Siyonistler Filistin halkı üzerinde kimyasal silahlar deniyor!..

Siyonistlerin hamisi “uygar batı”lı emperyalistlerin Filistin halkı üzerindeki boğucu ablukası tüm acımasızlığıyla devam ederken, ırkçı-faşist İsrail ordusu vahşette sınır tanımayan saldırganlığını sürdürüyor. Bu saldırılarda halen her gün 5-10 Filistinli katledilmektedir. Filistin halkının açlıkla terbiye edilmesine destek veren “uluslararası toplum” İsrail saldırganlığını izlerken, bu toplumun başını çeken ABD emperyalizmi ise Filistin'de kukla yönetim kurma çalışmalarını hızlandırdı.

İsrail ordusunun işgal, yıkım ve katliam suçlarına ek olarak kimyasal silahlar kullandığı bir süre önce Filistinli doktorlar tarafından saptanmıştı. Yeni bulgular ise, siyonist ordunun bazı kimyasal silahları Filistinliler üzerinde denediğini de ortaya koydu. Herhangi bir yasa ya da kural tanımayan İsrail savaş makinesi, ordular arası savaşta bile kullanımı yasak olan kimyasal silahları doğrudan sivil halkın üzerinde deniyor.

Konuyla ilgili araştırma yapmak amacıyla Filistin'e giden bir İtalyan televizyon ekibi, Gazze'yi yeniden işgal eden İsrail ordusunun Filistin topraklarına yönelik saldırılarında, “eşi görülmemiş yanık ve kopmalara neden olan deneysel bir silah” kullandığını bildirdi.

Araştırmayı yapan Rai24 kanalında yayımlanan raporda, sözkonusu silahın, küçük bir alanda, yıkıcı etkiye sahip ve normal patlayıcılara göre daha etkili olduğu, şarapnellerin vücutta açtığı yaralar, normal patlayıcıların sebep olduğu şarapnel yaralarına benzerken, etkisinin elektrik şoku dalgalarından daha güçlü olduğu belirtiliyor.

Gazze'de kullanılan silahın, ABD ordusunun, Irak'taki kanlı Felluce saldırıları sırasında direnişçilere yönelik kullandığı silahlarla büyük benzerlik taşıdığını belirten Rai24, raporunda, “Söz konusu silah, Felluce'de kullanılan ve DIME (Sıkıştırılmış Hareketsiz Metal Patlayıcı) diye adlandırılan deneysel bir silahtır. Az miktarda radyum içeren bu silah, kurbanlarında güçlü ve ölümcül yaralanmalara neden oluyor” ifadelerine yer verdi. Konuyla ilgili bilgi veren Filistinli bir doktor, “yaralarda iç organlarına kadar yayılan pudraya benzer bir madde bulduklarını” söyledi.

Rai24, “Filistinli doktorlar, yaralılarda, ‘eşi görülmemiş yanık ile kopmalar' olduğunu belirtiyor. Bu tip yaralanmaların, metal şarapnel parçalarından kaynaklanamayacağını ifade eden doktorlar, yaraların içinden çıkardıkları bazı yabancı maddelerin röntgen filmlerinde dahi görünmediğini belirtiyor” diye aktardı. Araştırma ekibi, bu silahların havada çok yoğun bir kirlilik yarattığını ve oluşan kirliliğin kansere de sebep olduğunu ifade etti.

İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı ve eski silah geliştirme şefi olan siyonist bir general söz konusu silahları kullandıklarını doğrularken, İsrail'de yayınlanan Ha'aretz gazetesi de raporun bulgularını doğruladı. Ha'aretz, elde edilen bulgular üzerinde yapılan araştırmaların ve İtalyan devlet televizyonunda yayınlanan görüntülerin İsrail'in Gazze'de Filistinliler'e yönelik saldırılarında daha önce hiçbir ülkede kullanılmayan yeni ve konvansiyonel olmayan silahlar kullandığını gösterdiğini yazdı.

İsrail ordusu, Filistin halkı üzerinde “konvansiyonel olmayan” silahlar denerken, Washington'daki savaş kundakçıları 50 milyon dolar civarında kaynak ayırarak, Filistin'de ABD kuklası bir yönetimi başa geçirme projesini uygulamaya başladı.

Emperyalist/siyonist haydutların Filistin halkını ezip sindirmek için harcadığı çabalar şaşırtıcı değil. Bu gerici zorbaların, halkların direnme umudunu kırmak için her yola başvurabileceği defalarca kanıtlanmıştır. Bu şartlarda daha da vahim olan, Filistinli örgütler arasında başlayan çatışmaların devam etmesidir. İsrail ordusu her iki taraftan insanları katlederken Hamas ile El Fetih arasında yaşanan çatışmalar, haliyle emperyalist/siyonist güçlerin ekmeğine yağ sürmektedir. Bu trajik tablo, ezilen halkların direnişine, devrimci bir programı rehber edinen bir partinin önderlik etmesinin hayati önem taşıdığını bir kez daha hatırlatmaktadır.

------------------------------------------------------------------------------------

Yunanistan'da grev ve eylemler devam ediyor

Yunanistan'da öğrenciler, eğitim emekçileri ve doktorlar uzun süredir ayakta. Sık sık grev, gösteri ve mitinglerle sesini duyuran kamu emekçileriyle gençliğe işçi sınıfından da destek geliyor.

Parasız, demokratik eğitim talebiyle greve çıkan ilkokul öğretmenlerinin eylemi devam ediyor. Bir haftalık grev ilan eden eğitim emekçileri, hükümetin sorunlara duyarsız kalması üzerine bir ayı aşkın bir süredir grevdeler. Eğitim emekçilerinin karşı çıktığı yeni eğitim yasa tasarısının, eğitimin tamamen özelleştirilmesini gündeme getirdiği, emekçilerin eğitim hakkını gaspetmeyi amaçladığı ve eğitimde fırsat eşitliği ilkesini ortadan kaldırmayı hedeflediği bildirildi. Grevdeki öğretmenler, hükümetin uygulamak istediği yasa ile eğitim emekçilerinin de güvencesiz bırakılmak istendiğini ancak, buna izin vermeyeceklerini vurguluyor.

İlkokul öğretmenlerinin eylemini küçümseyen gerici hükümetin küstah tutumu, geçtiğimiz hafta alanlara çıkan onbinlerce eğitim emekçisinin eylemiyle yanıtlandı. Sadece başkent Atina'daki yürüyüşe 60 bin emekçi katılırken, diğer şehirlerde de onbinlerce eğitim emekçisinin katıldığı büyük gösteriler düzenlendi. Eylemlere öğrencilerle aileleri de destek verdi. Mitinge inşaat, otel, kağıt, metal, ilaç, tekstil ve gıda işçilerinin örgütlü olduğu sendikaların da kitlesel katılım sağladığı bildirildi. Bu arada 4 saatlik iş bırakan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu üyesi işçiler de eyleme güçlü şekilde destek verdi.

Aynı günlerde diğer kamu emekçileri de 24 saatlik grevdeydi. Mücadele alanlarında ortaklaşan öğretmenlerle diğer kamu emekçileri, hükümetin 2007 bütçesi için kamusal harcamalarda yapmayı öngördüğü kesintileri yeniden gözden geçirmesini talep ediyorlar.

Sermaye hükümeti ile eğitim bakanı Marietta Yannakou ise, parasız demokratik eğitim talebini göz ardı edebilmek için, öğretmenlerin “ana muhalefet ve diğer partilerce kışkırtılıp korunduklarını” öne sürüyorlar. Ancak hükümetin emekçileri küçümseyen bu kibirli tutumunun kısa sürede boşa düşmesi kaçınılmaz görünüyor. Zira kamu emekçilerinin yanı sıra, üniversite ve ortaöğretim öğrencilerinin de eyleme geçme hazırlığını son aşamaya getirdiği belirtiliyor.

Parasız-bilimsel eğitim talebini dile getirerek öğretmen grevine destek veren öğrenciler de ilk eylemlerini gerçekleştirdi. Yaygın şekilde yapılan toplantılarda alınan kararları uygulamaya başlayan öğrenciler, ülke genelinde 400 ilköğretim okulunda işgal eylemi başlattılar. Yerel seçimlerin ardından, işgallerin yayılarak devam etmesi bekleniyor

Öte yandan sınav günlerini geride bırakan üniversite öğrencilerinin de önümüzdeki günlerde harekete geçeceği bildirilirken, üniversitedeki öğretim görevlilerinin örgütlü olduğu sendika da eylemleri desteklediğini duyurdu.

Emekçilerin geniş kesimleri ile öğrenci gençlik tarafından örülmekte olan parasız, demokratik eğitim talepli eylemlerin, önümüzdeki günlerde daha etkili olması bekleniyor.