29 Ocak 2016
Sayı: KB 2016/04

Efendiler uşaklara ayar çekti!
O “masa” hiç olmadı ki!
HDP 2. Kongresi’nde ‘yerel yönetim’ vurgusu
Yine kin kustu
“Zam yoksa üretim de yok!”
Öyleyse MESS’i yeneceğiz, başka yolu yok!
TOMİS Genel Kurulu başarıyla toplandı!
“Ücret sorunu” ebedi mi?
Bir fabrika deneyimi: Ben varım ama...
Devrimci sınıf sendikacılığı mücadelesinde artık daha güçlüyüz!
“Deneyimlerden öğrenerek örgütlenmenin önündeki engelleri aşmalıyız!”
Mücadele tarihinde kadının yeri
“Bizim sesimizi duyurun artık, burada çok büyük bir katliam var!”
Akademisyenlere destekler sürüyor
Hedefte geleceğimiz ve özgürlüğümüz var!
DLB’den liseli buluşmaları
“Sanatsever” Borusan’ın sanatçı işçiyi işten atması üzerine
Çin Ortadoğu’da etki alanını genişletiyor
Tunus’ta öfke sokaklara taşmaya devam ediyor
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Yine kin kustu

 

Dinci gericiliğin şefi Tayyip Erdoğan 26 Ocak’ta kaymakamları Kaçak Saray’ında ağırladı. Terör demagojisini dilinden düşürmeyen Erdoğan bir kez daha Kürt halkına kin kustu, kaymakamları kirli savaş yöntemlerini keyfince uygulamaya davet etti.

“Mevzuatı koyun bir tarafa”

Kaçak Saray’da kaymakamlara yönelik yaptığı konuşmasında “mevzuattan önce zihniyetleri değiştirmenin gerektiğini” kaydeden Erdoğan, şunları söyledi: “Mevzuat şöyledir, böyledir. Yeri geldiği zaman koyun mevzuatı bir tarafa, siz zihinsel inkılabınızı devreye sokun ‘Ben bunu bu şekilde yaparım’ deyin ve yapın.”

“Gerekirse belediyelerin araçlarına el koyun”

Kürt halkına yönelik geleneksel inkar ve imha politikasını diline dolayan Tayyip Erdoğan kaymakamlara bir kez daha HDP’li belediyeleri hedef gösterdi. “Gerekirse belediyelerin araçlarına el koyun” çağırısı yapan Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:

Bölücü terör örgütü ülkemizin güneydoğusunda bazı ilçelerde ve mahallelerde her türlü ahlaksız yöntemi kullanarak hakimiyet tesis etmeye çalışıyor. Örgütün güdümündeki partiye mensup belediyeler tamamen bunların kontrolü altına girmiş durumda. Kimi kamu görevlilerinin de gizli veya açık destek verdikleri anlaşılıyor. Güvenlik güçlerimiz büyük fedakarlık ve hassasiyetle teröristleri birer birer temizliyor. Burada mülki idare amirlerimize de önemli görevler düşüyor. Kaymakamlarımız kanunların kendilerine verdiği yetkiyi en etkili şekilde kullanarak örgütün yaptığı tahribatı gidermek ve belediyelerin yol açtığı boşlukları doldurmak için cesur şekilde harekete geçmelidir. Gerekirse belediyelerin araç gereçlerine el koyarak gerekiyorsa diğer kurumların imkanlarını kullanarak bölgede hayatı bir an önce normale döndürmemiz şarttır”

 

 

 

 

Türkiye’ye 165 yeni hapishane

 

Adalet Bakanlığı Ceza Tevkif Evleri Genel Müdürü Yavuz Yıldırım, TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyeleriyle görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada hapishanelerde 565 kişilik yer kaldığını açıkladı.

Devrimci, ilerici güçlere ve Kürt halkına yönelik tutuklama saldırılarını aralıksız sürdüren sermaye devleti hapishaneleri doldurdu. 180 bin 176 kişilik kapasitenin olduğu hapishanelerdeki tutuklu ve hükümlü sayısı 2016 itibarıyla 179 bin 611 kişi oldu.

Bu artış sermaye devletine yetmemiş olacak ki yeni hapishanelerin yapılması için kolları sıvamış bulunuyor. Sermaye devleti önümüzdeki 4 yıl içinde 165 yeni hapishane daha açmayı kararlaştırdı. Bu kararla birlikte aynı zamanda 131 küçük ilçe hapishanesinin de kapatılacağı belirtildi.

İstatistiki verilerde 8 bin 44 kişinin siyasi nedenlerle tutuklu ve hükümlü bulunduğu yer alıyor. 169 bin 400 adli tutuklu ve hükümlü sayısı ise düzenin çürümüşlüğünü bir kez daha ortaya koyuyor.


Tutuklu ve hükümlü sayısı 15 yılda yüzde 250 arttı

Rahşan affı ile 2000’de 49 bine düşen tutuklu ve hükümlü sayısı 13 Ocak 2016 itibarıyla 179 bin 611 kişi oldu. Tutuklu ve hükümlü sayısı son 15 yılda yüzde 250 arttı. Hapishanelerdeki tutuklu ve hükümlülerin 2 bin 384′ü ise çocuk.

Türkiye’de halen 290 kapalı, 59 açık, 3 çocuk kapalı hapishanesi, 2 çocuk eğitimevi, 4 kadın açık hapishanesi ve 5 kadın kapalı hapishanesi bulunuyor. Tutuklu ve hükümlülerin yanı sıra 56 bin 772 kişi de denetimli serbestlik kapsamında takip edilirken 2 bin 492 kişi ise elektronik kelepçeyle izleniyor.

 

 

 

 

Bakanların gizli hesapları ortaya çıktı

 

Sayıştay’ın TBMM’ye sunduğu Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu’nda bazı bakanlıkların kullanımlarında olan “özel hesaplar” tespit edildiği belirtildi. Bu hesapların Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasası’na aykırı olduğuna dikkat çeken Sayıştay, “Bazı genel bütçeli kamu idarelerinin kullanımlarında çeşitli özel hesaplar bulunduğu, bu hesaplarda yer alan tutarların muhasebeleştirilmediği ve kamu idarelerinin mali tablolarında gösterilmediği tespit edilmiştir” saptaması yaptı. Yasaya aykırı olarak kullanılan ve kamu idaresi kayıtlarında ve mali tablolarında gösterilmeyen hesaplara da yer veren rapora göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından kullanılan “özel hesaplar” şöyle:

“Bakanlık bölge müdürlükleri adına açılmış vadesiz TL hesapları, AB Koordinasyon Dairesi Başkanlığı adına iki kamu bankasında açılan hesaplar, Eğitim ve Araştırma Merkezi Başkanlığı adına açılan vadesiz TL ve döviz hesapları, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü adına açılan vadesiz döviz hesapları, Bakanlık Acil Destek Programı Fonu adına açılan vadeli hesap.”

Sayıştay, bu hesaplarda muhtelif tutarlarda nakit bulunduğunu belirtti. Ancak rakam vermedi. Sayıştay, İş Yasası’nın “ücret kesme cezası” başlıklı maddesi kapsamında işçi ücretlerinden ceza olarak kesilen paraların toplandığı banka hesabı ve bu hesaptan yapılan harcamaların da muhasebeleştirilmediğine ve raporlanmadığına dikkat çekti. Yasaya göre, bu paraların işçilerin eğitimi ve sosyal hizmetleri için kullanılması gerekiyor.

Sayıştay bunun dışında, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından kullanılan “özel hesapları” da belirledi. Ancak raporda bu hesaplarda ne kadar para olduğu konusunda herhangi bir bilgi verilmedi.

 
§