29 Ocak 2016
Sayı: KB 2016/04

Efendiler uşaklara ayar çekti!
O “masa” hiç olmadı ki!
HDP 2. Kongresi’nde ‘yerel yönetim’ vurgusu
Yine kin kustu
“Zam yoksa üretim de yok!”
Öyleyse MESS’i yeneceğiz, başka yolu yok!
TOMİS Genel Kurulu başarıyla toplandı!
“Ücret sorunu” ebedi mi?
Bir fabrika deneyimi: Ben varım ama...
Devrimci sınıf sendikacılığı mücadelesinde artık daha güçlüyüz!
“Deneyimlerden öğrenerek örgütlenmenin önündeki engelleri aşmalıyız!”
Mücadele tarihinde kadının yeri
“Bizim sesimizi duyurun artık, burada çok büyük bir katliam var!”
Akademisyenlere destekler sürüyor
Hedefte geleceğimiz ve özgürlüğümüz var!
DLB’den liseli buluşmaları
“Sanatsever” Borusan’ın sanatçı işçiyi işten atması üzerine
Çin Ortadoğu’da etki alanını genişletiyor
Tunus’ta öfke sokaklara taşmaya devam ediyor
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

DLB’den liseli buluşmaları

 

Devrimci Liseliler Birliği’nin (DLB) 23 Ocak günü Gebze’de düzenlediği ‘Devrim Okulu’nda “Siyasal gündemler ve DLB’nin misyonu” ile “Yeni dönem liseli çalışması ve Meslek Liseliler Kurultayı” başlıklı tartışmalar yürütüldü.

İlk bölümde, Kürt illerinde artan devlet terörü, Ortadoğu’da emperyalistlerin IŞİD eliyle yürüttüğü savaş, gericileşen ve ticarileşen eğitim sistemi üzerine birçok örnek verilerek sohbet edildi.

İkinci bölümde sermayenin meslek liselerine özel olarak yönelmesinin nedenleri açıklanarak geleceğin işçileri meslek liselilerin bugünden örgütlenmesinin önemi ortaya konuldu. Meslek lisesindeki sorunlardan bahsedildi. Devrim Okulu’nda iki bölüm halinde yapılan tartışmaların sonucunda çalışmalar planlandı. 6 Şubat tarihinde ise mücadele tarihi üzerine bir belgesel izlenecek.

22 Ocak günü ise Çayırova ve Gebze’deki meslek liselerinin civarına yazılamalar yapıldı. GATEM öğrencilerine ise Meslek Liselilerin Sesi bülteni ulaştırılarak öğrencilerle sohbet edildi.

26 Ocak günü ise DLB Esenyurt İşçi Kültür Evi’nde bir söyleşi gerçekleştirdi. Liseliler içinden geçilen dönemin sorunları ve nasıl müdahale edilebileceğiyle ilgili tartışmalar gerçekleştirdi.

Söyleşide liselilerin yaşadığı sorunların kaynağının kapitalizm olduğu ortaya konarak yapılacak çalışmalar üzerine tartışmalar yürütüldü. 4 Ocak günü yeni bir söyleşi yapma kararı alınarak söyleşi bitirildi.

 

 

 

 

Evim bahane, reklam şahane...!

 

Bir TV programı var “evim şahane” isimli. Öylece izlemeye başladım. Önce sözde oturulamayacak(!) hale gelmiş -ki pek çoğumuzun öyle evi bile yok- evin bir odası, salonu ya da mutfağı için programa başvuruyorsun. Geliyorlar, ev en modern tekniklerle döşeniyor. Evin iç mimarisini hazırlayanlara, çalışanlara tek kelime sözüm yok. Ancak program yapımcıları, televizyoncular her şeyi reklama dönüştümeyi ne de çok seviyorlar. Her ay bir aile “modern yaşam” şartlarında bir eve, odaya, mutfağa sahip oluyor. Peki ya milyonlarca işçi-emekçi “modern yaşam” standartlarında bir eve ulaşabiliyor mu?

Yıllar yılı sürdürülen kara dayalı yapılaşma yüzünden devasa boyutta konutlar, rezidanslar inşa edilirken; sayıları milyonlara varan aile evsiz ve milyonlarcası kötü, bakımsız evlerde oturuyor. İnşaat sektörü Ortadoğu’yu dahi kaplamış, sayıları yüzlerle ifade edilen zengin müteahhitle dolmuş. Büyüyen arazi ve inşaat vurgunları ise dillere destan. Kentsel dönüşümle bir gecekondu sahibini ne kadar ihya edersen et, geri kalan milyonların ihtiyacı orta yerde duruyor.

Trilyonluk vurgunların ardından “Dünyada mekan, ahirette iman!” da diyorlar. Ne kadar samimi olur iki göz bir gecekonduda iki gözü iki çeşme yaşayan kadın için. Tesadüfen ömründe göremeyeceği bir evi olsa ne olur. Ya diğer gecekondular. Kentleşme diye evleri başlarına yıkılanlar. Bizler bu programı Soma’da katledilen madenci bir ailenin yarım kalan evini tamamlarken de gördük. Hemen ardından Ermenek’te yine madende yaşanan işçi cinayetinde oğlunu kaybeden, oğlunun gelmesini masumca bekleyen, ayakkabısı yırtık Yusuf Amca’nın evini yenilemesinde de gördük. Ne faydası var, oğlu, eşi, çocuğu ölmüş analar, eşler, kardeşler için?

Oysa ki evler sosyalist düzende olduğu gibi miras yoluyla babadan oğula kalmasa. Devasa projeler değil de insanın ihtiyacına göre evler olsa. Sokakta insanlar aç ve evsiz yatmasa, ev kirası diye bir şey olmasa. Ulaşım, barınma, eğitim, sağlık, çocuk bakımı ve benzeri altyapı hizmetleri, sular, sütler parasız dağıtılsa... Ne iyi olur.

Yaşamı, coğrafyası, kimliği ötekileştirilmiş bizlerin üzerinde, Cizre’de, Silopi’de, Sur’da olduğu gibi, silahlar denenip yapılar yıkılıyor. Daha sonra imar, inşa başlıyor. Depremlerde evler başımıza yıkılıyor. Hemen ardından inşaatlar kar için işe başlıyor. Bunları dile getirmek suç. Ama öldürmek, yıkmak serbest. Tabi burada önemli olan herkesin gördüğü manzarayı yazmakta değil. Aslolan büyük insanın dediği gibi; değiştirmekte.

Ümraniye’den emekli bir metal işçisi

 

 

 

 

Başkent Üniversitesi görevden uzaklaştırdı

 

Başkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şebnem Oğuz, “Bu suça ortak olmayacağız!” bildirisine imza attığı bahanesiyle “ihtiyati tedbir” adı altında görevden uzaklaştırıldı.

Başkent Üniversitesi Rektörlüğü tarafından alınan kararın, açtıkları soruşturma çerçevesinde, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurlar Disiplin Yönetmeliği'nin 26 ve 27. Maddelerine dayanarak verildiği bildirildi.

Bildiriye imza attıkları bahanesiyle daha önce de üniversite rektörlüklerinin açtığı soruşturmalar çerçevesinde görevden uzaklaştırılan öğretim üyeleri olmuş, hukukçular bu saldırının yasaya aykırı olduğunu savunmuştu.

 

 

 

 

İmam Hatip’te tacizci öğretmen derslere giriyor

 

Keçiören Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde öğrencilerine cinsel istismarda bulunan Sefer A. hakkında 145 yıldan 275 yıla kadar hapis istenen davanın devam etmesine rağmen sanığın öğretmenliği sürdürdüğü belirtildi. Hakkındaki suçlamaları “senaryo” oldukları iddiasıyla reddeden Sefer A.’nın daha önce de şikayet edildiği, geçmişte açılan davada ise Ankara Başsavcılığı’nın 2004 yılında ‘takipsizlik’ kararına hükmettiği bildirildi. Bütün bu suçlamalara rağmen sanığın tutuklanmadığı ve dava süreçlerinde de öğretmenlik yapmayı sürdürdüğü kaydedildi.

 
§