29 Ocak 2016
Sayı: KB 2016/04

Efendiler uşaklara ayar çekti!
O “masa” hiç olmadı ki!
HDP 2. Kongresi’nde ‘yerel yönetim’ vurgusu
Yine kin kustu
“Zam yoksa üretim de yok!”
Öyleyse MESS’i yeneceğiz, başka yolu yok!
TOMİS Genel Kurulu başarıyla toplandı!
“Ücret sorunu” ebedi mi?
Bir fabrika deneyimi: Ben varım ama...
Devrimci sınıf sendikacılığı mücadelesinde artık daha güçlüyüz!
“Deneyimlerden öğrenerek örgütlenmenin önündeki engelleri aşmalıyız!”
Mücadele tarihinde kadının yeri
“Bizim sesimizi duyurun artık, burada çok büyük bir katliam var!”
Akademisyenlere destekler sürüyor
Hedefte geleceğimiz ve özgürlüğümüz var!
DLB’den liseli buluşmaları
“Sanatsever” Borusan’ın sanatçı işçiyi işten atması üzerine
Çin Ortadoğu’da etki alanını genişletiyor
Tunus’ta öfke sokaklara taşmaya devam ediyor
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“Deneyimlerden öğrenerek örgütlenmenin önündeki engelleri aşmalıyız!”

 

İşçi/Emekçi Kadın Komisyonları sözcüsü ile 21 Şubat'taki Kadın İşçi Kurultayı üzerine konuştuk...

- İşçi/Emekçi Kadın Komisyonları olarak 21 Şubat’ta “Emeğin özgürlüğü mücadelesinde BİZ DE VARIZ” şiarıyla düzenleyeceğiniz Kadın İşçi Kurultayı’nın hedefi nedir?

Kapitalist sömürü düzeni, temsilcileri tarafından “özgürlükler dünyası” olarak tanımlanır. Evet, bu düzende özgürlük vardır. Kime ve nasıl? Bu düzende sermayeye, özel mülkiyet araçlarına sahip olma, ücret ve fiyatları belirleme vb. özgürlükler varken, işçilere sunulan ise işgücünü satma özgürlüğüdür. Biz işçi-emekçiler için baskı ve sömürü üzerine kurulu bu düzende gerçek bir özgürlükten söz etmek mümkün değildir. Dayatılan baskı ve sömürüye başkaldırdığında, işçi ve emekçiye “kapının önüne konulma” ve “aç kalma özgürlüğü” tanınmaktadır. Yaşamımızın ve emeğimizin özgürleşmesi için kendi sınıfımızın kurtuluşu gerekir.

İşçi ve emekçi kadınlar işçi sınıfının mücadele tarihinde hep yerlerini almışlardır. Çifte sömürüye, önüne çıkan tüm engellere rağmen yaşamın ve mücadelenin yarısı olmuşlardır. Kadın işçilerin bu mücadelele ve örgütlenme deneyimlerinden öğrenmeyi, bu deneyimlerin ışığında yeni deneyimler yaratarak kadın işçilerin örgütlenmesinin önündeki engelleri aşmayı hedefliyoruz.

Kurultay süreci, sınıf zemininde kadın çalışmamızı güçlendirmek, zorlanma alanlarımızı aşmak açısından önem taşıyor. İşçi sınıfının bir parçası olan kadın işçilerin örgütlenmesi sınıf çalışmamıza ayrı bir itilim kazandıracaktır.

- Kurultay gündemleri neler?

Kurultayımızda kadın işçilerin örgütlenmesinin önündeki engeller çok yönlü olarak tartışılacak. Kadın işçiler, sermayenin saldırı politikalarından ideolojik engellere, kadına yüklenen toplumsal görevlerden dinsel gericiliğin etkisine, emperyalist savaş politikalarından şovenizme kadar birçok engelle yüzyüzeler. Bunlar “Kadın işçilerin örgütlenmesinin önündeki engeller” başlığı altında ele alınacak.

Kadın işçiler, genelde işçilerin yaşadığı her türlü sorunun yanı sıra kadın olmaktan kaynaklı çok yönlü sorunları yaşamaktadırlar. İşçi sınıfının yaşam ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi mücadelesi, bu çerçevede kadınların taleplerini tartışacağız. Bu talepleri elde etmenin ve kalıcılaştırmanın yolunun ele alınacağı “Emeğin korunması ve emeğin özgürleşmesi mücadelesi” kurultayımızın ikinci başlığı olacak.

Kurultayımızda direnişlerle, grevlerle, işgallerle özgürleşmiş kadınların sesini yükseltmeyi de hedefliyoruz. Bu mücadeleler kadınların örgütlenmesinin önündeki engellerin aşılması açısından önemli deneyimler. “Kadın işçilerin mücadele deneyimleri” başlıklı üçüncü bölümümüz, bu deneyimlerin kürsüsü olacak.

- Kurultay sürecinde hangi gündemlerle, nasıl çalışmalar yürütüyorsunuz?

İşçi ve emekçi kadınların yaşam ve çalışma koşulları her geçen gün ağırlaşıyor. Sınıfsal, cinsel, ulusal sömürünün her boyutunu yaşıyoruz. Sermaye ihtiyaç duyduğunda çalışma yaşamına ucuz işgücü olarak sürülüyoruz, başka ihtiyaçlar öne çıktı mı çalışma yaşamının dışında bırakılıyor, ev-mutfak-çocuk kısır döngüsüne mahkum ediliyoruz. Çalışma yaşamında da her türlü kuralsızlıkla karşı karşıya kalıyoruz: Düşük ücretler, taşeron çalışma, esnek çalışma vb...

Taciz, tecavüz, gericilik, cinayet vb. ile kadınların yaşadıkları çok yönlü şiddet her geçen gün tırmanıyor. Bugün Kürdistan’da süren katliamlarda en önemli payı kadınlar ve çocuklar alıyor.

Tüm bu gündemler bizlerin gündemi. Bu toplumda yaşanan her sorun işçi ve emekçi kadınların sorunu. Tüm bu sorunların kalıcı çözümüne giden yol sınıfın birliğinin ve örgütlülüğünün güçlenmesinden, devrimci bir sınıf hareketinin gelişmesinden geçiyor.

Çalışma yaşamındaki sorunları işlemekle kalmayan, siyasal gündemler üzerinden de sözünü söyleyen bir süreci örgütlüyoruz. Kadın işçiler başta olmak üzere tüm işçilere seslenen bir çalışma yürütüyoruz. Kadın işçilerin daha yoğun çalıştığı fabrikalara ve sanayi havzalarına yoğunlaşıyoruz.

Kurultayla ilgili hazırlık toplantıları yapıyor, eğitim çalışmaları yürütüyoruz. Anket çalışmalarının yanı sıra kıdem tazminatı ile ilgili bir imza kampanyası başlattık. Bildiri, broşür gibi seslenme ve bilgilendirme materyallerini kullanıyoruz.

 Seslenme ve örgütlenme çalışmaları ile kurultay hazırlıklarımız sürüyor. Birçok yerelden gelenlerle birlikte kurultayda ortaya çıkartacağımız sonuçlar, önümüzü daha net görmemizi ve kadın çalışmamızı daha hızlı adımlarla ilerletmemizi sağlayacak.

 

 

 

 

Kadın İşçi Kurultayı çalışmaları

 

Kartal Emekçi Kadın Komisyonu’nun (EKK), 26 Ocak günü Kartal Üç Fidan Gençlik Kültür Evi’nde gerçekleştirdiği söyleşide devrimci bir sınıf hareketini geliştirmenin önemi üzerinden bir araç olarak örgütlenen 21 Şubat Kadın İşçi Kurultayı ve başlıkları ele alındı.

Söyleşide kadın sorununun özel mülkiyetin ortaya çıkışıyla başladığı vurgulandı. İşçi-emekçi kadınların çalışmanın yanı sıra bir de ev işi yüklerinin altında kaldığı ifade edilerek bu sorunun toplumsal kurumlaşmalar yoluyla çözülebileceği belirtildi. Kadınların, kapitalizmin ihtiyaçlarına göre yeri geldiğinde ucuz iş gücü olarak fabrikalara sürüldüğü, yeri geldiğinde aile içindeki görevini yerine getiren ve sistemin ideolojisini taşıyan bireyler yetiştirmekle sorumlu tutulduğu söylendi.

Sonrasında ise konu çerçevesinde konuşmalar gerçekleştirildi ve kurultayın da başlıkları olan “kadın işçilerin örgütlenmesinin önündeki engeller”, “emeğin özgürleşmesi ve korunması”, “kadın işçilerin mücadele deneyimleri” başlıkları üzerine canlı tartışmalar yapıldı.

Son olarak ise 21 Şubat’taki Kadın İşçi Kurultayı’nın örgütlenmesi üzerine somut önerilerle söyleşi sürdürüldü ve kurultayın çağrısının planlaması için 29 Ocak Cuma günü tekrar bir araya gelinmesi kararlaştırıldı.

Gebze’de ise kurultay tartışmaları ve çalışma planlamaları yürütülüyor. Yapılan toplantılarda kurultayın kapsamı konuşuldu. Katılan kadın işçilerle çalıştıkları işte yaşanan sorunlar ile iglili sohbet edildi. Planlamalar çerçevesinde çalışmalar yürütülmeye başlandı.

“Biz de varız” şiarıyla hem Facebook’ta hem de sokak ve mekanlarda geniş bir seslenme çalışmasına başlandı. “Kıdem tazminatının gaspına dur de!” çağrısıyla internetten imza kampanyasına başlandı. Kurultay hazırlıklarının anket ve eğitim çalışmaları ile devam edeceği belirtildi.

 
§