17 Haziran 2016
Sayı: KB 2016/23

Sınıfa karşı sınıf!
İletişim alanına kirli savaş ayarı!
Katiller, tetikçiler devlet güvencesinde
Yaşam alanlarımız ranta kurban!
Açlık sınırındaki ücretle gelir vergisinde basamak atlamak!
“Dayanışmayı büyütmemiz ve birlik kurmamız gerekiyor”
Sahte güzellik algısı ve sömürü üzerinden büyüyen AVON!
"Metal Fırtınanın yolundan 2017’ye hazırlanıyoruz!"
15-16 Haziran etkinlikleri
15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi'ne dair - 3
“Mücadelemize devam edeceğiz!”
LYS karşıtı şenlikler gerçekleştirildi
Karanlığa karşı geleceğiz ve değişecek dünya!
Liselerde protestolar sürüyor: “Hep birlikte sırtımızı dönelim”
Piyasacı eğitimi durduralım!
İngiltere’de Brexit Referandumu ve kapitalizmin korkusu
Venezuela’da Amerikancı sağın referandum hamlesi
Rakka-Menbiç operasyonu ve Kürt halkını bekleyen tehlikeler
14 Haziran’da Fransa’da milyonlar sokaklardaydı
“Karanlığın en zifiri olduğu an, aydınlığa en yakın olan anıdır!”
Clara Zetkin proleter kadınların devrim mücadelesinde yaşayacak
Enternasyonal proleter edebiyatın usta kalemi: Maksim Gorki
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Açlık sınırındaki ücretle gelir vergisinde basamak atlamak!

 

2015 yılı sonuna doğru yoğunlaşan asgari ücret görüşmeleri, “vergiden muaf asgari ücret” tartışmalarını da beraberinde getirmişti. Asgari ücret, artan haliyle bile açlık sınırını geçemedi. Ocak ayında zamlı asgari ücret henüz işçilerin cebine girmeden, patronlara verilen teşvik indirimlerinin oranı arttı ve yeni teşvikler verildi. İşçinin ödeyeceği vergide muafiyet veya vergi oranlarında herhangi bir indirim yapılmadı.

Rekor: Düşük ücretler ve yüksek vergiler

OECD ülkeleri arasında en düşük ücretler sıralamasında Türkiye ön sıralarda. Aynı zamanda vergi oranlarının yüksekliği açısından da Avrupa ülkeleri arasında ilk sıralarda. İşçi ve emekçilerin artan oranlı vergi ödeme zorunluluklarına karşın şirketlerin ödeyecekleri gelir vergisi % 20'ye sabitlenmiş durumda.

Elde ettiğimiz her tür gelir için devlete gelir vergisi ödüyoruz. Tabii elde edilen gelire göre vergi oranı da değişiyor.

Gelir vergisi matrahı brüt ücretler üzerinden hesaplanıyor. Aslında asgari ücret brüt olarak belirleniyor, gelir vergisi ve sigorta primleri bu tutar üzerinden hesaplanıyor. 2016 yılı için belirlenen asgari ücret 1647 TL’dir. Asgari ücret kesilen vergiler ve diğer kesintilerden sonra işçinin eline geçen miktarı 1.177,46 TL’dir.

Asgari geçim indirimi denilen rakam ise ödeyeceğimiz vergi matrahından yapılan indirimdir. Yani aslında gelir vergisi tam olarak maaşımızdan kesiliyor, fakat devlet indirim rakamını nakit olarak patron üzerinden bize geri ödüyor. Yani asgari geçim indiriminin iadesi konusunda patron sadece aracı.

Sadece 9 ay 1300 TL

Brüt ücret üzerinden sigorta ve işsizlik priminin düşmesi ile gelir vergisi matrahı oluşuyor. Bir asgari ücretlinin aylık gelir vergisi matrahı (mesai, prim, ikramiye hariç) 1399,95 TL’dir. 2016 Eylül ayı sonunda asgari ücretlinin geliri 1399,95 x 9 = 12.599,55 TL olacak. Yani bir sonraki ay gelirin 12.600 TL den fazla kısmı için gelir vergisi oranı % 20 olacak. Böylece Ekim ayında asgari ücretlinin ödeyeceği vergi 70 TL daha artacak.

Mesai, prim ya da ikramiye alanlar daha erken ve daha fazla vergi ödeyecek

Alacağımız ek kazançlar da gelir vergisi dilimi hesabına dâhil ediliyor. Böylece fazla mesai veya diğer biçimlerde ek ücret alanlar, 12.600 TL sınırını daha erken aşarak 2. vergi dilimine göre vergi ödeyecek. Ortalama haftada 10 saat mesai yapan asgari ücretli  % 20’lik vergi dilimine Ekim ayı yerine Temmuz ayında girebilecek.

İnsanca yaşamaya yetecek, vergiden muaf ücret talebini yükseltelim!

Elektrik, su ve temel gıda maddelerine yapılan zamlarla daha ilk aydan buhar olan asgari ücret, artan oranlı vergilerle daha da düşecek. Buna karşılık maliyetin patronlar tarafından karşılanması istenebilir veya bu konuda yasal bir düzenleme yapılabilir. Asgari ücret yoksulluk sınırının üzerinde ve tüm vergilerden muaf olmalıdır. Hükümet sözcüleri zaman zaman gazetecilerin sorularına karşılık bu konuda çalışma yapılacağına dair üstü kapalı söylemlerde bulunuyor ve konu belirsizliğini korumaya devam ediyor. İşçiler adına hiçbir düzenleme yapılmazken işçilerden kesilen haraçlarla oluşturulan bütün fonlar da patronlara peşkeş çekiliyor.

İşçi ve emekçiler haklarını ancak mücadele ederek alabilirler. İnsanca yaşamaya yeten ücret de ancak mücadeleyle kazanılır. Yapmamız gereken vergiden muaf insanca yaşamaya yeten ücret için fabrikalarda ve sanayi havzalarında mücadeleyi büyütmektir. Başka da bir seçeneğimiz yok.

Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası

 

 

 

 

Park Termik’te TİS’te anlaşma sağlanamadı

 

Ciner Grubu’na bağlı Park Termik şirketinin türlü oyunlarının yanı sıra işçilerin haklarını gasp etmekten geri adım atmaması sonucu toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamadı. Türkiye Maden-İş ile şirket arasında süren arabuluculuk sürecinin sona erdiği belirtilirken, bundan sonra sendika ‘grev’ için oylamaya gidecek.

Yaklaşık 1 yıldır yeraltında çalışan maden işçilerinin ikramiyesini ve ücretli izin günlerini sendika ile el ele vererek gasp eden Park Termik şirketi TİS’te de geri adım atmadı. Park Termik’te sendikadan alınan kısıtlı bilgilere göre arabuluculuk süreci 14 Haziran günü anlaşmazlık ile sonuçlandı ve grev oylamasına geçileceği belirtildi.

Diğer yandan, Park Termik’te çalışan yerüstü işçileri “Söz, yetki, karar işçilere!” diyerek kendi aralarında toplantı yapmayı planlıyor.

Yeraltından Sesler Platformu ise, patronların işçilerin haklarını gasp etmesine karşı işçileri onurlarına sahip çıkmaya, birlik olmaya ve oylamada ‘Grev’ demeye çağırdı:

Park Termik’te haklarımızı almak için: Grev!

2016’nın başlarında başlayan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Park Termik yetkilileri tarafından görüşülen Toplu İş Sözleşmesi’nin tıkanmasının ardından arabuluculuk sürecinde de anlaşmaya varılamadı.

Sürecin en başından beri sağlıklı bilgilerden yoksun edilmemize rağmen artık son aşamaya gelmiş bulunmaktayız.

Yine şeffaflıktan yoksun sendika bürokratlarından aldığımız bilgilere göre önümüzdeki günlerde grev oylaması yapılacaktır.

Yeraltında gasp edilen ikramiyeler ve gasp edilmeye çalışılan ücretli izinler, yerüstünde ise ağır işlere rağmen düşük ücretlere karşı mücadele başlıyor.

Arkadaşlar!

Birçoğumuzun aklında 2 sene önceki grev tedirginlik yaratsa da bu süreci yeraltı-yerüstü olarak bir bütün şeklinde sürdürdüğümüz sürece karşımızda hiçbir güç hiçbir engel duramayacak!

Ya ikramiyelerimizin gidişine göz yumacağız ya da ikramiyemizi koruyacağız!

Ya düşük ücretlere göz yumacağız ya da onurlu bir mücadele ile kendimize insanca bir yaşam koşulu sağlayacağız!

Bugün ikramiyelerimizden vereceğimiz taviz yarın önümüze başka hak gaspları ile çıkacaktır!

Ya ömür boyu esaret, ya cesaret!

Yeraltından Sesler Platformu
14 Haziran 2016

 
§