5 Aralık 2008 Sayı: KB 2008/01(48)

  Kızıl Bayrak'tan
   Krizin faturasını kapitalistlere ödetmek mücadelesi daha sarsıcı eylemlerle
devam etmelidir!
  Sermayenin akıl hocaları: Türk-İş ve
Hak-İş
Krize karşı mücadelede
liberal-reformist engeli
Sıhhiye’yi dolduran 50 bini aşkın işçi ve emekçi faturayı ödemeyi reddetti!

Gebze Sendikalar Birliği’nden miting…

Uyuşmazlık sürüyor, metal işçileri yürüyor…
  İşçi ve emekçi hareketinden…
  29 Kasım eyleminin gösterdikleri...
İşçi ve emekçilerin tepkisi harekete geçirilmeli, mücadelesi ortaklaştırılmalıdır!
  BMİS Bursa Şube Başkanı Ayhan Ekinci ile metal TİS’leri üzerine konuştuk...
  Esenyurt İşçi Platformu Girişimi çalışmalarından...
  Ekim Devrimi 91. yılında İstanbul’da selamlandı...
  Gençlikten...
  Emekçi kadınlarla krize karşı mücadele üzerine konuştuk...
  6 Kasım’ın ışığında...
  Diyet öyküleri / 3
Yarına dair…
  Eylem ve etkinliklerden...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

AÜ’de “Geçit yok!” kampanyası sürüyor!

Anadolu Üniversitesi’nde 6 Kasım’dan sonra başlattığımız “Geçit yok!” kampanyasının faaliyetleri devam ediyor. Geçtiğimiz hafta boyunca Yunusemre Kampüsü’nde afişlerimizle, bildirilerimizle ve yayın satışı gerçekleştirerek kampanyamızı öğrencilere taşıdık.

Bu hafta başında hazırlık öğrencilerine yönelik merkezi bildirilerimizin dağıtımını gerçekleştirdik. 24 ve 25 Kasım’da “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” vesilesiyle kapitalizmin şiddeti doğurduğunu ve çözümünün sosyalizmde olduğunu vurgulayan, şiddetin kaynağına karşı kadın ve erkeği birlikte mücadeleye çağıran duvar gazetelerini kampüsün çeşitli yerlerine astık. Merkezi afişlerimizi haftanın başından itibaren yaygın bir şekilde kullanarak kampanya çalışmasını sürdürüyoruz.

28 Kasım günü Anadolu Üniversitesi Yunusemre Kampüsü’nde “Geçit yok!” kampanyasını deklare eden ve 29 Kasım’da Ankara’da gerçekleştirilecek olan mitinge çağrı yapan bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Kampanyamızın şiarlarının yazılı olduğu pankart açtık.

Yemekhane önünde yapılan açıklamada şiarlara vurgu yapıldı.

“Gericiliğe ve çetelere geçit yok!” denilerek, sermayenin iç çatışmalarına gençliği yedeklemeye çalışmasına ve sistemin bekası için her türlü saldırıyı gerçekleştirdiğine değinildi.

“Emperyalizme ve şovenizme geçit yok!” denilerek, emperyalist devletlerin kendi çıkarları için kanlı katliamlar gerçekleştirerek, halklara yıkımdan başka bir şey getirmediğinden, Türk devletinin emperyalist işgallere ortak olduğundan ve içerde de Kürt halkına yönelik inkar ve imha politikalarıyla yeni linçler örgütlemeye çalıştığından bahsedildi.

“Çürüyen düzene ve çeteleşen devlete geçit yok!” denilerek, kapitalist düzenin her yönüyle çürüdüğünden ve kendi bekasını sağlamak için de tepeden tırnağa çeteleştiğinden bahsedilerek, bu düzenin tek alternatifinin sosyalizm olduğu vurgulandı.

“İşsizliğe ve geleceksizliğe geçit yok!” şiarıyla mesleki alandaki dönüşümlere değinilerek gençliğin geleceği ve özgürlüğü için mücadeleden başka bir alternatifinin olmadığı dile getirildi.

“Ticarileşen eğitime geçit yok!” şiarıyla da, neo-liberal saldırıların en yoğun biçimde eğitim alanında yaşandığı, eğitimin paralı hale getirildiği ve anti-bilimsel bir eğitimin gençliğe dayatılarak sermayenin çıkarları doğrultusunda bilim üretildiğine vurgu yapıldı.

Son olarak dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizden bahsedilerek, krizin geleceksizlik ve işsizlik demek olduğu belirtildi.

Basın açıklamasında “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!”, “Diplomalı işsiz olmayacağız!”, “Eşit parasız, bilimsel, anadilde eğitim!”, “Bıji bıratiya gelan!”, “Kahrolsun MGK, MİT, CIA kontr-gerilla!” sloganları atıldı.

Ekim Gençliği / Eskişehir


YTÜ’de kampanya faaliyetlerinden...

Yıldız Teknik Üniversitesi’nde (YTÜ) dönem başından beri sürdürülen yoğun propaganda çalışması “Geçit yok!” kampanyası ile bütünleştirilerek devam ediyor.

YTÜ Mimarlık Fakültesi’nde imza kampanyası

YTÜ’de yeni dönemin başlaması ile beraber Mimarlık Fakültesi’ndeki üç öğrenci atölyesinden en büyük olanı dekanlık tarafından iptal edilmiş, biri de sınıfa dönüştürülerek öğrenci kullanımına kapatılmıştı. Böylece fakülte öğrencilerinin grup çalışması yapacak alanları kalmamış oldu. “Mimarlık Fakültesi Öğrencileri” olarak atölyelerin tekrar kullanıma açılması için imza toplamaya başladık. Hazırlanan duvar gazeteleri ve açılan imza masası ile çalışmayı yaygınlaştırıyoruz.

Amatör’ün yeni sayısı çıktı

YTÜ’nün yerel yayını Amatör’ün yeni dönemde çalışmalarına başlanmıştı. Derginin 6. sayısı üniversitede kullanılıyor. YTÜ’de servis ücretlerinin zamlanması, Hazırlık Binası’nda klüp masaları dahil her türlü öğrenci faaliyetinin yasaklanması gibi yerel sorunların yanısıra, artan polis terörü ve TÜSİAD’ın eğitim raporu gibi başlıkları ele alan Amatör, dergi ekibinin katılımı ile üniversitede açılan masadan ve elden dağıtılarak okurlara ulaştırıldı.

Bir sonraki sayının hazırlık çalışmaları da başladı. Haftalık düzenli bir araya gelerek toplantılar gerçekleştiriyoruz.

 YTÜ Ekim Gençliği

 

DEÜ’de kampanya faaliyetlerinden...

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nde faaliyetlerimizi sistematik bir tarzda devam ettiriyoruz. Merkezi materyallerimizin yanı sıra bulunduğumuz alana özgü sorunları ve gündemleri işleyen afiş, ozalit, bildiri gibi araçları da kullanarak ve Ekim Gençliği masamızı açarak çalışmalarımızın yerel ayaklarını örüyoruz.

“Geçit yok!” başlıklı kampanyamızın duyurusunu, Dokuz Çeşmeler Yerleşkesi, Tınaztepe Yerleşkesi, Güzel Sanatlar ve Eğitim Fakülteleri’nde yaygın olarak gerçekleştirdik.

Geçtiğimiz haftalarda Yabancı Diller Yüksekokulu öğrencileri ile birlikte kampanya gündemli toplantılar gerçekleştirdik. Genel planda öğrenci gençliğin mücadele gündemlerine, özelde DEÜ Hazırlık Öğrencileri’nin sorunlarına ve mücadele yol ve yöntemlerine dair sohbet ettik. Harçlara gelen zamlara, kayıt paralarına, üniversitemizde son iki yıldır zorla alınmaya başlanan “bağış” paralarına ve “güvenlik” olarak uygulanan turnike ve kamera sistemine değindik.

Bu tartışmalar sonucunda, Hazırlık Öğrencileri olarak karşı karşıya kaldığımız sorunları diğer arkadaşlarımızla paylaşmak ve bunlara karşı mücadele etmek amacıyla bir bülten çıkarma kararı aldık. Ayrıca her hafta düzenli olarak kampanya gündemlerine dair söyleşiler yapmayı planlıyoruz. Kampanyamızın duyurusunu yaptığımız diğer yerleşke ve fakültelere de benzer bir hat üzerinden çalışmalarımızı taşımayı hedefliyoruz.

Faaliyetlerimiz esnasında kapitalist sistemin biz gençliğe, işçi ve emekçilere açlığı, yoksulluğu, işsizliği, geleceksizliği dayattığını, alternatifinin sosyalizm olduğunu dile getiriyoruz. Krizin sistemin doğası gereği yaşandığı ve krizi yaratanın kapitalistler olduğu vurgusuyla gençliği mücadele çağırıyoruz. Bu kapsamda “Kriz demek, işsizlik, geleceksizlik demektir! / İşsizliğe, geleceksizliğe geçit yok! / 29 Kasım’da Ankara’dayız!” şiarlı afişlerimizi yaygın olarak kullandık.

Dokuz Eylül Üniversitesi Ekim Gençliği


İTÜ’de faşist saldırı lanetlendi...

“Faşizme karşı omuz omuza!”

Ülke genelinde estirilen faşist rüzgar üniversitelerde de kendini gösteriyor. İTÜ Maçka Kampüsü’nde 2 Aralık günü provokasyon yaratmaya ve faşist yayınlar dağıtmaya çalışan faşistlere devrimci ve demokrat öğrenciler tarafından izin verilmedi. Devrimcilerin müdahaleleri sonucu geri çekilen faşistler, bu kez de üniversite dışından gelen faşist çapulcularla birlikte öğrencilere bıçak, satır ve sallamalarla saldırdılar.

Faşist güruh öğle saatlerinde İTÜ’nün Maçka’daki Hazırlık Fakültesi binasında masa açarak faşist “Sancak” dergisinin dağıtımını yapmaya çalıştılar. Devrimci ve demokrat öğrenciler dergi dağıtımını engellediler. Çıkan ilk çatışmanın ardından geri çekilen faşistler bu kez de üniversite dışından getirdikleri kişilerle birlikte yeniden öğrencilerin üzerine saldırdılar. Satır ve bıçaklarla gerçekleşen faşist saldırı sonucunda 4 öğrenci çeşitli yerlerinden yaralandı. Öğrencilerden üçü kaburga, bacak ve kollarından bıçaklanırken bir öğrenci de gözünden yaralandı. Kaburgasından bıçaklanan öğrencinin durumunun ciddi olduğu belirtiliyor.

Olayın hemen ardından kampüse gelen polisler 13 faşisti gözaltına aldı. Saldırıyla beraber kampüs içinde toplanmaya başlayan solcu öğrenciler, “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Bedel ödedik bedel ödeteceğiz!” sloganlarını atarak basın açıklamasına çağrı yaptılar.

Yapılan basın açıklamasında, İTÜ’de faşizmin barınamayacağı, her türlü faşist faaliyetin İTÜ öğrencileri tarafından engelleneceği, devrimci-demokrat öğrencilerin İTÜ’de anti-faşist mücadeleyi daha da yükselteceği vurgulandı.

“İTÜ’nün kapısı faşizme kapalı!

3 Aralık günü Maçka ve Maslak’ta faşist saldırganlık bir kez daha protesto edildi. Gerçekleştirilen eylemlerde “İTÜ’nün kapısı faşizme kapalı!” sloganı yükseltildi.

Maçka:

Faşistleri üniversiteye göndererek faaliyeti engellemeye çalışan üniversite yönetimi, 3 Aralık günü bu tutumunun devamı olan bir örnek daha sergiledi. Hazırlık binasında devrimci güçlerin düzenli olarak masa açtığı sabitlendirilmiş masa ve panolar sökülmüştü. Yüksek Okul Müdürlüğü masaların sökülmesine dair rektörlük emrini gerekçe gösterdi.

Sabahtan itibaren, saat 11.00’de başlayacak boykotun çağrısını yaptık. 2 Aralık günü saldırıyı gerçekleştiren faşistlerin resimlerini asarak teşhir ettik. “İTÜ’de faşist istemiyoruz!” şiarlı afişlerle öğrencileri boykot için “Orta merdivenler”de buluşmaya çağırdık. Sınıfları dolaşarak bir gün önce yaşanan olayı anlatan ve eyleme çağıran konuşmalar yaptık.

Saat 11.00’de “Orta Merdivenler”in yanında toplanmaya başlayan öğrenciler alkış ve ıslıklarla ders boykotu başlattılar. Yapılan konuşmalarda, bir gün önce yaşanan saldırı anlatıldı, faşist saldırıyı protesto etmek ve yaralanan arkadaşlarımıza desteği büyütmek gerektiği vurgulandı. Sloganlar ve alkışlarla toplanan öğrenciler “Saldıranlar cezalandırılsın! İTÜ’de faşist istemiyoruz! / İTÜ Öğrencileri” yazılı pankartla binanın birinci ve ikinci katında dolaştılar. Hazırlık binasının içerisi dolaşıldıktan sonra kapının önüne çıkıldı.

Basın açıklamasında, yaşanan saldırının unutulmayacağı, bu zihniyete karşı mücadelenin devam edeceği ve faşist saldırıların bir daha yaşanmaması için herkesin destek vermesi gerektiği söylendi. Eyleme destek veren Eğitim-Sen adına bir konuşma gerçekleştirildi. Basın açıklamasının ardından saat 12.00’ye kadar oturma eylemi yapıldı. Oturma eylemi sırasında Gündoğdu, Çav Bella ve Beyazıt Marşı söylendi.

Eylem boyunca sık sık “İTÜ faşizme mezar olacak!”, “İTÜ’de faşist istemiyoruz!”, “Maçka’da faşist istemiyoruz!”, “İTÜ’nün kapısı faşizme kapalı!”, “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek!” sloganları atıldı. Maçka Kampüsü’nün bahçesindeki çınara siyah bez bağlandı ve öğrenciler kağıtlara yazdıkları talepleri üzerine astılar.

Eyleme 200 civarında öğrenci katıldı. Farklı üniversite ve liselerden öğrenciler de eyleme destek verdiler.

Maslak:

Maslak’ta sabahın erken saatlerinden itibaren yoğun bir şekilde olayı teşhir eden bildiriler dağıtıldı. Okulun birçok noktasına saldırıyla ilgili afişler asıldı. Saat 12.00’de yemekhane binasının önünde toplanmaya başlandı. Toplu bir şekilde yemekhaneye gidilerek olayı teşhir eden konuşmalar yapıldı ve öğrenciler basın açıklamasına çağrıldı.

Tekrar yemekhane önüne gelindiğinde 200 İTÜ’lü toplanmıştı.“Saldıranlar cezalandırılsın! İTÜ’de faşist istemiyoruz! / İTÜ Öğrencileri” pankartı ile rektörlük binasına doğru yürüyüşe geçildi. Yürüyüş esnasında “İTÜ’nün kapısı faşizme kapalı!”, “Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek!”, “Maçka faşizme mezar olacak!”, “İTÜ faşizme mezar olacak!”, “Faşizme karşı omuz omuza!”, “İTÜ haykır faşizme hayır!”, “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek!” sloganları atıldı.

Rektörlüğün önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasını saldırı sırasında kolundan bıçak darbesiyle yaralanan Ali Duman okudu. Açıklamada, bu saldırının planlı bir şekilde gerçekleştirildiği, öğrencileri satırlar, bıçaklar ile yaralamak hatta öldürmek amaçlı olduğu, bu saldırının sadece orada bulunan öğrencileri değil tüm İTÜ’lüleri hedef aldığı söylendi. Eşgalleri belirlenen bu faşistlerin bir an önce okuldan atılmaları istendi. Açıklamanın sonunda, bu saldırıların ne ilk ne de son olacağı vurgulanarak tüm İTÜ’lü öğrenciler faşizme karşı birlikte mücadeleye çağrıldı. İTÜ Sahnesi ve TİMİS Oyuncuları adına “Şiddete karşı ses çıkar” başlıklı bir metin okundu.

Basın açıklamasının ardından saldırganların cezalandırılması için İTÜ Rektörlüğü’ne öğrenciler adına dilekçe verildi. Pankartın rektörlük binasına asılmasının ardından basın açıklaması sona erdi.

İTÜ Ekim Gençliği


DTCF’de faşist saldırı püskürtüldü…

“Faşizmi döktüğü kanda boğacağız!”

2 Aralık günü faşistlerin bir kadın öğrenciyi bıçakla tehdit etmesi ile başlayan gerginlik, 3 Aralık günü yaklaşık 15 faşistin inlerine giderken tehditler savurmalarıyla devam etti. Yaşananlar üzerine hazırlıklı bekleyen devrimci ve demokrat öğrenciler saat 15.00’e kadar okulda toplu bir şekilde beklediler. Önce ortada görünmeyen faşistler, okul boşalmaya başladığı sırada, tekbirlerle bulundukları yerden saldırmaya başladılar. Saldırı okulda bulunan devrimci ve demokrat öğrencilerin müdahalesiyle geri püskürtüldü. Çatışmada iki faşist yaralandı.

Polisin içeri girmesi üzerine devrimci öğrenciler kolluk kuvvetlerine de müdahale ettiler. Bunun üzerine polis yoğun bir şekilde gaz bombası kullandı. Devrimci öğrenciler faşistler ve polis okulu boşalttıktan sonra toplu çıkış yaptılar.

Toplu çıkışın ardından Dil Tarih’ten Yüksel Caddesi’ne gelinerek basın açıklaması yapıldı. Açıklamada şunlar söylendi:

“Bugün Dil Tarih’te yaşananlar sağ-sol çatışması değildir. Bu saldırılar sistemli bir şekilde yapılmaktadır. Dün İTÜ’de yaşananlar da bunun göstergesidir. Bugün özel güvenlik birimleri ve polis de faşistleri korumak için görevlendirilmiştir. Ancak bizler tüm baskılara rağmen mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.”

Yürüyüş sırasında sık sık, “Dil Tarih faşizme mezar olacak!”, “Faşizmi döktüğü kanda boğacağız!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sloganları atıldı.

Okul önünde beklerken ve yürüyüş sırasında devrimci öğrenciler çevreden olumlu tepkiler aldılar.

Ekim Gençliği / Ankara

 

Genç-Sen Temsilciler Meclisi toplandı!

Genç-Sen 6. Temsilciler Meclisi toplantısı 30 Kasım günü gerçekleştirildi.

Toplantı MYK tarafından yapılan şu gündem önerileri ile başladı: Örgütlenme ve şube değerlendirmesi; Üniversitelerdeki son gelişmeler (şube aktarımları), Üniversite politikaları; Önergelerin değerlendirilmesi. Bu gündemlere kapatma davası ve mali durum eklendi.

İlk olarak MYK adına merkezi çalışmalar ile ilgili bilgilendirmede bulunuldu. Genel kurul, 9 Kasım mitingi ve kapatma davası üzerinde duruldu. Genel kurul ve mitingin Genç-Sen’i üst düzeye taşıdığı belirtildi.

Daha sonra merkezi örgütlenme kurulu adına konuşma yapılarak, ihtiyaçlar doğrultusunda böyle bir kurulun oluşturulduğu belirtildi. Bu kurulun illere ziyaretler yaparak, sorunlar ve çalışmalar ile ilgili fikir alışverişinde bulunduğu söylendi. Ardından örgütlenme sorumlusu Ersan söz alarak, yapılan toplantıların, alınan kararların ve seçim sonuçlarının tutanaklarının tutulması ve aidatların toplanması konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerektiğini belirtti.

MYK konuşmalarının ardından şubelere ilişkin bilgilendirmelere geçildi. Yerellerden genel olarak üyeler arasındaki iletişim sorunu, ulaşım sorunu, ÖGB saldırıları, soruşturmalar, yemekhanelerde yaşanan sorunlar ve bu sorunlarla ilgili yapılan çalışmalar aktarıldı.

Ankara Üniversitesi temsilcisinin gelmemesi nedeniyle, gözlemci olarak salonda bulunan Ankara Üniversitesi öğrencisi, yemekhane işgali ile ilgili bilgilendirmede bulundu.

YTÜ’nün yeni temsilcisi, ÜYK’nın gerekli olduğunu, şubede kararlaştırıldığını ve üyelerin ikna edildiğini söyledi. Yapılan tartışmalara ise hiç değinmedi.

Trakya Üniversitesi yerelde genel kurula dair yapılan değerlendirmeyi aktardı. Genel kurulun, bir güne sıkıştırılması sonucu önergelerin tartışılamadığı ve MYK seçimlerine daraltıldığı belirtildi. Birleşik bir gençlik iradesinden yoksun, parmak demokrasisinin uygulandığı, verimsiz bir genel kurul gerçekleştirildiği söylendi. Sergilenen tavır nedeniyle yerellerin kararlarının boşa düşürüldüğü belirtildi. Farklı fikirlere karşı tahammülsüzlük sonucu devrimci dayanışma ilkesine yakışmayan, devrimci etiğe sığmayan olayların yaşandığı ifade edildi.

Bunun üzerine, MYK adına, bu tartışmanın genel bir tartışma olmadığını, dışardan yapılan bir tartışma olduğunu, yerel çalışmayı güçlendirmeye yönelik aktarımlar yapılması gerektiği söylendi.

Osmangazi Üniversitesi, tartışma yürütülmeksizin genel kurula gelinmiş olması nedeniyle net bir tutum alınamadığını belirtti.

Kayseri Erciyes Üniversitesi temsilcisi, birleştirici olması açısından sendikal mücadelenin gerekli olduğunu söyledi. Az sayıda üye ile Kayseri Genç-Sen çalışması yaptıklarını ve bu çalışmanın merkezden kopuk yürütüldüğünü dile getirdi. Tüzüğün bir şablon olduğunu belirtti.

Aranın ardından “Üniversite politikalarımız” başlığına geçildi. MYK tarafından “Krizin bedelini ödeme, her gün %50 indirim iste!” başlıklı bir önerge sunuldu. Bunun üzerine salonda gözlemci olarak bulunan YTÜ üyesi, kriz başlıklı bir önergenin zaten olduğunu, o tartışılmadan bu önergenin tartışılmasının diğer önergeyi boşa düşüreceğini belirtti.

Bunun üzerine MYK adına sunulanın bir önerge olmadığı, merkezi bir kampanya önerisi olduğu, önergelerin daha sonra tartışılacağı söylendi. Sunulan öneride kriz üst başlığı altında yerellerde yaşanan ulaşım sorunu üzerine %50 indirim talebinin işlenmesi önerildi. Yereller bu başlığın bütün yerelleri kapsamayacağını belirttiler. Ayrıca Mimar Sinan, Trakya, Marmara, Hacettepe, Gaziantep Üniversiteleri ulaşımın ücretsiz olması gerektiğini, bunun bir hak olduğunu söylediler.

Bazı MYK üyeleri, ara verilerek, metnin düzeltilmesini ve yeniden tartışılmasını önerdiler.

Bu önergeye karşılık yeni bir önerge daha sunuldu. Bu önergede, temel noktayı krizin oluşturması, krizin kapitalizmin yapısal sorunlarının bir göstergesi olduğunun vurgulanması ve “Hak gasplarının geri alınması” isteminin ileri sürülmesi önerildi. “Krizin bedelini ödemiyoruz!” üst başlığıyla yerellerin altını dolduracağı bu kampanya önergesi kabul edildi.

Kapatma davası ve mali durumla ilgili kısa bilgilendirme yapıldı. Asistan öğrencilerin işten çıkartılması üzerine kampanya yürütülmesi kararlaştırıldı.

Genel kurulda önerilen ancak tartışılmayan, Temsilciler Meclisine bırakılan önergeler, zaman darlığı nedeniyle yine tartışılmadan bir sonraki toplantıya bırakıldı.

Ekim Gençliği / Ankara

YTÜ’de ulaşım zammına karşı faaliyet…

Ulaşım zammına karşı “ne yapabiliriz”i tartışmak için 3 Aralık günü YTÜ’de bir toplantı gerçekleştirdik.

YTÜ yönetimi “Çilek Turizm” ile anlaşarak 24 Kasım tarihinden itibaren geçerli olacak biçimde YTÜ yerleşkeleri arasında ulaşımı sağlayan servislerin tarifesine zam yapmış ve ek güzergahlar ekleyerek bunları ücretli hale getirmişti. Bununla ilgili olarak geçen haftadan itibaren etkin bir biçimde çalışmamızı sürdürüyoruz. Bu amaçla üniversitemizde dört yıl öncesine kadar ücretsiz olan servislerin ücretlendirilmesini, bu uygulamanın eğitim hizmetlerinin paralılaştırılmasına denk düştüğünü, üniversitelerin ticarethaneye dönüştürüldüğünü teşhir eden bildiri ve duvar gazetelerini kullanıyoruz.

İlk elden duyarlı öğrencilerle beraber çalışmanın nasıl sürdürüleceğine dair bir toplantı gerçekleştirdik. Toplantının çağrısını yaygın afiş ve el ilanları kullanarak yaptık. Toplantı çağrısını özellikle Davutpaşa-Yıldız kampüsleri arasında ring yapan servislerde yapmaya çalıştık. Servislere binmeyi bekleyen öğrenciler ile bu konuyu konuştuk.

Yaklaşık 45 öğrencinin katılımı ile Tonoz önünde gerçekleştirilen toplantıda öncelikle servis ücretlerine yapılan zammın neyin ürünü olduğu anlatıldı. Bu uygulamanın ticarileşen eğitimin örneklerinden sadece biri olduğu vurgulandı. Ardından servis zamları özelinde çalışmanın daha etkin bir şekilde nasıl yürütülebileceği tartışıldı ve çalışmanın yöntemi çizildi. Bunun sonucunda yeterli, nitelikli ve ücretsiz ulaşım talebini dile getiren bir dilekçe hazırlanması ve bunun bayram tatilinden hemen sonra kullanılmaya başlanması, ulaşım zammına karşı duvar gazetelerinin hazırlanması, dikkat çekici ve görsel açıdan çeşitli etkinliklerin yapılması ve bu çalışmaların Yıldız ve Davutpaşa kampüslerinde eşzamanlı olarak yürütülmesi kararlaştırıldı. İletişimin ve materyallerin paylaşımının daha rahat sağlanması için e-mail grubu oluşturuldu.

Toplantı sonunda toplantıların düzenli bir şekilde hem Yıldız hem de Davutpaşa kampüslerinde sürdürülmesi ve bundan sonraki ilk toplantının 17 Aralık’ta Yıldız, ikincisinin ise 18 Aralık’ta Davutpaşa kampüsünde yapılması kararlaştırıldı.

YTÜ Ekim Gençliği