ODTÜlü öğrencilerin açıklamasından...
Faşizme karşı omuz omuza!
Düzenin gençlik üzerindeki saldırıları çeşitli şekillerde sürüyor. Ne var ki düzen, sokak ortasında hunharca saldırdığı, gözaltılar, tutuklamalar ve soruşturmalarla bastırmaya çalıştığı gençlikten hep aynı yanıtı alıyor. En son geçtiğimiz haftalarda 2. yurttan bir arkadaşımızı gözaltına alan sivil polislerin okula ve hatta yurda girerek mevzi kazanma arayışının onlar cephesinden nasıl bir hüsranla sonuçlandığını çok iyi hatırlıyoruz.
Ne var ki düzenin gençlik hareketi üzerinde kullandığı saldırı araçları bunlarla sınırlı değil. Sol siyasetin tasfiyesi için okulların nasıl faşizmin kaleleri haline getirildiği, insan bıçaklayan ve yaralayan faşist ve gericilerin konuşlandırıldıkları yerlerde nasıl desteklendikleri, korundukları bilinen şeylerdir. Bulundukları okullarda provokatörlük, ajanlık yapan, oruç tutmayan insanlara satır ve döner bıçaklarıyla saldıran, konser basan, resim atölyesi basan, saç-sakal kontrolü yapan ve yaşam tarzlarıyla okulları birer Nazi kampına çeviren faşist beslemeler bu ülkede yıllardır tanınmaktadır.
Bugün okulumuzda aynı durumla karşı karşıyayız. 9. yurtta kalan bir kişi son dönemlerde okulda serseri mayın gibi dolaşmaktadır. Bu kişi alternatif şenlik alanına gelip poster yırtma, jandarmaya şikayet etme, yurtta afiş indirme, kendisini tanıyan arkadaşlarımız karşısında kafa tokuşturarak kendini belli etme gibi bir takım provokasyonları gerçekleştirmiştir. Bu kişi, geçen gece yine benzer olaylar sonucu kendisini takip eden arkadaşlarımız karşısında 9. yurtta kantinde masanın üstüne çıkarak açıktan insanlarımızı tehdit etmiş ve düelloya çağırmıştır. Olay sebebiyle 9. yurda gelen yurtlar müdürü (Feyzullah Polat) bu kişinin kılına zarar geldiği takdirde arkadaşlarımızın bu okulda başını yakacağını beyan etmiştir. Yurtlar müdürünün faşist provokatörleri bu derece sahiplenmesi bizim için şaşırtıcı değildir.
Bu kişiler, düzenin baskılarla başaramadığı görevlerini yürütürler. Biz, faşizmi yalnız okullarda değil tüm ülkede ilerici, devrimci düşünce ve eyleme çekilmiş bir silah olarak çok iyi tanırız. 68lerde eylemelere, üniversite boykotlarına silahlarıyla saldıran faşist-gerici güruhlar, Maraş, Çorum, Sivasta, katledilen 7 TİPli gencin katilleri, hücre karşıtı eylemlerde polis korteji ve panzeri arkasından taş atanlar tarihe kara birer not olarak geçmişlerdir.
Bugün okulumuzda yaşananlar açıktır. Uyarımız bu kendini bilmezler sürüsü ve arkalarındaki idare (yurt ve okul) ve jandarmayadır. (...)
Tekrarlıyoruz, bugün bu okulda faşist provokatörlerin ve faşist-gerici örgütlenmelerin sebep olacağı bir olayın sorumlusu yurtlar müdürlüğüdür, okul yönetimidir, jandarmadır.
Faşizme karşı omuz omuza!
Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!
ODTÜlü devrimci, demokrat ve
komünist öğrenciler
ÇÜde kart atma eylemi
YÖK yasa tasarısına, NATOya ve soruşturma terörüne karşı 13 Martta eylem yapan öğrenci gençliğe saldırarak 13ünü tutuklayan uşaklara karşı Çukurova Üniversitesinden bir ses yükselttik. Tutuklanan arkadaşlarımıza kart yolladık.
Eylemimiz R1 kantininde yapılan konuşmayla başladı. Daha sonra sloganlarla kantinden dışarı çıkılarak basın açıklaması okundu. Eyleme basının ilgisi yoğun oldu. Eylemde Tutsak öğrenciler serbest bırakılsın!, Tutuklamalar, gözaltılar, soruşturmalar bizi yıldıramaz!, Baskılar bizi yıldıramaz! sloganlar atıldı. Eylemi Ekim Gençliği, Gençlik Derneği, Özgür Gençlik örgütledi. Öğrenci Koordinasyonu ise destek verdi.
Eylemde NATO zirvesi 28 Haziranda İstanbulda toplanacak... Barbarlığa ve barbarlara karşı şimdi Deniz olunmalı!/Ekim Gençliği, Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm/Ekim Gençliği imzalı dövizlerimizi açtık.
ALGP çalışmalarından...
Adana Liseli Gençlik Platformu çalışanları olarak liseleri kuşatmaya devam ediyoruz. Bizler kapitalist sistemin gençliği uyuşturmasına, sorgulamayan bireyler yetiştirmesine izin vermeyeceğiz.
Son çıkardığımız liseli gençlik platformu bültenimizi birçok liseye ulaştırıyoruz. Dağıtımımız liselilerin yoğun ilgisini çekti. Bazı liselerde bülten dağıtırken bir arkadaşımız Parasız, bilimsel, demokratik eğitim!‚ Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm! vb. sloganlarını attı.
Endüstri Meslek lisesi önünde toplu bir şekilde dağıtım yaparken bir sivil polis ve okul çalışanları bizi engellemeye çalıştılar. Sivil polisi etkisiz hale getirdik. 10 dakika kadar çekişme yaşadık. Öğrencilerin çıkış saatinde yaptığımız dağıtım ve aldığımız tutum öğrencileri etkiledi. Bültenimizi bir süre dağıttıktan sonra oradan ayrıldık. Polisin kimlik sorması ve göstermememiz öğrencilerin oldukça ilgisini çekti.
Yaklaşık bin kadar bülten dağıttık. Çalışmalarımızı 1 Mayısa hazırlanarak sürdüreceğiz.
Parasız, bilimsel, demokratik, anadilde eğitim!
***
Faaliyetimizi engelleyemeyecekler!
ALPG çalışanları olarak bir liseye bülten dağıtımına gitmiştik. Dağıtım yaparken bir öğretmen yanımıza geldi ve okulun önünde dağıtım yapmamamızı söyledi. Biz dağıtımımızı yapacağımızı söyledik ve devam ettik. Bunun üzerine okula giren öğretmen bir polisle geldi ve polis, yoldaşın üzerine saldırdı. Tartaklama sırasında arkadaşımızın elindeki bültenler yere düştü. Biz bültenleri alarak dağıtıma devam ettik. Faşist köpek, kolay yutulur bir lokma olmadığımızı anlayınca diğer polisleri arayarak yardım istedi. Yoldaşın polis çağırdığını söylemesi üzerine dağıtımı bıraktık ve bültenleri başka bir liseye dağıtmaya karar verdik. Ama buraya da polisler pusu kurmuşlardı. Tüm bunlara rağmen bültenlerimizi dağıtmaya devam ediyoruz ve edeceğiz.
Baskılar bizi yıldıramaz!
Baskılar bizi yıldıramaz!
Gençliği soruşturma ve tutuklamalarla yıldırmaya çalışan devletin kolluk güçleri bu sefer de bedellerle kazandığımız stand açma, afiş yapma vb. çalışmaların yapıldığı R1 kantinini 30 kişilik sivil polis ekibiyle bastılar. Geldiklerinde R1 kantininde Gündem, Özgür Gençlik, standları vardı. Ekim Gençliği olarak o sırada dışarıda stand açmıştık.
Polisin içeride bulunduğu sırada birçok öğrenci kantine girdi. Biz de standı bırakarak R1 kantinine geldik. Polis BAGHli arkadaşlarla diyaloğa girdi. Baskılar bizi yıldıramaz! sloganı attık. Tekrar diyaloğa girmeye çalışan polisle muhatap olunmadı. Kantinden çıkarken de Katil polis üniversiteden defol! sloganını attık. Polisin çıkarken afişlerimizi yırtması üzerine kantinde bulunan öğrencilere yönelik bir konuşma yaptık.
Üniversitedeki bir takım kazanımlarımıza saldıran polise karşı alınan tutum gevşekti. Bu tür baskılara devrimci tarzda tavır alınmazsa saldırılar artacaktır.
|