11 Ocak 2008 Sayı: SİKB 2008/02

  Kızıl Bayrak'tan
   Saldırıları püskürtmek için devrimci sınıf mücadelesi!
  Sınır ötesi operasyonun karşılığı ABD emperyalizmine sınırsız hizmet!
ESK ve DİSK’in tutarsızlıkları
Dağlıca tutsaklarının iddianamesi tamamlandı…
Operasyonlara ve saldırılara karşı
birlikte mücadeleyi yükseltelim!
“Vatan mevzu bahisse gerisi teferruattır” ancak...
  Emekçi kadınlar Kurultay’a hazırlanıyor...
  Sınıf hareketinden...
  “Sosyal güvenlikte kara delik”: Yalancının...
Yüksel Akkaya
  Emekçi Kadın Kurultayı’na doğru...
  Düzen medyasına “Türbanlı komünist”ten yanıt:
  Verem değil düzen öldürüyor!
  Türkiye Facebook’ta rakip tanımıyor! .
  ABD’de başkanlık yarışı başladı...
  “Renkli devrim” safsatasının çöküşü
  Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht’in devrimci anılarını sahiplenmek için Berlin’e!
  Yeni bir yılda düzen şuursuzlaştırmaya
devam ediyor!
  Yeni bir yıla girerken...
M. Can Yüce
 yök Bültenlerden...
  Özgürlük ne yana düşer, YÖK ne yana!
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İlerici-Devrimci güçlerden ortak çağrı:

Operasyonlara ve saldırılara karşı birlikte mücadeleyi yükseltelim!

Emekçi halkımız,

Siyasi iktidar, 16 Aralık tarihinden itibaren Irak’a bombalar yağdırıyor. Egemenler, arsızca, komşu bir ülkenin topraklarına yapılan saldırıyı günlerdir öve öve bitiremiyorlar.. ABD terörünü yakından tanıyan Irak halkları, şimdi de günlerdir emperyalizmin desteği ile ülkemiz egemenlerinin terörünü yaşıyor.

Ülkemiz ezilenlerine “teröre karşı mücadele”, “yurt savunması” vb. adlarla yutturulmaya çalışılan operasyon, emperyalizmin bölgeyi “ıslah” hareketinden başka bir şey değildir. Operasyonun gerisindeki en temel amaç, başta Kürtler olmak üzere bölge halklarını terörle sindirmek, bölmek, birbirine düşürmek ve emperyalist sömürüye sınırsızca alan açmaktır.


Emekçiler, ezilenler,

Kürtler’e yönelik saldırı sadece Güney’in bombalanmasından ibaret değildir. İçeride daha kapsamlı, daha sistemli saldırılar yaşanıyor. Onyıllardır Kürt ulusunun haklı ve meşru talepleri baskı ve zor ile ezilmeye çalışılıyor. Seçimlerde binbir oyunla önünü kesmeye çalıştıkları DTP, her şeye rağmen meclise girmeyi başarınca, milletvekillerine ve partiye yönelik, kendi hukuklarını paspasa döndüren bir saldırı kampanyası sürdürülüyor. Pek çok vekil hakkında soruşturmalar, davalar açılıyor. DTP kapatılmak isteniyor. Yine pek çok DTP yönetici ve üyesi gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, yargılanıyor.

Yükseltilen şovenist dalganın parçası olarak Kürtler hedef alınıyor, linç edilmek isteniyor, Kürtler’e ait işyerlerine baskılar uygulanıyor. Bizzat Genelkurmay Başkanı’nın söylediği gibi, “Ne mutlu Türküm” demeyen düşman ilan ediliyor.

Ancak bu saldırı Kürtler ile sınırlı değil. Ülkede ilericilere, devrimcilere, tüm toplumsal muhalefete yönelik baskı ve terör tırmandırılıyor. Polis Salahiyetleri ve Vazifeleri Kanunu’ndaki değişikliklerin ardından keyfi gözaltılar ve baskılar artırılıyor, infazlar yaşanıyor. Devrimciler sokak ortasında linç edilmek isteniyor, dernek ve parti binaları polis tarafından basılıyor, talan ediliyor. Ferhat Gerçek örneğinde olduğu gibi, dergi satarken devrimciler vuruluyor ve felç ediliyor. Baskılar, Alevi kesimlere yönelik de artarak devam ediyor.

Demokratik hak ve özgürlüklerimiz ise bir bir elimizden alınmaya çalışılıyor.


Emekçiler, ezilenler,

Kardeş bir halkın haklı isteklerini terörle bastırabilmek uğruna feda edilen bu ülkenin emekçilerinin çocuklarının kanı, canıdır. Bu ülkenin ezilenleri mücadeleden geri durduğu sürece, Kürtlere yönelik saldırı ve operasyonlarda bizlerin çocukları öleceği gibi, savaşın faturası da bizlere ödetilecek. İşte asgari ücrete yapılan 16 YTL.’lik zam!.. İşte elektriğe, doğalgaza, suya yapılan zam!.. Televizyon ekranlarında 4 saatlik operasyona 20 milyon YTL vermekle, akıllı bombaların marifetleriyle övünenler, emekçi halkımızı yoksulluğa ve sefalete mahkum ediyorlar.


Emekçiler, ezilenler,

Kürt kardeşlerimize düşmanlıkta da başı emperyalist haydutların çektiği, bu sınır ötesi operasyonda bir kez daha görülmüştür. İşbirlikçiler ve uşaklar operasyon için öncelikle ABD’den izin koparabilmek için aylarca uğraştılar. Ancak izin yeterli değildi, yardım ve destek olmadan saldırıyı gerçekleştiremeyeceklerdi. Son olarak gerçekleşen 5 Kasım toplantısıyla da son pazarlıklarını yaptılar. İşgalden bu yana Irak’ı kendi malı gibi gören ABD emperyalizminin yardımı ve desteğiyle Kürtler’in üstüne bombalar yağdırılıyor.

Operasyonunun sorumlularından biri de işbirlikçi-uşakları AKP hükümetidir. Seçimlerin öncesinde Kürt halkının istemlerine “sözde” ılımlı yaklaşan AKP, şimdi, düşmanlıkta sınır tanımıyor.

Şu çok açık ki, emperyalizmin işbirlikçileri ve uşakları, ezilen tüm halkların ve ezilen sınıfların düşmanıdır. Kürt halkının olduğu kadar Türkler’in, Lazlar’ın, Çerkezler’in ... Irak halkının olduğu kadar İran, Suriye, Filistin ve Lübnan halklarının da...


İşçiler, emekçiler, köylüler, kadınlar, gençler ...

Ortak düşmana karşı ortak mücadeleyi yükseltmenin, halkların kardeşliği şiarını gür bir biçimde haykırmanın zamanıdır. Bu kardeşliğin ilk şartı ise tam hak eşitliğinin kabulüdür. Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkı ise vazgeçilmezdir.

Türk, Kürt Laz, Çerkez... işçi ve emekçi kitleler zaten birlik ve kardeşlik içinde bir arada yaşamakta ve çalışmaktadırlar. Pek çok grevi, direnişi, yürüyüşü birlikte örgütlemektedirler. Ayrım yapmadan, sorun yaşamadan, Kürt-Türk demeden... Halklar arasındaki kardeşliği kuracak ve pekiştirecek olan, ortak düşmana karşı birleşik mücadeledir. Sınıf ve emekçi kitleler içinde var olan bu birliğin ve kardeşliğin bozulmasına, farklı kesimler arasında ekilmeye çalışılan düşmanlık tohumlarının yeşermesine izin vermeden birlikte mücadeleyi yükseltelim!

Kahrolsun emperyalizm, işbirlikçileri ve uşakları!

Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!

Alınteri, BDSP, DHP, DİP Girişimi, Özgür Demokratik Alevi Hareketi, DTP, EHP, EMEP, ESP, HKM, HÖC, Kaldıraç, Köz, Partizan, PDD, Proletaryanın Kurtuluşu, SDP, SODAP,TÖP

Ocak 2008


Sınır ötesi operasyona karşı ortak eylemler...

Yaşasın halkların kardeşliği!

5 Ocak’ta Galatasaray Lisesi önünde biraraya gelen kurumlar “Operasyonlar durdurulsun / Emperyalizme ve şovenizme karşı yaşasın halkların kardeşliği!” pankartını açtılar. Eylemde basın açıklamasını okuyan Yaman Yıldız, Türk egemen sınıflarının ABD emperyalizminin ve İsrail siyonizminin suç ortaklığına soyunduğunu söyledi ve “halklarımızın savaşa değil, hak ve özgürlüklerimizin daha fazla kısılmasına değil demokrasiye, İMF’ye ve BOP’a değil emperyalizmin yörüngesinden çıkmaya ihtiyaç vardır” sözleriyle açıklamasına devam etti.

Savaşın getireceği sosyal yıkım saldırılarına da değinilen açıklamada polis devleti uygulamalarının da artacağının bilindiği ifade edildi. Yaman yaptığı açıklamayı savaşa ayrılan kaynakların, asgari ücretin arttırılması için, parasız eğitim ve parasız sağlık için kullanılması gerektiğini vurgulayarak sonlandırdı.

Kızıl Bayrak/İstanbul


“Sınır ötesi” operasyona hayır!

İzmir’de biraraya gelen devrimci, ilerici güçler devletin tırmandırdığı şovenizme, “sınır ötesi” operasyona, Kürt halkının inkar ve imhasına karşı 5 Ocak günü bir eylem yaptı.

Saat 12:00’de Kemeraltı girişinde toplanan kitle “‘Sınır ötesi’ operasyona, Kürt halkının inkar ve imhasına son! Yaşasın halkların kardeşliği ve birlikte mücadelesi!” yazılı pankart açtı.

Basın açıklamasında 16 Aralık günü Türkiye topraklarından havalanan uçakların 25. operasyonu gerçekleştirdiği ifade edildi. Operasyonun maliyetinin yoksul halka vergi, asgari ücret, zam olarak geri döneceği dile getirildi. Egemenlerden Genelkurmay’a, meclisteki düzen partilerinden burjuva medyaya kadar tüm düzen güçlerinin ağzından kan döküldüğü söylendi. DTP Genel Başkanı Nurettin Demirtaş’ın hukuksuz bir şekilde tutuklandığı, DTP milletvekillerine karşı siyasi linç ve komplo gerçekleştirildiği vurgulandı. Şovenist-ırkçı kışkırtmalar sonucunda DTP binalarının ve devrimci-demokratik kurumların taşlandığı dile getirildi. İzmir’de 13 kişinin DTP’li olduğu için tutuklandığı, mitinglerin yasaklandığı ifade edildi. Bu kışkırtma ve saldırıların amacının halkların emperyalist politikalara karşı birlikte mücadele etmesinin engellemek olduğu söylendi.

Kızıl Bayrak/İzmir