Newroz Mazlum'dur, Mazlum direniş! Merhaba sevgili dostlar, Öncelikle yürekten devrimci duygularımızla sizleri selamlıyor, sevgi ve dostlukla Habipler'in sıcaklığıyla sizleri kucaklıyoruz ve Kızıl Bayrak'ın tüm proleterlerini emeklerinden ve duyarlılıklarından dolayı yürekten kutluyoruz. Sevgili dostlar, benim adıma gönderdiğiniz dergi ve gazeteyi düzenli olarak alıyorum. Elinize ve yüreğinize sağlık, herşey için teşekkürler. Eğer olanaklarınız elveriyorsa bize Eksen'de yayınlanan Marksist literatür, Mark, Engels, Lenin, Stalin, H. Fırat ve KUKM'yi Yeniden İnşa Bildirgesi'ni gönderirseniz bizleri mutlu edersiniz. Biz bu konuları birçok dost ve arkadaşa yazdık ama uzun süredir bir netice alamadık. Sizin devrimci mahkumlarla olan dayanışmanızı biliyor ve takdir ediyoruz, onun içinde bu ihtiyaçları size yazıyoruz. Gerçi bu konuda birçok insanın da yazdığını tahmin edebiliyoruz yalnız eğer koşullar elveriyorsa bize gönderin yoksa sizlerin yüreğiniz sağolsun, gösterdiğiniz duyarlılık birçok şeye bedeldir. Sevgili dostlar, ben size bir Newroz yazısıyla veda etmek istiyorum. Şimdilik sevgiyle kalın. Şoreşgere Sosyalist Kürdistan dava tutsakları Newroz... Asur imparatoru olan zalim Dehak'ın zulmüne karşı Demirci Kawa'nın hesap sorma günüdür Newroz. Binlerce Kürt gencinin kafası kesilmekten kurtulmasının ve bin yıllardır süregelen halkların kolektif bütünleşmenin adıdır Newroz. Günümüz dünyasında işçilerin, emekçilerin ve ezilen tüm dünya halklarının enternasyonal dayanışmayla çağın Dehaklar'ı olan kapitalist ve emperyalist sömürgeci güçlerin kafalarına Kawa'nın balyozu gibi inmenin adıdır Newroz. 16 Mart 1988'de Halepçe'de yapılan katliama seyirci kalan ve daha sonra bu katliamı kendi çıkarlarına kullanmaya çalışan başta ABD olmak üzere dünya emperyalist ve kapitalist güçlerin yüzlerine tükürmenin adıdır Newroz. “Mazlumlar anlamsız bir şekilde öldüler” diyen Öcalan, kavramların içeriğini değiştirip ihaneti direniş, direnişi de ihanet diye halka yutturmaya çalışarak bilinç katliamı yapıyor. Çağın Arpagosu olan İmralı ve partisi Seyit Rıza'nın diyarında “süngü uçlarında sallanan bebelerin dona kalan gülüşleri” üstüne bir bardak su içerek binlerce yoldaşımızın canla kanla bedel ödeyerek kazanılan değerlerini faşist sömürgeci güçlere peşkeş çekip ve bunu da halkımıza direniş adı altında yutturmaya çalışmaktadır, bu zihniyetin teslimiyet ve ihanet olduğunu tüm halkımıza teşhir etmenin adıdır Newroz. Kendine ve tüm değerlerine yabancılaşan, fırsatçıya, inkarcıya, işgalciye, vurguncuya soyguncuya ve emek hırsızlarına karşı sınıf mücadelesini yükseltmenin adıdır Newroz. Vietnam'da, Küba, Kamboçya, Angla, Arjantin, Felluce ve Filistin'de katledilen yüzbinlerce masum insanın hesabını sormanın adıdır Newroz. 21 Mart'ta 5 No'lu zindanda Mazlum'un yaktığı üç kibrit çöpüyle gabarda Agitler sembolleşir ve Diyarbakır surlarında Zekiye Alkan'la gürleşerek İzmir Kadife Kale'de Rahsan'la güneş ülkesini selamlayarak Çanakkale'de Sema ve Fikri ile buluşup gökyüzünü arşınladılar. Selam olsun 21 ve 28 Mart'ta toprağa düşen ve tohum olup yeşeren çiçeklere, sizlerki devrim ve sosyalizm mücadelesinde toprağın derinliklerine kök salarak filizleştiniz ve yolumuza ışık oldunuz, sizlerin anılarınızın önünde saygıyla eğiliyoruz. (...) Bu bölümün üzeri ceza evi yönetimi tarafından karalanmış... Kawa'nın geleneğini sürdüren ve direniş geleneğini simgeleyen çağdaş Kawa komünist Mazlum Doğan yoldaşımızın şahsında başta siz Kızıl Bayrak emekçileri olmak üzere Kürt halkı, Ortadoğu ve Anadolu halklarının Newroz bayramlarını kutluyoruz. Cejna Newroz hemo gel. Karkeranra piroz be, Newroz Mazlum'dur, Mazlum direniş, onur, ülke, sevgi, emek, aşk, devrim ve sosyalizmdir. Sosyalizm ise umudun diğer adıdır. Sevgiyle kalın. Kürdistan Devrimci Sosyalistleri dava tutsakları, Mehmet Yamaç -------------------------------------------------------------------------------------- İsviçre'de Şeyh Bedrettin Destanı tiyatro etkinlikleri Her ay düzenlediğimiz siyasal, sosyal ve kültürel etkinlikler çerçevesinde Frankfurt'ta çalışmalarını sürdüren “Ateşten Güneşe Tiyatro Grubu”nu İsviçre'ye davet ettik. Şeyh Bedrettin Destanı, sınıflar mücadelesinde önemli tarihsel dönemeçlerden birini anlatmaktadır. 14. yüzyılın ikinci yarısından 15. yüzyılın ilk çeyreğine kadar süren bir tarihsel döneme ışık ve bugünlere kadar taşınan, gelecekte insanlığın ortak değeri olarak yaşayacak olan önemli bir tarihsel mirasımızdır. Böylesine anlamlı ve önemli bir eserin sahneye uyarlanması, üstelik tümüyle amatör bir çabayla bunun gerçekleştirilmiş olması bizleri heyecanlandırdı. Yoğun bir emeğin ürünü olan bu oyunu kitlelerle buluşturabilmek için Ateşten Güneşe Tiyatro Grubu'nu İsviçre'ye davet ettik Oyunun afiş, bildiri ve biletlerinin gösterimden on gün önce elimize ulaşmasına rağmen, çok sınırlı bir zaman dilimi içerisinde yoğun ve anlamlı bir çalışma ortaya koyduk. Cenevre, Lozan ve Nöşatel bölgelerinde afişleri yaygın olarak caddelere, sokaklara, kahvehanelere, işyerlerine ve demokratik kitle örgütlerinin panolarına astık. Yüzlerce bildiri dağıttık ve ev ev dolaşarak tiyatro bileti sattık. 12 Mart günü Cenevre'de sahnelenen Şeyh Bedreddin Destanı'nı 150 kişi, 13 Mart günü Basel'dekini ise yaklaşık 300 kişi izledi. İsviçre'de yaşayan Kürdistanlı ve Türkiyeli işçi ve emekçiler olarak Ateşten Güneşe Tiyatro Grubu'na eline sağlık diyor ve başarılar diliyoruz. İsviçre Bir-Kar ------------------------------------------------------------------------------------ Gazetemizi onlarca emekçiye ulaştırdık 14 Mart günü kitlesel bir şekilde İnönü Parkı önünde Kızıl Bayrak satışı yaptık. Başta SEKA olmak üzere yurdun birçok bölgesinde başlayan özelleştirme karşıtı eylemlilikleri emekçilere ulaştırmak amacıyla yaptığımız satış ilgiyle karşılandı. Kısa süre içerisinda 35 gazetimizi okuyucuyla buluşturduk. Faaliyetimiz süresince basın emekçisinden öğrencisine, kamu personelinden işsizlere kadar toplumun birçok kesimiyle yanyana gelmemiz, ajitasyon konuşmalarımızda emekçileri örgütlü mücadeleye çağırmamız ve faaliyetimizin işçi ve emekçi kitlelerde yarattığı etki bizim için anlamlıydı. Geçtiğimiz hafta 10 Mart günü TEKEL önünde yaptığımız satış sırasında da emekçilerin benzer bir ilgisiyle karşılaşmıştık. SEKA direnişinin bitmesi nedeniyle üzüntülerini dile getiren işçilerle sıcak sohbetler gerçekleştirdik. Mücadele süreçlerinde de yanlarında olduğumuz TEKEL işçileriyle daha yakın ilişki kurmaya çalıştık. Kızıl Bayrak yukarı, daha daha yukarı! Kızıl Bayrak çalışanları/Adana ------------------------------------------------------------------------------------- 19 Mart'ta Brüksel'e! Avrupa ülkelerinde son yıllarda sosyal haklara karşı ciddi saldırılar gerçekleşti. Avrupa'da “refah toplumu” söylemlerinin yerini “tasarruf paketleri” adı altında gündeme getirilen sosyal yıkım programları aldı. “Sosyal devlet” anlayışı terkedilirken, öte yandan adım adım polis ve terör devleti uygulamaları gündeme getirildi. Dünyanın bu en zengin kıtasında işçi ve emekçilerin ağır bedeller ödeyerek elde ettikleri tüm sosyal haklar gaspediyor. Her geçen gün yaşam koşulları daha da kötüleşiyor. İşçi ve emekçileri hedef alan bu saldırıları püskürtmek için Avrupa'nın çeşitli ülkelerinin sendikaları tarafından organize edilen, “Sosyal bir Avrupa için!” başlığı altında düzenlenen protesto eylemine tüm demokratik kurum ve kuruluşları aktif destek vermeye çağırıyorum. 19 Mart'ta Brüksel'e! A. Solmaz FNV-DAF İşçi Temsilcisi /Hollanda |
