaya güvencesiz çalışmaya karşı 1 Mayıs’ta alanlara!/BDSP” imzalı pankartımızı açarak başladık.

Sermayenin saldırılarını teşhir ettiğimiz basın açıklamasında devletin TÜMTİS örneğinde olduğu gibi sendika yöneticilerine, Emekli-Sen örneğinde olduğu gibi sendikalara, devrimci, ilerici güçlere ve Kürt halkına saldırdığını vurguladık.

SSGSS saldırısının kapsamını ve sonuçlarını anlattık. Saldırının İMF-DB-TÜSİAD işbirliği ile uygulandığını ifade ettik. Sendikal bürokrasinin böylesi bir süreçte oynadığı uğursuz rolü mahkum ettik. Açıklama mücadele çağrısı ile son buldu. Çevredeki emekçilerin ilgi gösterdiği eylemimize Buca Emekli-Sen Şubesi de katılarak destek verdi.

Buca BDSP

 

OSİM-DER’in 1 Mayıs etkinlikleri...

OSB-İMES İşçileri Derneği Kadın İşçi Komisyonu, 5 Nisan günü, “Sosyal yıkım saldırıları ve emekçi kadın” gündemli bir panel gerçekleştirdi.

Panelde önce Kadın İşçi Komisyonu adına SSGSS Yasa Tasarısı’nın emekçilere ve daha özelde emekçi kadınlara yönelik hangi uygulamaları getireceği anlatıldı. Ardından Emekçi Kadın Komisyonları adına yapılan sunumda SSGSS Yasa Tasarısı diğer sosyal yıkım saldırıları ile bağlantılı bir biçimde anlatıldı. Yasa tasarısı üzerinden yürütülen mücadelenin kısa bir dökümü yapıldıktan sonra tasarısının mecliste görüşüldüğü bugünlerde bu mücadelenin daha da güçlenerek devam etmesi gerektiği vurgulandı. 6 Nisan mitingine ve 1 Mayıs’a çağrı yapıldı.

Sunumların ardından tasarının etkileri üzerinden canlı tartışmalar yaşandı.

OSB-İMES İşçileri Derneği üç hafta önce gerçekleştirdiği üye toplantısında 1 Mayıs hazırlıklarını tartışmış, çeşitli etkinlik planlamaları yapmıştı. 1 Mayıs hazırlıklarından biri olan bu panelin ardından 12 Nisan günü Genç İşçi Komisyonu bir toplantı düzenleyecek.

13 Nisan’da ise OSB-İMES işçileri 1 Mayıs’ı tartışmak üzere bir kez daha bir araya gelecek. Bunun dışında yerel toplantılar ve ajitasyon-propaganda materyalleri ile 1 Mayıs’a hazırlanacak olan OSİM-DER’liler 27 Nisan’da da bir piknik gerçekleştirecekler.

Kızıl Bayrak / Ümraniye


Kayseri’de devrimci 1 Mayıs çağrısı!

Kayseri BDSP, 2008 1 Mayıs’ının birleşik, kitlesel ve devrimci bir temelde kutlanması için ilde bulunan ilerici, devrimci ve demokrat kurumlara bir çağrı yaptı. 1 Mayıs’ın tarihsel ve güncel anlamının anlatıldığı çağrıda 1 Mayıs’ın nasıl kutlanması gerektiğine değinildi. Sendikal bürokrasinin ve solun eksikliklerine dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi:

“2008 1 Mayıs’ı sınıf hareketinin uzun süredir içinde bulunduğu dağınıklık, güvensizlik ve örgütsüzlük tablosuna son vermenin bir olanağı haline getirilmeli, saldırılara karşı genel grev-genel direniş çağrısı yükseltilmeli, somut olarak da 1 Mayıs alanlarına çağırılmalıdır. Bunun en önemli aracı olarak her semtte, her fabrikada 1 Mayıs’ı örgütleme birimleri kurulmalıdır.”

Kızıl Bayrak / Kayseri


Kırşehir’de 1 Mayıs hazırlığı

Kızıl Bayrak okurları, Kırşehir’de bulunan ilerici, devrimci güçlere yönelik olarak, “Geleceksiz yaşamaya, güvencesiz çalışmaya, ulusal demokratik hak ve özgürlüklerden yoksunluğa karşı, Kırşehir de birleşik kitlesel, devrimci 1 Mayıs’a hazırlanalım!” başlıklı bildirgeyle çağrı yaptı. 1 Mayıs’ın içinde bulunduğumuz dönem itibariyle anlamının vurgulandığı açıklamada, 1 Mayıs’a hazırlanma sürecini başarıyla örgütlemede gösterilecek ortak tutumun önemi ifade edildi. Solun tablosunun eleştirildiği açıklama şu sözlerle son buldu: “Daha bugünden ilimizde bulunan tüm örgütlü-örgütsüz, sendikalı-sendikasız işçi ve emekçilere, 1 Mayıs’ı kutlama kararlılığımızı deklare etmeli, “Geleceksiz yaşamaya, güvencesiz çalışmaya karşı mücadeleye!” şiarını “1 Mayıs’ta iş bırakarak alanlara!” çağrısıyla birleştirmeliyiz.”

Kızıl Bayrak okurları