İçindekiler:

17 Ocak 2022
Sayı: KB 2022/03

Aşılması gereken eşik
Çimsataş işçileri üretimi durdurdu
İşçilerin haklı mücadelesi gölgelenemez!
Çimsataş işçileri sınıfa yol gösteriyor
Çimsataş işçileriyle dayanışma
Sinbo Direnişi'nin "1. Yıl Etkinliği"
Tarikat yurtları: Düzenin karanlık tuzakları
Enes Kara'nın ardından: Taksim'de polis terörü
Marksizm ve sosyal-şovenizm - H. Fırat
Kadınlara ve çocuklara sefalet
Katledilen tüm kadınlar için eylemler
Kazakistan halk hareketi ve dersleri
Dünya sınıf ve kitle hareketinden...
Ukrayna krizi ve küresel güç odakları
Madenciye bir tekme daha!
Öğretmenlik Meslek Kanunu üzerine
Uzaktan eğitim ve eğitimin içeriği
Hrant Dink'in katledilişinin 15. yılı
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Madenciye bir tekme daha!

Hesap sormak için mücadeleye!

 

Soma katliamının ardından eylem yapan madenciyi tekmeleyen Yusuf Yerkel Frankfurt Başkonsolosluğu’na “Ticaret Ataşesi” olarak atandı. Diğer bir deyişle, Yerkel, sermayeyi korumak için canhıraş çabasının ödülünü aldı. Onu ödüle layık gören AKP iktidarı böylece 301 Soma maden işçisinin ailelerinin acısını daha da katladı.

2014’te AKP’nin ebedi şefinin müşaviri olan işçi düşmanı Yusuf Yerkel, Soma katliamını protesto eden madenci Erdal Kocabıyık’ı yerlerde tekmelemişti. AKP iktidarı tekme ile yetinmemişti. Erdal Kocabıyık hakkında daha sonra soruşturma başlatılmış ve Kocabıyık, Başbakanlık koruma aracına hasar verdiği gerekçesiyle faiziyle birlikte 631 lira para cezasına çarptırılmıştı. Düzen yargısı da işçiyi tekmeleyen Başbakan müşavirinin yanında yer almış, “kamu malına zarar verdiği” gerekçesiyle Kocabıyık’a 10 ay hapis cezası vermiş, böylece maden işçisine bir tekme de yargı vurmuştu.

Bu tekme 301 maden işçisinin katledilmesine yönelik maden işçilerinin öfkesine verilen bir yanıttı. İşçi ve emekçilerin artan tepkisi nedeniyle Yusuf Yerkel özür diledi. Recep Tayyip Erdoğan’ın müşavirinin tekmelediği madenci Erdal Kocabıyık ise özrü kabul etmedi. “Halen üzgünüm, kalbim kırık. O tekme yalnızca bana değil, tüm madencilere atıldı” diyerek, saldırgan müşavire tepki gösterdi.

Sermaye cephesi tekmeci müşavirin arkasında saf tuttu

Erdal Kocabıyık yediği tekmelerin ardından, gazete ve televizyonlarda haberlere çıkması nedeniyle Soma patronları tarafından kırmızı listeye alındı, işten çıkarıldı. Hiçbir yerde işe başlamasına izin verilmedi. Tüm iş arayışları maden patronları eliyle boşa çıkarıldı. Kapitalistler Erdal Kocabıyık’ı açlıkla ve sefaletle terbiye etmeyi kolektif bir tutumla hayata geçirdiler.

AKP’nin havuz medyası, Başbakanlığın Mercedes araçlarına zarar verdiği iddiasıyla ceza alan Kocabıyık hakkında “provokatör” suçlamasıyla çarşaf çarşaf haberler yaptı. Maden işçisini provokatör, devlet düşmanı söylemleriyle yaftaladı.

AKP iktidarının yargısı, havuz medyasına kol kanat gerdi

AKP yargısı, Yusuf Yerkel ve ardındaki el olan dinci parti liderini koruma altına alma ve yapılan eleştirileri boğma yaklaşımını bir adım daha öne çıkardı. İşçiye atılan tekmenin hesabını soran Barış Atay’ı ifadeye çağırdı. Tekmeciyi kollayan yargının gerekçesi hazırdı. Barış Atay’ın attığı tweette, Yusuf Yerkel’e “Yargılanacaksın ben bunun peşini bırakmayacağım, hukuk devletinde senden hesap soracağım” demesi tehdit, halkı kin ve düşmanlığa tahrik sayıldı.

Tekmeyi atan Yusuf Yerkel’i gözaltına almayan yargı, Barış Atay’ın gözaltına alınması emrini jet hızıyla verdi. Erdal Kocabıyık’ı hedefe çakan AKP medyasının ceza alması da AKP yargısı eliyle önlendi.

AKP iktidarından işçiyi tekmeleyen Yusuf Yerkel’e yeni ödül

AKP iktidarı sadık hizmetkarı Yusuf Yerkel’i hep ödüllendirdi. Son ödülü ise ekonomi eğitimi almadığı halde ticaret ataşesi olarak Frankfurt Başkonsolosluğuna atanması oldu. Tekmeci Ticaret Ataşesi 3 ya da 4 yıl boyunca görev yapacak ve bu dönem boyunca cukkayı dolduracak.

İşçiyi tekmeleyen Yusuf Yerkel’in ailesinin, Türkiye’den Almanya’ya yol masrafları devlet kasasından karşılanacak. Görevde kaldığı sürece diplomat statüsü ve dokunulmazlığı olacak. Gri pasaport kullanacak.

Yusuf Yerkel, Almanya’da en az 6.000 euro (yaklaşık 93 bin TL) net maaş alacak. Maaşı Ankara’dan havale edilecek ve bunun dışındaki sosyal güvenlik primleri Türkiye tarafından yatırılacak. Böylece emekliliğine büyük katkı sağlanmış olacak. Kendisi, eşi ve çocuklarının Almanya’daki “acil olsun olmasın” tüm tedavi masrafları, euro olarak Türkiye’ye havale edilecek. Bu tedavi masraflarını da SGK ödeyecek.

Yusuf Yerkel’in ayrıcalıkları bu kadarla bitmiyor. Çocukları özel eğitime ihtiyaç duyarsa, özel okula giderse ya da evinden uzak İngilizce eğitim veren bir okula gidecekse, devlet bu faturayı da üstlenecek. Kıdemine ve kademesine göre, tuttuğu evin büyüklüğü ile kirası da baz alınarak, Yusuf Yerkel’e kira desteği verilecek.

İşçiye tekme sallayan Yusuf Yerkel’in ödül sağanağı Türkiye’ye döndükten sonra da devam edecek. Türkiye’ye dönerken, “naklihane” hakkından yararlanacak ve istediği eşyayı götürebilecek. Yol parasını devletten alacak. 3 yaşından daha genç veya sıfır model otomobili vergisiz olarak Türkiye’ye getirebilecek. Yurt dışındaki görevi sırasında tüm emeklilik primleri yüksek tutardan yattığı için, Türkiye’de süper emekli olabilecek ve normal emeklilerin birkaç katı emekli aylığı hakkı kazanacak.

AKP iktidarının sermayeyi koruma, yandaşı kollama ve sadık uşaklarını savunma, ödüllendirme yaklaşımı artarak sürüyor. Bu harami saltanatından, işçi ve emekçilere ekonomik-sosyal yıkımı, işkenceyi dayatan sermaye düzeninden, onun sadık bekçisi Yusuf Yerkel’lerden hesap sormanın yolu, devrimci sınıf mücadelesini büyütmektir!

 

 

 

 

 

Yusuf Yerkel Frankfurt’ta istenmiyor!

 

Frankfurt’taki çeşitli Türkiyeli demokratik kitle örgütleri de Yusuf Yerkel’in Frankfurt’a ticari ataşe olarak atanmasını protesto etmek amacıyla, 14 Ocak Cuma günü Frankfurt başkonsolosluğu önünde bir protesto eylemi gerçekleştirdiler.

Kimi Alman ilerici kurum ve kişileri ile sendikaların (DGB) da destek verdiği eyleme yüzlerce kişi katıldı.

İş günü olmasına ve soğuk havaya rağmen konsolosluk karşısındaki alanda toplanan kitle, Türkçe ve Almanca olmak üzere, Yusuf Yerkel’in madenciye tekme attığı resmin de olduğu, “Persona non grata, Yusuf Yerkel Frankfurt’ta istenmeyen kişi!” yazılı iki pankart taşındı. Eylem organizasyonu bu iki pankart dışında başka hiçbir bayrak veya sembolün taşınmaması yönünde bir karar aldıklarını bildirdiler.

Eylem organizasyonu adına Frankfurt Türk Halkevi başkanı bir konuşma yaptı. Konuşmada Soma maden faciasının yaşanmasında, maden patronları ile birlikte hükümetin de ciddi bir sorumluluğu olduğunu; bütün süreç boyunca atılan her adımın başta maden işçileri olmak üzere, tüm halkı gün geçtikçe daha fazla mağdur ettiği ifade edildi. İşçi ve aynı zamanda insanlık düşmanı bir kişi olan Yusuf Yerkel’i Frankfurt’ta asla istemediklerini, bu skandal kararın derhal geri alınmasını talep ettikleri belirten konuşma, Almanca ve Türkçe olarak atılan “Yusuf Yerkel Frankfurt’tan defol!” sloganlarıyla karşılandı.

Aynı konuşma bir kez de Almanca yapıldıktan sonra, hazırlanan siyah çelenk konsolosluk kapısına bırakıldı. Ardından Frankfurt DGB başkanı Philipp Jacks bir konuşma yaptı. Böyle bu eylem için davet edildiğinde tereddütsüz kabul ettiğini, böyle bir atamanın kendileri için de kabul edilemez olduğunu, bunu protesto ettiklerini belirten Jacks, Türkiye’deki rejimin özellikle Erdoğan’ın başkanlık sistemine geçildikten bu yana demokratik ve sosyal hakların çok yoğun olarak gasp edildiğini bazı rakamlar vererek teşhir etti. Yusuf Yerkel türünden insanların bu ülkenin değerleriyle bağdaşmadığını ve bunu kabul etmediklerini de ifade eden sendikacı; söz konusu atamanın, Yusuf Yerkel’in o tekmeyi basının önünde boşa atmadığını gösterdiğini söyledi. Konuşma “yaşasın enternasyonal dayanışma!” sloganıyla sona erdi.

Çok sayıda yerli ve Türkiyeli kurumun imzacısı olduğu eyleme Bir-Kar da katılarak destek verdi. Alanda Bir-Kar’ın konuya ilişkin hazırladığı, “sermayenin tekmecisi, işçi düşmanı Yusuf Yerkel, Frankfurt’tan defol!” başlıklı bildirileri dağıtıldı.

Alman basınının da ilgi gösterdiği eylem, olayın takipçisi olunacağı ve bu atama kararı geri alınıncaya kadar mücadeleye devam edileceği açıklamasıyla sona erdi.

Kızıl Bayrak / Frankfurt