4 Mayıs 2007 Sayı: 2007/17(17)

  Kızıl Bayrak'tan
   2007 1 Mayıs’ının özeti: İşte Taksim, işte 1 Mayıs!..
  Taksim’deki 1 Mayıs yasağına işçi ve emekçiler son verdi!
Zorbalık sökmedi, Taksim’i kazandık!
Türk-İş’in bölücü-icazetli mitingine işçi tepkisi!
Ankara’da coşkulu ve kitlesel 1 Mayıs
 Adana’da coşkulu ve kitlesel 1 Mayıs!
  1 Mayıs’ı kazandık,
önümüzdeki dönemi de kazanacağız!
  İzmir’de 1 Mayıs!
  Kilitlenen düzen siyaseti çözümü seçim sandığında görüyor…
  Düzen içi çatışmada taraf olmayı, başkaları için savaşmayı reddedelim!
  Düzen cephesinde çıkar çatışması ve seçimler
  Türkiye’de 1 Mayıs gösterilerinden...
  Almanya’da 1 Mayıs gösterilerinden...
  Dünyada 1 Mayıs gösterilerinden...
  Merkez Bankası’na göre “yüksek ücret” enflasyonu olumsuz etkiliyor!
  Darbeci generalle kukla Başkan Çankaya’da!
  Füze savunma sistemi gerginliği tırmanıyor!
  Belirleyici olan ulusal ve dinsel aidiyet değil sınıfsal konumdur 
  Demokrasicilik oyunu, darbe ve özel savaş...
M. Can Yüce
  Mücadele postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

1 Mayıs’ı kazandık, önümüzdeki dönemi de kazanacağız!

2007 1 Mayıs’ı geride kaldı. Önümüzde ise oldukça yoğun bir siyasal süreç ve bununla ilişkili sorumluluklar bulunuyor. Bu noktada bütünlüklü bir bakış oluşturabilmek için geride kalan 1 Mayıs sürecini, sürecin taşıdığı devrimci sorumlulukların ne ölçüde yerine getirilebildiğini değerlendirmek gerekiyor. Kendi payımıza bir değerlendirme için dönüp baktığımızda, 1 Mayıs sürecinde ortaya koyduğumuz pratiğin, gençlik içerisinde taşıdığımız misyonla önemli oranda örtüştüğünü söylemek mümkün. Aynı zamanda eksiklerimizi gördük, bunlardan ileriye yönelik devrimci sonuçlar çıkarmanın zeminini elde ettik. Bu konuda yapılacak değerlendirme elbette ki kendi öznel konumlanışımızın dışında nesnel boyutları ile gençlik alanında 1 Mayıs sürecinin değerlendirmesini gerektirmektedir.


Etkili, canlı, gündemleşen bir süreç:

2007 1 Mayıs’ı

2007 1 Mayıs’ı gençlik içerisinde, geçen yıllardan farklı olarak gündemleşen, geniş gençlik kesimlerine 1 Mayıs atmosferini yaşatan bir içeriğe sahip oldu. Bunların belli başlı nedenleri olarak, içinde bulunduğumuz siyasal süreçte 2007 1 Mayıs’ının taşıdığı önem, ‘77 katliamının 30. yıl dönümünün yarattığı siyasal hafızanın canlanması ve Taksim nezdine ortaya konulan irade ile bu iradenin 1 Mayıs gündemini her yerelde saran bir siyasal canlılığı ifade etmesi vb. sayılabilir. Elbette bu etkenler daha ayrıntılı ve etki düzeyleri çerçevesinde değerlendirilebilinir. Fakat tartışmanın bu yönü bizim açımızdan belli ölçüde geride kalmıştır ve bugün için öne çıkan yanı bu etkenlerin sonuçlarıdır.

Bu yıl toplamında üniversitelerde 1 Mayıs süreci yaygın propaganda ve ajitasyon çalışmalarına konu oldu. Asılan afişlerin, dağıtılan bildirilerin dışında standlar, dinletiler, etkinlikler ile çok yönlü canlı bir çalışma yürütüldü. Elbette genç komünistlerin içinde bulundukları politik müdahalelerin ve özelinde kendi çalışmalarımızın da bunda etkisi olmuştur, ki bu yazı içerisinde bunun değerlendirmesini zaten sunacağız. Fakat bizim dışımızdaki siyasal öznelerin de bu konuda anlamlı bir çaba ortaya koyduklarını ifade etmek gerekiyor. Burjuva medyada dahi konu Taksim tartışmaları ve ‘77 Taksim katliamı ekseninde görece geniş şekilde yer aldı. Bütün bunların sonucu, üniversitelerde 1 Mayıs’ın herkesin gündemi haline gelmesi, üniversitelerde 1 Mayıs atmosferinin yaratılabilmiş olmasıdır.


Gençlik hareketinin ihtiyaçlarını gözeten yaklaşımın sonuçları

Bu yıl 1 Mayıs süreci kendi açımızdan, gençlik hareketinin ihtiyaçlarını değerlendiren, 1 Mayıs’ın kazanılması ile birleşik devrimci bir gençlik hareketinin dinamiklerini yaratmak, güçlendirmek çabasının örtüştüğü bir politik çerçeveye oturdu diyebiliriz. Elbette böylesi bir değerlendirmede tek başına 1 Mayıs çalışmasının değil, bütünlüklü bir şekilde yıl boyunca süren politik yönelimi ve pratiği de görmek durumundayız. Nitekim bu yönelimin sonuçları 1 Mayıs’ı önceleyen süreçte de kendini ortaya koymuştur.

Hareketin ihtiyaçlarına yanıt üreten bakıştan doğan bu politik bütünsellik, geçen yıllarda da tercih ettiğimiz öğrenci pankartları ile alana çıkışın yaşadığı eksiklikleri belli yönleri ile bu yıl için aşmıştır diyebiliriz.

Bu yönelim içerisinde somut olarak örnekleyecek olursak, Beytepe Ekim Gençliği’nin yıl boyunca ortaya koyduğu pratik anlamlıdır ve kendisini 1 Mayıs alanına da güçlü bir şekilde yansıtmıştır. 1 Mayıs’ta gerçekleşen çıkış, biçimsel bir ortaklaşmayı aşan, alanın sorunlarını işleyen, geniş gençlik kesimlerini harekete geçirme iddiasıyla hareket eden yerel bir örgütlenme formunun hem 1 Mayıs’a kendi gündemlerini kitlesel bir şekilde taşımasının, hem de gençliği 1 Mayıs gibi politik bir süreçte taraflaştırmasının ifadesi olmuştur.

Yine her yıl 1 Mayıs alanına çıkan ODTÜ Öğrencileri’nin bu yılki kitlesel çıkışını anlamak için, yıl boyunca okul içerisinde mesleki yeterlilikten faşist sadırganlığa kadar farklı gündemlere karşı örülen ortak politik çalışmalar bütününün yarattığı atmosfer gözönünde bulundurulmalıdır.

Bu yönelim içerisinde geçen yıllarda olduğu gibi 1 Mayıs alanında yaratılan öğrenci pankartları çıkışının 1 Mayıs eylemi ile sınırlı bir çıkış olduğu, alana yönelik güçlü bir politik müdahaleden beslenmemesi gibi eksiklikleri aşamadığımız yerel örnekler de mevcuttur. Önümüzdeki süreçte bu eksiklikleri aşacak bir politik hattın örülmesi bizim adımıza kaçınılmazdır. Bunun olumlu örneklerine de 2007 1 Mayıs’ı içerisinde sahibiz.


Bütünlüklü 1 Mayıs kampanyası

Genç komünistlerin bulundukları alanlarda sürdürdükleri çok yönlü politik çalışma süreçleri, bu yıl Ankara Ekim Gençliği adına ortaya konulan 1 Mayıs kampanyası ile de eş zamanlı olarak yürümüştür. Geçen yıllarda yaşanan belli eksikliklerin ışığında bu yıl çalışmamız, etki alanını genişleten, onu politik bir bütünsellik ve merkeziyete taşıyan ve 1 Mayıs sürecinde genç komünistlerin içinde bulunduğu ideolojik-politik saflaşmayı yansıtan bir çalışma olmuştur. Süren yerel çalışmalar ile eş zamanlı hayata geçirilen bu faaliyet yerel çalışmaların eksik kaldığı ideolojik-politik saflaşmanın aracı olurken, yerel çalışmaları güçlendiren bir işlev görmüştür.

Ayrıca ayrıntılı tartışılması gereken gençlik içerisindeki kitle çalışması sorununa politik bir yönlendiricilikte bulunmak amacıyla da örgütlediğimiz bu kampanya, bu alandaki eksikliklerimizi, pratik ile ortaya koyduğumuz, tartıştığımız ve belli ölçülerde aştığımız bir süreç oldu.

Kampanya çerçevesinde farklı yerellerde film gösterimleri, sohbetler ve 1 Mayıs öncesi bir piknik ile anlamlı bir etkinlik gerçekleştirilmiştir. Bunların yanısıra tüm okullarla birlikte Ankara geneline yansıyan afişler ve bildirilerle anlamlı bir propaganda çalışması yürütülmüştür. Okullarda yapılan anketlerle kitle çalışması noktasında anlamlı adımlar atılmış ve üniversitelerde 1 Mayıs’ın tarihsel anlamı, güncel önemi üzerine tartışmalar gerçekleştirilebilmiştir. 1 Mayıs sürecinde kampanya dahilinde kitle çalışmasında eksik kaldığımız en temel nokta, binlerce öğrenciye birden ulaşma olanağını ifade eden çalışmanın yurt ayağını oluşturamamış olmamızdır.


Genç komünistlerin 1 Mayıs seferberliği

Gerek gençlik hareketinin ihtiyaçlarına yanıt oluşturan yerel çalışmalarımız, gerekse de bununla bütünlüklü bir tarzda yürüyen kampanya çalışmamız ile üniversitelerde anlamlı bir pratik çalışma düzeyi yakalanabildi. 1 Mayıs dönemi bizim açımızdan ciddi bir seferberlik süreci oldu. Genç komünistler, 1 Mayıs çalışmasının ihtiyaçları doğrultusunda Ankara’nın dört bir yanında işçi ve emekçilerle buluşarak, proleter sosyalizmi bayrağının emekçiler içerisinde de taşıyıcısı oldular. Geçtiğimiz yıla göre daha yoğun ve kapsamlı yürütülen bu çalışma, genç komünistler açısından eğitici ve misyon bilincini açığa çıkarıcı bir işlevsellikte gerçekleşmiştir.


Adımlar daha sıkı, adımlar daha hızlı...

Ankaralı genç komünistler, 2007 1 Mayıs’ında, 1 Mayıs’ın tarihsel mirası ve iddiasını taşıyan bir pratik ortaya koymuşlardır. Düzenin kriz dinamiklerinin derinleştiği bir dönemde proleter sosyalizminin genç neferleri Kızıl Bayraklar’ını daha da yükseltme iddiası ile süreci göğüslemiş ve iddialarının gerektirdiği sonuçları üretmişlerdir. Bütün bunların ışığında 1 Mayıs alanında ve üniversitelerdeki atmosferde de kendini yansıttığı üzere genç komünistler 2007 1 Mayıs’ını kazanmışlardır.

Başta da ifade ettiğimiz üzere, önümüzde ağırlaşan bir siyasal süreç bulunmaktadır. Bununla birlikte önümüzde devasa bir tarihsel iddia bulunmaktadır. Bu iddia sosyalizm mücadelesinin tarihsel haklılığı ve kararlılığının iddiasıdır. Bu iddiayı taşıyan bizlerin önünde duran güncel sorumluluk, bugünü kazanırken, bugünün kazanımlarına yüklenerek geleceğe süren yürüyüşümüzü daha güçlü, daha bilinçli, örgütlü, hızlı adımlarla gerçekleştirmektir. Şüphesiz tam da bunu yapacağız.

Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!

Gençlik, Parti’ye, devrime, sosyalizme!

Ankara Ekim Gençliği