İşçi ve emekçilerin yeni bir yuvası, sıcak bir çay sohbetinin, kültürümüzün her şekliyle yaşatıldığı bir mekanın yeni adresi olarak Şahintepesi İşçi Kültür Evi açılıyor
İstanbulun birçok emekçi mahallesi gibi Şahintepesi de sorunlarla boğuşan, bozuk düzenin gidişatından acı çeken insanların bulunduğu bir semt. Çilekeş insanlarının, bırakın sanatla-bilimle uğraşmayı, evine ekmek götürmek, çocuğunu okula göndermek kaygısıyla gecesini gündüze katarak çalıştığı bir semt. Yol, su, elektrik, sağlıklı konut gibi en temel insani ihtiyaçların bile sorun olduğu bir semt. Peki semtimizde yaşanan bu sorunları dillendirebiliyor muyuz? Hayır! Onlara dair bir şeyler yapabiliyor muyuz? Hayır! Çözüm üretebiliyor muyuz? Yine hayır!
Bu hayırlara bir dur demenin vakti gelmiştir artık. Biz sessiz kaldıkça her geçen günümüz daha da kötüye gidiyor. Mahallemizde insanlar zamanlarını kahvehanelerde harcarken, bir taraftan da kendi sorunlarını değil, tabiri caizse havadan sudan konuları konuşuyor, magazinden, futboldan, popstardan bahsediyor. Kadınlar evlere hapsolmuş dünyadan habersiz yaşıyor. Zaman buralarda ölüp giderken, gençler ve çocuklar ise giderek daha da yaygınlaşan ve organize bir şekilde mahallemize giren uyuşturucu batağına saplanıyor. Geleceğimiz hepimizin gözleri önünde karanlığın içine batmış gidiyor
Tüm bunlar tek başına bizim semtimizin sorunları değil elbet. Bunlar tüm emekçi mahallerinde şu veya bu şekilde benzerleri yaşanan sorunlardır. Kaynağı ise mevcut sermaye düzenidir, sistemin bozuk işleyişidir. Emeğimizin hakkını alamamamız, alınteri ile kazandıklarımızın ihtiyaçlarımızı karşılamamasıdır sorunumuz. Bizler çocuklarımıza kuru ekmek götürme derdindeyken, sırtımızdan para kazanan asalaklar takımının sefahatıdır sorunumuz
Şahintepesi İşçi Kültür Evi, yoz kültüre karşı açılmış bir bayraktır! Bizlere ve gençlerimize pompalanmaya çalışılan magazin kültürünün, kahvehane kültürünün, uyuşturucu belasının karşısında işçinin, emekçinin ilerici devrimci kültürünü yaratmaya çalışan, geçmişin devrimci ve demokratik kültürel ve sanatsal mirasına sahip çıkarak daha da ileriye götürmeye çalışan bir kurumdur İşçi Kültür Evi. Her türlü imkansızlıklar içinde boğuşan işçi-emekçi insanlarımıza yaşayamadığı kültürel etkinlikleri yaşatma imkanıdır. Tek başına saz çalmak değil, Pirsultanın, Bedrettinlerin, Mahsuni Şeriflerin, Ruhi Suların mirasını taşımaktır bizim derdimiz. Tek başına şiir okumak değil Nazım Hikmetlerin, Ahmed Ariflerin, Hasan Hüseyilerin, Rıfat Ilgazların mirasını taşımaktır derdimiz
Mahallemizdeki insanlarımız fakirdir, ama esas sefalet bilgi fakirliğidir
Sorunlarımızı çözme iradesi gösteremeyişimizdir. Binlerce insanız, hep beraber olabilsek üstesinden gelemeyeceğimiz mesele kalmaz.
Şahintepesi İşçi Kültür Evi zor ama güzel bir uğraşın içine girmiştir. Bu uğraşın kazanması, hedeflediği amaçlara ulaşması, hepimizin kazanması anlamına gelecektir. Ama bunu tek başına yapmak da mümkün değildir. Tüm işçi ve emekçi kardeşlerimiz İşçi Kültür Evini kendi evi gibi bilmeli, o gözle bakarak sahiplenmelidir. Hepimizin çabalarıyla gelecek güzel ve aydınlık günler, Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan günler ellerimizdedir. İşçi Kültür Evi hepimiz için bir fırsattır, bu fırsatı değerlendirebilmek hepimizin el ele vermesi ile gerçekleşecektir.
Yoz kültüre karşı kendi öz devrimci demokratik kültürümüzü korumak, işçi-emekçilerin kültürel-sanatsal inisiyatif ve etkinliği için, uyuşturucu batağına saplanan gençlere aydınlık bir gelecek hazırlayabilmek için, kahve köşelerinde ölen zamana karşı kendimizi geliştirebilmek için, hepimiz elbirliğiyle İşçi Kültür Evine sahip çıkalım, etkinliklerine ve mücadelesine güç katalım ve destek verelim.
11 Temmuzda gerçekleşecek açılışımızda buluşmak ve tanışmak dileğiyle