5 Şubat 2016
Sayı: KB 2016/05

Bahar dönemi, gelişmeler ve görevler
Eski düzende yeni anayasa hayalleri!
Yeniden imha, yeniden inşa!
Sermaye devleti yeni karakollar kuracak
Sermaye tam kölelik dayatıyor
Ek ücret zammı için ortak mücadele!
MİB’den iki günlük çalıştay!
EKU’da işçiler kararlılıklarını koruyor
Köle pazarları kurulmak isteniyor
“Ve (aynı) katil cinayet mahalline döner”
Mücadele tarihinde kadının yeri: İşçi kadınlar en ön safta!
Osmanlı’nın son yıllarından Cumhuriyet’in ilk yıllarına...
Greif deneyiminden öğrenelim!
Yasalar kadını koruyabilir mi?
Torba yasa işçi ve emekçilere esnek çalışmayı dayatıyor!
“Yeni mücadele döneminde liseleri fethedelim!”
3. Cenevre görüşmeleri; “Üçlü şer ekseni”nin kundakçılığı
Kapitalizm insana dair hiçbir sorunu çözemez!
Hayaller ve sınıfsal gerçekler!
Essen’de ‘Kürt sorunu’ konulu panel
Zincirlerimizden başka kaybedecek neyimiz var?
Hasta tutsak Türkan Özen’e ‘siyasi cezalandırma’
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Essen’de ‘Kürt sorunu’ konulu panel

 

NAV-DEM ve BİR-KAR çalışanlarının “Ortadoğu, emperyalist savaş, Kürt sorunu“ başlığıyla  birlikte düzenlediği panel, 31 Ocak Pazar günü Essen şehrinde gerçekleştirildi. Devrim şehitleri anısına yapılan saygı duruşuyla başlayan etkinlik NAV-DEM temsilcisinin sunumu ile devam etti.

Temsilci, konuşmasında, Kürt hareketinin Rojava’daki HDP’nin ise 7 Haziran seçimlerindeki başarısına bağlı olarak sömürgeci Türk devletinin Kürt halkına karşı kirli bir savaş başlattığını, günlerdir özellikle özyönetim ilan edilen Kürt kentlerinin en ağır silahlarla yıkıldığını buna karşın başta gençlik olmak üzere Kürt halkının bu saldırılara karşı yiğitçe direndiğini anlattı. Devamında ise sömürgeci devletin topyekûn savaşına Kürt halkının devrimci bir direnişle cevap verdiğini, devrimin bedel istediğini ve Kürt halkının bu bedeli ödemek konusunda tereddüt göstermeden “sosyalist öğeler taşıyan özyönetim“ ilanlarını sonuna kadar savunacaklarını belirtti.

Sunumunu yapmak için söz olan BİR-KAR temsilcisi, içinden geçilen tarihsel dönemin bir “bunalımlar, savaşlar ve devrimler“ dönemi olduğunu, buna bağlı olarak emperyalistler arasındaki dengesiz gelişmelere bağlı olarak dünyamızın bir kez daha sömürge savaşlarıyla yüz yüze bırakıldığını ve bir dünya savaşına doğru evrilen bu sürecin ana merkezinin ise içerisinde Türkiye ve Kürdistan’ın da olduğu Ortadoğu olduğunu belirtti.

İçinde yaşadığımız bu coğrafyanın işçi sınıfının gelişmişliği ve sahip olduğu devrimci dinamikler üzerinden aynı zamanda bir devrim toprağı olmasıhın bu ülkenin devrimcilerine her zamankinden daha çok sorumluluklar yüklediğinin altını çizdi. Bu anlamıyla ortaya çıktığı ilk günden beri bütün bir enerjisi, olanaklarıyla sınıf içerisinde faaliyet yürüten ve sorunu bir devrim perspektifi ile ele alan sınıf devrimcilerinin Kürt sorununun gerçek anlamda çözümüne bu eksen üzerinden baktığını belirtti. Tam da bu nedenlerden dolayı halkların gerçek kurtuluşunun devrimcileşmiş bir işçi hareketiyle Kürt yoksulları ve emekçilerine dayanan sosyal bir devrimle mümkün olabileceğini ifade etti. Bunun dışındaki her türden çözüm arayışının iğreti olduğunu, çözümün ne “ulusal cumhuriyet“ ne de “demokratik cumhuriyette“ olduğunu, aksine bir ucu uzak Asya’dan başlayan diğer ucu ise Balkanlar’a kadar uzanan, bütün işçi ve emekçilerin, ezilen halkların eşit ve kardeşçe yaşayacağı  “sosyalist cumhuriyetler birliğinde“ olduğunu vurguladı. Bugünkü olanaklar üzerinden bakıldığında tek gerçekçi çözümün buradan geçtiğini önemle belirtti. Etkinlik katılımcıların soruları ve konuya ilişkin düşüncelerini ifade ettikleri canlı tartışmalarla sona erdi.

 

 

 

 

Kirli savaş Almanya’da protesto edildi

 

Cizre’nin Cudi Mahallesi'nde sığındıkları bodrum katının devletin saldırılarında çökmesi üzerine ağır yaralanan, aralarında çocukların da olduğu 23 kişiye dönük devam eden abluka ve katliam hazırlığı 28 Ocak'ta Wuppertal’da gerçekleşen mitingle protesto edildi. Mitingde ilk önce çatışmalarda yaşamını yitirenler için saygı duruşu yapıldı. Ardından yapılan basın açıklaması ve konuşmalarda katliam lanetlendi, direniş selamlandı, mücadele çağrısı yapıldı.

29 Ocak günü Bielefeld’de yapılan mitingde ise aralıksız biçimde AKP gericiliği ve devletin başı Erdoğan aleyhine öfkeli sloganlar haykırıldı. Kürdistan’daki kirli savaşa ve katliamlara karşı daha duyarlı olunması ve mücadelenin daha da yükseltilmesi çağrıları yapıldı.

Mitingde ayrıca TKİP-Yurtdışı Örgütü’nün Kürt halkıyla dayanışma çağrısı yapılan bildirisi de okundu.

Aynı gün Düsseldorf’ta da Nav-Dem’in çağrısı ile eylem gerçekleştirildi.

Burada Kürt kurum temsilcileri, Cizre kuşatması hakkında en son gelişmeleri dile getirerek, bir katliam girişimi ile karşı karşıya olduklarını vurgulayan konuşmalar yaptılar. Konuşmalarda, Türk sermaye devletinin kirli savaşına karşı mücadeleyi yükseltmenin mutlak bir zorunluluk olduğunun altı çizilerek, aralıksız olarak her eylem için hazır olmanın gereğine değinildi. Mitinge yerli halktan insanlar da ilgi gösterdi.

30 Ocak günü Köln’de yapılan eyleme 2 binin üzerinde katılım oldu. Yürüyüş boyunca en sık ve en öfkeli biçimde atılan sloganlar, “Çocuk katili Erdoğan!”, “Kürdistan faşizme mezar olacak!” ve “Yaşasın Cizre direnişi!” oldu. Mitingde yapılan tüm konuşmalarda Cizre Cudi Mahallesi’ndeki kuşatma hakkında en son gelişmelere değinildi, sermaye devletinin burada sergilediği alçakça tutum ve bunun ifadesi katliam girişimi sert biçimde teşhir edildi, olayın yakıcılığının altı çizildi ve dayanışmanın aciliyeti dile getirildi. Dayanışma çabalarının büyütülmesinin aciliyet ve zorunluluğuna vurgu yapıldı. Sınıf devrimcileri, Köln’deki eyleme, üzerinde “Kürdistan’da faşist devlet terörüne son, Kürt halkına özgürlük” yazılı BİR-KAR imzalı bir pankartla katıldı. Avrupa DGB ise kızıl bayraklarıyla yürüyüş ve mitingde yer aldı, eylem boyunca Kızıl Bayrak satışı yapıldı.

Aynı gün Stuttgart’ta yapılan yürüyüşte yapılan konuşmalarda Kürt halkıyla dayanışma çağrısı yapıldı. Stuttgart Garı’nda başlayan yürüyüş, kent merkezinde yapılan mitingle son buldu. Emekçi halk ve gençlik eyleme ilgi gösterdi.

Frankfurt’taki eylemde yapılan konuşmalarda da Kürdistan’da süren katliamını Avrupa devletlerinin de desteği ile gerçekleştirildiğine dikkat çekildi.

 

 

 

 

Syriza siyonist İsrail’le kol kola girdi

 

Syriza hükümeti, son iki ayda ikinci İsrail ziyaretini gerçekleştirdi. 27 Ocak günü, iki ülke arasında sağlanan anlaşmayı imzalamak için yanındaki on bakanıyla beraber Kudüs’e giden Yunanistan Başbakanı Alexis Tsipras, İsrail’le zirve toplantısı yaptı. Görüşmelerin ardından Tsipras ile siyonist şef Benyamin Netanyahu tarafından yapılan ortak basın toplantısında, iki ülke arasında işbirliğinin güçleneceğinin belirtilmesinin yanında ‘dostluk’ mesajları verildi.

Katille işbirliği yapıp ‘Filistin sorunu’nu andı

Tsipras, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, İsrailli şirketleri “Yunanistan’daki fırsatları değerlendirmeye” davet etti. Yeni doğalgaz boru hatları, elektrik nakli, su teknolojisi, farmasötik teknoloji, biyoteknoloji ve turizm alanlarında işbirliğinin güçlendirileceğini, tüm bunlar üzerinden iki ülke arasındaki işbirliğinin öne çıkartılacağını dile getirdi.

Tsipras, Filistin halkının celladı ile yaptığı toplantının ardından Filistin sorununu anarak arabulucu rolü oynayabileceklerini belirtti. Filistin sorununda görüşmelerin yeniden başlaması gerektiğini savunan Tsipras, “Yunanistan, Akdeniz bölgesinde katalizör rolü oynamak için aktif ve çok yönlü bir politika ile önemli çabalar göstermektedir” diye konuştu. Tsipras Kıbrıs sorununun da çözülmesi gerektiğini söyledi.

Netanyahu: Yunanistan gerçek bir dost

Görüşmeye ilişkin açıklamalarda bulunan siyonist şef Benyamin Netanyahu ise Yunanistan’ı “gerçek bir dost” olarak tanımladı.

İki ülke arasında enerji ve ekonomi alanında yapılan işbirliğinin güçlendirilmesine vurgu yapan Netanyahu, “İsrail ile Yunanistan arasındaki işbirliğinde birkaç yıl gecikme yaşandı. Ancak her iki ülkeye de ivme kazandıracaktır” dedi.

İkinci dünya savaşı sırasındaki Yahudi katliamına atıfta bulunan İsrail Başbakanı “Yunanistan ırkçılık ve antisemitizme karşı olduğunu kanıtlamıştır” ifadelerini kullandı.


 
§