27 Kasım 2020
Sayı: KB 2020/Özel-24

Engels: “İkinci Keman”dan da öte!..
Pandemiyi yönetemiyorlar…
Çakıcı’lı reform
AB-Türkiye ilişkilerinde yeni dönem
Ekim Devrimi seminerleri
Sinbo’da işçi forumu
İnsanca yaşamaya yeten asgari ücret...
“Mücadeleye odaklanmalıyız!”
100. Yılında Tarihsel TKP... - H. Fırat
Friedrich Engels 200 yaşında!
Engels: Proletaryanın gönüllü savaşçısı
Materyalist tarih anlayışı üzerine
Engels eserleriyle hep yaşayacak!
İEKK’den 25 Kasım eylem ve etkinlikleri
Sinbo’da 25 Kasım
Dinsel gericiliğin toplumdaki sonuçları
Batı Sahra sorunu ve Fas sömürgeciliği
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Sinbo’da 25 Kasım

 

“Sendikalı olmak haktır! Ücretsiz izin değil, güvenceli ve sendikalı çalışmak istiyoruz!” diyen Sinbo işçileri fabrika önündeki direnişlerinin sekizinci gününde 25 Kasım etkinliği gerçekleştirdi.

“Çifte sömürüye, şiddete karşı örgütlenelim!”

Fabrika önünde yapılan etkinlikte ilk olarak TOMİS açıklamasını Sinbo direnişçileri okudu. “Fabrikalarda, çifte sömürüye, şiddete, tacize ve mobbinge karşı örgütlenmeye, mücadeleye” başlıklı açıklamada “Bugün kadınlar tüm dünyada ve Türkiye’de baskı, sömürü ve şiddetle karşı karşıyadır. Fabrikalarda, işyerlerinde, sokakta, okulda, evde yani yaşamın her alanında taciz- tecavüz ve şiddet artarak devam ediyor” denildi. Kadına yönelik şiddetin boyutlarının anlatıldığı açıklamada, Sinbo fabrikasındaki direniş sürecinden bahsedildi. “Direnişimiz aynı zamanda Sinbo’da kadın işçilere uygulanan baskıya, mobbinge, tacize karşı da bir direniş.” denilen açıklamada, emekçilere şu çağrı yapıldı: “Fabrikalarda çifte sömürüye, şiddete, tacize, mobbinge karşı örgütlenelim, mücadeleyi yükseltelim! Kadın-erkek el ele örgütlü mücadeleye! İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”

TOMİS açıklamasının ardından katılan kurumlar adına konuşmalar gerçekleştirildi.

“Omuz omuza mücadele edeceğimiz günler yakın”

İşçi Emekçi Kadın Komisyonları (İEKK) adına yapılan konuşmada gelecek güzel günlerin yakın olduğuna değinilerek mücadeleyi yükseltme çağrısı yapıldı. İEKK konuşmasında dünya çapında yükselen mücadelelere işaret edilerek şunlar ifade edildi:

“Amerika’da nefes alamıyoruz eylemleri, Ortadoğu’da gerici rejimlere karşı mücadele eden kadınların peşinden kitleleri sürüklediğini görüyoruz. Yine Türkiye’de de artarak kadınların mücadelede yerini aldığını görüyoruz. Metal işçileri Gebze’de yürüyüş gerçekleştirdi. Türkiye’de kadınların ve erkek emekçilerin yan yana mücadeleyi yükselteceği günlerin geleceği çok açık. Sinbo bunun bir örneği, burada kadın ve erkek işçiler omuz omuza mücadele ediyor. Bunu, önümüzdeki günlerde bu karanlığı, bu ablukayı dağıtacağının muştusu olarak görebiliriz. Kadın ve erkek ele ele mücadeleyi yükselteceğinin inancıyla Sinbo direnişini selamlıyoruz.”

Kent Emekçileri Dayanışması’ndan Kadınlar adına konuşmada kadın işçi-emekçilerin mücadele tarihinde yer tutan “Eşit işe eşit ücret” mücadelesinin bugün de sürdüğü belirtilerek direniş selamlandı.

Yeni Demokrat Kadın temsilcisi, konuşmasında AKP-MHP iktidarının kadın düşmanı politikalarına değindi. “Çıkardıkları yasalar patronların elini güçlendirmekte” denilerek bütün bunlara karşı Sinbo işçilerinin direnişini sahiplenme çağrısı yapıldı.

Emekçi Kadınlar (EKA) adına yapılan konuşmada “Kadınların özgürlük mücadelesi tüm dünyada devam ediyor. Sinbo işçileri gibi mücadeleyi yükseltmek birlikte örgütlenmek zorundayız.” ifadeleri kullanıldı.

Devrimci Gençlik Birliği (DGB) adına yapılan konuşmada “Direnen maden, metal ve Sinbo işçilerine selam” vurgsuyla şunlar ifade edildi: “Yıllar önce Mirabel Kardeşler’in mücadelesi bugün bu alanlarda. Krizin faturası bilhassa kadın işçilere kesiliyor. Onlar direniş alanlarına onlarca polis yığıyor. Korkacaksınız! Bu sömürüyü işçiler yıkacak.”

Şiir dinletisiyle süren eylemde Alınteri adına söz alınarak “Buradaki kadınların anlatımı tüm emek mücadelesi veren işçilerin hikayesi. Kapitalizme karşı kadın mücadelesinin yükseltilmesi çağrısıdır.” denildi.

Desteğe gelen Pınar Aydınlar’ın söz almasıyla, Sinbo fabrikasında vardiya bitişi servislerin çıkışı Çav Bella ile karşılandı. Aydınlar da “Sinbo işçilerinin yalnız olmadığını vurguluyorum. Yaşasın sınıf dayanışması” diyerek direnişi selamladı.

Etkinlik boyunca “Sinbo’da direniş kazanacak!”, “Kadın, erkek el ele örgütlü mücadeleye!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz!”, “Sinbo patronu işçi düşmanı!” sloganları atıldı.

Etkinliğe İEKK, DEV TEKSTİL, DGB, Alınteri, Yeni Demokrat Kadın, TİP, Emekçi Kadınlar, Kent Emekçileri Dayanışması’ndan Kadınlar katıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

 

 

 

 

İzmir: Sömürü düzenini kabul etmiyoruz!

 

25 Kasım dolayısıyla İzmir’de eylem yapıldı. “Kriz, şiddet, erkek egemen sistem, pandemi, deprem; Bir aradayız, yaşamı savunuyoruz!” çağrısı ile düzenlenen eylem için Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi Halkbank önünde saat 18.30’da toplanılarak Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne yüründü.

İşçi Emekçi Kadın Komisyonları (İEKK) ve Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası’nın (DEV TEKSTİL) taleplerin yazıldığı dövizlerle katıldığı eylemde birçok kadın örgütü yer aldı.

25 Kasım’ın tarihçesine ve Mirabel Kardeşler’in mücadelesine değinilen basın açıklamasında, kadına yönelik şiddetin ekonomik kriz, savaş, pandemi ve depremle katlanarak arttığı belirtildi.

“Kadın cinayetlerinin asıl failli erkek egemen kapitalist sistemdir” vurgusu yapılan açıklamada, LGBTQ+ bireylerin cinsel saldırılara maruz kaldığına değinildi. Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet ve cinsel saldırılarda yargının rolüne dikkat çekildi.

“İşçi-emekçi kadınlar açlığa terk ediliyor”

Açıklama, pandeminin yükünün kadınlara yıkıldığına dair şu vurgularla devam etti: “Kadınlar ya krizin getirdiği artan işsizlik ve güvencesizlikle, aile içindeki şiddetten uzaklaşacak geçim kaynağı ve gelecek güvencesi olmadığı için erkek şiddetine mahkûm ediliyor ya da aynı işi yapmasına rağmen erkeklerden daha düşük ücret almaya, ucuz iş gücü olarak kayıt dışı güvencesiz, esnek çalışmaya zorlanıyor. Kadınları giderek daha fazla oranda güvencesiz ve niteliksiz işlere mahkûm eden, bakım yüklerini arttıran, şiddeti derinleştiren, kadınları çaresizleştiren bu sömürü düzenini kabul etmiyoruz.”

Kadınlar taleplerini şöyle sıraladı:

* İstanbul Sözleşmesi uygulansın!

* İyi hal indirimi kaldırılsın!

* Denetimli serbestlik uygulamasından kadınlara karşı suç işlemiş olanların faydalanması engellensin!

* Kadınların korunmasının önündeki tüm bürokratik ve fiili engeller kaldırılsın!

* Yeterli sayıda ve kadınların yönetiminde olan, kamu tarafından finanse edilen kadın sığınma evi açılsın!

* Korunma ve sığınma talep edenler öncelikli olmak üzere her kadına iş ve sosyal güvence sağlansın!

* Kadına yönelik her türlü şiddeti önleyen ve kadınları koruyan yasal düzenlemeler acilen yapılsın!

* İşyerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen düzenlemeler yapılsın!

* Kadın istihdamında tek seçenekmiş gibi sunulan esnek-güvencesiz-kayıt dışı ve taşeron çalıştırmaya, kiralık işçilik uygulamasına son verilsin!

* Bütçede, eğitimde ve her türlü yasa ve uygulamada toplumsal cinsiyet eşitliği esas alınsın!

* Kapatılan kamu kreşleri açılsın, kadın veya erkek olduğuna bakılmaksızın en az 50 çalışanın bulunduğu iş yerlerinde gündüz bakım evi ve kreşler açılsın!

* Eşit işe eşit ücret sağlansın!

* Kadınlar için daha fazla yoksulluk, şiddet, göç ve ayrımcılık anlamına gelen savaş politikaları son bulsun!

* Eşit ve özgür biçimde bir arada yaşamın sağlanacağı demokratik koşulların oluşması sağlansın!

* KHK’ler iptal edilerek haksız hukuksuz yere işten çıkarılan tüm emekçiler görevlerine iade edilsin!

Kızıl Bayrak / İzmir