21 Mart 2008 Sayı: SİKB 2008/21

  Kızıl Bayrak'tan
  Sermayenin yeni oyunlarına karşı sınıfın devrimci baharı için!
  Newroz ateşini devrim ateşiyle körükleyelim!
AKP’ye kapatma davası ve karartılan bilinçler!
İş bırakma eylemi İstanbul’da geniş yankı buldu!
Türkiye’nin dört bir yanında işçi ve emekçiler iş bıraktı alanlara aktı!
Sınıf dayanışmasını büyütelim!
  “Bürokrasi”nin İslami faşizm ile son cephe savaşları
Yüksel Akkaya
  14 Mart eylemleri üzerine...
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  Sosyal yıkım saldırılarına karşı işçi ve emekçi barikatı!
  Beyazıt ve Halepçe katliamları lanetlendi
  Genç-Sen faaliyetlerinden....
  Irak işgalinin beşinci yılı…
  İran’da milletvekili seçimleri…
  İslam Konferansı Örgütü “çağın ruhu”na uyum sağlıyor!
  İktidar çekişmesinde yeni bir aşama! M. Can Yüce
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Genç-Sen faaliyetlerinden...

Genç Sen Temsilciler Meclisi toplandı 

Genç-Sen Temsilciler Meclisi 14 Mart sabahı saat 9:00 da DİSK Genel-İş genel merkez binasında toplandı. Meclis, Halepçe ve Irak’ta ölenler adına saygı duruşu ile başladı. Ardından İstanbul Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi ve ODTÜ olmak üzere üç kişi divana önerildi.

Divan MYK şubelerden bilgilendirme, amaç ve ilkeler metni ve birleşik mücadele başlıklarının tartışılmasını önerirken, salondan hukuk kurulu ve yönetmelik, tüzük ve iç işleyiş önerileri geldi. Bunlar oylandıktan sonra salonda bulunan gözlemcilerin de söz hakkı olması gerektiği söylendi; fakat divan ve salondaki temsilcilerin çoğunluğu “burası temsilcilerin toplandığı bir kuruldur. Temsilciler onları temsilen buraya gelmişlerdir, gözlemciler denetlemek için gelmiş olabilirler ancak söz söyleme hakları yoktur” diyerek salonda bulunan gözlemcilerin söz söyleme ve oy kullanma hakkı olmadığını belirttiler. Bunun üzerine salondan “şimdiye kadar hangi şey tüzüğe uygun yapıldı, kararı MYK değil temsilciler vermelidir” gibi tepkiler de geldi. Daha sonra şubelerden bilgilendirme metinlerine geçildi. Her yerel şimdiye kadar yürüttüğü çalışmaları ve gelecekte gerçekleştirmeyi düşündüklerini aktardı.

Ardından “Başka bir üniversite mümkün” adıyla merkezi bir kampanya örgütlenilmesi önerildi. Bunun üzerine salondan gelen öneriler ile genel başlık altında yerellerin sorunlarını işlemesi ve “diplomalı işsiz olmayacağız, söz yetki karar hakkı istiyoruz” gibi başlıklar oylamaya sunuldu. Sonuç olarak genel başlık ve yerellerin sorunlarının işlenmesini söyleyen öneri kabul edildi.

Bu tartışmanın karara bağlanmasıyla yemek arası verildi. Aranın ardından ikinci oturum “üniversiteler ve sosyal forumu” başlığı ile başladı. Bu başlıkta sosyal forumun içeriği, zamanı ve yeri konusunda önerilerde bulunuldu. Bunun için üniversitelerin akademik takvimlerine bakılması, sosyal forum ve genel kurulun aynı zamanda yapılmaması önerildi. Bunun için bir komisyon kuruldu. Yer olarak Boğaziçi ve ODTÜ düşünüldüğü için buralarla bağlantıyı sağlayacak ÜYK ve gönüllülerden oluşan bir komisyon kuruldu. 12 Nisan’da temsilciler meclisinin tekrar toplanılmasına karar verildi. Forum ve genel kurul tartışmalarının 12 Nisan’da yapılacak olan toplantıda sonuşlanması kararlaştırıldı.

Daha sonra liselilerin Genç Sen’de örgütlenmesi ve ÖSS karşıtı eylem örgütlenmesi konusunda uzunca bir tartışma yürüdü. 1 Mayıs’ın Taksim ve yerellerde kutlanılmasına dair tartışmalar 12 Nisan’da karara bağlanmak üzere ertelendi.

Bu tartışmanın ardından “amaçlar ve ilkeler” metninin tartışması geçildi. Bunun üzerine bu metnin bazı yerellerde tartışılmadığı ve bunun üzerine bir oylamanın sağlıklı olmayacağı vurgulandı. Fakat çoğunluğun tartışılması gerektiği fikri üzerine metin tartışmaya açıldı. Gelen bazı öneriler üzerine oylama yapılırken metnin bu şekilde düzeltilemeyeceğini düşünen ve sorumluluğu kabul etmeyen temsilciler önerilerini geri çektiler. Bunun üzerine salonda sıcak tartışmalar yaşandı. Ancak divan zaman sorununu bahane ederek metnin olduğu gibi kabul edilmesini önerdi. Böylece yürütülen tartışmalar boşa düşürüldü ve konu örtbas edilmiş oldu.

Ekim Gençliği / Ankara


Trabzon’da Genç-Sen toplantısı

 Trabzon’da üniversite ve çevresinde el ilanları, afişlerle ve kantin sohbetleri ile geniş duyurunu yaptığımız Genç-Sen toplantısını 13 Mart Perşembe saat 17:00 de gerçekleştirdik. Ana başlıklara geçmeden önce Genç-Sen ve Genç-Sen’in bugüne kadar neler yaptığı, Genç-sen’in gençliğin sorunlara nasıl müdahale etmesi gerektiği tartışıldı. Bugün doğru bir hat belirlendiğinde Genç-Sen in gençlik mücadelesi açısından olanaklarının olduğu ama Genç-Sen’i sihirli değnek gibi görmek yanlışlığına düşülmemesi gerektiği vurgulandı. Trabzon Genç-Sen olarak Trabzon’da Genç-Sen çalışmalarının nasıl yürütüleceği üzerine bir hat belirledikten sonra toplantıda tartışacağımız ana başlıklara geçtik.  

Öncelikle ticari eğitim, yansımaları ve geleceksizlik ana başlıkları ele alındı. YÖK Başkanı Ziya Özcan’ın son açıklamaları ve KTÜ’de yaşanan somut örnekler üzerinden tartışma sürdü. Son olarak Genç-Sen’in KTÜ’de ilk elden ele alması gereken sorunun ne olabileği konuşulduktan sonra ‘birkaç gün önce şehirde ve üniversite dolmuşlarına yapılan zamlar üzerinden bir çalışma örgütlemeye karar verdik. Çalışmanın nasıl örgütleneceğine Pazar günü yapacağımız toplantıda kararlaştıracağız.

Ayrıca toplantının sonunda temsilciler meclisi toplantına katılacak olan temsilci arkadaşımızı belirledik.

Trabzon Ekim Gençliği


ÇÜ’de Genç-Sen faaliyeti

 Çukurova Üniversitesi’nde ikinci dönemin açılmasıyla birlikte yürütülen Genç-Sen tartışmaları sürüyor.

17 Mart’ta üniversitenin birçok yerine Genç Sen afişleriyle birlikte “Paralı eğitime hayır!/Genç Sen”, “Sözleşmeli öğretmenliğe, yetkin mühendisliğe, diplomalı işsizliğe, geleceksizliğe hayır!/Genç,Sen” imzalı afişler asıldı ve toplantıya çağrı yapıldı.

Öğle saatlerinde ise Amfiler’in önüne Genç-Sen standı açılarak müzik yayını eşliğinde öğrenciler toplantıya çağrıldı. 

Çukurova Üniversitesi Ekim Gençliği 


Genç-Sen masasına faşist saldırı 

Alınan kararlar doğrultusunda 18 Mart’ta Gıda cafede Genç-Sen masası açıldı, afişler yapıldı ve bildiri dağıtıldı. Bu esnada masanın karşısında bir grup faşist toplandı. Kısa bir süre içinde sivil polisler ve ÖGB şefi gelerek masanın kaldırılması istediler. Bu isteğe yanıt kesin olarak “hayır” oldu. Masanın kapatılmaması karşısında çevikle beraber zorla kapatılacağını söyleyen sivil faşistlerle yapılan tartışma sırasında polislerden güç alan faşistler sözlü sataşmalara başladılar. Önceleri sivil polisler ortamı yatıştırma numaraları yaptılarsa da sonra aradan çekilip faşist itlerini üzerimize saldılar. Sayı olarak iki katımız olan faşistlerle çatışmanın başlarında birebir dövüşülmesine ve devrimci demokrat öğrencilerin faşist çapulcuları cezalandırmasına rağmen faşistlerin taşların olduğu gıdanın arkasına kaçıp üstümüze taş, sopa, mermer yağdırmalarıyla geri çekildik. Bu esnada birçok arkadaşımız atılan taş ve mermerler sonucu yaralandı. Sloganlarla ve taşlarla verdiğimiz yanıtın ardından Meslek Yüksek Okulundan bir grup faşistin daha gelmesi üzerine Edebiyat Fakültesi’ne çekildik. Faşistler Gıda çıkışına kadar arkamızdan gelip geri döndüler.

Yaşanan bu olayın ardından çevik kuvvet yığınak yaparken devrimci demokrat öğrenciler Edebiyat Fakültesi’nde beklenmeye başladı. Bir gelişmenin olmaması üzerine 16.00’da okuldan çıkıldı.

Saldırı sırasında ciddi bir yaralanma olmamasına karşın arkadaşlarımızın çoğu gerek bire bir çatışmada gerekse atılan taşlar dolayısıyla yaralandı.

Ege faşizme mezar olacak!

Ege Üniversitesi / Ekim Gençliği


Genç-Sen temsilciler meclisinden yansıyanlar...

Baharı etkin bir pratikle örgütlemek için!

Genç Sen temsilciler meclisi toplantısı gerçekleşti. Toplantı öncesinde gerek merkezi gerekse de yerel planda ortaya konulan değerlendirmeler ve neredeyse ülkenin dört bir yanından gelen haberler, doğru bir eksende ve etkili bir tarzda Genç Sen çalışmasını örgütlemeyi sürdürdüğümüzü gösteriyor. Çalışmanın her adımından yansıyanlar, artık Genç Sen içinde etkili yerel pratiklerle bütünleşmiş taraflaşmamızı ortaya koyan bir niteliktedir. Bu açıdan başlangıç anlamlı bir biçimde gerçekleşmiştir. Bundan sonrasındaki süreci daha etkili bir tarzda örgütlemek ve temsilciler meclisinden çıkan sonuçları değerlendirerek daha kalıcı sonuçlar oluşturmak günün acil ihtiyacı durumundadır.

Temsilciler meclisini önceleyen süreç:

Reformist siyasal çizginin karşısında devrimci taraflaşma

Dönemin açılması ile beraber Genç Sen faaliyetleri de başlamış oldu. Merkez Yürütme Kurulunun yangından mal kaçırırcasına, henüz bir çok üniversite yeni açılmışken, temsilciler meclisi toplantısını dayatmış olması faaliyeti önemli ölçüde sıkıştırdı. Buna rağmen, bu zaaflı durumu etkin bir pratik-politik faaliyetle aşma doğrultusunda hareket ettik. Genç Sen’i toplantı salonlarından amfilere, üniversitelere taşıma yönlü olanakları etkin bir çaba ortaya koyarak değerlendirebildik. Genç Sen içindeki devrimci özneler açısından süreç önemli pratik olanaklar ve sonuçlar ortaya çıkarmış durumdadır. Bu açıdan birleşik örgütlenme çabasının olumlu sonuçları, etkin ve birleşik bir devrimci müdahaleyi bugün olduğundan daha güçlü bir biçimde sürdürmeyi zorunlu hale getirmiş bulunuyor.

Genç Sen içinde alanlardan yansıyan, daha öncesinde de öngördüğümüz gibi, iki farklı eğilim ve yaklaşımın belirgin bir çatışması oldu. İlk eğilim, tüm süreci birleşik bir kitle mücadelesi içinde örgütleme yaklaşımıyla hareket etmektedir. Genç Sen içindeki devrimci taraflaşma olarak nitelendirilebilecek bu eğilim, hareketin ve mücadelenin gündemleri ve ihtiyaçları temelinde Genç Sen‘in dönem faaliyetini örgütleme hedefiyle etkili bir çaba ortaya koymuş bulunmaktadır. Bu açıdan bulunduğumuz yerellerin önemli bir kısmında yerel çalışma pratikleri açısından başarılı sonuçlar ortaya çıkardığımızı, baştaki perspektiflerimizle uyumlu bir biçimde Genç Sen’i bir mücadele örgütü haline getirmek için ilk ve anlamlı sonuçlar elde edebildiğimizi söyleyebiliriz.

Ancak bizim de içinde olduğumuz bu çizgi halihazırda Genç Sen içindeki liberal eğilim kadar örgütlü değildir. Bu ise Genç Sen’e devrimci müdahale zeminini önemli ölçüde zora sokmakta, deyim yerindeyse liberal siyasal çevrelerin etkinlik alanını (hem de hiçbir tabanları yokken) genişletmektedir. Yeni dönemde tüm yerellerde ve elbette merkezi düzlemde aşılması gereken sorun alanlarından biri budur.

Öteki eğilim ise yerel değerlendirme ve metinlerimizde uzun uzadıya anlatıldığı için burada tekrara düşmemek için ayrıntılandırmayacağız. Ancak dönemin başından bugüne yansıyan tablo, birleşik siyasal pratiğin dışında ve temsilci seçilmeye indirgenmiş bir siyasal platformla hareket eden bu çevrelerin, onlarca örnek üzerinden nasıl bir yabancılaşma yaşadıklarını gözler önüne sermiş bulunuyor. Karşımıza neredeyse her adımda çıkarılan “tüzük tartışmaları”, örgütü uzlaşmacı bir çizgiye hapseden blok tutumlar, artık aymazlık ve korkaklığın dışavurumu sayılması gereken gerici eğilimlerdir.

Bu eğilimler Genç Sen’e yeni katılan diri ve hareketli güçlerin sürece ilgisini zayıflatan sonuçlar doğurmaktadır. İstanbul Üniversitesi toplantısı örneği, Yıldız, ODTÜ, Hacettepe örnekleri bu olumsuz tabloyu özetlemektedir. Bu gerici tartışmalar karşısında kendi taraflaşmamızı güçlü ve etkili bir biçimde örgütlemek zorundayız.

Biz birleşik bir örgüt içinde aynılar değiliz. Farklı eğilim ve yaklaşımlarla bu örgütlülük içinde yer alıyoruz. Bu açıdan Genç Sen’i homojen bir yapı olarak değil, reformist, devrimci ve komünist kanatları ile bir dizi siyasal grubun bir arada oluşturduğu bir birleşik örgütlenme olarak anlamak ve anlatmak zorundayız. Bunu gerçekleştirmek içinse ilk adımı, kendi taraflaşmamızı daha güçlü ve örgütlü kılmak doğrultusunda atmalıyız. Genç Sen’e bakanlar, kaynaşmış bir birliktelik değil, devrimci ve reformist kanatları ile her adımda karşı karşıya gelen uzlaşmaz ancak birleşik bir örgütlenme görmek zorundadırlar.

Reformist eğilimin sergilediği onlarca örneği görüp de bununla uzlaşmak, sessiz kalmak ya da karşısında güçlü bir politik taraflaşma ortaya çıkartamamak devrimci bir yaklaşım olarak ele alınamayacaktır. Zira, reformizmle karşı karşıya gelmek iddiası olmayan bir tarafın yaşanan süreçte hiçbir devrimcilik iddiası olamaz.

Temsilciler meclisini önceleyen süreçte yerel pratikler açısından ortaya çıkan onlarca örnek, yerel çalışmalarda reformist çizginin oldukça kolay kırıldığını ve altedildiğini ortaya koymuş bulunuyor. Ancak yine de yerel çalışma pratiklerini sürükleyen asli güçlerin temsiliyet süreci ve örgütü bir bütün olarak yönlendirmedeki yetersizlikleri temsilciler meclisinin de önemli ölçüde reformist çizginin temsiliyetinde şekillenmesine neden oldu.

Durum aşağı yukarı şu şeklidedir. Bir yanda yerel pratikleri belirleyen devrimci çizgideki Genç Sen’liler, öte yanda ise siyasal sürecin hiçbir yerinde bulunmadan örgütün temsiliyetini önemli ölçüde şekillendiren reformist blok. Bu çelişki aşılmak durumundadır. Bu ise ancak devrimci bir temelde birleşik ve etkili bir taban çalışmasını Genç Sen’e hakim kılmakla olanaklı olabilir. Şunu açıklıkla söyleyebiliriz ki; birçok yerelde başlamış bulunan yaygın siyasal pratikler kendi sonuçlarını yarattığında, bürokratik müdahalelerin sınırları da ortaya çıkacaktır.

Temsilciler meclisinden yansıyanlar:

Yerel kampanyalarla bütünleşen merkezi forum

Temsilciler meclisi toplantısından ortaya çıkan sonuçlar yeni dönem için faaliyetin yoğunlaşma noktalarını tanımlamak açısından önem taşımaktadır. Temsilciler meclisinden, henüz belirsizlikler olsa da, iki temel karar ortaya çıkmış durumdadır. Birincisi, “Başka bir üniversite mümkün!” üst başlığı ile örülmesi düşünülen kampanya, diğeri ise “Üniversiteler sosyal forumu”.

Kampanya çalışmasının merkezi bir düzlemde tartışılmış olması ve henüz belirsizlikler taşısa da, yerel çalışmaların ve kampanyaların önüne geçmeyeceği vurgusu, yeni dönem kampanya çalışmasının örgütlenmesi tartışmalarının bu çerçevede yapılması, olumlu bir adım ve başlangıç olarak tanımlanabilir.

Ancak asıl önemli olan, bu kampanya çalışmalarının yerellerde nasıl bir pratikle örgütleneceği sorunudur. Bu kapsamda genç komünistler, belirlenen kampanya çalışmasını hızla yerel gündemlerle birleşen bir tarzda örgütlemek için etkili ve enerjik bir çaba ortaya koymak durumundadırlar. Okulların kapanmasına kadarki süreç, “paralı eğitime, diplomalı işsizliğe ve geleceksizliğe karşı” yerel çalışmaların ve kampanyaların etkili bir biçimde örgütleneceği bir dönem olmalıdır. Kimin ne kadar bu kampanyayı başarılı bir pratikle bütünleştirmeye istekli olduğuna bakmadan, kampanya çalışmalarını etkili bir yerel pratikle ve eylemsel süreçle örgütlemeye başlamak zorundayız. Açıktır ki, birilerinin hareketsizliği bizi ve elbette Genç Sen’i bağlamayacaktır.

İkinci önemli karar ise, örgütlenmesi düşünülen “Üniversiteler forumudur”. Örgütlenen yerel çalışma pratiklerinin merkezi bir süreçle bütünleşmesi açısından ortaya çıkan bu karar oldukça anlamlıdır. Bu forumun güçlü ve amaca uygun bir biçimde örgütlenmesi, Genç Sen’in geniş ve hareketli kesimlerin örgütü haline getirecek bir gelişme çizgisine oturmasını kolaylaştıracaktır. Halihazırda tartışmaları başlayan forumun içeriği mutlaka gençliğin mücadele gündemleri ve örgütlenme sorunları olmak zorundadır. Ve forumdan Genç Sen kendi dışındaki güçleri de içine alan bir kapsayıcı tutumla, birleşik bir mücadele programıyla çıkmak zorundadır. Genç komünistler forumun bu çerçevede örgütlenmesi için üstlerine düşen sorumluluğu yerine getirmek için etkin bir çaba ortaya koyacaklardır.

Genç Sen temsilciler meclisi toplantısında yapılan genel kurul tarihine ilişkin tartışmalar da önemlidir. Zira, halihazırda yerel pratiklerin ortaya çıkardığı sonuçlar, genel kurulun reformist odak açısından hiç de kolay geçmeyeceğini göstermiş bulunuyor. Bu açıdan tarihler üzerine yapılan hesap, Haziran genel kurulunu teknik nedenlerle okulların açıldığı bir sürece bırakmak şeklindedir. Yeni bir oldu bittiye kurban gitmemesi için, genel kurulun örülen kampanya çalışmaları ve ardından gerçekleştirilecek forumun birikimini yansıtması büyük bir önem taşımaktadır. Bu yönüyle örülen çalışmaların sonuçlarını ve coşkusunu taşıyacak olan bir genel kurulun bu yılın sonunda toplanması mutlak bir ihtiyaçtır. Genç komünistler genel kurul sürecinin yerel çalışma pratiklerini ve sonuçlarını yansıtacak bir biçimde Haziran ayında gerçekleşmesi için etkin bir çaba ortaya koyacaklardır.

(Ekim Gençliği’nin Mart 2008 tarihli

108. sayısından alınmıştır...)