10 Haziran 2006 Sayı: 2006/22 (22)
  Kızıl Bayrak'tan
  Çürüyen düzenin çeteleşmiş devletinden hesap soralım!
  Sonunda sermaye baronları da konuştu
  Ankara'da yakalanan son çete ve çeteleşmiş devlet gerçeği
  Toplusözleşmeler yenilensin, ücret artışları yeniden belirlensin!
  TEKEL'de büyük yağma
  Paran kadar sağlık dönemi resmen de başladı
Castleblair işçisiyle dayanışmayı yükseltelim!
Tuzla'da hakları için tersaneyi işgal eden DESAN işçilerine polis saldırısı
Grizu patlamasında 17 işçi öldü; Kaza değil katliam!
Emekçi kadınları mücadeleye katmak için daha çok enerji...
Sendikal örgütlenme üzerine bir araştırma ve sonuçları üzerine bir değerlendirme / Yüksel Akkaya
  Trafik sorununu kapitalizm yaratıyor sosyalizm çözecek! / Orta sayfa
   İstanbul İşçi Kurultayı ertelendi
  Emekli-Sen'in 2 günlük eylemi; "Kazanmak için birleşik devrimci mücadele şart!"
  Süleyman Çelebi ve 10 Aralık Platformu
  Mehmet Karagöz; "İşçiye savaş açmış durumdalar, savaşa karşı savaş lazım!"
  İngiltere; Irkçı siyonizme karşı akademisyenlerden anlamlı tavır
  Irak; Amerikan askerlerinin sivilleri katletmesi "kusur değil"
  Nepal Komünist Partisi /Maoist'ten Katmandu'da dev gösteri
  Berlin'de binlerce kişi sosyal hak gasplarını protesto etti
  Liselilerin Sesi; Yaz tatilinde çalışmalarımız devam ediyor
  Öğrenci gençlik hareketinden...
  Ulus-Devlet üzerine kısa notlar...-2- / M. Can Yüce
  Nazım Hikmet ölümünün 43. yılında etkinliklerle anıldı
  Nazım Hikmet; O mavi gözlü bir devdi...
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Nepal Komünist Partisi/Maoist'ten Katmandu'da dev gösteri

Nepal Komünist Partisi/Maoist (NKP/M) 2 Haziran günü, Nepal'in başkenti Katmandu'da büyük bir gösteri düzenledi. 200 bine yakın kişinin katıldığı eylem, barış görüşmelerine başlayan NKP/M'nin gövde gösterisi olarak değerlendirildi. Adeta Katmandu'yu işgal eden göstericiler, krallık sarayının 500 metre yakınana kadar gelerek, “Tacı yakacağız, ülkeyi idare edeceğiz!” şeklinde sloganlar attılar.

Katmandu'daki tüm ana caddelere, üzerinde NKP/M şiarlarının yazılı olduğu kırmızı pankartlar ile parti lideri Prachanda'nın resimleri asıldı. Olağanüstü güvenlik önlemleri alan kolluk kuvvetleri, eylemcilerden, gösteri için ayrılan bölgenin dışına çıkmamalarını, kraliyet sarayına yaklaşmamalarını istedi.

NKP/M'nin gösterisi, isyan hareketini sona erdirmek için Nepal hükümeti ile müzakereler yürüttüğü bir döneme rastlaması açısından dikkat çekici bulundu. Yeni iktidar ile masaya oturan NKP/M, barış sürecini devam ettirme vaadinde bulundu. Parti, kraliyetin lağvedilmesini, yeni bir parlamento belirlemek için seçim yapılmasını talep ediyor.

Monarşiye karşı mücadelede ilerici güçler, burjuva partiler ile NKP/M birlikte hareket etmişti. Mutlak monarşinin son bulmasından sonra hükümeti kuran burjuva liberal eğilimli güçler, NKP/M'nin silah bırakmasını gündeme getirmişti. Nitekim Nepal Başbakanı Girija Prasad Koirala'nın, silahlı mücadele yürüten NKP/M temsilcisiyle buluşarak, barış görüşmelerine başlandığını bir süre önce açıklanmıştı.

Nepal hükümeti, müzakerelerin başlamasından önce, cezaevlerindeki Maocu gerillaları serbest bırakmaya başlamıştı. NKP/M, masaya oturmak için bu adımın atılmasını şart koşmuştu. Bu çerçevede ilk aşamada 467 gerillanın bırakıldığı, bu rakamın 1300'e çıkacağı belirtiliyor. NKP/M liderleri, ayrıca devlet güçlerinin elinde “kaybolan” 569 yoldaşlarının akıbetinin derhal açıklanmasını da istiyorlar. Hükümetin bu konuda bir soruşturma komisyonu oluşturacağı bildirildi.

Çok partili hükümet ile NKP/M temsilcileri, 2003'ten bu yana ilk kez geçen hafta biraraya gelerek, monarşik rejimin geleceği üzerine karar verecek anayasal bir meclisin oluşması için seçimlerin yapılması konusunda anlaşmışlardı. Kralı devre dışı bırakan burjuva akımlar, belli tavizler karşılığında Maocu gerillaları da silahsızlandırmaya çalışıyorlar.

--------------------------------------------------------------------------------------

Bolivya: Yoksul köylülere toprak!

Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales, 7 bin 700 kilometrekare devlet toprağının yoksul yerlilere dağıtıldığını bildirdi. Morales başkanlığındaki yönetimin başlattığı tarım reformu çerçevesinde, gelecek 5 yıl içinde, toplam 200 bin kilometrekare toprağın yoksul köylülere dağıtılacağı bildirildi.

Dağıtılması planlanan toprakların büyük kısmı ülkenin batısındaki verimli alçak bölgelerde bulunan, kullanılmayan devlet arazilerinden oluşuyor. Hükümet, verimsiz kullanılan ve yasadışı olarak ele geçirilen özel topraklara da el konularak bu toprakların köylülere dağıtılacağını açıkladı. Orman ve koruma altındaki arazilere ise dokunulmayacak.

Morales yönetiminin attığı bu adım, başta tarım burjuvazisi olmak üzere, tüm kapitalistler tarafından tepkiyle karşılandı. Toprak reformu konusundaki anlaşmazlık, emekçiler lehine düzenlemeler yapan Morales hükümeti ile kapitalistler arasındaki gerilimi artırıyor. Nitekim Bolivya'nın önde gelen 9 sanayi ve ticaret federasyonunun 7'si, yayımladıkları bildiriyle, Bolivya'nın daha iyi bir gelecek ümidinin ideoloji, siyaset ve yabancı etkisi altındaki hareketlerle zayıflatıldığını ileri sürdü. Buna karşı hükümet, sanayi ve ticaret burjuvazisinin bu temsilcilerini hainlikle suçladı.

Bolivya'nın verimli tarım arazilerinin yüzde 90'ını tekelinde bulunduran büyük toprak sahibi 50 bin aile şimdiden saldırgan bir tutum içine girmeye hazırlandığını gösterdi. Bu asalakların örgütlü olduğu Ulusal Çiftlik Konfederasyonu (UÇK), el konulmasından korktukları topraklarını korumak için, “savunma grupları” kuracaklarını açıkladı. Morales hükümeti ise UÇK'nın kuracağı ‘savunma grupları'nın yasadışı olacağını ilan etti.

Morales yönetimi planını sonuna kadar götürme kararlılığı gösterirse, ülke zenginlikleriyle emekçilerin ürettiği değerleri yağmalamaya alışık asalak sınıflar ile işçi ve emekçiler arasındaki çatışmalar yeni bir boyut kazanabilecek.

-------------------------------------------------------------------------------------

Morales patronlara rest çekti...

“Geri adım atmayacağız!”

Evo Morales başkanlığındaki Bolivya yönetiminin yoksul köylülere toprak dağıtma kararını açıklaması, anında asalak egemen sınıfların tepkisiyle karşılaşmıştı. Yalnızca ülke topraklarını gaspedenler değil fakat kapitalist sınıfa mensup tüm kesimler, Morales'in yoksullar lehine atmaya hazırlandığı adımı mahkum etmeye kalkıştılar. Bu tepkiye karşılık veren Bolivya devlet başkanı, sanayi ve ticaret odaları başkanlarının “vatan haini” olduğunu gazeteler aracılığıyla kamuoyuna açıkladı.

Ancak sömürünün kısmen sınırlanmasına anlamına gelen bu türden adımlara bile tahammül etmeyen kapitalistler, küstahlığı bir üst aşamaya taşıdı. Toprak reformuna karşı tepkilerini ilan eden sömürücü sınıflar, Bolivya'nın yedi bölgesindeki patron kuruluşlarının imzasını taşıyan ve ülkenin tüm büyük gazetelerinde yayımlanan bir “manifesto” ile Morales'e saldırdılar.

Kapitalistlerin sol yönetime karşı birlikte saldırıya geçmesi üzerine bir basın toplantısı düzenleyen Morales, “geri adım atmayacağız” mesajını verdi.

Patronların gayrı milli bir ekonomik model savunduğunu ifade eden Morales, yirmi yıllık neo-liberal yıkım süreci sonrasında %54 oy ile iktidara gelen hükümetinin uygulamalarından nüfusun %80'inin memnun olduğunu belirtti.

Nüfusun %72'sinin küçük işletmelerde çalışmasının, büyük patronların ülkeye doğru düzgün hiçbir yatırım yapmadıklarının açık kanıtı olduğunu belirten Bolivya başkanı, ülkeyi Küba ve Venezüella'ya bağımlı hale getirdiği yönündeki suçlamalara karşılık da, Bolivya'nın tarihte ilk defa kendi kararlarını alan, uluslararası toplum tarafından ciddiye alınan, saygı duyulan, izlenen bir ülke haline geldiğini ifade ederek yanıt verdi.

Sömürü ve yağmanın kısmen sınırlanmasına bile bu kadar tepki gösteren asalak kapitalistlerle asıl hesaplaşma, gaspettikleri tüm mülklere bir toplumsal devrim çerçevesinde el konulduğunda gerçekleşecektir.

------------------------------------------------------------------------------------

İşçilerin mücadelesi sermayenin korkulu rüyası…

Birleşik Arap Emirlikleri işçileri uydudan izleyecek

Yabancı inşaat şirketlerine proje veren Birleşik Arap Emirlikleri yoksul işçilerin tepkisini kontrol edebilmek amacıyla uydudan izleme sistemi kurmaya hazırlanıyor.

BAE Çalışma Bakanlığı işçi gösterilerine sahne olan ülkede işçilerin rahatça izlenebilmesi için harita ve uydu görüntüleme hizmetleri sunan uluslararası bir firmayla anlaşma imzaladı. Ülkesi açıklanmayan yabancı firmanın kuracağı system aracılığıyla inşaat işçilerinin her eylemi yakından izlenebilecek ve herhangi bir gösteri girişiminin başlayacağı sezilirse kolluk güçleri derhal duruma müdahale edecek. Dünyanın en zengin ülkeleri arasında sayılan Birleşik Arap Emirlikleri'nde işçilerin sendika ya da dernek kurması ve hak talepleri için gösteri düzenlemesi kesinlikle yasak.

Dubai'de, özellikle Hindistan ve Pakistan'dan gelen binlerce yabancı Müslüman işçi inşaat sektöründe çalışıyor. Mart ve nisan aylarında iki büyük inşaat sahasında yapılan eylemlerden sonra Dubai'de inşaat işçilerinin gösterilerinin sık sık tekrarlandığı bildiriliyor. İşçiler, kimi zaman ücretlerinin ödenmesini, kimi zaman da ücretlerine zam yapılmasını ve yemek, barınma, sağlık şartlarının iyileştirilmesini istiyor.